• Sonuç bulunamadı

SİGORTA REJİMİ DAYANIŞMA REJİMİ

4. İşsizlik Riskini Tazmin

Fransa’da 1958 tarihli ulusal uygulamaya gelinmeden önce bile gerek 19. yüzyılda özel işçi örgütlerinin gerekse 20. yüzyılda hem işçi hem de bölgesel uygulamaların odağında, kişilerin işsizlik riskine karşı korunması amacı yatmaktaydı. Devlet henüz bu türde bir sosyal hizmet vermez iken bile, sendikalar ve çalışma örgütleri kendi üyeleri için işsizlik ile karşı karşıya kalınca ücret telafisi programları geliştirmişlerdi. Bu tür organizasyonların ve bunlar tarafından kurulan özel sandıkların finansal sıkıntıya düşmesi sonucu devlet müdahalesi ile bu fonlara kaynak aktarılması sisteminin benimsendiği ve Fransa devletinin işsizlik ile mücadelede bunu bir yöntem olarak kullandığı görülmektedir .

20. yüzyılın başlangıcı ile birlikte Fransa’da işsizlik sigortası uygulamaları da pekişmeye başlamıştır. Öncelikle sadece sandıklara finansal yardımda bulunan devlet, 1. Dünya Savaşı öncesi Almanya’dan Fransa’ya göç eden bir çok kişinin olması ve işsiz sayısındaki ciddi artışın bölgelerdeki sıkıntısını yok etmek amacıyla, finansmanında yardımcı olacağı bir işsizlik sigortası sisteminin bölgeler ve yerel yönetimlerce kurulabileceğini düzenlemiştir. İhtiyari nitelikteki bu düzenlemenin ise zorunlu ve ulusal hale gelişi yaklaşık yarım yüzyıl sonra kendini göstermiştir. 1958 tarihli sistem ile getirilen olgu, aynen uluslararası uygulamada olduğu gibi kişinin işsiz kalması halinde kendisine bir ücret getirisinde bulunmak ve böylelikle hem işsizliğin zararlarını azaltmak hem de sosyal devlet olgusu içinde hükümete düşen görevi yapmak benimsenmiştir. Bu sistem halen devam etmekle birlikte seneler içinde geliştirilerek, işsizlere eğitim ve işe yerleştirme yardımı da verilmesi ve hatta işsizlik ödeneğini tamamlayan ve işsizlikleri devam eden uzun dönem işsizlere de maddi yardımın sürmesi sistemi getirilmiştir.

5. Zorunluluk

Fransa’da işsizlik sigortası tarihinde görüleceği üzere, uygulamalar 20 yüzyılında ikinci yarısına kadar ihtiyari olarak yapılmıştır. İşçi ve bazı yerlerde

işveren örgütleri uygulamaları ile başlayan işsizlik sigortası programları, en sonunda devlet müdahalesi ile karşı karşıya kalmış ve devlet 20. yüzyılın başında, sistemi yaptırım ve kamu gücü ile değil ancak bir tavsiye niteliğinde kendi içindeki bölgelere ve bunlara bağlı yerel yönetimlere önermiştir. Bunun karşılığında kendisinin bu sistemlere şartların taşınması halinde para yardımı yapacağını da belirtmiştir. Bütün bu gelişmeler sonunda Fransa’da işsizlik sigortası hem kamu kesimi hem de işçi – işveren kesimi tarafından ihtiyari olarak uygulanmış ve ihtiyarilik özelliği nedeniyle kapsamı çok genişleyememiştir.

