• Sonuç bulunamadı

TABLO 18 : EYALET İŞSİZLİK SİGORTASI VERGİSİ DÜZENLEMELERİ 2004 – 2006 *

6. Ticareti Düzeltme Yardımı

1950’li yılların sonundan başlamak üzere, teknolojik gelişmeler, diğer yapısal değişiklikler ve ithalat rejimi sonucu çeşitli bölgelerde işsizlik oranının

yükseldiği ve süreklilik kazandığı görülmüştür. Bunun neticesi olarak 1961 yılında Bölge Yeniden Gelişim Kanunu, 1962 yılında İşgücü Gelişim ve Eğitim Kanunu ve bugün de bir benzeri devam ettiği için önemli olan Ticaret Geliştirme Kanunu (Kamu Kanunu 87-794) yayınlanmıştır. Bu kanun uyarınca Gümrük Vergisi Komisyonu tarafından düşürülmüş ticaret engelleri sebebi ile işsiz kaldığı sertifikalanan kişilere ödenek yardımı yapılmasını öngörmüştü. Bu kanunla birlikte çıkartılan diğer kanunlarda eğitim yardımını düzenlemişlerdi. Ancak Ticaret Geliştirme Kanunu’nun uygulamada çıkan sıkıntısı, kanundaki katı kurallar sebebi ile Komisyon tarafından sertifikalandırılma işleminin uygulanmasının nerede ise imkansız hale gelmiş olmasıdır155.

Bu sıkıntıyı gidermek için 1974 yılında çıkartılan 93-610 sayılı Ticaret Kanunu sertifikalandırma prosedürünü azcık daha kolaylaştırmıştır. Bu kanun uyarınca yukarıda anılan sebeple işsiz kalan kişiye 250 Dolar ile sınırlı kalmak kaydıyla ücretinin % 70’inin ödenmesi ve ödeme süresinin normalde 26 hafta, kişi 60 yaşının üzerindeyse veya bu süreçte eğitim alıyorsa bu sürenin 52 hafta olması kararlaştırılmıştır. Programın getirdiği cömertlik 1981 tarihinde çıkartılan kanun ile değiştirilmiştir.

Bu Kanun 2002 yılında reforma uğramış ve 107-210 sayılı Ticaret Kanunu çıkartılmıştır. Böylelikle kanunda daha fazla kişinin yararlanması, ödemeler, eğitim ve ihtiyaca çabuk cevap verebilme konusunda zamanında davranılabilmesi, ve diğer ticaret düzenleme yardımlarının yürürlüğe konması amaçlanmıştır. Program uyarınca, üretimin A.B.D. dışına kaydırılması veya ithalatın artması sebebi ile işini kaybeden veya ücretinde ya da çalışma saatinde azalma yaşayan kişiye bir takım maddi ve yeniden işe yerleştirme yardımlarının yapılması kararlaştırılmıştır. Genel anlamı ile programın amacı, zarar görenlerin yeniden iş sahibi olması, istihdam sürekliliğinin ve önceki işinden aldığı ücretle kıyaslanabilir bir ücret almasının sağlanmasıdır.

Kapsam bunla sınırlı kalmamış ve üretip sattığı ya da sadece sattığı ürünün % 20’sini bir firmaya yapıp, bu ana firmanın işini kaybetmesi sonucu yukarıdaki şekilde etkilenen işçiler ile, başka bir firma tarafından üretilen bir ürüne katma değer kazandıran bir iş yapıp da, ana üretimin Canada ve Meksika’ya kayması sonucu etkilenen çalışanlar da kapsama dahil olmuşlardır.

Bu haklardan yararlanabilmek için öncelikle en az 3 veya daha fazla çalışanın, bir şirket yetkilisinin, sendikanın veya işçilerin tam yetki verdikleri diğer bir temsilcinin Çalışma Bakanlığına başvurarak, bu kişilerin dış ticaretten olumsuz şekilde etkilendiklerini sertifikalatması gerekmektedir. Görüleceği üzere, kişisel başvuru yöntemi değil bir grup başvuru yöntemi benimsenmiştir. Ancak, talep edilen sertifikalama yapıldıktan sonra, grup içindeki her birey bu sefer şahsi olarak başvurarak, yardımlardan faydalanma hakkı talep etmek zorundadır. Kısacası kanundan yararlanabilmek için gerekli başvuru belgelerinin arasında grup başvurusu ile alınan bir sertifika mevcuttur. Sağlanan yardımların içinde, yeniden işe yerleştirme hizmeti, iş arama ödenekleri, taşınma ödenekleri, ticaret yeniden düzenleme ödenekleri, sağlık sigortası ödeneği ve eğitim hizmetleri vardır.

