• Sonuç bulunamadı

Terör Haberlerinin Sunulmasına Yönelik Düzenlemeler

4. TERÖR HABERCĠLĠĞĠNĠN TERÖRĠZM PROPAGANDASINA ETKĠSĠ

4.5. Terör Haberlerinin Sunulmasına Yönelik Düzenlemeler

4.5.1. Uluslararası Düzenlemeler

Terör haberlerini uluslararası alanda doğrudan düzenleyen yasalar sınırlı olmakla birlikte, bu konuda bilinen en kapsamlı çalıĢma, AKPM tarafından 2005 yılında kabul edilen Medya ve Terörizm konulu 1706 sayılı Tavsiye Kararı‟nın 8. ve 10. paragraflarıdır. Buna göre;

(8) Meclis, medya çalıĢanlarını;

i. terörizmin etkilerine gereğinden fazla katkıda bulunmadan kamuoyunu haberdar etmek maksadıyla, gazeteciler, fotoğrafçılar ve terörist eylemler ile tehditler üzerinde çalıĢan editörler için, meslek kuruluĢları aracılığıyla etik ilkeler geliĢtirmeye;

ii. terörizme iliĢkin medya haberlerinin hassas niteliği hakkında farkındalığı artırmayı amaçlayan medya çalıĢanları için eğitim kursları düzenlemeye;

iii. teröristlerle elbirliğiyle hazırlanmıĢ sansasyonel haberler ve görüntüler için bu yarıĢtan kaçınmak maksadıyla kendi aralarında, örneğin kendi meslek kuruluĢları aracılığıyla iĢbirliği yapmaya;

iv. terörist eylemlerin sebep olabileceği halkta korku duygusu ekleyerek veya teröristlere propaganda için platform sunarak, teröristlerin çıkarlarına uygun davranmaktan kaçınmaya; v. kurbanların insan onuru ve mahremiyetini ihlal eden veya kurbanlar ile ailelerinin yanı sıra halk üzerinde bu tür eylemlerin etkisini artırmaya katkıda bulunan terörist eylemlerin Ģok edici resimlerinin yayımlanması veya görüntülerinin verilmesinden imtina etmeye; vi. terörizmin altında yatan toplumsal gerilimi, haber ve yorumlar aracılığıyla abartmaktan kaçınmaya ve özellikle de her tür nefret söylemini yayınlamaktan imtina etmeye davet eder. (10) Meclis, Bakanlar Komitesine, üye ülkeler ile gözlemci ülkelerden aĢağıda belirtilen unsurların yerine getirilmesinin talep edilmesini tavsiye eder;

i. terörle mücadeleye karĢı yürütülen eylemler ve devletin stratejileri hakkında sebepleri ile birlikte kamuoyunu ve medyayı düzenli olarak bilgilendirmeye;

ii. devlet otoritelerince terörle mücadele mazereti altında terörist eylemler ve tehditlere karĢı verilen tepkilerin yanı sıra terörizm hakkında medyada bilgi ve görüĢlerin yayınlanmasına aĢırı yasaklama hatta kısıtlama getirilmesinden kaçınmaya;

iii. terörizmi araĢtıran gazetecilerin, teröristlerce veya devlet otoriteleri tarafından yapılan anti-terör eylemlerinin neden olduğu tehlikelere gereksiz bir Ģekilde maruz kalmalarının önlenmesi için her olaya iliĢkin özel güvenlik durumu hakkında terörizmle ilgili çalıĢan medyayı, kendi istekleri üzerine, bilgilendirmeye;

iv. medya içeriğinin eleĢtirisel ve bilinçli tüketiminin teĢvik edilmesi ve terörist eylemlerin neden olduğu korku hakkında vatandaĢların farkındalıklarının mümkün olduğunca artırılması amacıyla okul müfredatlarına medya okuryazarlığını dahil etmeye;

v. teröristlerin internet üzerinden, illegal mesaj ve görüntüleri yayınlamalarını önlemek amacıyla kolluk kuvvetleri ve polisle iĢbirliği yapmaya;

124

vi. bilgisayar sistemleri aracılığıyla iĢlenen ırkçı ve yabancı düĢmanlığı unsurları içeren eylemlerinin cezalandırılmasına iliĢkin Sibersuç SözleĢmesinin Ek Protokolünün, ulusal veya etnik köken, ırk, renk veya soy veya bu faktörlere bir mazeret olarak kullanılan din temelinde herhangi bir kiĢiye veya gruba karĢı nefret duygularını ve Ģiddeti savunan, teĢvik eden veya kıĢkırtan terörist içeriğe uygulamaya.

