• Sonuç bulunamadı

Temerrüt Faizinden

Belgede Götürü tazminat (sayfa 159-163)

2.2 Diğer Benzer Kurumlardan Ayırt Edilmesi

2.2.10 Kanundan Doğan Götürü Tazminattan

2.2.10.2 Temerrüt Faizinden

Faiz, alacaklının alacak olarak istemeye yetkili olduğu bir miktar parayı kullanmaktan belirli bir süre mahrum kalması nedeniyle kendisine ödenen karşılık olarak tanımlanmaktadır850. Para borçlarında temerrüde düşen borçlu, TBK md.120 ve 3095 sayılı

kanunun 2. maddesi uyarınca temerrüt faizi ödemek zorundadır. Temerrüt faizinin hukuki dayanağı kanuni düzenlemeler olduğu için, temerrüt faizinin talep edilebilmesi bakımından taraflarca ayrıca temerrüt faizinin kararlaştırılması aranmaz851. Kaynağı ister tek taraflı ister

çok taraflı hukukî işlem, ister haksız fiil veya sebepsiz zenginleşme olsun, temerrüt faizi yalnızca para borçlarında uygulanır. Para borcu dışındaki borçlarda edimin ekonomik değeri para olarak ifade edilse bile, temerrüt faizi ödenmez852. Para borcu dışındaki borçlarda, alacaklı, borcun geç ifası nedeniyle uğramış olduğu zararın giderilmesini talep edebilir (TBK md.118).

Temerrüt faizi, sözleşmede aksi kararlaştırılmış olmadıkça, 3095 sayılı kanun uyarınca yıllık % 9’dur. TBK md.120 f.2 uyarınca sözleme ile kararlaştırılacak temerrüt faizi oranı, TBK md.120 f.1 uyarınca belirlenen yıllık faiz oranının yüzde yüz fazlasını aşamaz. Yani bugün için kararlaştırılabilecek en yüksek temerrüt faizi oranı, % 18’dir. Temerrüt faizi, temerrüt tarihinden itibaren, yani ihtara bağlı işlemlerde ihtarın borçluya vardığı; belirli vadeli işlemlerde ise, vadenin (ifa gününün) sona erdiği tarihten itibaren işlemeye başlar. Buna karşılık, TBK md.121 uyarınca, faiz veya irat borcunu ya da bağışladığı bir miktar parayı ödemekte temerrüde düşen borçlu, temerrüt tarihinden itibaren değil, bunlar için dava yoluyla mahkemeye veya icra takibine başvurulduğu tarihten itibaren temerrüt faizi ödemek zorundadır. Buna aykırı olarak yapılan anlaşmalar, TBK md.121 f.2 uyarınca ceza koşulu hükümlerine tabidir. Bunun yanı sıra, temerrüt faizini ifada temerrüde düşen borçlu hakkında, TBK md.121 f.3 uyarınca temerrüt faizi işlemez. Başka bir deyişle, temerrüt faizine, temerrüt faizi yürütülemez.

Alacaklı, temerrüt faizini, asıl alacak ile birlikte talep edebileceği gibi, zamanaşımı

849 OR Art. 191 Abs.3 hakkındaki değerlendirme için bkz. Oertli, N.106.

850 Eren, Genel Hükümler, s.978. Faiz hakkında detaylı bilgi için bkz. HELVACI, Mehmet: Borçlar ve Ticaret Kanunu Bakımından Para Borçlarında Faiz Kavramı, İstanbul 2000; AYDOĞDU, Murat/AYAN, Serkan: Türk Borçlar ve Türk Ticaret Hukukunda Yer Alan Faiz İle İlgili Düzenlemelerin Değerlendirilmesi, 2. Bası, Ankara 2014; Birsel, Mahmut T./Sevi, Murat: 3095 Sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun Madde 4/A Hükmünün Uygulama Alanı, DEÜHFD, C.11, Prof. Dr. Bilge Umar’a Armağan Özel Sayısı, 2009, s. 1029-1070; BARLAS, Nami: Para Borçlarının İfasında Borçlunun Temerrüdü ve Bu Temerrüt Açısından Düzenlenen Genel Sonuçlar, İstanbul 1992.