2002 tarihli düzenlemenin bir özelliği de, eskiden 60 gün olan, talepten sonra değerlendirme süresinin 40 güne indirilmesidir. Yine normal ödenek süresi 26 haftadan 52 haftaya, eğitim alan kişiler için ödenek 78 (52 + 26 hafta) haftaya çıkartılmıştır. Bunun haricinde bazı işçilerin tamamıyla eğitimsiz oldukları görülerek, bu gibi işçilere eğitim programlarından önce temel bilgi eğitimi156 alma imkanı tanınmış ve bu temel bilgi eğitimi alanlar için ödenek süresi azami 104 hafta olarak belirtilmiştir. Kanun 1974 yılında çıkartılan kanunda belirlenen yıllık eğitim harcaması miktarını da 220 milyon dolara çıkarmıştır. İş arama ödeneğini olarak, 1250 Dolarla sınırlı kalmak kaydıyla, kabul edilen tüm iş arama harcama miktarının % 90’ının karşılanacağı; yine taşınma ödeneği olarak da yapılan tüm makul harcamaların 1250 Dolarla sınırlı olarak % 90’ının karşılanacağı düzenlenmiştir.

156 Temel bilgi eğitimi, bir işsizin yeniden iş bulabilmesi için gerekli ana bilgileri kapsar. Örnek olarak

2002 tarihli kanunla yine çiftçilere de benzer şartlar altında, Tarım Bakanlığı’nın kontrolünde bu haklardan yararlanma imkanı tanınmıştır.

7. Bağımsız Çalışma (Serbest Meslek) Yardımı

Birleşik Devletler klasik işsizlik sigortası sistemi içinde, ücret karşılığı bir işverene efendi – hizmetli157 ilişkisi ile bağlı çalışanın işsiz kalması ve çalışmaya yeterli ve müsait olması ayrıca aktif olarak iş araması gerekmektedir. Bu sebepler ile, bağımsız çalışanların işsiz kalması halinde ve işsiz kalan kişinin bir serbest meslek sahibi olması halinde, işsizlik sigortası ödeneğinden yararlanamayacağı kabul edilmiştir158. Oysa ki, çeşitli sebeplerle işsiz kalan kişilerin yeniden işe yerleştirilmesi sürecini kolaylaştıran en önemli kaynak bu kişilerin bağımsız meslek sahibi yapılmalarıdır. Serbest meslek çalışanlarına karşı kabul edilen bu politikanın sonucu olarak, işsiz kalan kişiler en azından işsizlik sigortası gelirlerinin de kesilmemesi için serbest meslek sahibi olmayı düşünmemeye başlamışlar, böylelikle bu politika, işsizlik sigortasının amaçlarından biri olan yeniden işe yerleştirme amacına karşı da bir engel oluşturmaya başlamıştır159.

Bu durumun farkına varılması ile Kuzey Amerika Serbest Ticaret Anlaşması’nın (North American Free Trade Agreement – NAFTA) Uygulanması Hakkında Kanun160’un V. Bölümü eyaletlere işsizlere kendi işlerini kurmak için yardımcı olmak seçeneği vermişlerdir. Kişinin bu yardıma hak kazanması için işsizlik sigortasına hak kazanmış olması, önceki işinden sürekli olarak işten çıkartılmış olması ve profil değerlendirme sistemi161 doğrultusunda işsizlik sigortası ödeneğinin tamamını tüketecek olarak belirlenmesi, girişimcilik eğitimi ve iş danışmanlığı eğitimlerini de içeren serbest çalışma aktivitelerine katılması gereklidir.

157 Anglo – Sakson hukukunda efendi – hizmetli ilişkisi anlayışı için bknz. Bölüm III. A. 3. b. 158 Bağımsız çalışanların, işsizlik sigortasından yararlanamaması ile ilgili ayrıntılı bilgi için bknz.

