• Sonuç bulunamadı

3. TERÖR ÖRGÜTLERĠNĠN MEDYA PROPAGANDASI

3.4. Terör Örgütlerinin Medya Organları ve Faaliyetleri

3.4.3. Ġnternet

Teröristlerin amaçları doğrultusunda en yoğun biçimde araçsallaĢtırdığı mecra internettir. Terör örgütlerinin interneti kullanmaya baĢladıkları tarih net olmamakla birlikte, 1990‟lı yıllarda sınırlı sayıda terör grubunun internet sitesine sahip olduğu bilinmektedir. 2000 yılına gelindiğinde ise terör örgütlerinin tamamına yakını internet sitesi kurmuĢtur (Weimann, 2006a, s.3). Nitekim 11 Eylül Terör Saldırıları itibariyle teröristlerin interneti eylemlerinde kullanmaya baĢlaması, internet teknolojisini tüm terör yapılanmaları için yeni bir propaganda silahına dönüĢtürmüĢtür. Aynı yıl içerisinde El-Kaide, “Al Sahab Media” isimli bir medya birimi oluĢturarak, ilk propaganda videosunu bu organizasyon vasıtasıyla paylaĢmıĢtır (Stenersen, 2014, s.51; Weimann, 2014, s.2).

2000‟lerden sonra her geçen yıl teröristlerin internetteki varlıkları artmıĢ ve teröristler yeni propaganda teknikleriyle interneti sömürmüĢtür (Weimann, 2014, s.2). Nitekim ilerleyen süreçte yalnızca teröristler değil iletiĢim teknolojileri de kabiliyetlerini geliĢtirmiĢtir. Bu doğrultuda yazılı, görüntülü ve sesli geleneksel kitle iletiĢim araçlarının sunduğu tüm imkânlara akıllı telefonlar ve bilgisayarlar sayesinde ulaĢılması, interneti dünyada en çok tüketilen araç konumuna getirmiĢtir. Ayrıca sosyal medyanın ortaya çıkması ve bu uygulamaların milyarlarca kiĢi tarafından kullanılması, internetin önemini daha çok arttırmıĢtır. Bu geliĢmeler neticesinde geleneksel medya karĢısında yeni medya, teröristler tarafından daha fazla tercih edilmiĢ ve modern terörizmin en etkili silahı haline gelmiĢtir (Türkoğlu, 2017, s.165).

ABD Temsilciler Meclisi Terörle Mücadele ve Ġstihbarat Komitesi‟nin 2011 yılında yayınladığı rapora göre, tüm cihatçı terörist gruplar içerisinde interneti ve

93

sosyal medyayı ilk kullanan örgüt, El-Kaide olarak belirtilmiĢtir (Counterterrorism and Intelligence Subcommittee, 2011, s.14). Bu hususta örgütün stratejisti olarak bilinen Ebu Musab el Suri‟nin 2003 yılında yayınladığı “Küresel Ġslami DireniĢ Çağrısı” adlı belgede, internetin cihatçı hareketin geleceği açısından önemli olduğu vurgulanmıĢtır. Belgede bloglar, internet forumları ve sosyal medya gibi tüm unsurları içerisinde barındıran bir iletiĢim ağı oluĢturarak, bütün örgüt üyelerini bu yöntemle buluĢturma planı anlatılmıĢtır. Terör örgütü bu stratejisinde önemli ölçüde baĢarılı olurken, baĢta küresel cihat anlayıĢını temel alan terör grupları olmak üzere, etnik/milliyetçi ideolojiler çerçevesinde eylemlerini sürdüren diğer terör örgütlerinin de medya odaklı terörizmi benimsemelerine ön ayak olmuĢtur (Amble, 2012, s.339).

Küresel bir terör örgütü olarak El-Kaide, internet sitelerini üç kategoride oluĢturmaktadır. Bunlar:

i. Liderlerin mesajlarını yayınlayan resmi siteler,

ii. Strateji konularını inceleyen ve tanınmıĢ cihatçı figürlerin yazılarını paylaĢan siteler,

iii. Görüntülü ve sesli olarak, iletiĢimi sağlamak ve operasyonları planlamak için kullanılan sohbet odaları ve bağımsız internet siteleri Ģeklindedir (Counterterrorism and Intelligence Subcommittee, 2011, s.14).

