• Sonuç bulunamadı

1. ŞÜPHELİ HAKLARI

1.6. Müdafiden Yararlanma Hakkı

1.6.5. Şüphelinin Müdafii ile Görüşme ve Haberleşme Hakkı

1.6.5.1. Gözaltındaki Şüphelinin Müdafii ile Görüşme Hakkı

Şüphelinin gözaltı süresi, yakalama dâhil olmak üzere kolluk gözetiminde olduğu ve neticesinde özgürlüğünün kısıtlandığı andan itibaren başlar620. Gözaltındaki şüpheli, müdafii ile görüşme hakkına sahip olmakla birlikte, görüşme hakkı sınırsız olmayıp, görüşme yetkisinin kapsamı ve sınırları CMK’nda düzenlenmiştir. Soruşturma evresinin her aşamasında müdafiin, yakalanan veya

614 Zafer, Savunma Hakkı ve Sınırları, s. 529.

615 Doğru, “İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesine Göre Savunma Hakkı”, s. 328; Eser,

“Alman ve Türk Ceza Muhakemesi Hukukunda Sanığın Hukuki Durumu”, (Centel), s. 334;

Zafer, Faile Yardım Suçu ve Müdafiin Bu Suçtan Sorumluluğu, s. 332.

616 Centel/Zafer, Ceza Muhakemesi Hukuku, s. 213.

617 Kocaoğlu, Müdafi, s. 211.

618 Zafer, Savunma Hakkı ve Sınırları, s. 529-532.

619 Bozdağ, Ceza Muhakemesi Hukukunda Müdafii,s. 115.

620 Şahin, Ceza Muhakemesi Hukuku, s. 194; MAHMUTOĞLU Fatih Selami/DURSUN Selman, Türk Hukukunda Müdafiin Yasaklılık Halleri, 1. Baskı, Ankara, Seçkin Yayıncılık, 2004, s. 128; Donay, İnsan Hakları Açısından Sanığın Hakları ve Türk Hukuku, s. 172,

137

gözaltına alınan şüpheli ile görüşme, ifade alma veya sorgu süresince yanında olma ve hukuki yardımda bulunma hakkı engellenemez ve kısıtlanamaz621 (CMK m.

149/3). AİHM içtihatlarında da belirtildiği üzere bu hakkın engellenmesi savunma hakkının ihlaline sebebiyet verebilecektir622. Müdafi, yakalanan veya gözaltına alınan şüpheli ile vekâletname aranmaksızın623 her zaman ve konuşulanları başkalarının duyamayacağı bir ortamda görüşebilir624 (CMK m. 154/1; YGİY m. 21).

Gözaltında ki şüpheli, müdafii ile kural olarak her hangi bir zaman sınırlaması olmadan her zaman görüşebilir.

621 Centel, Ceza Soruşturmasında Müdafiin Rolüne Eleştirisel Yaklaşım, s. 708.

622 “AİHM, cezai yargılama öncesi yapılan soruşturma evresinin öneminin altını çizmektedir;

çünkü bu aşamada elde edilen deliller, yargılama sırasında söz konusu suçun hangi çerçeve kapsamında ele alınacağını belirlemektedir. Aynı zamanda, özellikle delillerin toplanması ve kullanılması aşaması söz konusu olduğunda cezai yargılamaya ilişkin mevzuat giderek daha karmaşık hale geldiğinden dolayı sanık, kovuşturmanın bu aşamasında kendisini savunmasız bir durumda bulur. Birçok durumda, bu savunmasızlık görevi, diğer hususlar meyanında sanığın kendini suçlamaya karşı korunma hakkının yerine getirilmesini sağlamak olan bir avukatın yardımı ile gereği gibi telafi edilebilir. Bu hak esasen, iddia makamının, sanığın arzusu hilafına baskı ve zorlama metodları ile elde edilen delilleri kullanmadan, iddialarını ispat etmeye çalışmasını öngörmektedir. Bir kovuşturmanın kendini suçlamama imtiyazının özünü yok edip etmediğini değerlendirirken AİHM’nin özel bir ihtimamla dikkate aldığı usul güvencelerinden birisi kovuşturmanın ilk aşamalarında avukat erişiminin sağlanıp sağlanmadığıdır. AİHM bu bağlamda, tutuklunun avukat yardımı almasının kötü muameleye karşı temel bir koruma olduğunu vurgulayan İÖK’nin tavsiyelerini not etmektedir. Bu hakkın kullanımına getirilecek sınırlandırmalar çok açık bir şekilde tanımlanmalı ve zaman sınırlamasına tabi tutulmalıdır. En ağır cezanın verilmesi durumu ile karşı karşıya olunduğunda demokratik toplumlarda adil yargılanma hakkına en üst düzeyde özen gösterildiğinden, ağır suçlamalar söz konusu olduğunda bu ilkelere özellikle uyulmalıdır.