Bölüm III. C. 2.

159 Walter S. Corson, The Intersection of Unemployment Insurance with Other Programs and Policies,

Chirstopher J.O’Leary ve Stephen A. Wandner’in Unemployment Insurance in the United States – Analysis of Policy Issues adlı kitabından, s. 534

160 Kamu Kanunu 103-181

161 İşsizlik sigortası uygulamasının daha verimli yapılabilmesi ve işe yerleştirme hizmetinin en iyi

şekilde değerlendirilebilmesi için, A.B.D. işsizlik sigortası uygulaması içinde, işsiz kalan kişilerin profil değerlendirilmeleri yapılarak, işsizlik ödeneğini tamamıyla tüketip tüketmeyeceği

Sistemin finansmanı federal İşsizlik Güvencesi Fonu içinde bulunan eyalet hesaplarından yapılacak olup, belli bir anda bu yardımdan yararlanacak kişi sayısının, işsizlik sigortasından yararlanmak için başvuranların % 5’ini geçemeyeceği düzenlenmiştir. A.B.D. Çalışma Bakanlığı verisine göre, günümüzde Delaware, Maine, Maryland, New Jersey, New York, Oregon ve Pennsylvania eyaletleri olmak üzere 7 eyalette bağımsız çalışma yardımı programı uygulanmaktadır162.

Sistem yine federal – eyalet bazlı dual bir yapı taşımaktadır. Uygulamada özellikle bağımsız çalışma programına katılanlara ödenecek maddi yardımın işsizlik sigortası ödemeleri ile aynı miktar ve aynı süre ile sınırlı olması kabul edilmiştir.

8. Kısa Dönem (İş Paylaşımı) Tazminatı

Her ne kadar işsizlik sigortası uygulamasının doğma sebebi, işsizlik ile mücadele olmayıp işsizliğin yarattığı sorunlar ile mücadele olsa da, geçen yıllar süresince sorunun kaynağına inilerek ve programın amacı doğrultusunda işsizlik ile mücadele eden eğitim gibi konulara önem verilmeye de başlanmıştır. Oysa ki, programın amaçlarında hiç yer almamakla birlikte henüz program hazırlanırken bile, işsizliği azaltacak çeşitli motivasyon mekanizmalarının programın içine dahil edildiği de görülmüştür. Bunun en belirgin örneği, işverenleri işçi çıkarmadıkları için bir nevi ödüllendiren, ödemekle yükümlü oldukları vergi oranını indiren “tecrübe puanlaması” sistemidir.

İşsizlikle kısmi mücadele etme anlayışı sistem içinde sadece eğitim ve tecrübe puanlaması ile sınırlı kalmamış, bunun yanında gelişen bir fikir ile birlikte, işverenlerin ekonomik koşullar sebebi ile işçi çıkarmasının zorunlu olduğu

162 Birleşik Devletler Çalışma Bakanlığı İşgücü Güvencesi Müdürlüğü Mevzuat Bölümü’nün Nisan

2004 tarihli “Unemployment Compensation Federal - State Partnership adlı yayınında bu sayı 8; Walter S. Corson’ın yukarıda adı belirtilen ve Chirstopher J.O’Leary ve Stephen A. Wandner’in yine yukarıda belirtilen kitabında yayınlanan eserinde (kitap 1997 yılına aittir) 10 eyaletin böyle bir programı olduğu ve bunun 7 tanesinin tamamıyla operasyonel durumda bulunduğu belirtilmektedir.

durumlarda, işçi çıkarmak yerine tüm çalışanlar için çalışma saatlerini azaltmak seçeneğini kullanmasının özendirilmesi düşünülmüştür. İşte bu fikra kısa dönem tazminatı (short-time compensation) ve yine çok kullanılan adıyla iş paylaşımı (work sharing) denmektedir.

Martin Nemirow’un vermiş olduğu örnekle de açıklayacak olursak, bir işverenin işgücünü % 20 azaltması gerektiği bir ortamda, 6 ay boyunca haftalık çalışma gününü 4’e indirmesi de kendisine aynı maliyeti doğuracaktır. İkinci yolun tercih edilmesi halinde istihdam korunmuş olur. Bu usule iş paylaşımı denir.

