• Sonuç bulunamadı

Terörizmin Bir Propaganda Aracı Olarak Medya ve Terör Haberciliği

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Terörizmin Bir Propaganda Aracı Olarak Medya ve Terör Haberciliği"

Copied!
162
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

TERÖRİZMİN BİR PROPAGANDA ARACI OLARAK

MEDYA VE TERÖR HABERCİLİĞİ

2020

YÜKSEK LİSANS TEZİ

ULUSLARARASI POLİTİK EKONOMİ

Önder ÇALAĞAN

(2)

TERÖRĠZMĠN BĠR PROPAGANDA ARACI OLARAK

MEDYA VE TERÖR HABERCĠLĠĞĠ

Önder ÇALAĞAN

Doç. Dr. Umut KEDĠKLĠ

T.C.

Karabük Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü

Uluslararası Politik Ekonomi Anabilim Dalında Yüksek Lisans Tezi

Olarak HazırlanmıĢtır

KARABÜK Ocak 2020

(3)

1

ĠÇĠNDEKĠLER

ĠÇĠNDEKĠLER ... 1

TEZ ONAY SAYFASI ... 4

DOĞRULUK BEYANI ... 5

ÖNSÖZ ... 6

ÖZ ... 7

ABSTRACT ... 9

ARġĠV KAYIT BĠLGĠLERĠ ... 11

ARCHIVE RECORD INFORMATION ... 12

KISALTMALAR ... 13

ARAġTIRMANIN KONUSU ... 15

ARAġTIRMANIN AMACI VE ÖNEMĠ ... 15

ARAġTIRMANIN YÖNTEMĠ ... 16

ARAġTIRMA HĠPOTEZLERĠ / PROBLEM ... 16

KAPSAM VE SINIRLILIKLAR/KARġILAġILAN GÜÇLÜKLER ... 17

GĠRĠġ ... 18

BĠRĠNCĠ BÖLÜM ... 22

1. TERÖRĠZME ĠLĠġKĠN KAVRAMSAL ÇERÇEVE ... 22

1.1. Tanım Sorunu ... 22

1.2. Terör ve Terörizmin Tanımı ... 25

1.3. Terörizmin Unsurları ... 30

1.3.1. Ġdeoloji Unsuru ... 31

1.3.2. Örgüt Unsuru ... 33

1.3.3. ġiddet (Eylem) Unsuru ... 35

1.4. Terörizmin Özellikleri ve Amaçları ... 37

1.5. Terörizmin Nedenleri ... 39 1.5.1. Siyasi Nedenler ... 40 1.5.2. Ekonomik Nedenler ... 41 1.5.3. Sosyo-Kültürel Nedenler ... 42 1.5.4. Psikolojik Nedenler ... 44 ĠKĠNCĠ BÖLÜM ... 46 2. TERÖRĠZM – PROPAGANDA ĠLĠġKĠSĠ... 46

2.1. Terör-Propaganda ĠliĢkisinin GeliĢimi ... 46

(4)

2

2.3. Propagandanın Amaçları ve Özellikleri ... 52

2.4. Propaganda Teknikleri ... 54

2.5. Propagandanın Türleri ... 57

2.5.1. Beyaz (Açık) Propaganda ... 57

2.5.2. Kara Propaganda ... 58

2.5.3. KarĢı Propaganda ... 59

2.5.4. KıĢkırtıcı Propaganda ... 60

2.5.5. Silahlı Propaganda ... 60

2.6. Modern Bir Propaganda Aracı Olarak Medya (Kitle ĠletiĢim Araçları) .. 61

2.6.1. Medyanın Tanımı ... 62

2.6.2. Medyanın ĠĢlevleri ... 64

2.6.2.1. Bilgilendirme/Haber Verme ĠĢlevi ... 64

2.6.2.2. Kamuoyu OluĢturma ve Gündem Belirleme ĠĢlevi ... 65

2.6.2.3. Denetleme ĠĢlevi ... 65

2.6.2.4. Eğitim ĠĢlevi ... 66

2.6.2.5. Eğlendirme ĠĢlevi ... 66

2.6.2.6. ToplumsallaĢtırma ve BütünleĢtirme ĠĢlevi ... 66

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM ... 67

3. TERÖR ÖRGÜTLERĠNĠN MEDYA PROPAGANDASI ... 67

3.1. Terör Örgütleri ve Medya ĠliĢkisi... 67

3.2. Terör Örgütleri Ġçin Medyanın Önemi ... 68

3.3. Terör Örgütlerinin Medyayı Kullanma Amaçları ... 70

3.3.1. Propaganda ... 71

3.3.2. Psikolojik SavaĢ ... 72

3.3.3. Siber Terör ... 74

3.3.4. Para Toplama ... 75

3.3.5. Örgüt Üyesi Temin Etme ... 76

3.3.6. Örgüt Üyesi Eğitimi ... 78

3.3.7. Örgütsel Ağ OluĢturma ve Bilgi AlıĢveriĢi ... 78

3.3.8. Bilgi Toplama, Eylem Planlama ve Koordine Etme ... 80

3.3.9. Eylemlerin MeĢrulaĢtırılması ... 82

3.4. Terör Örgütlerinin Medya Organları ve Faaliyetleri ... 83

(5)

3

3.4.2. Görsel ve ĠĢitsel Kitle ĠletiĢim Araçları ... 87

3.4.3. Ġnternet ... 92

3.5. Devletlerin Terörizm Propagandasına KarĢı Önleyici GiriĢimleri ve Bunlara ĠliĢkin Öneriler ... 96

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM ... 101

4. TERÖR HABERCĠLĠĞĠNĠN TERÖRĠZM PROPAGANDASINA ETKĠSĠ 101 4.1. Terör-Medya ĠliĢkisinin Genel Çerçevesi ... 101

4.2. Medyada Terör Haberciliği ... 105

4.2.1. Terör Haberlerinin Olumsuz Yönleri ... 108

4.2.1.1. Terör Olayları Devam Ederken Yapılan Haberler ... 108

4.2.1.2. Terör Olayları Sonrasında Yapılan Haberler ... 111

4.2.1.3. Örgüt Terminolojisi ve Politik Jargonların Kullanılması ... 114

4.2.2. Terör Haberlerinin Olumlu Yönleri ... 117

4.3. Terör Haberciliğine Yönelik TartıĢmaların Basın Özgürlüğü Bağlamında Değerlendirilmesi ... 118

4.4. Terör Haberciliğinde Medya Etiği ve Sorumluluğu ... 122

4.5. Terör Haberlerinin Sunulmasına Yönelik Düzenlemeler ... 123

4.5.1. Uluslararası Düzenlemeler ... 123

4.5.2. Ulusal Düzenlemeler ... 124

4.6. Terör Haberlerinin Sunulmasına Yönelik Öneriler ... 126

4.7. Terörle Mücadelede Medyanın Rolü... 130

4.7.1. Uluslararası Düzeyde Terörle Mücadele Medyanın Rolü ... 130

4.7.2. Ulusal Düzeyde Terörle Mücadelede Medyanın Rolü ... 133

SONUÇ ... 135

KAYNAKÇA ... 140

(6)
(7)
(8)

6

ÖNSÖZ

“Terörizmin Bir Propaganda Aracı Olarak Medya ve Terör Haberciliği” baĢlıklı tezimiz, Yüksek Lisans ders aĢamasında yaptığımız bir çalıĢma sonucunda, Sayın hocam Doç. Dr. Umut Kedikli‟nin danıĢmanlığında ve yönlendirmesiyle, 15. Ege Üniversitesi Uluslararası ĠliĢkiler Kongresi‟nde sunduğumuz bildiriden esinlenerek, akademik alanda bu konuya dair eksikliklerin olduğu değerlendirmesiyle ve bu doğrultuda literatüre katkı sunmak amacıyla, alanı ve kapsamı geniĢletilerek hazırlanmıĢtır.

Lisans dönemimin 3. senesinde tanıĢma fırsatı bulduğum, engin ve değerli bilgileriyle ufkumu açan, akademik alana yönelmeme vesile olan, Yüksek Lisans‟ta geçirdiğim süre zarfında yardımlarını ve tecrübelerini esirgemeyen, maneviyatta da varlığını her an hissettiren ve üzerimde büyük emekleri olan değerli tez danıĢmanım Doç. Dr. Umut KEDĠKLĠ‟ye sonsuz minnet duygularımı ve teĢekkürlerimi sunarım.

Lisans ve lisansüstü eğitimimiz boyunca değerli bilgilerini bizlerle paylaĢan ve geliĢimimize katkı sunan, Karabük Üniversitesi Uluslararası ĠliĢkiler Bölümü‟nde öğretim üyesi olarak kariyerlerine devam eden saygıdeğer hocalarıma ve değerli jüri üyelerine, katkılarından ötürü teĢekkürü bir borç bilirim.

Tüm hayatım boyunca maddi ve manevi desteklerini benden esirgemeyen baĢta Annem ve Babam olmak üzere, ağabeyim Taner ÇALAĞAN‟a, geniĢ ailemin diğer ferdlerine ve tüm dostlarıma, bu süreçte yanımda oldukları ve beni destekledikleri için sevgi, saygı ve Ģükranlarımı iletirim.

(9)

7

ÖZ

Kitle iletiĢim araçları diğer adıyla medya, 20.yüzyılın son çeyreğinden itibaren teröristler tarafından yoğun Ģekilde sömürülmüĢtür. Varlıklarını duyurmak, isteklerini kabul ettirmek ve uluslararası toplumun dikkatini çekmek isteyen teröristler, Ģiddet eylemleri düzenleyerek kitle iletiĢim araçlarında bu saldırıların yayınlanmasını beklemiĢtir. Medya organları ise hem haber aktarma görevi hem de medya piyasasındaki rekabet nedeniyle, terör eylemlerine kayıtsız kalamamıĢ ve bu olayları sunarak istemeden de olsa “dolaylı” yönden teröristlere ve propagandasına katkı vermiĢtir. Dolasıyla bu döngü teröristler ve medya organları arasında karĢılıklı yarar sağlamaya dayalı “çift yönlü” gayrı resmi bir iliĢkinin olduğu yorumunu doğurmuĢtur. Buna ek olarak medyanın terör olaylarını aktarırken sebep olduğu diğer olumsuzluklar medyanın kusurlu bir aktöre dönüĢmesine sebep olurken, bu yönüyle terör haberciliği adı altında yeni bir tartıĢma konusu ortaya çıkmıĢtır.