AİHM, bu anlatılanlara dayanarak, adil yargılanma hakkının yeterince “uygulanabilir ve etkili” olabilmesi için, 6. maddenin 1. paragrafı uyarınca, kural olarak, her davanın kendine has koşulları ışığında bu hakkın kısıtlanması için zorunlu sebepler olmadıkça, şüpheliye, polis tarafından ilk kez sorgulanmasından itibaren müdafiie erişim hakkı sağlanmasının gerekli olduğu görüşündedir. Müdafi erişiminin sağlanmamasına istisnai olarak zorunlu sebeplerin gerekçe gösterilmesi durumunda bile, böylesi bir kısıtlama, gerekçesi ne olursa olsun, sanığın 6. madde tarafından güvence altına alınan haklarına halel getirmemelidir.

Müdafi erişimi sağlanmayan sanığa polis soruşturması sırasında suçlayıcı ifadeler kullanılması durumunda, prensip olarak, sanığın haklarına telafi edilemeyecek şekilde zarar gelir.”; Salduz/Türkiye Kararı, 27.11.2008 tarihli, Başvuru No: 36391/02;

Poitrimol/Fransa, 23.11.1993 tarihli, Başvuru No: 14032/88; Demebukov/Bulgaristan, 28.02.2008 tarihli, Başvuru No: 68020/01, https://hudoc.echr.coe.int/, (Erişim tarihi:

03.04.2018).

623 CMK Madde 154 gerekçesi: “Madde, müdafiin, vekâletnamesinin bulunup bulunmadığının araştırılmasına gerek olmadan yakalanan, gözaltına alınan, muhafaza altına alınan şüpheli ile her zaman görüşebileceği ilkesini getirmiş bulunmaktadır. Maddede, görüşmenin, savunma hakkının gereğine uygun olarak cereyan edebilmesi için gerekli maddî koşullar da gösterilmiştir. İdare tarafından başkalarının duyamayacağı bir ortamın görüşmede sağlanması zorunludur.”

624 CMK’nın 149’uncu maddesinin gerekçesi; “Şüphelinin bu haklarını engelleyici veya kısıtlayıcı her eylemin yasak olduğu ve savunma hakkının ihlâlini oluşturacağı belirtilmiştir.”

138

Gözaltındaki şüphelinin müdafii ile görüşme hakkı, belirli suçlarla sınırlı olarak ve suç delillerinin ele geçirilmesi amacıyla sınırlandırılmıştır (CMK m. 154/2)625. CMK m. 154/2 kapsamındaki suçlardan gözaltına alınan şüpheliyle müdafiinin görüşme yetkisi, Cumhuriyet savcısının istemi üzerine hâkim kararıyla en fazla yirmi dört saat süre ile kısıtlanabilir626. Ancak bu zaman zarfında şüphelinin ifadesi alınamaz (CMK m. 154/2). Bu hüküm kapsamında gözaltındaki şüpheli ile müdafiinin görüşmesi, şüphelinin CMK m. 154/2 kapsamındaki bir suça dayanarak gözaltına alınması, Cumhuriyet savcısının gerekçeli olarak hâkimden sınırlandırma talep etmesi ve hâkimin de savcının sınırlandırma talebini uygun bulması ile sınırlandırılabilir. Bu görüşmeye getirilebilecek sınırlama, en fazla yirmi dört saat ile sınırlı olmalıdır627.