Bu fikir üzerine federal anlamda çalışılması 1974 yılında başlanmış olmasına karşın, bu fikrin Amerikan tarihinde yeni olmadığı ve 1930’lu yıllarda büyük buhrana kadar geri gittiği görülmektedir163. 1930 ile 1940 yılları arasında üzerinde çalışılan ve yürürlüğe de konan uygulama işsizliğin sorun olmaktan çıktığı yıllarda gündemden kalkmış ve yaklaşık 35 sene boyunca bir daha hiç uygulaması olmamıştır164. 1982 yılında yapılan bir düzenleme ile Çalışma Bakanı’nın iş paylaşımı programı uygulamak isteyen eyaletler için bir model program hazırlaması ve buna federal teknik yardımını da eklemesi kabul edilmiştir. Bu karara göre, Çalışma Bakanı bulgularını Kongre ile 1 Ekim 1985’ten önce paylaşacaktır165. Tüm bu çalışmaların neticesi olarak günümüzde 18 eyalette iş paylaşımı programı uygulanmaktadır166. Bu 18 eyalet Arizona, Arkansas, California, Connecticut, Florida, Iowa, Kansas, Louisiana, Maryland, Massachusetts, Minnesota, Missouri, New York, Oregon, Rhode Island, Texas, Vermont, ve Washington eyaletleridir.

İş paylaşımı programı uyarınca, işverenlere bu sistem önerilirken, işçilerin de kısmi süreli çalışmayı kabul etmeleri için, aldıkları eksik ücret oranı eyalet uygulamaları ile kısmi olarak telafi edilmektedir167.

163 Martin Nemirow, Work-sharing Approaches: past and present, Monthly Labor Review, Eylül 1984,

s. 34

164 İş paylaşımı programı tarihi gelişimi için bknz. Martin Nemirow, a.g.e.

165 Birleşik Devletler Çalışma Bakanlığı, Chronology of Federal Unemployment Compensation Law,

23 September 2004, s 31.

166 Birleşik Devletler Çalışma Bakanlığı İşgücü Güvencesi Müdürlüğü Mevzuat Bölümü’nün Nisan

2005 tarihli “Unemployment Compensation Federal - State Partnership adlı yayınından

9. Yeniden İşe Yerleştirme Yardımları

Bir önceki başlıkta belirtildiği üzere, işsizlik sigortasının direk konusunu oluşturmasa bile, netice itibarı ile sorunun ana kaynaktan kesilmesi gerektiği ve yine sistem amacının işsizliğin zararlarının ortadan kaldırılması olması prensibi ile işsizlik sigortasına hak kazanan kişinin sadece ödenek almaktan başka bir de yeniden işe yerleştirilmesi gerektiği konusunda fikir birliği oluşmuş ve bu yönde çalışmalar yapılmıştır.

Esasında bu yönde çalışmalar işsizlik sigortasından da önce başlamış ve 1933 yılındaki Wagner – Peyser Kanunu ile ilk defa İstihdam Servisi’nin kurulması kabul edilmiştir168. İstihdam Servisinin en öncelikli görevi, daha önce de belirtildiği üzere, işsiz kalan kişilerin yetenekleri ve yeterlilikleri konusunda gerekli bilgiyi elde ederek, bu kişileri işverenlerin İstihdam Ofislerine bildirdikleri mevcut işlerle eşleştirmektir.

Yukarıda Amerika Birleşik Devletleri’nde İşsizlik Sigortasının Özellikleri arasında bahsedilmiş olmakla, tekrardan kaçınmakla birlikte, İstihdam Servisinin iki temel görevinden bahsetmek gerekmektedir.

Bu görevlerden ilki, işsizlerin istihdam ofislerine kayıt olmaları, onlar tarafından gösterilen iş tekliflerini (uygun olmak şartı ile) kabul etmeleri, irtibata geçtikleri işverenleri istihdam ofislerine belgelemeleri, ve benzeri yükümlülüklerin yerine getirilmesi ile işsizlik ödeneğine hak kazanabilmek için gerekli olan şartlardan bir tanesi olan aktif olarak iş aradıklarını ispat etmelerinde aracılık ve kontroldür. Buna Birleşik Devletler literatüründe çalışma testi (work test) denmektedir.