Öte yandan 20.yüzyılın sonlarına doğru kitle iletiĢim araçlarının dünyada kullanım alanının geniĢlemesine paralel olarak teröristler bu araçlardan “doğrudan” yararlanma fırsatı da bulmuĢtur. Bu noktada eskiden sadece yazılı kitle iletiĢim araçlarıyla propaganda üretebilen teröristler, artık görsel-sesli ve internet gibi kitle iletiĢim araçlarına sahip olarak medyayı propaganda bağlamında daha aktif Ģekilde kullanmaya baĢlamıĢtır. Ġlerleyen süreçte ise internet temelli ortaya çıkan yeni medya ortamı, sahip olduğu iĢlevler sayesinde geleneksel kitle iletiĢim araçlarının etki gücünü aĢarak, teröristler için vazgeçilmez bir silah haline gelmiĢtir. Bu doğrultuda teröristler interneti; propaganda, psikolojik savaĢ, siber terör, para toplama, eleman temin etme ve eğitme, örgütsel ağ oluĢturma, bilgi alıĢveriĢi, bilgi toplama, eylem planlama ve koordine etme, eylemlerini meĢrulaĢtırma gibi stratejik amaçlar çerçevesinde istismar etmeye yönelmiĢtir.

Bu bilgilerden hareketle çalıĢmanın temel hedefi, terör ve medya iliĢkisi çerçevesinde teröristlerin medyadan nasıl yararlandıklarını ortaya koymaktır. Bu hedef, çalıĢmayı iki temel eksende incelemeyi gerekli kılmıĢtır. Buna göre terör ve medya iliĢkisinin iki farklı boyutu bulunmaktadır. Bunlardan ilki; teröristlerin bizzat sahip oldukları kitle iletiĢim araçlarını “doğrudan” kullanmalarıyla ortaya çıkan “tek

(10)

8

yönlü” iliĢkidir. Ġkincisi ise medyanın terör olaylarına ilgi duyması karĢısında, teröristlerin bunu bir fırsata çevirerek, gündemde kalmak için daha fazla eylem düzenlemesi ve bu Ģekilde medyayı “dolaylı” Ģekilde kullanmasıdır. Bu yaklaĢıma göre her iki aktör de bir takım kazanımlar elde etmekte, dolasıyla “çift yönlü” bir iliĢki söz konusu olmaktadır.

ÇalıĢmanın ana hedeflerine istinaden; terör örgütlerinin medya merkezli yasa dıĢı faaliyetlerine karĢı devlet kurumlarının neler yapabileceği, medya organlarının terör haberlerini propagandaya mahal vermeden ne Ģekilde sunabileceği ve terörle mücadelede medyanın ne tür roller üstlenebileceği çalıĢmanın diğer odak noktalarını oluĢturmaktadır.

Anahtar Kelimeler: Terör, Terörizm, Propaganda, Medya, Kitle ĠletiĢim Araçları, Terör ve Medya ĠliĢkisi, Terör Haberciliği.

(11)

9

ABSTRACT

Mass media, also known as media, have been extensively exploited by terrorists since the last quarter of the 20th century. The terrorists, who wanted to announce their existence, to have their demands accepted and to attract the attention of the international community, organized violent acts and expected these attacks to be published in the mass media. And media outlets could not remain indifferent to the acts of terrorism due to both the task of broadcasting news and the competition in the media market, and “indirectly” contributed to the terrorists and their propaganda by broadcasting these incidents, albeit unintentionally. Thus, this cycle has led to the interpretation that there is a “two-way,” informal relationship between terrorists and media based on mutual benefit. In addition, while the other negativities created by the media in reporting the acts of terrorism caused the media to turn into a flawed actor, a new discussion topic also emerged under the name of terror journalism in this context.

On the other hand, towards the end of the 20th century, parallel to the expansion of the use of mass media in the world, terrorists also had the opportunity to benefit from these tools “directly”. At this point, terrorists, who used to be able to produce propaganda only via written mass media, have now started to use the media more actively in the context of propaganda by having access to audio-visual tools and the Internet. In the following process, the new media environment that emerged on the basis of the Internet has become an indispensable weapon with its variety of functions for terrorists by exceeding the influence of traditional mass media. In this direction, the terrorists have started abusing the Internet within the framework of strategic purposes such as propaganda, psychological warfare, cyber terrorism, fundraising, recruitment and training, organizational networking, information exchange, information gathering, action planning and coordination, and legitimizing their actions.

Based on this information, the main objective of the study is to reveal how terrorists benefit from the media within the framework of the relationship between terrorism and the media. This objective makes it necessary to examine the study on two main axes. Accordingly, the relationship between terrorism and the media has two dimensions. The first of these is the “one-way” relationship that emerges when

(12)

10

terrorists “directly” use the tools of mass media in their possession. The second is that seeing the media interest in terrorism, terrorists turn this into an opportunity to organize more attacks to stay on the agenda and thus “indirectly” use the media. According to this approach, both actors have something to gain and therefore it is a “two-way” relationship.

Based on the main objectives, the study also focuses on what government institutions can do against media-oriented illegal activities of terrorist organizations, how media outlets can report on acts of terrorism without giving rise to terrorist propaganda, and what roles the media can play in the fight against terrorism.

Keywords: Terror, Terrorism, Propaganda, Media, Mass Media, Terror and Media Relationship, Terror Journalism.

(13)

11

ARġĠV KAYIT BĠLGĠLERĠ

Tezin Adı Terörizmin Bir Propaganda Aracı Olarak Medya ve Terör Haberciliği

Tezin Yazarı Önder ÇALAĞAN

Tezin DanıĢmanı Doç. Dr. Umut KEDĠKLĠ Tezin Derecesi Yüksek Lisans

Tezin Tarihi Ocak/2020

Tezin Alanı Uluslararası Politik Ekonomi

Tezin Yeri Karabük Üniversitesi / Lisansüstü Eğitim Enstitüsü Tezin Sayfa Sayısı 160

Anahtar Kelimeler Terör, Terörizm, Propaganda, Medya, Kitle ĠletiĢim Araçları, Terör ve Medya ĠliĢkisi, Terör Haberciliği.

(14)

12

ARCHIVE RECORD INFORMATION

Name of the Thesis Media and Terror Journalism as a Propaganda Tool of Terrorism

Author of the Thesis Önder ÇALAĞAN

Advisor of the Thesis Assoc. Prof. Dr. Umut KEDĠKLĠ Status of the Thesis Master’s Degree

Date of the Thesis January/2020

Field of the Thesis International Political Economy

Place of the Thesis Karabuk University / Institute of Graduate Studies Total Page Number 160

Keywords Terror, Terrorism, Propaganda, Media, Mass Media,

(15)

13

KISALTMALAR

AB : Avrupa Birliği

ABD : Amerika BirleĢik Devletleri AĠHM : Avrupa Ġnsan Hakları Mahkemesi AĠHS : Avrupa Ġnsan Hakları SözleĢmesi AK : Avrupa Konseyi

AKPM : Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi

ASALA : Armenian Secret Army for the Liberation of Armenia (Ermenistan KurtuluĢu Ġçin Ermeni Gizli Ordusu)

BBC : British Broadcasting Company (Britanya Yayın KuruluĢu) BM : BirleĢmiĢ Milletler

BTK : Bilgi Teknolojileri ve ĠletiĢim Kurumu

CBS : Columbia Broadcasting System (Kolombiya Yayıncılık Sistemi)

CENTCOM : United States Central Command (ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı)

CNN : Cable News Network (Kablolu Haber Ağı)

DEAġ : Ad-Dawlah Al-Islamiyah Fil-Iraq Wa Ash-Sham (Irak ve ġam Ġslam Devleti)

DHKP-C : Devrimci Halk KurtuluĢ Partisi-Cephesi EGM : Emniyet Genel Müdürlüğü

ETA : Euskadi Ta Askatasuna (Bask Yurdu ve Özgürlük) FETÖ/PDY : Fethullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması IRA : Irish Republican Army (Ġrlanda Cumhuriyet Ordusu) KHK : Kanun Hükmünde Kararname

(16)

14

LTTE : Liberation Tigers of Tamil Eelam (Tamil Elam KurtuluĢ Kaplanları)

NATO : North Atlantic Treaty Organization (Kuzey Atlantik AntlaĢması Örgütü)

OFCOM : Office of Communications (ĠletiĢim Kurumu) PKK : Partiya Karkerên Kurdistanê (Kürdistan ĠĢçi Partisi) PYD : Partiya Yekîtiya Demokrat (Demokratik Birlik Partisi) RTÜK : Radyo ve Televizyon Üst Kurulu

s. : sayfa

TAK : Teyrêbazên Azadiya Kurdistan (Kürdistan Özgürlük ġahinleri) TC : Türkiye Cumhuriyeti

TCK : Türk Ceza Kanunu TDK : Türk Dil Kurumu

TGC : Türkiye Gazeteciler Cemiyeti TMK : Terörle Mücadele Kanunu

TRT : Türkiye Radyo Televizyon Kurumu TSK : Türk Silahlı Kuvvetleri

UN : United Nations (BirleĢmiĢ Milletler)

UNODC : United Nations Office on Drugs and Crime (BirleĢmiĢ Milletler UyuĢturucu ve Suç Ofisi)

USOM : Ulusal Siber Olaylara Müdahale Merkezi vb. : ve benzeri

vd. : ve diğerleri

YPG : Yekineyen Parastina Gel (Halkçı Koruma Birlikleri) ZDH : Zeytin Dalı Harekâtı

(17)

15

ARAġTIRMANIN KONUSU

20.yüzyılın son çeyreği itibariyle modern toplumlar içerisinde geliĢen ve yayılan kitle iletiĢim araçlarının teröristlerce hangi amaç ve yöntemlerle kullanıldığı, bu doğrultuda terör ve medya iliĢkisinin nasıl ortaya çıktığı, teröristlerin medyaya; medyanın terör eylemlerine bakıĢ açısı, medyanın terör haberlerini sunarken sebep olduğu olumsuz olaylar ve buna karĢın devlet kurumlarının terör haberlerine getirdiği kısıtlayıcı hükümler sonucunda ortaya çıkan basın özgürlüğü tartıĢmaları, çalıĢmanın ana hatlarını oluĢturmaktadır. Buna ek olarak terör örgütlerinin kitle iletiĢim araçlarında yürüttükleri yasa dıĢı faaliyetlere karĢı devlet kurumlarının önleyici giriĢimleri ile ulusal ve uluslararası düzeyde terörle mücadele medyanın rolü, çalıĢmada üzerinde durulan diğer temel konulardır.