851 Eren, Genel Hükümler, s.1099; Kılıçoğlu, Ahmet, s.701; Oğuzman/Öz, C.I, s.494; Serozan, İfa, s.224. 852 Oğuzman/Öz, C.I, s.494; Eren, Genel Hükümler, s.1099.

süresi içinde ve asıl alacağın sona ermemiş olması şartıyla asıl alacaktan bağımsız olarak da talep edebilir. Alacaklı dava dilekçesinde temerrüt faizini ayrıca talep etmemişse, hakim re’sen temerrüt faizinin ödenmesine karar veremez853

.

Temerrüt faizi, bir yandan alacaklının parasını borçlunun elinde bulundurması nedeniyle kullanıp değerlendirme imkanından yoksun kalmasından doğan zararın giderilmesi, diğer yandan da karşılıksız kredi sağlayan, sebepsiz zenginleşen borçlunun bu zenginleşmeyi iade etmesi fikrine dayanır854. Gerçekten, borçlu parayı mütemerrit olmayıp

vaktinde ödemiş olsaydı, alacaklı bunu kullanır ve bu suretle ya faiz gibi bir ekonomik menfaat elde eder ya da ihtiyaç duyduğu parayı sağlamak için ödemek zorunda kaldığı faizi ödemez, bundan tasarruf ederdi. İşte borçlunun temerrüdü, alacaklıyı bu gibi menfaatlerden yoksun bırakmak suretiyle onun zarara uğramasına sebep olur. Öte yandan, borçlu da borçlanılan parayı vaktinde ödemeyerek, faiz ödeyerek sağlayacağı krediyi karşılıksız temin etmiş olur. Bu noktada kanun koyucu, temerrüt faizini kabul etmek suretiyle bozulan menfaat dengesini yeniden kurmak, alacaklının bir miktar parayı kullanamamaktan doğan zararını karşılamak, borçlunun da borca aykırı gecikmeye dayalı olarak elde ettiği menfaati alacaklıya iade etmek istemiştir855

.

Kanun koyucu para borçlarında temerrüt faizi yönünden aksi ispat edilemez (çürütülemez) bir karineden hareket etmektedir. Buna göre, borçlunun temerrüdü, alacaklıya zarar vermiştir ve bunun ispatına gerek yoktur. Böylece temerrüt faizi, aksinin ispatına izin verilmeyen zarar karinesine dayalı, alacaklı lehine konulmuş bir tazminattır856. Temerrüt

faizi, temerrüdün doğrudan doğruya sonucu olup, bunun ödenmesi için borçlunun kusurlu olması şart değildir. Para borçlarında temerrüt faizinin borçlunun kusuruna bağlı olmaması, bir kusursuz sorumluluk hali teşkil eder857

. Kanun koyucu tarafından burada tazminat, götürü bir miktar, bir oran olarak belirlenmiştir858. Hakim görüş uyarınca, temerrüt faizi, kanun koyucu tarafından belirlenmiş bir götürü tazminattır859

. Temerrüt faizi bakımından kanun

853

Eren, Genel Hükümler, s.1102.

854 Birsel/Sevi, s.1033; Eren, Genel Hükümler, s.1100; Kılıçoğlu, Ahmet, s.701. 855 Eren, Genel Hükümler, s.1100.

856 Birsel/Sevi, s.1034; Eren, Genel Hükümler, s.1100; Oğuzman/Öz, C.I, s.494; Serozan, İfa, s.224. 857

Eren, Genel Hükümler, s.1100; Birsel/Sevi, s.1033; Serozan, İfa, s.224; Oğuzman/Öz, C.I, s.494; Kılıçoğlu, Ahmet, s.701.