El-Kaide‟nin internet ortamında en çok baĢvurduğu araçlar ise Hotmail ve Yahoo gibi ücretsiz oluĢturulan elektronik posta hesaplarıdır. Sohbet fonksiyonu, e- posta iĢlevi, yazılı materyal paylaĢımı ve multimedya dosyalarının aktarımı gibi olanaklar, bu araçların tercih edilmesinde etkili faktörlerdir. Ayrıca terörle mücadele eden kurumların bu hesaplara eriĢmelerinin zor olması, gizli haberleĢme bağlamında teröristler için bu ortamı daha cazip kılmaktadır. Daha önce de belirtildiği gibi El- Kaide 11 Eylül Saldırıları‟nı planlarken yoğun biçimde bu araçlardan yararlanmıĢtır (Weimann, 2008, s.76).

GeçmiĢten günümüze interneti en etkili Ģekilde kullanan terör örgütlerinin baĢında DEAġ gelmektedir. Dijital medyanın imkân ve kabiliyetlerini amaçlarıyla birleĢtirerek, bu ortamı aktif biçimde sömüren terör örgütü, diğer terör yapılanmalarına göre daha fazla medya odaklı hareket etmektedir. Bu doğrultuda birçok çalıĢmada, DEAġ‟ın kendisine has bir medya stratejisi olduğu belirtilmektedir. Buna göre sınır tanımayan vahĢi eylemleriyle uluslararası kamuoyunun dikkatini çekmeye çalıĢan terör

94

örgütü, bu eylemlerin propagandasını yaparken kullanacağı dili, sembolleri ve kodları dikkatle seçerek, kaçınılmaz bir farkındalık yaratmaktadır. Nitekim bu yöntemler sayesinde DEAġ, internet üzerinden en çok eleman devĢiren terör örgütü olmuĢtur (Göksun ve Salihi, 2018, s.9).

DEAġ‟ın medya stratejisinde propaganda videoları ayrı bir önem taĢımaktadır. Ġlk videosunu 19 Haziran 2014 tarihinde “Al Hayat Medya Merkezi” aracılığıyla yayınlayan terör örgütünün videolarının yüksek çözünürlükte olması, açılıĢ grafikleri, kurgusu, efektleri, kamera çekim açısı ve ıĢıklandırma gibi profesyonel teknikleri içerisinde barındırması araĢtırmacıların da dikkatini çekmiĢtir (ġenol, vd. 2016, s.195). Bu bağlamda DEAġ‟ın propaganda videolarının diğer terör örgütlerine göre daha profesyonel içeriğe sahip olduğu ve videolarda Hollywood tarzı bir kurgu benimsendiğini gözlemlenmektedir (Türkoğlu, 2017, s.165). Buna karĢın DEAġ‟ın birçok kez basın mensuplarını, askerleri ve sivilleri rehin alarak, yayınladığı infaz ve katliam görüntülerinin stüdyo ortamlarında yapıldığı da ileri sürülmektedir.26 Örgütün propaganda videolarının hazırlanması için oluĢturduğu diğer birimler ise El-Furkan Medya ve El-Ġ‟tisam‟dır. El-Furkan Medya örgütün geçmiĢte düzenlemiĢ olduğu eylemleri yayınlarken, El-Ġ‟tisam‟ın ise çeĢitli konularda propaganda videoları üretmektedir (Göksun ve Salihi, 2018, s.60).

DEAġ‟ın propaganda videolarının içeriğinde ise genel olarak Ġslam Devleti‟nin inĢası, düĢman Batılı devletler, cihat çağrısı, günlük yaĢamdan kesitler, sempati toplama, dini zulümden kaçma, dini özgürlüklerin tadını çıkarma gibi mesajlar iĢlenmektedir (Awan, 2017, s.8). Öte yandan sosyal medyada da aktif olan terör örgütü, sunduğu görsel içeriklerle bir marka yaratma peĢindedir. Bunun için Ġslam Devleti logosunu tüm paylaĢımlarında kullanan DEAġ, resmi bir devlet imajı oluĢturmayı hedeflemektedir. Nitekim günümüzde terör yapılanmalarının çoğu kurdukları siteleri veya sosyal medya hesaplarını, resmi yayın organı Ģeklinde modern tekniklerle yönetmektedir. Bu doğrultuda DEAġ‟ın medyayı profesyonel bir Ģekilde kullanabilmek için Avrupa ülkelerinden yetenekli medya çalıĢanlarını iĢe aldığı ileri sürülmektedir (ġenol vd. 2016, s.199; Williams, 2016, s.4-5; AvĢar, 2017, s.126). DEAġ‟ın geniĢ kapsamlı yürüttüğü medya stratejisi, uluslararası medyanın ve kamuoyunun dikkatini çekmeyi baĢarmıĢtır (Göksun ve Salihi, 2018, s.19).