ARAġTIRMANIN AMACI VE ÖNEMĠ

AraĢtırmanın en temel amacı terör örgütlerinin medyayı ne Ģekilde kullandıklarını terör ve medya iliĢkisi bağlamında açıklamaktır. Bu doğrultuda çalıĢmanın iki farklı amacı bulunmaktadır. Ġlk amaç; geçmiĢte ve günümüzde yazılı, görsel-sesli ve internet gibi kitle iletiĢim araçlarını en etkili Ģekilde kullanan terör örgütlerini tespit ederek, bu örgütlerin bizzat sahip oldukları araçları hangi amaçlarla ve yöntemlerle sömürdüklerini ortaya koymaktır.

ÇalıĢmanın ikinci temel amacı ise terör ve medya arasındaki iliĢkiye terör haberciliği üzerinden yaklaĢarak, medyanın terör eylemlerini sunarken neden olduğu olumsuzluklara yoğunlaĢmak ve bunun karĢısında teröristlerin elde ettiği kazanımları tartıĢmaktır. Buradan hareketle; terör örgütlerinin medya odaklı stratejilerini tahlil ederek, bunların nasıl engellenebileceğine iliĢkin devlet kurumlarına ve medya organlarına öneriler sunmak, çalıĢmanın bir diğer hedefidir.

Yapılan geniĢ literatür taraması sonucunda, terör ve medya iliĢkisinin ağırlıklı olarak terör haberciliği çerçevesinde ele alındığı saptanmıĢ ve terör örgütlerinin doğrudan medyayı kullanması konusunun üzerinde yeterince durulmadığı görülmüĢtür. Bu eksiklikten hareketle bu çalıĢma, terör ve medya iliĢkisine terör örgütlerinin sahip oldukları kitle iletiĢim araçlarıyla doğrudan yürüttükleri yasa dıĢı faaliyetleri de ekleyerek, bu yaklaĢımı teröristlerin medyayı “tek yönlü” kullanma stratejisi Ģeklinde ele almıĢ ve bu yönüyle özgünlük kazanmıĢtır. Dolasıyla bu çalıĢma, terör ve medya iliĢkisini kapsayıcı Ģekilde ele alması açısından önemlidir. Neticede terör örgütleri ve medya etkileĢiminin tüm boyutlarıyla irdelenmesi, teröristlerin medya ile ulaĢmak

(18)

16

istedikleri hedeflerin bütünüyle saptanması ve bunlarla efektif biçimde nasıl mücadele edilebileceğinin anlaĢılması noktasında önem arz etmektedir.

ARAġTIRMANIN YÖNTEMĠ

AraĢtırmanın hazırlık aĢamasında geniĢ bir literatür çalıĢması yapılmıĢ; yerli ve yabancı kaynaklardan yararlanılmıĢtır. Bu noktada öncelikle bilimsel makaleler, alana özgü kitaplar, yayınlanmıĢ raporlar ve bildiriler tercih edilmiĢtir. Devamında ise ansiklopedi, sözlükler, ulusal ve uluslararası sözleĢmeler ve internet sayfaları çalıĢmaya dahil edilmiĢtir. Bunların dıĢında terör örgütlerinin internet siteleri, sosyal medya hesapları ve propaganda videoları gözlem yöntemi çerçevesinde analiz edilmiĢ, ancak kaynak olarak gösterilmemiĢtir. ÇalıĢmada APA yazım kuralından yararlanılmıĢtır.

ARAġTIRMA HĠPOTEZLERĠ / PROBLEM

Bu çalıĢma terör ve medya iliĢkisinin iki farklı boyutta gerçekleĢtiği temel varsayımına dayanmaktadır. Buna göre teröristler bir yandan sahip oldukları kitle iletiĢim araçlarıyla medyayı “doğrudan” kullanırken, diğer yandan da terör eylemlerinin yayınlanmasını sağlayarak, medyayı “dolaylı” yönden sömürmektedir. Bu doğrultuda çalıĢmada üzerinde durulan temel problem ise medya organlarının terör olaylarını yayınlarken kamu yararını gerektiren çizgiden uzaklaĢması ve teröristlerin propagandasına bilerek veya bilmeyerek katkı vermesidir.

Bir diğer problem ise teröristlerin medyayı etkili bir Ģekilde kullanmasına karĢın, devletlerin ve medya organlarının üzerlerine düĢen görevi yerine getirmemeleridir. Buna göre devletler terörizmi tanımlama konusunda olduğu gibi terörün medya ayağıyla mücadelede de iĢbirliğine yanaĢmak istememektedir. Bu bağlamda devletler, teröristlerin medya odaklı yasa dıĢı faaliyetlerini ulusal çapta belirli bir ölçüde engellerken, kendilerinin dıĢındaki devletlere yönelmiĢ olan propagandalara ise bilerek göz yummakta, hatta kimi zaman teröristleri üstü kapalı biçimde destekleyerek, meĢrulaĢtırmaktadır. Nitekim medya kuruluĢları da bağlı oldukları yapıların dıĢ politikalarına paralel biçimde hareket ederek, terör örgütlerini olumlu veya olumsuz Ģekilde haberleĢtirmekte, böylelikle terörün yayılmasına ve geliĢmesine çanak tutmaktadır.

(19)

17

Bu bilgiler ıĢığında çalıĢmada Ģu sorulara yanıt aranmaktadır: 1. Terör ve medya iliĢkisi hangi Ģekillerde ortaya çıkmaktadır? 2. Teröristlerin medyayı kullanma amaçları ve yöntemleri nelerdir?

3. Devletler, terörün medya ayağıyla hangi Ģekillerde mücadele etmektedir?

4. Devletler, teröristlerin propagandasına nasıl ve neden müsaade etmektedir?

5. Teröristlerin medya organlarına bakıĢ açısı ve beklentisine karĢılık, medyanın terör olaylarına yaklaĢımı nasıldır?

6. Devlet kurumlarının terör haberlerine ve medyaya bakıĢ açısı nedir? 7. Terör haberciliğine yönelik kısıtlamaların yol açtığı basın özgürlüğü

tartıĢmalarında, tarafların görüĢleri ve yaklaĢımları nelerdir?

8. Ulusal ve uluslararası düzeyde terörle mücadelede medyanın rolü nedir?

KAPSAM VE SINIRLILIKLAR/KARġILAġILAN GÜÇLÜKLER

ÇalıĢmada kitle iletiĢim araçlarını etkili Ģekilde kullanan terör örgütleri olarak DEAġ, El-Kaide, PKK, ETA, IRA ve LTTE analiz edilmiĢtir. Bunlar terör eylemleri bağlamında günümüzde aktif (PKK, DEAġ, El-Kaide) ve pasif (ETA,IRA, LTTE) olmalarına göre sınıflandırılmıĢ ve konuların içerisinde ayrı gruplar olarak değerlendirilmiĢtir. Ġçerikte bu türden bir ayrıma gidilmesinin temel sebebi ise teröristlerin kitle iletiĢim araçlarını kullanmaları noktasında, geçmiĢ ve günümüz arasında bir karĢılaĢtırma yaparak, teröristlerin kendilerini nasıl geliĢtirdiklerini ortaya koymaktır. Dolasıyla zamansal olarak bir kısıtlama yapılmamıĢ, terör örgütlerinin ilk ortaya çıktıkları yıllardan günümüze medya odaklı faaliyetleri incelenmiĢtir. Bu noktada ülkemizi ilgilendirmesi açısından ağırlıklı olarak PKK terör örgütü üzerinde durulmuĢtur. Terör haberciliği konusunda da zamansal olarak bir sınırlama yapılmamıĢ, 1970‟lerden günümüze medyanın terör haberlerini sunarken karĢılaĢılan olumsuz olaylar, dünyadan ve Türkiye‟den örneklerle açıklanmıĢtır.

AraĢtırma hazırlanırken, terör ve medya iliĢkisini ele alan çalıĢmaların uluslararası alana göre Türkiye‟de dar kapsamlı olduğu gözlemlenmiĢtir. Ayrıca terör örgütlerinin özellikle geleneksel kitle iletiĢim araçlarını kullanmaları konusunun, yerli ve yabancı çok az yazar tarafından kaleme alındığı saptanmıĢtır. Bu açıdan III.Bölüm planlanırken, kaynak edinme noktasında zorluklarla karĢılaĢılmıĢtır.

(20)

18

GĠRĠġ

Terörizm, geçmiĢten günümüze devletlere ve insanlara yönelmiĢ olan en ciddi tehditlerden biridir. Her geçen yüzyıl yeteneklerini ve etki alanını geliĢtiren terörizmin önlenemiyor oluĢu, onu uluslararası sistemin en temel problemi haline getirmiĢtir. Geçen süre zarfında devletlerin ve uluslararası kuruluĢların terörizmi engelleme çabalarının somut bir sonuca ulaĢamaması ise terörü uygulayan gruplara karĢı devletlerin ortak bir tavır geliĢtirememesinden kaynaklanmaktadır. Bu karĢıtlığın temel sebebi ise özellikle Soğuk SavaĢ Dönemi itibariyle uluslararası sistemde siyasi ideolojilerin terör örgütlerini birbirlerine karĢı politik bir müdahale aracı olarak kullanmasıdır. Bir anlamda devletler birbirleriyle doğrudan savaĢmaktan kaçınarak karĢıt aktörleri ekonomik, siyasi ve askeri anlamda zaafa uğratmak ve yıpratmak için devlet destekli terörizmin düğmesine basmıĢtır. Bu doğrultuda ortaya çıkan terör örgütleri kimine göre “terörist” kimine göre ise “özgürlük savaĢçısı” olarak yorumlanmıĢtır. Ancak bu anlaĢmazlığın içerisinde en büyük zararı siyasi yapılar görmüĢ ve terör örgütlerinin önlenemez yükseliĢi baĢlamıĢtır.