858 Erdem, Götürü Tazminat, s.99.

859 Oertli, N.366; Birsel/Sevi, s.1033, 1034; Oğuzman/Öz, C.I, s.494; Serozan, İfa, s.224. Ayrıca bkz. Yargıtay HGK, T.19.6.1996, E.1996/5-144 K.1996/503: “Bilindiği üzere Borçlar Kanunu`nun 103 ve 3095 sayılı Kanun hükümlerine göre geçmiş günler faizinin ödenmesi için, borçlunun kusurlu olup olmadığı; alacaklının da bu geç ödemeden dolayı bir kayba ya da zarara uğrayıp uğramadığı sonuca etkili değildir. Mevcut para borcunun geç ödenmesi, bu faizin ödenmesi için yeterli olup, bu hali ile gecikme faizi geç ödemeden kaynaklanan götürü bir tazminat olarak nitelendirilebilir.” (10 Ekim 2014 tarihinde www.kazanci.com adresinden erişilmiştir.). Anglo Amerikan hukuk sistemi bakımından da temerrüt faizi, götürü tazminat olarak kabul edilmektedir. Bkz. Garret v. Coast & Southern Fed. Sav. & Loan, 9 Cal. 3d 731, 511 P.2d 1197, 1202, 108 Cal. Rptr. 845, (1973) (O’Malley, s.1133, dn.3).

koyucu, tazminat hukukunun genel esaslarından ayrılmaktadır. Şöyle ki tazminattan indirim sebepleri, temerrüt faizi bakımından dikkate alınmaz. Hatta borçlunun temerrüdünde, alacaklının birlikte kusurunun bulunması halinde dahi temerrüt faizi söz konusu olur860

. Temerrüt faizi, hukuki dayanağını kanuni düzenlemeden alan bir götürü tazminat olduğundan, temerrüt faizinin talep edilebilmesi için tarafların ayrıca borçlunun temerrüde düşmesi halinde borçlu tarafından temerrüt faizinin ödeneceğinin kararlaştırılmasına gerek yoktur861. Bu yönüyle hukuki dayanağını sözleşmeden alan sözleşmesel götürü tazminattan ayrılır. Bunun yanı sıra, temerrüt faizi yalnızca sözleşmenin ihlali türlerinden borçlunun temerrüdü bakımından söz konusu olur. Hatta temerrüt faizi, yalnızca para borçlarının ifasının temerrüdü bakımından gündeme gelir. Oysa götürü tazminat anlaşmasıyla taraflar, her bir ihlal türü için ayrı bir götürü tazminat edimi kararlaştırabilirler862. Bu yönüyle de götürü tazminat, temerrüt faizinden farklıdır.

Kanuni temerrüt faizi uygulanarak hesaplanacak olan tazminat miktarı, mutlak bir kesinlik ifade etmez. TBK md.122 f.1 uyarınca, alacaklının zararı, temerrüt faizini aşıyorsa alacaklı bu zararın da giderilmesini isteyebilir. Borçlu, kendisinin hiçbir kusuru bulunmadığını ispat ederek, alacaklının temerrüt faizini aşan zararını ödemekten kurtulabilir. Bu yönüyle temerrüt faizi, asgari götürü tazminat anlaşmaları ile benzerlik gösterir. Çünkü asgari götürü tazminat anlaşmaları da tazminat borçlusunun, ödemek zorunda olduğu götürü tazminat miktarını aşağı doğru sınırlar863. Gerçek zarar, götürü tazminattan daha az olsa bile,

tazminat borçlusu alacaklıya bu götürü tazminatı ödemek zorundadır. Tazminat alacaklısı ise, gerçek zararın götürü tazminattan daha fazla olduğunu ispat ederek aşkın zararının giderilmesini talep edebilir864.

