• Sonuç bulunamadı

B) TRABZON ŞEHRİ

3- Trabzon Şehrinde Mahalleler

1583 tarihli tahrir defterine göre toplamda kayda geçen 54 mahalleden 26’sı Hristiyan, (4905 kişi) 28’i Müslüman (5670 kişi) mahallesidir. XVII. yüzyıl cizye kayıtlarına bakıldığında Anadolu’daki en büyük Hristiyan nüfus bölgede yaşıyordu. Samsun (Canik) yöresinde Rumlar çoğunlukta iken Trabzon çevresinde Rumların yanı sıra ciddi bir Ermeni cemaati de vardı. Ancak kaç Rum ve kaç Ermeni olduğunun kesin sayısını bilemiyoruz. Çünkü Osmanlı kaynakları nüfusu Müslim ve gayrimüslim reaya olarak kaydetmektedir. Osmanlı kayıtlarında gayrimüslim reayadan kasıt “milleti selâse” -Rumlar, Ermeniler ve Yahudiler- olmakla birlikte Trabzon bölgesinde Yahudi bulunmadığı için Trabzon için bu ifade ile eğer Ermenilerle ilgili özel bir kayıt konulmamışsa Ortodoks Ermeniler ile Rumlar kastedilmektedir.172

Osmanlı mahallesinin geleneksel yönünü en iyi gösteren uygulamalarından biri de müteselsilen kefillik uygulamasıdır. Özer Ergenç’e göre müteselsilen kefilliğin amaçları vergi yükümlülerinin tam olarak saptanması ve vergilerin eksiksiz toplanmasının sağlanması ile merkezi otoritenin ve genel güvenliğin istenen şekilde sağlanmasıdır.173 Mahalleli müteselsilen kefil olduğu için herhangi cinayet vukuunda fail bulunamadığında bütün mahalleli mesul tutulmaktadır. I. Ahmed Kanunnamesinde “ ve eğer mahalle içinde veya köy içinde maktul bulunsa elbette teftiş edüp katili bulduralar veya diyet çekdüreler” denilmektedir. Bu durum mahallede azami derecede otokontrole sebep olmuş, mahalleliyi mahallede meydana gelen olaylar konusunda aşırı derecede hassaslaştırmıştır. Hatta hiçbir faili olmayan doğal olaylarda dahi sonradan kendilerine bir sorumluluk çıkmasın diye kadıya başvurarak keşif yapılmasını istemelerine neden olmuştur. Bu konuda sicillerde ilginç örnekler mevcuttur. Mesela Urganciyan Mahallesi sakinleri deniz kenarında bir ölü bulmuşlar derhal kadıya giderek keşif yaptırmışlardır. Kadı cesedin tanınmayacak halde olmasını tesbit edip kimsenin sorumlu olmadığını kayda geçirmiştir.174

Ahlaki bir evreni temsil eden şehrin ahalisinin en önemli fonksiyonu ahlaki yapının muhafazasıdır. Bu çerçevede ahlaki yapıya mugayir davranışı görülen kişiler mahalleden ihraç edilmekteydi. Kurulmuş düzenin bekçileri olarak nitelenebilecek mahallelinin düzeni ihlal edenler için kullandığı kavramlar ise; “şirretinin def’i” “şirretinin mahalleli üzerinden def’i” “ezasının kat’ı” “kalması halinde zararının devam edeceği” şeklindedir.175 Bu cümleden olarak köydeki düzene fesat karıştırarak köylüyü

172

HÜR, “Trabzon’un Etnik Tarihine Bir Bakış” Trabzon’u Anlamak, s. 132. 173

Özer ERGENÇ, “Osmanlı Şehrindeki Mahallenin İşlev ve Nitelikleri Üzerine” Osmanlı Araştırmaları, S. IV, 1984, s: 73.

174

T. Ş. S. 1830, 69, 8 naklen AÇIK, Gelenek ve Modernlik Arasında Bir Osmanlı Şehri: 17. Yüzyılın İlk

Yarısında Trabzon’da Siyaset, ss: 139-140.

175

Özden TOK, “Kadı Sicilleri Işığında Osmanlı Şehrindeki Mahalleden İhraç Kararlarında Mahalle Ahalisinin Rolü”, Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, S. 18, 2005, s. 166.

47

rencide eden kişiler de köylünün sorumlu timar erbabının bireysel, bazen ise köylünün de kendilerine katılmasıyla kolektif olarak müracaatı üzerine köyden ihraç edilebilmekteydi. Mesela Trabzon Kisarna köyü zâimi Ali Bey köy sakinlerinden Kara Mehmed’i dava etmiştir. Ali Bey’e göre Kara Mehmet “ahardan” gelip köye yerleşmiştir. Ancak kendi halinde biri değildir. Kimin nacak ile yaralamış, kimin “ehl-ü ıyâlini” katletmiştir.176 Daha da ötesi, “şârib-i hamr” ve “fesad ehli” bir kişidir. Reayaya çok zulm etmiştir. Bunlar gibi nice fillerin faili Kara Mehmed’i “köyden kaldırmak” için emr-i şerif sadır olduğunu söyleyen Zaim emr-i şerifi mahkemede ibraz etmiş ve emr-i şerif mahkemede Mehmed’in yüzüne karşı okumuştur. Mahkeme bundan sonra Kara Mehmed’e “köyden kalkmasını” tembih etmiştir.177