2000‟li yıllar terörizmin geldiği aĢamayı tüm dünyaya kanıtlamıĢtır. Bu bağlamda El-Kaide terör örgütünün Amerika BirleĢik Devletleri (ABD)‟ni 11 Eylül Terör Saldırıları‟yla hedef alması, devletlerin güvenlik algılamalarını değiĢtirmiĢ ve terörizm tüm dünyanın ortak sorunu haline gelmiĢtir. Siyasi, dini ve ideolojik amaçlarla harekete geçen ve isimlerini duyurmak, isteklerini kabul ettirmek ve uluslararası kamuoyunun dikkatini çekmek isteyen teröristler, belirli coğrafyalarda düzenledikleri terör saldırıları ile küresel düzeyde bir tehdit ortamı yaratmayı baĢarmıĢtır.

Teröristlerin hedeflerine ulaĢmak için benimsedikleri yöntemler ise propaganda olarak karĢılık bulmuĢtur. Propagandanın bir telkin ve ikna sürecine dayanması karĢısında teröristlerin de zorlama ve yıldırma amacıyla Ģiddete baĢvurması, terörizm-propaganda etkileĢimini ortaya çıkarmıĢtır. Bu doğrultuda terör saldırıları, silahlı propaganda olarak anılmaya baĢlanmıĢtır. Ancak teröristler propagandayı yalnızca silahlı yöntemlerle değil, yazılı kitle iletiĢim araçlarıyla da sürdürmüĢtür. Bu bağlamda kitap, gazete, dergi, afiĢ, duvar kağıtları ve broĢür gibi araçlar, teröristlerin ilk tercih ettikleri kitle iletiĢim araçları olmuĢtur.

(21)

19

20.yüzyılın ikinci yarısında kitle iletiĢim araçları diğer ismiyle medya, kendisini geliĢtirme fırsatı bulmuĢ ve sahip olduğu iĢlevler sayesinde dünya toplumlarının bağımlı olduğu, küresel güçlerin ve çıkar gruplarının ele geçirmek istediği güçlü bir aktöre dönüĢmüĢtür. Medyanın sahip olduğu niteliklerin bilincinde olan teröristler ise eylemlerini medya aracılığıyla duyurarak, uluslararası topluma kendilerini kabul ettirmeyi amaçlamıĢtır. Nitekim yalnızca silahlı eylemlerle hedeflerine ulaĢamayacaklarını fark eden teröristler, medyayı propagandalarına alet etmeye çalıĢmıĢtır. Bu noktada özellikle televizyon kanallarının terör eylemlerini yayınlaması ise teröristleri bu stratejide etkili kılmıĢtır.

Gelinen noktada toplumun terör olaylarına ilgi duyması, terör saldırılarının dünyada en fazla izlenilen haberler olması, medyanın haber verme iĢlevini yerine getirme isteği ve ticari rekabet içerisinde olma arzusu, medyanın terör eylemlerine kayıtsız kalamamasına neden olmuĢtur. Medyanın bu hassasiyetlerine karĢılık teröristler ise daha fazla eylem düzenleyerek, gündemde kalmaya çalıĢmıĢ ve medyanın iĢlevlerini istismar etmeyi hedeflemiĢtir. Nitekim bu döngü, teröristler ve medya organları arasında simbiyotik bir iliĢkinin mevcut olduğunu ileri süren bir dizi tartıĢmayı da baĢlatmıĢtır. Genel olarak terör haberciliği bağlamında tartıĢılan bu iliĢkide “çift yönlü” bir etkileĢim söz konusu olmaktadır. ÇalıĢmanın iki temel hipotezinden biri olan bu yaklaĢıma göre; teröristler eylemlerinin medyada sunulmasını sağlayarak “dolaylı” yönden medyayı kullanırken, medya ise bu olayların ticari boyutuyla ilgilenmektedir. Diğer bir deyiĢle teröristler ve medya kuruluĢları karĢılıklı olarak birbirlerinden faydalanmaktadır.

Bununla birlikte 20.yüzyılın ikinci yarısında dünyada görülen siyasi, ekonomik, sosyo-kültürel ve teknolojik geliĢmelerin sonucunda küreselleĢme sürecine girilmesi, klasik terörizmin doğasını ve yapısını da değiĢkenliğe uğratmıĢtır. Özellikle küreselleĢmenin mihenk taĢlarından biri olan medyanın, dünya üzerinde yaĢanan terör saldırılarına iliĢkin görüntüleri tüm coğrafyalara aynı anda aktarması ve bunun bir yarıĢa dönüĢmesi, terörizmin tehdit algısını da geniĢletmiĢtir. Bu noktada terörizm, herkesi etkileyen ve herkese yönelme ihtimali bulunan küresel bir tehdide evrilmiĢtir. Nitekim 21.yüzyılın baĢından itibaren artan kitlesel terör eylemleri de bu süreçte itici güç olmuĢ ve terörizm uluslararası sistemin en temel problemi haline gelmiĢtir.

(22)

20

Öte yandan küreselleĢme sürecinde kitle iletiĢim araçlarının modern toplumlar içerisinde hızla yayılması sonucunda teröristler de bu araçları elde etme fırsatı bulmuĢtur. Önceleri sadece yazılı kitle iletiĢim araçlarını kullanabilen teröristler, artık radyo ve televizyon gibi araçlara sahip olarak, silahlı eylemlerinin propagandasını yapmak ve psikolojik savaĢ yürütmek için kendi yayın organlarını kurmuĢtur. 21.yüzyıla girilirken ise biliĢim teknolojilerinin geliĢimiyle ortaya çıkan “yeni medya” ortamı, geleneksel kitle iletiĢim araçlarına göre sahip olduğu yetenekler ve sunduğu olanaklar ile teröristlerin daha çok önemsediği bir alan olmuĢtur. Bu bağlamda sosyal medya ağları, video paylaĢım siteleri, bloglar, forumlar ve haber siteleri teröristlerce her geçen gün daha profesyonelce kullanılmıĢ ve bu yönüyle medya, modern bir propaganda aracına evrilmiĢtir. Ayrıca teröristlerin tüm bu ortamlardan; propaganda, psikolojik savaĢ, siber terör, para toplama, örgüt üyesi temin etme ve eğitme, örgütsel ağ oluĢturma, bilgi alıĢveriĢi, bilgi toplama, eylem planlama, koordine etme ve eylemlerini meĢrulaĢtırma gibi stratejik amaçlar doğrultusunda yararlanması, terörizmi eskisinden daha tehlikeli bir aktöre dönüĢtürmüĢtür.

Gelinen aĢamada teröristler artık eylemlerini duyurmak için ulusal ve uluslararası medya organlarına ihtiyaç olmadan, kendi propagandalarını dağıtabilecek konuma gelmiĢtir. Dolasıyla bu durum, terör ve medya arasında yeni bir etkileĢimi de açığa çıkarmıĢtır. Buna göre teröristlerin yazılı, görsel-sesli ve internet gibi kitle iletiĢim araçlarını “doğrudan” kullanması, terör ve medya arasında “tek yönlü” bir iliĢkiyi doğurmuĢtur. Nitekim bu geliĢmeler uzmanların çalıĢma alanlarını da etkilemiĢtir. Buna göre terör ve medya çalıĢmaları daha önceleri terör haberciliği çerçevesinde incelenirken, günümüzde ise teröristlerin birinci elden medyayı kullanması üzerinde ağırlık kazanmıĢtır.

Bu geliĢmelerden hareketle tezin temel amacında belirtildiği gibi bu çalıĢma da terör ve medya etkileĢimini kapsamlı ve anlaĢılabilir Ģekilde ele almak için bu iliĢkiyi “tek yönlü” ve “çift yönlü” Ģeklinde ayırarak, iki farklı eksende incelemeye yönelmiĢtir. Buna göre tek yönlü ifadesinden kasıt teröristlerin medyadan tek taraflı yararlanması; çift yönlü ifadesi ise teröristlerin ve medyanın karĢılıklı olarak birbirlerinden faydalanmasıdır.

(23)

21

Bu bilgiler ıĢığında çalıĢmanın Birinci Bölümü‟nde terör ve terörizm kavramları üzerinde yaĢanan tanım sorununa değinilerek, literatürde yapılan tanımlamalara yer verilecektir. Devamında sırasıyla; terörizmin unsurları, özellikleri, amaçları ve nedenleri üzerinde durulacaktır.

Ġkinci Bölüm‟de tarihsel süreçte propagandanın kullanım alanları incelenerek, propagandanın terörizmle iliĢkilendirilen bir kavram haline nasıl geldiği sorusuna yanıt aranacaktır. Buna ek olarak farklı terör örgütlerinin uyguladıkları propaganda teknikleri ve türleri örneklerle birlikte açıklanacaktır. Bölümün son kısmında ise kitle iletiĢim araçlarının tarihsel süreçteki geliĢimine kısaca değinilerek, medyanın terör propagandası açısından modernleĢmesini sağlayan geliĢmeler ortaya koyulmaya çalıĢılacaktır. Ayrıca medyanın tanımı yapılarak, iĢlevlerinden bahsedilecektir.

Üçüncü Bölüm‟de terör ve medya iliĢkisinin ilk boyutu olan teröristlerin “doğrudan” medyayı kullanması konusu incelenerek, teröristler açısından medyanın önemi irdelenecektir. Devamında ise teröristlerin medyayı kullanma amaçları “dokuz” baĢlık altında örneklerle anlatılacaktır. Bir sonraki kısımda, tarihte ve günümüzde medyayı en etkili Ģekilde kullanan IRA (Irish Republican Army), ETA (Euskadi Ta Askatasuna), LTTE (Liberation Tigers of Tamil Eelam), El-Kaide, PKK (Partiya Karkerên Kurdistanê) ve DEAġ (Devlet‟ül Irak ve‟Ģ ġam) gibi terör örgütlerinin sahip oldukları yazılı ve görsel-sesli kitle iletiĢim araçlarının neler olduğu ve bunların ne Ģekilde kullanıldığı açıklanarak, teröristlerin internetten nasıl yararlandıkları analiz edilecektir. Son konuda ise terör örgütlerinin medya merkezli yasa dıĢı faaliyetlerine karĢı, devlet kurumlarının güncel terörle mücadele uygulamalarına ve bunlara iliĢkin önerilere yer verilecektir.