Temerrüt faizi oranının, sözleşmede aksi kararlaştırılmış olmadıkça, 3095 sayılı kanun uyarınca yıllık % 9 olduğu yukarıda ifade edilmişti. Sözleşme özgürlüğü çerçevesinde, taraflar, daha yüksek bir oran kararlaştırabilirler. Acaba taraflarca daha yüksek bir temerrüt faiz oranının kararlaştırıldığı hallerde, bir götürü tazminat anlaşmasının varlığından bahsedilebilir mi? Öncelikle taraflarca daha yüksek bir temerrüt faizi oranının kararlaştırıldığı hallerde, per se (kendiliğinden) bir götürü tazminat anlaşmasının varlığından bahsedilemez. Bu durumda, taraflar arasındaki somut ilişkinin ve anlaşmanın yorumlanması gerekir865. Çünkü taraflar götürü tazminat anlaşması yaparken, sözleşmenin ihlal edilmesi nedeniyle meydana gelen zararın giderilmesine yönelik olarak ödenecek tazminatı, zarar

860 Oertli, N.366.

861 Eren, Genel Hükümler, s.1099; Kılıçoğlu, Ahmet, s.701; Oğuzman/Öz, C.I, s.494; Serozan, İfa, s.224. 862

Oertli, N.36. 863 Oertli, N.65.

864 Oertli, N.65; Kapancı, s.670-671. 865 Oertli, N.366.

meydana gelmeden önce (ex ante) tahmini olarak belirlerler; taraflar aralarındaki somut ilişkiyi göz önünde bulundurarak sözleşmenin ihlal edilmesi nedeniyle meydana gelmesi beklenen tipik zararı tespit ederler866

. O halde, taraflarca daha yüksek bir temerrüt faizi oranının kararlaştırıldığı hallerde, bir götürü tazminat anlaşmasının varlığından bahsedebilmek için, öncelikle taraflar arasındaki somut ilişki, kanun koyucu tarafından belirlenen temerrüt faizi oranından daha yüksek bir oranın kararlaştırılmasını haklı kılmalıdır. Başka bir deyişle, borçlunun temerrüde düşmesi halinde meydana gelmesi beklenen muhtemel zarar, kanun koyucu tarafından belirlenen faiz oranı ile hesaplanacak tazminat miktarından daha fazla olmalıdır867. Ayrıca taraflarca kararlaştırılan bu oran, zararın

giderilmesine yönelik olmalıdır. Bu noktada, taraf iradeleri dikkate alınır868. Çünkü götürü

tazminat anlaşmaları, her şeyden önce sözleşmenin ihlal edilmesi nedeniyle alacaklının malvarlığında rızası dışında meydana gelen eksilmenin giderilmesi, zararın telafi edilmesi, yani alacaklının malvarlığının iyileştirilmesi amacına hizmet eder869

. Ancak taraflar, borçlu üzerinde bir baskı meydana getirerek borçluyu ifaya zorlamak amacıyla, kanun koyucu tarafından belirlenen faiz oranından çok daha yüksek bir faiz oranı da belirleyebilirler. Bu durumda tarafların bir ceza koşulu kararlaştırdıkları düşünülebilir870.

Taraflarca daha yüksek bir temerrüt faizi oranının kararlaştırıldığı hallerde, bir götürü tazminat anlaşmasının veya bir ceza koşulunun varlığından bahsetmek yanıltıcı olabilir. Çünkü hukuki niteliğe ilişkin yapılacak böyle bir tespit, uygulanacak hükümleri değiştirir871

. Örneğin taraflarca, temerrüt faizinin %10 olarak kararlaştırıldığını ve taraflar arasında yapılan bu anlaşmanın götürü tazminat anlaşması niteliğinde olduğunu varsayalım. Götürü tazminat alacağının talep edilebilmesi, bir tazminat ödeme yükümlülüğünün bulunmasına bağlıdır872. Yani götürü tazminat alacağının talep edilebilmesi için tazminat yükümlülüğüne

ilişkin koşulların gerçekleşmesi gerekir873. O halde götürü tazminat alacağının talep

edilebilmesi için, sözlemenin ihlaliyle, yani borçlunun temerrüde düşmesiyle, alacaklı aleyhine bir zarar meydana gelmiş olması gerekir874. Sözleşmenin ihlal edilmesi, yani

borçlunun temerrüde düşmesi sonucunda alacaklı herhangi bir zarara uğramamış ise, taraflar arasında bir götürü tazminat ediminin kararlaştırılmış olması, götürü tazminat alacağının