Bütün Osmanlı şehirlerinde mahallelerin bir mescid etrafında şekillenmesi bir yana merkezini zaviye tekke, imaret gibi dini yapıların oluşturduğu mahalleler en kalabalık mahallelerdir. Mesela Konya örneğinde konuya baktığımızda Mevlana dergâhı civarının şehrin en kalabalık mahallesi olduğunu görürüz. Mahalle 200’ü aşkın vergi veren erkek nüfus barındırmaktadır. Bu mahallelerin nüfus çekmesinin birçok nedeni olabilir. Bunlar arasında tarikat mensuplarının bir arada yaşamak isteğinin yanında zaviyeye yapılan bir takım hizmetlerden dolayı komşularına tanınan muafiyetler de sayılabilir. Mesela Türbe-i Celâliye Mahallesi sakinleri avarız-ı divaniye ve tekâlif-i örfiye vergilerinden muaftır.178 Benzer bir durumu Trabzon örneğinde de görmek mümkündür. Şehrin en önemli mahallelerinden biri olan Hatuniye imareti çevresinde yer alan ve aynı adı taşıyan mahalle bu tür muafiyetlere sahiptir.

Şehir içinde nüfusun kalabalık olduğu diğer mekânlarda ticari faaliyetlerin yoğun olduğu bölgelerdi. Mesela kale kapılarında ticari faaliyetlerin yoğunlaşması diğer bir deyişle buraların o zamanların alış-veriş merkezi haline gelmeleri bu devirlerin karakteristiğidir. Bu durumun iki sebebi olmalıdır: Birincisi şehre gelenlerin (civar köylerden olsun uzaktan gelen tüccarlar olsun) kolayca uğrayabilecekleri yerler olmaları, ikincisi yeniçeriler tarafından korunduğu için güvenilir alanlar olmalarıdır. Konuya Trabzon örneğinden yaklaştığımızda şehrin en büyük çarşı ve hanlarının olduğu Moloz, Pazarkapı ve Kemeraltı gibi semtlerin çok geliştiğini görürüz.179 Bu bilgilerden sonra XVII. yüzyılda Trabzon'da var olan belli başlı mahalleleri şöyle sıralayabiliriz:180

• Mahalle-i Köhne Hamam

• Mahalle-i Cami-i Manastır

• Mahalle-i Müslümanan-ı Ayamarna tabir-i İskender Paşa • Mahalle-i Cami-i Cedid

176

Sicilde geçen bu ifadelere ihtiyatla yaklaşılması gerektiği düşünülebilir. Nihayetinde bir kişiyi katledenin sadece “köyden kalkması” değil, ona başka cezalar verilmesi de gündeme gelmiş olmalıdır. 177

T. Ş. S. 1830, 8, 9 naklen AÇIK, Gelenek ve Modernlik Arasında Bir Osmanlı Şehri: 17. Yüzyılın İlk

Yarısında Trabzon’da Siyaset, ss: 139-140.

178

Özer ERGENÇ, XVI. Yüzyılda Ankara ve Konya, Ankara Enstitüsü Vakfı Yay. Ankara, 1995, s. 59. 179

ALBAYRAK, Trabzon’da İki Tarihi Mekân Çarşı Camii-Pazarkapı Camii ve Çevresi, s. 98. 180

48

• Mahalle-i Pazdiye • Mahalle-i Ayavasıl

• Mahalle-i Ayagorgop ma Ayverdi • Mahalle-i Eguhter (Kindinar)

• Mahalle-i Ayamarza

• Mahalle-i Eksotha • Mahalle-i İskender • Mahalle-i Elhac Kasım • Mahalle-i Tabak-hane • Mahalle-i Zagonas

• Mahalle-i Zağraka ma Kemerkaya • Mahalle-i Ayayorgi

• Mahalle-i Çömlekçi • Mahalle-i Abacılar • Mahalle-i Ahi Baba • Mahalle-i Aşağı Hisar • Mahalle-i Aya Lavis • Mahalle-i Ayanane • Mahalle-i Ayo Todori • Mahalle-i Ballıca • Mahalle-i Boztepe • Mahalle-i Çukacı • Mahalle-i Debbağhane • Mahalle-i Zaviye • Mahalle-i Faroz • Mahalle-i Frenk Hisarı • Mahalle-i Galimone • Mahalle-i Havuzlu Çeşme • Mahalle-i İçkale

• Mahalle-i Hızır-İlyas • Mahalle-i Kule • Mahalle-i Kule Yolu • Mahalle-i Nurullah Çelebi • Mahalle-i Orta Hisar • Mahalle-i Ovanis • Mahalle-i Sarmaşık • Mahalle-i Zeytünlük • Mahalle-i Zograf • Mahalle-i Yeni Cuma • Mahalle-i Urgancı

Trabzon’un mahalle sayısı dönem dönem değişmiş ve her ne kadar bunlarla sınırlı olmamışsa da yerleşim alanı sınırlı olan şehrin mahallelerinin sayıca az nüfusça

49

çok olduğu düşünülebilir. Benzer durum Ankara için de söz konusundur. Nitekim XVI. yy’da Ankara ve Konya şehirlerini ele alan Özer Ergenç bu iki şehrin karşılaştırmasında da benzer sonuca ulaşmıştır. Gerçekten 1584 tarihli Konya mufassal tahrir defterine göre Konya’nın 119 mahallesinde 3.654 vergi yükümlüsü erkek tesbit edilmiş olup buna göre şehrin nüfusu 18.491 olarak hesaplanmıştır. Ankara’ya göre mahalle sayısı daha fazla nüfus azdır. Geniş bir sahaya yayılan şehir dağınıktır. Bu 119 mahalleden 47 tanesinde 1-20 arası vergi yükümlüsü erkek vardır. Yani mahalleler pek küçük birimler halindedir.