Dördüncü Bölüm‟de terör ve medya iliĢkisinin ikinci boyutu olan teröristlerin “dolaylı” Ģekilde medyayı kullanması konusu, terör haberciliği bağlamında ele alınarak, terör ve medya iliĢkisinin nasıl ortaya çıktığı aydınlatılmaya çalıĢılacaktır. Devamında terör haberlerinin sunumunda meydana gelen olumsuzluklar, tarihten ve günümüzden örneklerle açıklanacaktır. Ayrıca terör haberlerinin kısıtlanması sonucunda cereyan eden basın özgürlüğü tartıĢmalarında tarafların görüĢleri, farklı ülkelerin konuya dair çözüm arayıĢları çerçevesinde örneklerle değerlendirilecektir. Son kısımda ise terör haberlerini düzenleyen ulusal ve uluslararası sözleĢmelere, terör haberlerinin sunumuna yönelik önerilere, ulusal ve uluslararası terörle mücadelede medyanın rolüne ve neler yapabileceğine odaklanarak, çalıĢma sonlandırılacaktır.

(24)

22

BĠRĠNCĠ BÖLÜM

1. TERÖRĠZME ĠLĠġKĠN KAVRAMSAL ÇERÇEVE

1.1. Tanım Sorunu

Günümüz dünyasının en önemli gündem maddelerinden olan terörizm sorunu kadar, terör ve terörizm kavramlarının yorumlanması da hala tartıĢmalı bir konudur. Terör ve terörizm terimleri üzerinde kaleme alındığı günden bu yana, ne uluslararası hukukta ne de uluslararası hukukun öznesi olan devletler nezdinde, herkesin kabul ettiği ortak bir tanıma ulaĢılamamıĢtır (TaĢdemir, 2006, s.9). Nitekim bu ortamdaki muğlaklık, akademi dünyasını da etkilemiĢ ve literatürde yüzlerce terör ve terörizm kavramı ortaya çıkmıĢtır.

Tüm dünyanın ortak sorunu haline gelen ve insanlık için tehlike teĢkil eden terörizm sorunu karĢısında ortak bir tanım etrafında konsensüsun sağlanamaması, hem devletlerin iç ve dıĢ güvenliklerinin sağlanması noktasında hem de terörizmle küresel mücadele boyutunda önemli bir eksiklik olarak yorumlanmaktadır (Topal, 2004, s.10). Keza Wardlaw (1989, s.19)‟ın “Terörizmin kontrol altına alınmasındaki en önemli sorun, bu olgunun tanımlanmasıdır.” Ģeklindeki görüĢü de bu tezi destekler niteliktedir.

Bu bilgiler ıĢığında tanım sorunsalına dair birçok siyasi ve hukuki neden sıralanabilir. Ancak çalıĢmanın amacı ve boyutu geniĢleyeceğinden en temel nedenlere değinmek, konunun anlaĢılması açısından yeterli olacaktır.

Bu bağlamda tanım sorununun siyasi nedenlerin baĢında devletlerin terörizmi politik bir malzeme olarak görmesi gelmektedir. AlıĢılagelmiĢ bir ifadeyle, bir devletin “terörist” ilan ettiği bir kiĢiyi, diğer bir devlet “özgürlük savaĢçısı” veya “direniĢçi” gibi kavramlarla niteleyebilmektedir. Bu ikilemin en temel örneklerinden biri Ġsrail-Filistin ÇatıĢması‟dır. Buna göre Ġsrail ve onu destekleyen kesimler, kendilerine karĢı mücadele veren Filistinli grupları “terörist” olarak isimlendirirken, Filistinliler ise bu devletleri “terörist” olarak adlandırmaktadır (Fisk, 1990, s.441). Benzer Ģekilde Filistin‟e destek veren diğer gruplar, Ġsrail‟in terörist yöntemler uyguladığını ileri sürerek, Ġsrail‟e karĢı savaĢan grupları “özgürlük savaĢçısı”, “direniĢçi” ve “kahraman” gibi sıfatlarla da anmaktadır (Topal, 2004, s.14).

(25)

23

Bu örnekten hareketle terörizmin tanımlanmasında hukuki anlamda karĢılaĢılan en önemli sorunlardan birinin “self determinasyon”1 ilkesi ve bunun kötüye kullanımı olduğu belirtilmelidir. Bu ilkeye göre “ulusal kurtuluĢ hareketleri” çerçevesinde faaliyet gösteren grupların “kuvvet kullanma” hakkı meĢrudur (Saraçlı, 2007, s.1065). Ancak diğer yandan self determinasyon ilkesi, bir terör örgütü veya bir devlet tarafından desteklenen terör örgütünce, baĢka bir devletin ülkesinin egemenliğine yönelik kötü niyetli olarak kullanabilmekte veya tam tersi bir Ģekilde; bağımsızlık talep eden bir topluluğa karĢı devletin Ģiddet uygulamasıyla ve bu toplulukları meĢru haklarından mahrum bırakması sonucunda olumsuz nitelikte de kullanabilmektedir. Bu kaotik ortamın temel sebebinin devletler arasındaki siyasi anlaĢmazlıklar ve ulusal çıkarlar olduğu düĢünülmektedir. Dolasıyla dünya üzerinde meydana gelen bir Ģiddet olayının “self determinasyon” ilkesi kapsamında mı yorumlanacağı, yoksa teröristler tarafından düzenlenen “hukuk dıĢı” bir eylem olarak mı ifade edileceği, tam bir belirsizliği doğurmaktadır. Neticede kimlerin „terörist‟, kimlerin „özgürlük savaĢçısı‟ olduğunu devletlerin diplomatik iliĢkileri belirlerken, bu durum Uluslararası Hukuk‟ta bağlayıcılığı olan bir terörizm tanımının yapılmasını da zora sokmaktadır (Çitlioğlu, 2005, 181-182).

Terörizmin hukuki ve siyasi nedenlerle tanımlanamamasına karĢın ileride değinileceği üzere, Uluslararası Hukuk‟ta uzun yıllar boyunca birçok kez terörizmi tanımlama giriĢimleri de mevcut olmuĢtur. Ancak tarihsel serüven içerisinde terörizmin değiĢen nitelikleri sonucunda “uluslararası terörizm”, “devlet destekli terörizm”, “devlet terörizmi”, “etnik terörizm” ve “siber terörizm” gibi yeni terörizm türlerinin ortaya çıkması ve bu doğrultuda devletlerin terörizmi algılama biçimlerininin ve yorumlama tarzlarının değiĢmesi, hukuki giriĢimlere rağmen evrensel bir tanıma ulaĢılmasını engelleyen baĢka bir faktör olmuĢtur (Karacasulu ve ġevket, 2004, s.50; Kedikli, 2013, s.121).

Diğer taraftan ülkeler arasında terörizm kavramı üzerinde yaĢanan anlaĢmazlığın akademik camiaya yansımıĢ olduğu da gözükmektedir. Buna göre Paul Wilkinson, Walter Laqueur ve Yonah Alexander; terörizmin Ortadoğu ve Sovyet temelli ortaya çıkarak Batı‟yı hedef aldığını ileri sürerken, buna karĢın Noam

1

Self determinasyon ilkesi, Uluslararası Hukuk alanının önemli ve tartıĢmalı kavramlarından biri olarak, BirleĢmiĢ Milletler tarafından özellikle bir ülkedeki “iç çatıĢmaların” çözümü için tüm topluluklara tanımıĢ olduğu bir haktır. Bu ilke en basit anlamda “bir ülkenin geleceğini kendi belirlemesi” bir diğer ifadeyle “kendi kaderini tayin hakkı” olarak bilinmektedir (Kütükçü, 2004, s.259-260).

(26)

24

Chomsky, Alexander George ve Richard Falk ise terörizmin yayılmasında Batılı devletler ile Ġsrail ve ABD‟nin rolünün büyük olduğunu savunmaktadır (Güzel, 2002, s.13). Bu yaklaĢımlardan hareketle, her kesimin terörizm kavramını kendi ideolojisi ve çıkarı çerçevesinde yorumladığı ve politikalarını meĢrulaĢtırmak veya üstünü örtmek suretiyle bir tanım yaptığı anlaĢılmaktadır (Bal, 2003, s.39).

Schmid (2004c, s.395)‟in bu tartıĢmaya yönelik getirdiği yorumlar da tanım sorununun sebeplerinin daha iyi anlaĢılmasında önem arz etmektedir. Buna göre;

i. TartıĢmalı bir kavram olan terörizmin siyasi, hukuki, toplum bilimsel ve popüler kavramları genellikle birbirinden farklıdır.

ii. Tanımlama sorunu gayri-meĢrulaĢtırma ve suça bağlanmaktadır. iii. Farklı Ģekillerde ifade edilen çok sayıda terörizm çeĢidi bulunmaktadır. iv. Varolduğu iki yüz yıldan fazla sürede terim anlam değiĢikliğine

uğramıĢtır.

Kavram sınırlarının çizilememesinin ve ortak bir tanıma varılamamasının yanında, terör ve terörizm kavramlarının sıklıkla birbirlerinin yerine kullanılması da tanım probleminde baĢka bir etkendir. Dolasıyla her iki kavram arasındaki farkın ne olduğunu ortaya koymak, konunun anlaĢılması bakımından önemlidir.

Bu bağlamda terör bazı durumlarda irade dıĢı olarak medyana gelebilir. Örnek olarak bir kapkaç olayı veya trafik kazası toplumda anlık olarak korku uyandırdığı için kapkaç terörü veya trafik terörü olarak yorumlanmaktadır (Acar, 2012, s.111). Ancak terörizm ise bu tür sıfatlarla tanımlanabilecek bir olgu değildir. Genellikle bir felsefe, teori, taktik, strateji ve ideolojiye dayanmaktadır (Altuğ, 1995, s.18). Bu doğrultuda terör; siyasal amaca yönelmemiĢ, toplumda kısa süreli korku uyandıran eylemleri nitelemek için tercih edilirken, terörizm ise siyasi bir amaç doğrultusunda korkunun daha uzun sürdüğü, sistematik Ģiddet eylemlerini ifade etmek üzere kullanılmaktadır (Kazan, 2016, s.112).