866 Rea, s.151 vd.; Goetz/Scott, s.578 vd.; Stole, s.584; Oertli, N.74; Kapancı, s.665. 867 Oertli, N.369. 868 Oertli, N.368. 869 Oertli, N.81; Kapancı, s.666. 870 Oertli, N.370. 871 Oertli, N.371.

872 Oertli, N.187; Kocaağa, Cezai Şart, s.53. 873

Oertli, N.184.

874 Oertli, N.188; Kocaağa, Cezai Şart, s.50; Kocaağa, Götürü Tazminat, s.153; Ozanoğlu, s.24; Yıldırım, s.36.Akdi sorumluluğun şartları hakkında detaylı bilgi için bkz. Eren, Genel Hükümler, s.1051 vd.; Oğuzman/Öz, C.I, s.425 vd.;Tandoğan, Mesuliyet, s.414 vd.; Uygur, C.III, s.3136 vd.

talep edilebilmesi için yeterli değildir875. Çünkü götürü tazminat alacağı, zarardan bağımsız

değildir876. Ancak taraflar arasında bir götürü tazminat anlaşmasının söz konusu olması

halinde, zararın varlığını ispat yükü alacaklıda olmayıp877; zararın meydana gelmediğini

borçlunun ispat etmesi gerekir878. Borçlu, sözleşmenin ihlal edilmesi nedeniyle alacaklının

herhangi bir zarara uğramadığını ispat ederse, tazminat ödeme yükümlülüğünün koşullarından biri gerçekleşmediği için kararlaştırılan götürü tazminat edimini ödemekten kurtulur879. Bu durumda, borçlu, alacaklının herhangi bir zarara uğramadığını ispet ederek kararlaştırılan % 10 oranındaki temerrüt faizini ödemekten kurtulabilir mi? Oysa taraflar arasında temerrüt faizi ödeneceği açıkça kararlaştırılmasaydı dahi, kanun gereğince borçlu, % 9 oranında temerrüt faizi ödemek zorunda kalacaktı ve alacaklının zarara uğramadığını ispat ederek bu oranı ödemekten kurtulamayacaktı. İşte bu nedenle, taraflarca daha yüksek bir temerrüt faizi oranının kararlaştırıldığı hallerde, bir götürü tazminat anlaşmasının veya bir ceza koşulunun varlığından bahsetmek yanıltıcı olabilir. Bu durumda, yalnızca tarafların kanun koyucu tarafından belirlenen temerrüt faizi miktarını değiştirdikleri kabul edilmelidir. Yani akdi temerrüt faizinin, bir götürü tazminat anlaşması veya bir ceza koşulu olarak nitelendirilmesinden kaçınılmalıdır880. O halde, akdi temerrüt faizi bakımından da, kural

olarak kanuni temerrüt faizi bakımından uygulanan hükümler geçerli olur881. Akdi temerrüt faizinin söz konusu olduğu hallerde, alacaklının temerrüt faizini aşan zararının ödenmesini borçludan talep edip edemeyeceği tartışmalıdır. Bu noktada, taraf iradelerinin yorumlanması ve borçlunun temerrüdünden doğan tazminat taleplerinin, kararlaştırılan temerrüt faizi oranıyla sınırlı tutulup tutulmadığının belirlenmesi gerekir882. Tereddüt halinde, kanuni

temerrüt faizinde olduğu gibi, akdi temerrüt faizinin söz konusu olduğu hallerde de alacaklının aşkın zararını talep edebileceği kabul edilmektedir883

.

Belgede Götürü tazminat (sayfa 159-163)