Berkeley Planning Associates ve Mathematica Policy Research, Inc. tarafından Birleşik Devletler Çalışma Bakanlığı İstihdam ve Eğitim Müdürlüğü’ne sunulan “Evaluation of Short-Time Compensation Programs” adlı Rapor, Mart 1997

Randall Wright, The Labor Market Implications of Unemployment Insurance and Short Time Compensation, Federal Reserve Bank of Minneapolis, Quarterly Review, Yaz 1991, Vol. 15 No. 3

İkinci rol olan yeniden işe başlatma hizmeti ise aslında bir iş eşleştirme hizmetidir. Bu çerçevede işsizlere veya yeni iş arayanlara iş önerme, danışmanlık, test ve iş geliştirme hizmetleri verilerek, o anda istihdam piyasasında açık olan işler ile işsiz kalmış kişilerin buluşmasına yardımcı olunmaktadır. İş önerme sistemi, işverenler tarafından İstihdam Servisi’ne bildirilen talep edilen işçi niteliklerini, sisteme kayıtlı işçilerin nitelikleri ile karşılaştırma ve birbirinden habersiz olan iki kesimi bu eşleşmeden haberdar etmek anlamı taşımaktadır. Özellikle teknolojik gelişme (bilgisayar ve ulusal ağ sistemleri) bugün bu işlevin çok daha verimli ve bütün ülke çapında işletilebilmesi imkanı sağlamaktadır. Tüm bu gelişmeye rağmen yapılan çalışmalarda İstihdam Servisi’ne kayıtlı olanlardan sadece % 30 – 40 arası oranda bir gruba bu hizmetin verildiği, bu oranın işsizlik sigortasına başvuranlar arasında daha da düşük olduğu ve yine İstihdam Servisi’ne başvuranlardan sadece % 10 – 15’inin bir işe yerleştirildiği tespit edilmiştir169.

Danışmanlık hizmeti, işsiz kalan kişinin meslek seçiminde, meslek değiştirmeye karar vermesinde, kariyer planlaması yapmasında ve benzeri karar ve gelişme süreçlerinde, kendisine çalışma hayatı ile ilgili gerekli bilgiyi vermek, ondan bir takım bilgiler alıp, bunları değerlendirip kendisine yol göstermek ve eğitim konusunda da bir yol haritası çizmek anlamı taşır.

Test yapma yöntemi, özellikle kişinin doğal yeteneğinin ve ilgi alanlarının tespitine yarayan bir yöntemdir. Özellikle gençlere uygulanan bu yöntem, alınan sonuçların değerlendirilmesi ile birlikte, kariyer yönlendirmesine esas olarak kullanılır.

İş geliştirme yardımı ise iş önerme yöntemine benzemekte olup, bu yöntemde iş önerme yönteminde olduğu gibi iki ucu belirli bir eşleştirme yapılmaz. Genelde işçinin yetenekleri tespit edildikten sonra ortada açık bir pozisyon bulunmasa bile, bu yeteneklerde işçi çalıştıran işverenlere bilgisi verilir. Kimi zaman ikili görüşme ayarlanması yöntemi de benimsenmektedir.

169 David E. Balducchi, Terry R. Johnson, R. Mark Gritz; The Role of the Employement Service;

Chirstopher J.O’Leary ve Stephen A. Wandner’in Unemployment Insurance in the United States – Analysis of Policy Issues adlı kitabında yayınlanan makale; s. 462

Bu iki ana yöntem dışında İstihdam Servisi iş bulma klüplerinin kurulması, iş arama yardım çalışma gruplarının oluşturulması gibi bir takım ek hizmetlerde de bulunmaktadır170. Bu hali ile İşsizlik Sigortası sistemi ile İstihdam Servisi arasındaki ilişki ana olarak kişinin aktif olarak iş arama kriterini gerçekleştirip gerçekleştirmediğine yönelik bir çalışma testinin idaresini gerçekleştirmeye yönelik iken, bunun dışında İstihdam Servisleri iş yerleştirme konusunda da görev yaparak sistemin zararlarını tamamıyla ortadan kaldırmaya yardımcı olmaktadır.

BÖLÜM IV