Fransa’da işsizlik sigortası uygulamasını zorunluluk haline getiren düzenleme 1958 yılında yukarıda da aktarıldığı gibi sosyal tarafların bir araya gelerek yaptıkları anlaşmadır. Bu anlaşma uyarınca çeşitli işçi ve işveren temsilcileri gelerek işsizlik sigortası sisteminin ülke çapında kurulması, bunun için iki ayrı tüzel kişilik oluşturulması kararını vermişlerdir. Fransız 11 Şubat 1950 tarihli ve 50-205 sayılı toplu iş sözleşmelerine ve toplu uyuşmazlıkların çözümü usulüne ilişkin yasa uyarınca, işçi ve işveren tarafının bir araya gelerek imzaladıkları anlaşma toplu iş sözleşmesi statüsünde olup, iki tarafı da bağlayıcıdır. Yine bu kanun uyarınca toplu iş sözleşmesi hükmündeki Konvansiyonların devlet tarafından onaylanması ile tarafları bağlayıcı ve uygulanması zorunlu olur. Aynen Türkiye Cumhuriyeti sisteminde (kanunlarda) olduğu gibi burada da resmi gazetede yayınlanma ve yürürlüğe girme olgusu mevcuttur207. 31 Aralık 1958 tarihli Konvansiyon da bu şekilde bir kanunlaşma yolu izleyerek, Fransız Kanunları çerçevesinde zorunluluğu bulunan bir toplu sözleşme şeklinde akdedilmiş, sonradan kurulan işçi veya işveren örgütleri de bunu imzalamışlar ve üyelerini bu konvansiyona uyma zorunluluğu getirmişlerdir.

Bu bağlamda, Fransız işsizlik sigortası uygulaması aslen işçi ve işveren tarafların kendi aralarında yaptıkları bir toplu sözleşmeden ve buna imkan tanıyan Fransız İş Kanunu’ndan kaynaklanmaktadır. Fransız İş (Çalışma)208

207 Türkiye’de toplu iş sözleşmelerinin bakanlıkça onanması ve sonradan Resmi Gazetede

yayınlanması uygulaması yoktur.

208 Fransız hukukunda Code du Travail denen kanunun tam kelime karşılığı Çalışma Kanunu olup,

Kanunu’nun L. 133-1 maddesi uyarınca, sosyal taraflar arası komitelerde görüşülen ve anlaşmaya bağlanan hususlar taraflar için bağlayıcılık taşımaktadır. Bu maddeye rağmen Kanun işsiz kişiler veya belli bir saatin altında çalışan kişiler için ödenek ödenmesine ilişkin toplu sözleşmelerde bu hususa bir istisna getirmiş ve L. 352-1, L. 352-1 ve L. 352-2-1 maddeleri uyarınca toplu anlaşmanın çalışma ilişkilerinden sorumlu bakan tarafından onanarak kanuna uygun şekilde yayınlanarak taraflarca uyulması zorunlu hale geleceğini düzenlemiştir.

Fransız Çalışma Kanunu’nda işsizlik sigortası ile ilgili hükümler 3. kitapta düzenlenmiştir. 3. Kitabın başlığı İşe Yerleştirme ve İstihdam olmakla birlikte, özellikle İşten Mahrum Kalan Çalışanlar başlıklı 5. Başlıkta L. 351-1 ila L. 351-26, L. 352-1 ila L. 352-5 ve L. 353-1 ila L. 353-3 maddeleri arasında özel düzenlemenin yapıldığı görülmektedir.

Bu maddeler uyarınca, işini isteği dışında kaybetmiş çalışabilir ve aktif olarak iş arayan kişilerin bir gelir haklarının bulunduğu (L. 351-1), bu gelirin işsizlik sigortası ödeneğinden, dayanışma ödeneğinden ve diğer ödeneklerden oluştuğundan bahsedilmiş (L. 351-2) ve geri kalan maddelerde de sistem ana hatları ile ama kesinlikle detaya girilmeden aktarılmıştır. Örneğin, madde L. 351-3-1 uyarınca sistemin finansmanının işveren ve işçiden kesilecek primlerle olacağı düzenlenmiş ancak bunların miktarı belirtilmemiştir. Örnek olarak yine madde L. 351-3 uyarınca, işsizlik ödeneği miktarının ne şekilde hesaplanabileceği belirtilmiş fakat oransal açıklama yapılmamıştır.

Kanun bunun dışında, çeşitli şekillerde tarafların uzlaşamaması halinde sistemde boşluk kalabileceğini öngörmüş ve bu gibi bir halde sistemin bir kaosa sürüklenmemesi için kamu gücüne bazı yetkileri vererek gerekli önlemleri alabileceğini düzenlemiştir209.