Buna ek olarak, AK‟nin 2005 yılında Kitle ĠletiĢim Politikaları ile ilgili düzenlediği 7. Avrupa Bakanlar Konferansı‟nda kabul ettiği “Kriz Zamanlarında Ġfade ve Haber Alma Özgürlüğü ile Ġlgili” 1‟Nolu kararı, terör haberciliğine yönelik bir takım tavsiyeleri içermektedir. Buna göre; savaĢ ve terörizm zamanlarında gazeteciler güvenlik görevlilerinin faaliyetlerine engel olmayacak Ģekilde habercilik haklarından yararlanarak, yayın yapmalıdır. Ayrıca kriz zamanlarında gazetecilerin ifade ve haber alma özgürlüklerine saygı duyulmalı ve fiziksel bütünlükleri korunmalıdır.

Öte yandan uluslararası alanda yapılan bazı sözleĢmerde de Ģiddet içeren ve bireylerin psikolojik olarak etkilenebileceği yayınların engellemesi yönünde kararlar mevcuttur. Terör olayları da bu kapsamda olduğu için bu sözleĢmelere değinmekte fayda bulunmaktadır. Bu bağlamda AK tarafından 5 Mayıs 1989‟da imzaya açılan “Avrupa Sınırötesi Televizyon SözleĢmesi”nin “Yayıncının Sorumlulukları” baĢlıklı 7.maddesinin (b) bendinde program hizmetleri hakkında “ġiddet eğilimini körüklemeyecek veya ırkçı nefret duygularını kıĢkırtıcı nitelikte olmayacaktır.” Ģeklinde bir karar alınmıĢtır.

AB ve AK öncülüğünde daha önceden hazırlanan medya hizmetlerine yönelik sözleĢmelerin birleĢtirilmesiyle 2010 yılında yayımlanan “Görsel-ĠĢitsel Medya Hizmetleri Yönergesi”nde ise AB‟ye ve AK‟ye üye devletlerin yetkileri altındaki görsel-iĢitsel ticari hizmetlerin yayınlarında; ulusal güvenliğin ve kamu sağlığının korunması açısından sorumlu oldukları belirtilmiĢtir. Ayrıca ırk, cinsiyet, din veya milliyet temellerine dayalı nefret uyandıran ve insan onuru ihlallerini içeren yayınların yapılmaması gerektiği kabul edilmiĢtir.

4.5.2. Ulusal Düzenlemeler

Terör haberlerine yönelik ulusal bazda yapılan düzenlemelerle ilgili olarak ülkemizin iç hukukunda birçok yasa ve yönetmelik bulunmaktadır. Bu doğrultuda daha önceden değinilen, 3713 sayılı TMK‟nın 6. maddesinin 2.fıkrasında ve bu

125

maddeyi destekleyecek Ģekilde düzenlenen 7.maddenin 2.fıkrasında, basın ve yayın organlarında terör propagandası yapmak suç sayılmıĢtır.33

Bunlara ilave olarak, 2011 yılında kabul edilen 6112 sayılı “Radyo ve Televizyonların KuruluĢ ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun”un 7. ve 8. Maddeleri, terör haberleri açısından önem teĢkil etmektedir. 34

Buna göre; Olağanüstü dönemlerde yayınlar

Madde 7 - (1) SavaĢlar, terör amaçlı saldırılar, doğal afetler ve benzeri olağanüstü durumların ortaya çıkardığı kriz zamanlarında da ifade ve haber alma özgürlüğü esas olup, yayın hizmetleri önceden denetlenemez ve yargı kararları saklı kalmak kaydıyla durdurulamaz. Ancak, millî güvenliğin açıkça gerekli kıldığı hâllerde yahut kamu düzeninin ciddî Ģekilde bozulmasının kuvvetle muhtemel olduğu durumlarda, BaĢbakan veya görevlendireceği bakan geçici yayın yasağı getirebilir.

Yayın hizmeti ilkeleri

Madde 8 – (1) Medya hizmet sağlayıcılar, yayın hizmetlerini kamusal sorumluluk anlayıĢıyla bu fıkrada yer alan ilkelere uygun olarak sunarlar. Yayın hizmetleri;

b) Irk, dil, din, cinsiyet, sınıf, bölge ve mezhep farkı gözeterek toplumu kin ve düĢmanlığa tahrik edemez veya toplumda nefret duyguları oluĢturamaz

(d) Terörü övemez ve teĢvik edemez, terör örgütlerini güçlü veya haklı gösteremez, terör örgütlerinin korkutucu ve yıldırıcı özelliklerini yansıtıcı nitelikte olamaz.

g) Suç iĢlemeyi, suçluyu ve suç örgütlerini övücü, suç tekniklerini öğretici nitelikte olamaz. Ģ) ġiddeti özendirici veya kanıksatıcı olamaz.

t) Terör eylemini, faillerini ve mağdurlarını terörün amaçlarına hizmet edecek sonuçlar doğuracak Ģekilde sunamaz.