Ceza muhakemesi hukukunda gözaltında bulunan şüphelinin müdafii ile konuşulanları başkalarının duyamayacağı bir ortamda görüşme hakkına sahip olduğu (CMK m. 154/1) ve gözaltındaki şüpheli ile müdafi arasında yapılacak görüşmeler için, her kolluk biriminde görüşmenin yapılmasına uygun bir oda bulundurulmasının

625 CMK Madde 154/2 (Ek: 3/10/2016-KHK-676/3 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7070/3 md.) “Türk Ceza Kanununun İkinci Kitap Dördüncü Kısım Dördüncü, Beşinci, Altıncı ve Yedinci Bölümlerinde tanımlanan suçlar ve Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren suçlar ile örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenen uyuşturucu ve uyarıcı madde imâl ve ticareti suçları bakımından gözaltındaki şüphelinin müdafi ile görüşme hakkı Cumhuriyet savcısının istemi üzerine, hâkim kararıyla yirmidört saat süreyle kısıtlanabilir; bu zaman zarfında ifade alınamaz.”

626 AyM, “…Bu itibarla başvurucunun gözaltında bulunduğu dönemde müdafi yardımından faydalandırılmamasının mevzuata dayandırılan yerleşik bir uygulama olduğu anlaşılmaktadır. Gözaltında tutulan başvurucunun müdafiye erişimine olanak tanımayan böyle bir uygulamanın müdafi yardımından faydalanma hakkının ihlali sonucunu doğuracağı açıktır. …Anayasa'nın 36. maddesi bağlamında güvence altına alınan müdafi yardımından faydalanma hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.”; Metin Sarıgül, 20.04.2016 tarihli, Başvuru No: 2013/3287; Suna Ökmen ve Dursun Bütüner 20.04.2016 tarihli, Başvuru No: 2013/717, https://kararlarbilgibankasi.anayasa.gov.tr, (Erişim tarihi:

03.04.2018).

627 “…Bombalama suçundan gözaltına alınan başvurucunun, karakola getirildiğinde müdafi istemesine rağmen müdafi ile görüştürülmeden polis timleri tarafından ifade vermesi için altı kez sorguya alındıktan sonra 24 saatin sonunda henüz müdafi gelmeden suçu ikrar eden uzun bir ifadesinin alınması ve başvurucunun toplam 48 saat müdafi ile görüştürülmemesi, bu ifadelerin iddianameye ve 20 yıllık mahkûmiyete esas oluşturması adil yargılanma hakkının (AİHS 6/3-c) ihlalini oluşturur.”; AİHM, Magee/Birleşik Krallık Kararı; “…Davanın özel unsurlarından birinin de başvuranın yaşı olduğunu kaydeder. Gözaltında reşit olmayan kişilere sağlanan adli yardıma ilişkin uluslararası hukuk esaslarını göz önüne alan AİHM, gözaltına alınan kişinin reşit olmaması durumunda, müdafiiye erişimin sağlanmasının önemini vurgular.”; AİHM, Salduz/Türkiye Kararı.

139

zorunlu olduğu düzenlenmiştir628 (YGİY m. 21/4). Şüphelinin kendisini ifade edebilmesi ve müdafinin hukuki yardımından faydalanabilmesi için görüşmede konuşulanların başkası tarafından duyulmadığını ve öğrenilmediğini bilmesi gerekmektedir629. Şüphelinin müdafii yardımından yararlanması aynı zamanda kamu görevlilerinin haksız uygulamaları ile adli hataların önüne geçilmesini, iddia veya sorgulama makamı ile şüpheli arasında silahların eşitliğinin sağlanması ilkesi özelinde, AİHS’nin 6. maddesinin amaçlarının gerçekleştirilmesi de sağlanmış olacaktır630. Gözaltındaki şüphelinin müdafiyle telefonla konuşabilme hakkına sahip olduğuna ilişkin mevzuatta bir hüküm bulunmamakla birlikte, görüşme hakkı kavramının, müdafiin şüpheli ile telefonla görüşmesini de kapsayacağı ve bu hakkın ihlal edilmemesi için telefonla görüşmenin de başkalarının duyamayacağı veya dinleyemeyeceği bir ortamda yapılmasının sağlanması gerektiği ileri sürülmüştür631. Bir diğer görüş ise telefonla konuşan kişinin müdafi olduğunun tespit edilmesinin mümkün olamayacağı ve soruşturmanın gizliliğini ihlal edebileceği gerekçesiyle, gözaltındaki şüphelinin müdafii ile telefonla görüşme yetkisinin olmadığını ileri sürmektedir632. Kanaatimizce gözaltındaki şüpheli müdafiyle telefonla konuşabilme hakkına sahip olmalıdır. Özellikle özgürlüğü kısıtlanan şüphelinin, müdafii