Ancak diğer yandan terör ve terörizm kavramları arasındaki farklılıklara rağmen günümüzde konuyla ilgili çalıĢma yapan çoğu akademisyenin, her iki kavramı çalıĢmalarında ölçülü bir biçimde birbirlerinin yerine kullandığı gözlemlenmektedir. Nitekim bu konuya BaĢeren (2002, s.183) Ģu Ģekilde açıklık getirmektedir; “Terör ile terörizm arasında da fark vardır. (Siyasal) terörizm, siyasal amaçlara ulaĢmak için organize ve sistematik olarak terör kullanılmasıdır. Yer yer terör ve terörizm kelimeleri birlikte kullanılsa da maksat terörizmdir.” Dolasıyla bu yaklaĢımdan hareketle

(27)

25

çalıĢmanın devamında bu husus göz önünde bulundurularak, terör ve terörizm kavramlarının birbirlerinin yerine kullanılması, anlam karmaĢasını önlemek açısından yerinde olacaktır.

Diğer taraftan terör ve terörizm kavramlarının birden fazla terimle birlikte kullanılmasının altında yatan ana sebebin literatürde kavram sınırlarının çok geniĢ tutulmasıyla ilgili olduğu söylenebilir. Konuyla ilgili olarak Schmid ve Jongman (1988, s.5-6) tarafından yapılan kapsamlı bir çalıĢma sonucunda, 1936 ile 1981 yılları arasında terörizmle ilgili ele alınan çalıĢmalarda 109 farklı tanımın yapıldığı saptanmıĢtır. Yazarların sunduğu listede terör ve terörizm kavramlarıyla birlikte en çok kullanılan ilk sekiz kelime ise Ģu Ģekilde sıralanmıĢtır:

i. ġiddet, güç ii. Siyasi,

iii. Korku, terör vurgusu iv. Tehdit,

v. Psikolojik etkiler ve öngörülen tepkiler, vi. Kurban-hedef ayrımı,

vii. Amaçlı, planlı, sistematik, organize eylemler, viii. SavaĢ metodu, stratejisi ve taktiği.

Gelinen aĢamada terör ve terörizmin kavramlarının tanımlanmasına iliĢkin sorunların günümüzde hala geçerliliğini koruduğunu ve bu durumun konuyla ilgili yapılan çalıĢmalara yansıdığını da belirtmek gerekmektedir. Dolasıyla tanım sorunsalını daha fazla derinleĢtirmek yerine, terör ve terörizm kavramlarının literatürde nasıl ele alındığını irdelemek daha faydalı gözükmektedir.

1.2. Terör ve Terörizmin Tanımı

Türkçe‟deki karĢılığı, “yıldırma, cana kıyma ve malı yakıp yıkma, korkutma, tedhiĢ” olan terör kelimesi (TDK, 1998, s.2200) etimolojik olarak Latince “terrere” sözcüğünden türetilmiĢ ve “korkudan titreme” veya “korkudan titremeye sebep olma” anlamlarında kullanılmıĢtır (Wilkinson, 1974, s.9). Terörizm ise Türkçeye, Arapça “dehĢet” sözcüğünden türetilen “tedhiĢ” kelimesiyle girmiĢ ve ilk zamanlarda “tedhiĢçilik” olarak ifade edilmiĢtir (BaĢeren, 2001, s.196). Türkçe sözlükte ise terörizm; “Siyasi bir amaca ulaĢmak için yıldırma hareketlerini düzenli bir biçimde kullanma, tedhiĢçilik” olarak tanımlanmıĢtır (TDK, 1998, s.2200).

(28)

26

Terör sözcüğü ilk defa Dictionnarire de I‟Academie Française‟in 1789 tarihinde yayınlanan ekinde kullanılmıĢtır (Altuğ, 1995, s.19). Nitekim modern terörizmin baĢlangıcı olarak kabul edilen 1789 Fransız Ġhtilali ve devamındaki Mart 1793-Temmuz 1794 arası dönem, tarihçiler tarafından “terör rejimi” veya “terör dönemi” olarak anılmıĢtır (Laquer, 1977, s.6).

Sözlüklerdeki tanımlara bakıldığında Ana Britannica‟da terörizm; “Siyasal bir hedefe ulaĢmak amacıyla devlete, halka ya da bireylere karĢı sistemli Ģiddet eylemlerine baĢvurma” Ģeklinde tanımlanmıĢtır (Çitlioğlu, 2005, s.87). International Encylopedia of Social Sciences (1934, s.76)‟de ise “Önceden belirlenmiĢ hedefleri elde etmek için Ģiddet kullanan, Ģiddete baĢvuran bir grubun veya partinin kullandığı metod” olarak kaleme alınmıĢtır. Büyük Larousse Sözlük ve Ansiklopedisi (1986, s. 11445)‟nde ise “Bireylerin ya da azınlıkların Ģiddete dayanan ve kiĢilere mallara ya da kurumlara yönelik siyasal eylemi; bu Ģiddet eylemlerinin tümü (…)” Ģeklinde ifade edilmiĢtir.

Terörizm kavramının belli baĢlı yerli ve yabancı terör uzmanları tarafından çeĢitli Ģekillerde kaleme alındığı da görülmektedir. Buna göre Walter Laquer terörizmi; “(…) siyasi bir hedefe ulaĢmak adına masum insanları hedef alan gayrimeĢru güç kullanımı” olarak tanımlarken (Best ve Nocella, 2004, s.10), Schmid (2004b, s.138) ise “(…) kiĢi, grup ya da devlet adına hareket eden aktörler tarafından kriminal ve politik nedenlerle üstlenilen, endiĢe kaynaklı, süreklilik arz eden (...) Ģiddet eylemleri” Ģeklinde kaleme almıĢtır.

Wilkinson (2002b, s.144)‟a göre terörizm; “Bireylere, gruplara, toplumlara ya da devletlere, teröristlerin siyasi taleplerine ödün verilsin diye korku ve dehĢet salmak için, cinayet ve ortadan kaldırmanın düzenli kullanımıdır.” Yonah Alexander‟a göre ise “Hem devlet hem de devlet altı kurumlar tarafından stratejik ve siyasi amaçlar için uluslararası hukuku ihlal eden psikolojik ve fiziksel, tehdit ve güç kullanımıdır.” (Best ve Nocella, 2004, s.10).

Thornton (1964, s.73) terörizmi; “Normal olmayan yollarla siyasi davranıĢlara etki yapmak üzere tasarlanmıĢ sembolik bir hareket” olarak ifade ederken, Brian Jenkins ise kısaca “(…) siyasi değiĢim sağlamak için tasarlanmıĢ güç veya tehdit kullanımı” (Best ve Nocella, 2004, s.10) Ģeklinde yorumlamaktadır.

Son olarak Bassiouni (2001, s.16-17) ise terörizmi; “belirli bir davanın ya da sorunun propagandasını yapmak için (...) korku oluĢturmak üzere tasarlanmıĢ,

(29)

27

uluslararası düzeyde yasaklanmıĢ Ģiddetin, ideolojik olarak beliren stratejisi” Ģeklinde tanımlamıĢtır.

Yerli uzmanların yaptıkları tanımlara bakıldığında ise Dönmezer (1977) terörü; “(…) Ģiddetin, sosyal, ulusal, ırki, dinsel fesat çıkarıcı ve diğer maksatlarla ve sosyal sınıfla arasında çatıĢma ve savaĢı tahrik etmek üzere planlı ve hukuk dıĢı olarak kullanılması” olarak ifade ederken, Bozdemir (1982, s.526) ise “(…) insanları yıldırmak, sindirmek yoluyla onlara belli düĢünce ve davranıĢları benimsetmek için zor kullanma ya da tehdit etme eylemi” olarak kaleme almıĢtır.

Ergil (1991, s.171)‟e göre terörizm; “(…) yasa-dıĢı stratejik ve siyasal amaçlarını gerçekleĢtirmek için bir grubun veya devletin, bilinçli ve planlı bir biçimde Ģiddet kullanması veya Ģiddet kullanma tehdidinde bulunmasıdır.” Korkmaz (1999, s.13)‟ın yaptığı tanımda ise terörizm; “(…) kitleler üzerinde bir korku atmosferi oluĢturmak, kitlelerde yalnız kaldıkları kanaatini oluĢturmak, onlara belirli düĢünce kalıplarını zorla kabul ettirmek biçimlerinde (…) gerçekleĢtirilen bir süreç” olarak ifade edilmiĢtir.

Bal (2003, s.32)‟a göre terör; “Bir davranıĢ biçimi, bir tutum, tercih edilen bir tarz, yöntem ve metoddur. Terör, düĢünceyi eyleme dönüĢtürme biçimi ve Ģeklidir.” Ġlhan (2008, s.46)‟a göre ise terör; “(…) örgütlü ve kuralsız Ģiddet hareketidir.”

Yapılan tanımlardan hareketle terörizm olgusundan bahsedebilmek için siyasi amaçlar doğrultusunda bir araya gelmiĢ bireylerin oluĢturduğu yasa dıĢı bir örgütün var olması ve bu yapının mutlaka belirli bir ideolojik görüĢe sahip olması gerektiği anlaĢılmaktadır. Bununla birlikte grubun sistematik Ģiddet eylemleri düzenleyerek, devleti tümüyle sindirmeyi amaçlaması söz konusudur. Ancak gelinen aĢamada akademik ortamda belirli bir tanım üzerinde mutabakat sağlanamadığı aĢikârdır. Nitekim terörizm gibi interdisipliner bir konuda ortak bir tanımın oluĢturulması düĢüncesi de gerçekçi bir yaklaĢım olarak gözükmemektedir.