26DEAġ‟ın propaganda videolarının stüdyo ortamında yapıldığını ileri süren haber için bkz.

95

Bunlara ek olarak, radikal grupları bireysel anlamda destekleyen kiĢilerin de Ask.fm, Facebook, Instagram, Twitter, WhatsApp, PalTalk, Kik, Viber, JustPaste.it ve Tumblr gibi sosyal medya uygulamalarını, sohbet programlarını ve dosya paylaĢım platformlarını, terör propagandası için kullandıkları gözlemlenmektedir (Klausen, 2015, s.1).

Ġnternet teknolojisinin propaganda açısından sunduğu sınırsız olanaklar, diğer terör örgütleri gibi PKK‟nın da ilgi alanındadır. Bu noktada örgütün sahip olduğu radyo, televizyon, gazete ve diğer yayın organlarının mahkeme kararlarıyla kapatılması, yeni medya ortamını PKK için önemli bir konuma taĢımıĢtır. Bu bağlamda PKK, geleneksel medya araçları ile gerçekleĢtiremediği propaganda faaliyetlerini internet vasıtasıyla sürdürmeye çalıĢmaktadır (Demir, 2018, s.31). 2007 yılı itibariyle yoğun biçimde interneti kullanmaya baĢlayan terör örgütünün, günümüzde doğrudan veya dolaylı olarak propagandasını yapan yüzlerce internet sitesi bulunmaktadır (Bural, 2017).

PKK interneti, televizyon ve radyo yayını yapmanın yanı sıra propaganda videolarını dağıtmak için kullanmaktadır. Terör örgütü çoğunlukla Twitter ve Gerilla TV adlı video paylaĢım sitesi üzerinden silahlı eylemlerinin görüntülerini paylaĢmaktadır. PKK sitelerine Türkiye sınırları içerisinden eriĢimin yasak olmasına rağmen, kullanıcılar farklı tekniklerle bunlara ulaĢabilmektedir. Nitekim kapatılan sitelerin yerlerine terör örgütü yeni bağlantılar açarak, terör propagandasına devam etmektedir (Alptekin, 2018, s.107). Ayrıca son yıllarda örgüt mensupları ve destekçileri tarafından Twitter, Facebook ve Instagram gibi sosyal medya platformlarında yoğun propaganda faaliyetleri yapıldığı göze çarpmaktadır. Bu bağlamda günümüzde birçok terör sempatizanı, terör propagandası yaptıkları gerekçesiyle tutuklanmaktadır.

PKK‟nın etkili olmaya çalıĢtığı alanlardan biri de yurtiçinde ve yurtdıĢında internet üzerinden yönettiği haber ajanslarıdır. Bu doğrultuda merkezi Ġstanbul olmak üzere 2002 yılında kurulan Dicle Haber Ajansı, PKK‟nın sözcülüğünü yaptığı gerekçesiyle 2016 yılında 675 sayılı KHK ile kapatılmıĢtır. YurtdıĢında ise Amsterdam‟da 2005 yılında internet üzerinden yayınlarına baĢlayan Fırat Haber Ajansı, terör örgütünün en bilinen propaganda organlarından biridir (Demir, 2018, s.28-29).

96

Öte yandan IRA, ETA ve LTTE faal oldukları dönemde internetin propaganda gücünden kısıtlı da olsa faydalanma imkânı bulmuĢtur. Bu bağlamda IRA, Ġrlanda Cumhuriyeti Bilgi Servisi adıyla oluĢturduğu internet sitesi vasıtasıyla Ġngiltere‟ye karĢı politik mesajlar ve bildiriler yayınlamayı tercih etmiĢtir (Furnell ve Warren, 1999, s.30). ETA ise propaganda videoları, bildiriler, elektronik gazeteler ve online radyo istasyonlarıyla, Bask ve Ġspanyol halkları üzerinde etkili olmaya çalıĢmıĢtır (Ophir ve Weimann, 2012, s.28). 1993 yılında ilk internet sitesini kuran LTTE ise genel olarak üyeler arası gizli haberleĢmenin sağlanması amacıyla internete baĢvurmuĢtur (Richards, 2014, s.57). Günümüzde ise bu terör örgütlerine sempati duyan kiĢilerin, özellikle sosyal medyayı, internet forumlarını ve video paylaĢım sitelerini kullanarak, propaganda içerikli paylaĢımlar yaptıkları bilinmektedir (Alptekin, 2018, s.97).