628 “…Müdafi ile şüpheli/sanık arasında yapılan konuşmaların polis tarafından dinlenmesi adil yargılanma hakkının ihlalini oluşturur.”; Brennan/Birleşik Krallık Kararı, 16.10.2001 tarihli, Başvuru No: 39846/98, https://hudoc.echr.coe.int/, (Erişim tarihi: 03.04.2018).

629 Bozdağ, Ceza Muhakemesi Hukukunda Müdafii, s. 118; “…Üçüncü bir kişi tarafından dinlenmeden sanığın müdafisiyle görüşebilmesi demokratik bir toplumda adil yargılanma hakkının temel şartlarından biri olup, Sözleşme'nin 6. maddesinin üçüncü fıkrasına ilişkin bulunmaktadır. Müdafiin şüpheliyle baş başa görüşememesi ve kendisinden gizli talimatlar alamaması halinde, müdafiin vereceği hukuki yardım anlamını yitirecektir. Oysa Sözleşme, hakları ve özgürlükleri pratik ve etkili bir biçimde korumayı amaçlamaktadır. Olayda sanık müdafiilerinin savunma stratejisi oluşturmak için işbirliği yapacakları ihtimalinin bulunması, başvurucu ile müdafi arasındaki görüşmeye kısıtlama getirilmesi için yeterli somut bir gerekçe oluşturmaz. Müdafiilerin bir araya gelerek savunma stratejisi oluşturmalarında hiç bir olağanüstü durum bulunmamaktadır. Ayrıca söz konusu kısıtlama yedi aydan fazla sürmüştür. Başvurucu, salıverilmek için başvuruda bulunma imkânına sahip olduğu için bu kısıtlamadan zarar görmediği şeklindeki bir argümana karşılık Mahkeme'ye göre Sözleşme'nin ihlal edilmesi mutlaka bir zararın varlığını gerektirmemektedir. Sonuç olarak müdafi ile görüşmenin kısıtlanması nedeniyle savunma hakkının ihlal edildiği sonucuna varılmalıdır.”; AİHM, S./İsviçre Kararı, 28.11.1991 tarihli, Başvuru No:12629/87-13965/88, https://hudoc.echr.coe.int/, (Erişim tarihi: 03.04 2018).

630 AİHM, Dağdelen ve Diğerleri/Türkiye, 25.11.2008 tarihli, Başvuru No: 1767/03 14246/04 16584/04, https://hudoc.echr.coe.int/; AyM, Sami Özbil, 15.10.2014 tarihli, Başvuru No: 2012/543, http://www.kararlaryeni.anayasa.gov.tr/BireyselKarar/, (Erişim tarihi: 03.04.2018).

631 Mahmutoğlu/Dursun, Türk Hukukunda Müdafiin Yasaklılık Halleri, s. 133; Koca, Hazırlık Soruşturmasında Sanığın Savunma Hakkı, s. 242.

632 Bozdağ, Ceza Muhakemesi Hukukunda Müdafii, s. 119.

140

yardımından yararlanma hakkının, soyut tehlike varsayımları ileri sürülerek kısıtlanmasının savunma hakkının ihlaline sebebiyet vereceği göz önünde bulundurulmalıdır. Bu çerçevede soruşturma makamları, somut tehlikenin varlığı halinde gerekçeli olarak ve hakkın özünü ihlal etmemek suretiyle önlemler alabilecektir.