Öte taraftan literatürde uzlaĢının olmamasına benzer bir Ģekilde devletlerin iç hukuk düzenlemelerinde de terör ve terörizmi farklı Ģekillerde tanımladıklarını görmek mümkündür. Özellikle ABD‟ye bağlı farklı kurumların çeĢitli Ģekillerde tanımlar yaptığı göze çarpmaktadır. Bu bağlamda ABD DıĢiĢleri Bakanlığı terörü; “Genellikle bir kitleyi etkilemek için ulusaltı gruplar veya gizli ajanlar tarafından savaĢmayan kesimlere karĢı gerçekleĢtirilen önceden tasarlanmıĢ, politik amaçlı Ģiddet” olarak tanımlarken, Savunma Bakanlığı ise “ (…) politik ve ideolojik amaçlarla hükümetleri

(30)

28

ya da toplulukları sindirmek veya baskı altında tutmak niyetiyle (…) hukuk dıĢı kuvvet kullanımı veya kullanma tehdidi veya Ģiddette bulunmak” Ģeklinde yorumlamıĢtır (Johnson, 2001, s.895).

Ġngiltere‟de ise 2000 yılında kabul edilen “Anti Terör Kanunu”nun 1.maddesinde terör; “Siyasal, dini, ırksal veya ideolojik bir amaç için hükümeti veya uluslararası hükümetsel bir kuruluĢu etkilemek ya da halkı veya halkın bir bölümünü korkutmak üzere tasarlanmıĢ, kuvvet kullanma veya kuvvet kullanma tehdidi” olarak kaleme alınmıĢtır (Terrorism Act, 2000, s.1).

2001 yılında kabul edilen ve 2005 yılında geniĢletilen “Ġtalyan Ceza Kanunu”nun 270.maddesinde ise; “Bir ülkenin veya uluslararası kuruluĢun politik, anayasal, ekonomik ve sosyal düzenini bozmak amacıyla yapılan faaliyetler” terör suçu kapsamında kabul edilmiĢtir (Lumina, 2007, s.54).

Türkiye‟de 12.04.1991 tarihinde kabul edilen ve halen yürürlükte olan 3713 sayılı “Terörle Mücadele Kanunu (TMK)”nun 1.maddesinde ise terörün tanımı Ģu Ģekilde yapılmıĢtır:

Terör; cebir ve Ģiddet kullanarak; baskı, korkutma, yıldırma, sindirme veya tehdit yöntemlerinden biriyle, Anayasada belirtilen Cumhuriyetin niteliklerini, siyasî, hukukî, sosyal, laik, ekonomik düzeni değiĢtirmek, Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmak, Türk Devletinin ve Cumhuriyetin varlığını tehlikeye düĢürmek, Devlet otoritesini zaafa uğratmak veya yıkmak veya ele geçirmek, temel hak ve hürriyetleri yok etmek, Devletin iç ve dıĢ güvenliğini, kamu düzenini veya genel sağlığı bozmak amacıyla bir örgüte mensup kiĢi veya kiĢiler tarafından giriĢilecek her türlü suç teĢkil eden eylemlerdir.

Devletlerin terör kavramını yorumlamalarından anlaĢılacağı üzere, her devlet kendine yönelen veya yönelme tehdidi bulunan terör eylemine ya da tehdidine karĢı bir tanım geliĢtirmektedir. Bir bakıma teröre maruz kalan ya da terörle mücadele eden devletler, faaliyetlerine meĢruiyet kazandırmak ve ulusal çıkarlarını korumak için kendilerine göre tanım yapmaktadır. Dolasıyla terör kavramının devletten devlete farklılık gösterdiğini söylemek mümkündür (Çınar, 1997, s.197; Bal, 2003, s.53; Türkiye Barolar Birliği, 2006, s.20).

Uluslararası toplum düzeyinde de terörizmi açıklama giriĢimleri mevcut olmasına rağmen çok az uluslararası örgütün terörizmi tanımladığı bilinmektedir. Bu bağlamda terörizm kavramını tanımlamaya yönelik ilk adım, 1937 yılında Milletler Cemiyeti tarafından hazırlanan fakat yürürlüğe konulamayan “Terörizmin Önlenmesi ve Cezalandırılmasına ĠliĢkin Cenevre SözleĢmesi”nde görülmüĢtür. Ġlgili sözleĢmenin 1.maddesinin 2.fıkrasında terörizm; “Bireylerin ya da bir bireyler grubunun ya da

(31)

29

umumi halkın zihninde bir terör hali yaratmak için tasarlanmıĢ ya da planlanmıĢ, bir devlete karĢı yöneltilen kriminal eylemler” Ģeklinde ifade edilmiĢtir (TaĢdemir, 2006, s.22-23).

BirleĢmiĢ Milletler (BM) nezdinde ise terörizmle mücadele bağlamında 1960‟lı yıllardan günümüze kadar 12 adet sözleĢme2

yürürlüğe konulmuĢtur. Aynı Ģekilde BM organlarının da terörizmi tanımlamaya yönelik giriĢimleri söz konusu olmuĢtur. Bu kapsamda BM Genel Kurulu‟nun 9 Aralık 1985 tarihinde aldığı 40/61 Sayılı Kararı‟nda terörizm; “Masum insanların hayatlarını kaybetmelerine neden olan, temel hak ve özgürlükleri tehlikeye atan, kiĢinin Ģeref ve haysiyetini ciddi Ģekilde ihlal eden, radikal değiĢiklikler yapmak için yapılan eylemler” biçiminde açıklanmıĢtır (UN, 1985, s.301).

BM tarafından yapılan en kapsamlı tanım ise 9 Aralık 1999‟da imzalanan ve 10 Nisan 2002 tarihinde yürürlüğü giren “Terörizmin Finansmanının Önlenmesine ĠliĢkin Uluslararası SözleĢme”sinde yer almaktadır. SözleĢmenin 2.maddesinin (b) bendine göre;

Niteliği veya kapsamı itibariyle, bir halkı korkutmak, ya da bir hükümeti veya uluslararası örgütü herhangi bir eylemi gerçekleĢtirmeye veya gerçekleĢtirmekten kaçınmaya zorlamak amacını gütmesi halinde, bir sivilin ya da bir silahlı çatıĢma durumunda muhasemata doğrudan katılmayan herhangi baĢka bir kiĢiyi öldürmeye veya ağır Ģekilde yaralamaya yönelik diğer tüm eylemler terörizm kapsamında değerlendirilmiĢtir.

Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM)‟nin 1999 yılında aldığı 1426 sayılı Tavsiye Kararı‟nda ise terörizm;

Genel olarak bir ülkeye, ülkenin kurumlarına, topluma veya belirli bireylere karĢı (…) kamuoyunda terör havası yaratmak amacıyla, ayrılıkçı emeller, aĢırı ideolojik kavramlar, fanatizm veya irrasyonel öznel faktörler sonucunda motive olarak Ģiddete baĢvuran veya Ģiddete baĢvurma tehdidinde bulunan kiĢiler veya gruplar tarafından yapılan her türlü saldırı olarak kaleme alınmıĢtır.

2

1. Uçaklarda ĠĢlenen Suçlar ve Diğer Bazı Eylemlere ĠliĢkin SözleĢme (1963)

2. Uçakların Kanun DıĢı Yollarla Ele Geçirilmesinin Önlenmesi Hakkındaki SözleĢme (1970) 3. Sivil Havacılığın Güvenliğine Karsı Kanun DıĢı Eylemlerin Önlenmesine ĠliĢkin SözleĢme (1971) 4. Uluslararası Korunmaya Sahip KiĢilere KarĢı ĠĢlenen Suçların Önlenmesi ve Cezalandırılmasına Dair SözleĢme (1973)

5. Rehine Alınmasına Karsı Uluslararası SözleĢme (1979)

6. Nükleer Maddelerin Fiziksel Olarak Korunmasına ĠliĢkin SözleĢme (1980)

7. Uluslararası Sivil Havacılık Hizmeti Veren Havaalarında YasadıĢı ġiddet Eylemlerinin Önlenmesine ĠliĢkin Ek Protokol (1988)

8. Denizde Seyir Güvenliğine KarĢı YasadıĢı Eylemlerin Önlenmesine ĠliĢkin SözleĢme (1988) 9. Kıta Sahanlığında Bulunan Sabit Platformların Güvenliğine KarĢı YasadıĢı Eylemlerin Önlenmesine ĠliĢkin Protokol (1988)

10. Yerinin Tespiti Amacıyla Plastik Patlayıcıların ĠĢaretlenmesine ĠliĢkin SözleĢme (1991) 11. Terörist Bombalamaların Önlenmesine ĠliĢkin Uluslararası SözleĢme (1998)

12. Terörizmin Finansmanının Önlenmesine ĠliĢkin Uluslararası SözleĢme (1999). Ayrıntılı bilgi için bkz. (Çitlioğlu, 2005, s.208-210).

(32)

30

Avrupa Birliği (AB)‟nin 2002 yılında aldığı “Çerçeve Kararlar” kapsamında ise terörizmin hangi eylemler neticesinde bir suç sayılabileceği belirtilmiĢtir. Buna göre; (i) bir toplumu ciddi Ģekilde korkutmak, (ii) bir devleti veya uluslararası kuruluĢu herhangi bir eylemi yapması veya yapmaması için zorlamak, (iii) bir ülkenin ya da uluslararası kuruluĢun temel siyasal, anayasal, ekonomik veya sosyal yapılarına zarar vermek gibi amaçlarla gerçekleĢtirilen eylemler, terörizm kapsamına giren suçlar olarak yorumlanmıĢtır (Symeonidou-Kastanidou, 2004, s.24).

Ġslam Konferansı Örgütü tarafından 1999 yılında kabul edilen “Uluslararası Terörizmle Mücadele SözleĢmesi”nin 1.maddesinin (b) bendinde ise terörizm;

Herhangi bir sebep veya amaca bağlı olmaksızın insanları terörize etmek veya onlara zarar vermek veya yaĢamlarını, onurlarını, özgürlüklerini, güvenliklerini veya haklarını tehdit etmek veya çevreyi, herhangi bir kamu hizmetini veya kamu veya özel mülkünü zarara uğratmak veya onları ele geçirmek veya gasp etmek veya bir ulusal kaynağı veya uluslararası hizmeti tehlikeye atmak veya bağımsız devletlerin istikrarını, toprak bütünlüğünü, siyasi birliğini veya egemenliğini tehdit etme amacıyla bireysel veya toplu bir suç planını gerçekleĢtirmek için yapılan her türlü Ģiddet ile Ģiddet tehdidinde bulunma eylemi olarak tanımlanmıĢtır.