Türkiye‟de radyo ve televizyonların yayınlarını kontrol etmek ve denetlemekle ilgili en üst yapı olan Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK)‟nun da terör haberlerini düzenlemeye yönelik bir takım giriĢimleri mevcuttur. Bu bağlamda 2014 yılında yayımlanan “Yayın Ġlkeleri Rehberi” isimli metnin “Afet, SavaĢ, Terör ve Kriz Durumları” baĢlıklı bölümünde, yayın organlarının uyması gereken kurallar Ģu Ģekilde ele alınmıĢtır (RTÜK, 2014, s.26-27);

i. Doğal afet, büyük kaza, savaĢ, terör, çatıĢma haberleri gibi yayınlarda, izleyicilerde korku, endiĢe ve panik yaratacak ifade ve görüntüler kullanılmamalı, gerilimi arttıracak nitelikteki yorumlardan kaçınılmalıdır.

ii. Terör teĢvik edilmemelidir.

iii. Terör eylemleri doğru biçimde, eksiksiz ve editoryal sorumlulukla haberleĢtirilmelidir.

iv. Terör örgütleri ve terör yanlıları güçlü veya haklıymıĢ gibi gösterilmemelidir. v. Terör örgütlerinin korkutucu ve yıldırıcı özellikleri yansıtılmamalı, kamuoyunda

korku ve infiale sebebiyet verilmemelidir.

vi. KiĢi veya kurumlarla ilgili olarak, bunların olası bir terör olayına hedef olarak gösterilmemesine dikkat edilmelidir.

vii. Kan, kesik vücut parçaları, yaralanma ve ceset görüntüleri ekrana getirilmemelidir. viii. Ses ve görüntü efektleri kullanılarak görüntüler abartılmamalıdır.

33

Ġlgili maddelerin detaylarına, çalıĢmanın Birinci Bölüm‟ünde yer alan “Propagandanın Tanımı” baĢlıklı kısımda değinilmiĢtir.

34 RTÜK 6112 sayılı kanunun 8.maddesinin (d) bendinin ihlali nedeniyle günümüze kadar birçok

yayıncı kuruluĢun cezalandırıldığını resmi sitesinden açıklamıĢtır. Örnek bir karar için bkz. https://www.rtuk.gov.tr/ust-kurul-kararlari/6112-sayili-kanunun-8-inci-maddesinin-birinci-fikrasinin-d- bendinin-ihlali-nedeniyle-ipc-bugun-tv-bugun-televizyon-ve-radyo-produksiyon-a-s/7453, EriĢim Tarihi: 04.07.2018.

126

ix. Yaralanma ve ölümle sonuçlanan olaylarda, kurbanların kimlikleri teyit edilmeden açıklanmamalıdır.

x. Adam kaçırma, korsanlık, rehin alma ve kuĢatma gibi kriz anlarının canlı yayınında, kurbanların can güvenliği tehlikeye atılmamalı, güvenlik kuvvetlerinin operasyonu deĢifre edilmemelidir.

Benzer Ģekilde RTÜK‟ün 2018 yılında yayımlandığı “Terör ve Olağanüstü Durumlarda Uyulacak Haber Ġlkeleri” baĢlıklı diğer bir belgede, medya organlarının yayınlarda dikkat etmesi için bazı tavsiye kararlar alınmıĢtır. Buna göre;

i. Ġzleyicilerde korku, yılgınlık ve paniğe sebep olabilecek sansasyonel “SON DAKĠKA” altyazılarından kaçınılmalıdır.

ii. Olayda hayatını kaybedenlerin durumu yetkililer tarafından ailelerine bildirilmeden önce, isimleri açıklanmamalı, yetkililerden önce acılı aile bulunup ekranlara taĢınmamalıdır.

iii. ġehit olan görevliler, çok büyük bir istisnai özellik taĢımadıkça Ģehit cenazelerinin törenlerinden ve Ģehit ailelerinin evinden canlı yayın yapılmamalı veya acılı insanları rahatsız edecek röportajlara yer verilmemelidir.

iv. Terör saldırıları ve doğal felaketlerle ilgili canlı yayınlara deneyimli, varsa konunun uzmanı muhabirler gönderilmelidir. Felaket görüntüleri ve terör saldırıları yayınlanırken ürkütücü, izleyenleri paniğe sürükleyecek, toplumsal gerginliğe yol açacak görüntülerden kaçınmalıdır.

v. Terör olaylarının sorumluları ya da savunucuları ile bir mülakatın yapılması düĢünüldüğü hallerde, yayın sorumlusundan izin alınmalı ve mülakatın çerçevesinin kamu yararı gözetilerek çizildiğinden emin olunmalıdır.

Ġngiltere‟de ise tüm telekomünikasyon hizmetlerinden sorumlu resmi kuruluĢ olan OFCOM (Office of Communications) radyo ve televizyonların uymalarını istediği bir takım ilkeler oluĢturmuĢtur. Bu bağlamda yayınlanan metnin “Zarar ve Saldırı” baĢlıklı ikinci bölümünde “saldırgan dil, Ģiddet, insanlık onurunun ihlali, ayrımcı muamele veya dil” kullanılmaması yönünde sınırlamalar getirilmiĢtir (The OFCOM Broadcasting Code, 2017, s.16).