Gelinen noktada günümüze kadar birçok sözleĢmenin ve kararın alınıp yürürlüğe konulmasına rağmen henüz evrensel bir tanımın oluĢturulmaması, terörizm sorununu derinleĢtirmektedir. Bu noktada devletlerin terörizmi politik bir araç olarak kullanması ve siyasi aktörlerin bu yönde hareket etme isteği, terörle mücadele konusunda iĢbirliklerini de zorlaĢtırmaktadır. Dolasıyla teröre karĢı küresel anlamda atılan adımların ve alınan kararların uygulanması sekteye uğramaktadır. Bu düĢünceler ıĢığında, mevcut sorunların gelecekte de çözüme kavuĢmasının çok zor olduğu kabul edilmektedir (Çitlioğlu, 2005, s.196-197; Türkiye Barolar Birliği, 2006, s.23).

1.3. Terörizmin Unsurları

Daha önceden değinildiği üzere terörizm olgusundan bahsedebilmek için bir takım unsurların bir araya gelmesi gerekmektedir. Bunlar; siyasi amaçlar doğrultusunda benimsenen bir “ideoloji”, terör tehdidin ortaya çıkmasını ve gerçekleĢtirilmesini sağlayabilecek bir “örgüt” ve bu doğrultuda uygulanacak “Ģiddet (eylem)” unsuru Ģeklindedir. Bu terimler literatürde terörizmle ilgili yapılan tanımların ortak öğeleri olarak bilinmekte ve terörizmin unsurları olarak çalıĢmalarda kaleme alınmaktadır. Dolasıyla çalıĢmanın devamında terörizmi oluĢturan ideoloji, örgüt ve Ģiddet unsurlarına yer verilecektir.

(33)

31 1.3.1. Ġdeoloji Unsuru

Ġdeoloji, terörizm kavramı gibi tanımlanması noktasında bir netliğe sahip değildir. Birçok yazar farklı kuramlar üreterek ideoloji kavramını tanımlamaya çalıĢmıĢ, neticede ortak bir görüĢe ulaĢılamamıĢtır (Fiske, 2003, s.212). Bu noktada terör örgütleri açısından ideolojinin önemine değinmeden önce kavramsal olarak ideoloji teriminin ne anlama geldiğini incelemek gerekmektedir. Güncel Türkçe Sözlük‟te ideoloji; “Siyasal veya toplumsal bir öğreti oluĢturan, bir hükûmetin, bir partinin, bir grubun davranıĢlarına yön veren politik, hukuki, bilimsel, felsefi, dinî, moral, estetik düĢünceler bütünü” olarak tanımlanmıĢtır (https://sozluk.gov.tr/, EriĢim Tarihi: 15.01.2018).

Ergil (1983, s.69)‟e göre ideoloji; “Belirli bir biçimde düĢünmeyi ve davranmayı haklı çıkarmak ya da düĢünce ve davranıĢları belirli bir biçimde etkilemek iĢlevini taĢıyan inanç, tutum ve düĢünceler demetidir.” Van Dijk (2003, s.109) ise ideolojinin grupların toplumsal temelini oluĢturan en önemli inançlar olduğunu belirterek, ideolojiyi; grupların kimliğini tanımlayan ve toplumda temsil edilmelerini sağlayan bir çeĢit “grup-Ģeması” Ģeklinde yorumlamıĢtır.

Ġdeoloji, terörizmin amaçlarına ulaĢması bakımından en gerekli unsurlardan biridir. GeçmiĢten günümüze teröre yönelmiĢ zihinler; örgüt kurmak, örgütü bir arada tutmak ve eylemleri baĢarıya ulaĢtırmak için ideolojiyi bir siyasi motivasyon aracı olarak kullanmıĢtır (Hoffman, 1998, s.43; Wilkinson, 2006, s.146; Schmid, 2011, s.66). Bu doğrultuda teröristler ilk olarak benimsenen ideoloji çerçevesinde üyelerine, örgütün görüĢünü ve amaçlarını aktararak, bireyleri psikolojik olarak etki altına almayı ve aidiyet duygularını geliĢtirmeyi hedeflemektedir. Bu süreçte siyasal eğitimle ve propaganda teknikleriyle ikna edilen ve bilinçlendirilen teröristler, düĢman yapıları ortadan kaldırmak ve davalarını tüm dünyaya duyurmak adına, terör eylemlerine hazır hale getirilmektedir (Ergil, 1983, s.75; Bal, 2003, s.81; Süllü, 2016, s.46).

Öte taraftan ideolojinin yalnızca terörizm çerçevesinde ortaya çıkmıĢ bir olgu olmadığını da ifade etmek gerekmektedir (Süllü, 2016, s.46). Bu bağlamda ideolojinin, dünya toplulukları içerisinde belirli grupların kendilerine özgü fikirler benimseyerek, dünyayı algılama ve yorumlama biçimlerinin geliĢtirilmesi amacıyla ortaya çıkmıĢ, toplumun temel yapı taĢlarından biri olduğu vurgulanmalıdır (Ergil, 1983, s.70). Ancak zaman içerisinde “biz” ve “öteki” algısını ön plana çıkaran yapılar, “biz” her zaman iyiyiz, “ötekiler” ise kötüdür mantığıyla benimsedikleri görüĢ etrafında

(34)

32

birleĢerek; ayakta kalmak, fikirlerini yaygınlaĢtırmak ve kendi ideolojilerini egemen kılmak adına ideolojiyi bir araç olarak kullanarak, toplumlar arasında kutuplaĢmayı ve çatıĢmaları baĢlatmıĢtır. Tam da bu noktada Ģiddet olgusuyla tanıĢan ideoloji, terörizmin en önemli unsurlarından biri haline gelmiĢtir (Bal, 2003, s.81; Devran, 2010, s.18-19).

Bu bilgiler doğrultusunda geçmiĢten günümüze ortaya çıkmıĢ olan terör örgütlerinin benimsediği ideolojilere değinmek yerinde olacaktır. Buna göre ön plana çıkan ideolojiler; Marksist-Leninist ideoloji, Milliyetçi-Etnik ideoloji ve dini motifli ideolojidir (Çağlar, 1997, s.124-125).

Türkiye‟de olduğu gibi dünyada terör örgütlerinin ideolojik temellerini genellikle Marksist-Leninist3 ideolojiden aldığı bilinmektedir (Acar, 2012, s. 121). Komünizm olarak da bilinen bu ideoloji, burjuvazi devletlerde iktidar olan sınıfın halka karĢı devlet terörü uyguladığını savunmaktadır. Buna ek olarak, iktidara yönelik baĢlatılan sınıf mücadelesi söylemiyle sosyalist bir devrim gerçekleĢtirmeyi amaçlayan bu ideolojiye mensup gruplar, genellikle devlete karĢı da terör uygulamaktadır (KeleĢ ve Artun, 1982, s.4).

Türkiye‟de terör faaliyetlerini sürdürmekte olan PKK, Marksist-Leninist bir ideolojiyle kurulmuĢ olan bir terör örgütüdür. Aynı zamanda Kürt Milliyetçiliği gibi ayrılıkçı fikirler etrafında söylemlerde bulunan bölücü terör örgütü, bu doğrultuda “milliyetçi-etnik” bir çizgi üzerinde de hareket etmektedir (Çağlar, 1997, s.125). Marksist-Leninist ideolojinin yükseldiği III. Terör Dalgası olarak adlandırılan dönemde kurulan ve sonradan milliyetçi bir anlayıĢ kazanan terör örgütlerinden bir diğeri Filistin Halk KurtuluĢ Cephesi‟dir (Wilkinson, 2006, s.10). Aynı dönemlerde Ġtalya‟da Kızıl Tugaylar, Almanya‟da Kızıl Ordu Fraksiyonu ve Japonya‟da BirleĢik Kızıl Ordu, Marksist-Leninist anlayıĢlarla kurulan diğer terör örgütleridir (Acar, 2012, s.106).

Milliyetçi-etnik kaynaklı ideoloji ise ayrılıkçı hareketler etrafında ortaya çıkan, etnik kimliğin ve ırkın her Ģeyin üstünde olduğunu savunan bir düĢünceye dayanmaktadır. Fransız Devrimi‟nden sonra (Süllü, 2016, s.76) yayılan milletçilik akımıyla birlikte bu ideoloji, özellikle Batılı topluluklar tarafından benimsenmiĢtir.

3

Marksist-Leninist ideolojiyi benimseyen terör örgütleri, Marks‟ı ideolojinin kaynağı, Lenin‟i ise ideolojinin uygulayıcısı olarak gördükleri için Marksist-Leninist ismini kullanmaktadır. Lenin‟in liderliğinde Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği zamanında benimsenen ideoloji, Doğu Bloğu Devletleri ve birçok Latin Amerika ülkesi tarafından da desteklenmiĢtir (Acar, 2012, s. 121).

Referanslar

Benzer Belgeler

In this chapter we considered an extension for the intermediated bilateral trade problem where the seller is also a producer, and the optimal mechanism in- volves a production

The methanol and n-butanol extracts revealed the presence of total phenolic and flavonoid contents in highest concentrations which tend to correlate with their maximum

Bu türler, Aspergillus affinis (Türkiye için yeni kayıt), Aspergillus awamori, Aspergillus carbonarius, Aspergillus dimorphicus, Aspergillus europaeus (Türkiye için yeni

Türk Müziği nereye gidiyor? Devlet Klasik Türk Müziği Korosu Şefi Nevzad Atlığ sorularımızı yanıtladı: Tüm medya Türk musikisinin kötü.. örneklerini yayınlamakla

İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha

Bir karakteri tanımak için diğer karakterlerin yorumu, görüşü ve düşünceleri okura önemli fikirler verir.Yapıtta öğrencilerin karakter çerçevesinin dış

Yandaki tabloda ikişer tane yazılmış üç basamaklı sayıları bulup farklı renklere boyayın.. ve noktalı

Ankara savaşı sonunda Sinop kolu hükümdarı Isfendiyar bey, buraları tekrar almış olup, Fatih devrinde merkezi Sinop olan bütün Isfendiyar Beyliği toprakları gibi Çankırı