• Sonuç bulunamadı

Tarafların Anlaşması (Götürü Tazminat Anlaşması)

Belgede Götürü tazminat (sayfa 52-57)

1.2 Götürü Tazminatın Unsurları

1.2.4 Tarafların Anlaşması (Götürü Tazminat Anlaşması)

Götürü tazminattan bahsedebilmek için taraflar arasında sözleşmeden doğan bir asıl borç ilişkisinin bulunması, götürü tazminat ediminin kararlaştırılması ve asıl borcun ihlal edilmesi halinde götürü tazminat ediminin ödeneceği hususunda tarafların anlaşması gerekir. Götürü tazminata ilişkin bir anlaşma ancak tarafların karşılıklı ve birbirine uygun irade beyanlarıyla meydana gelir206

(TBK md.1 f.1).

Asıl borcun ihlal edilmesi halinde götürü tazminat ediminin ifa edileceği konusunda herhangi bir duraksama olmamalıdır. Başka bir deyişle, asıl borcun ihlal edilmesi halinde, borçlunun kararlaştırılan götürü tazminat edimini ifa etme borcu altında olduğu kesin olmalıdır207

. Çünkü götürü tazminat edimi, götürü tazminat anlaşmasının objektif esaslı unsurudur; asıl borcun ihlal edilmesi halinde götürü tazminat ediminin ödeneceği hususunda tarafların karşılıklı ve birbirine uygun irade beyanlarının bulunmaması durumunda, götürü tazminattan bahsedilemez208. Bu durumda, asıl borcun ihlal edilmesi halinde TBK md.114 f.2 ile bağlantılı olarak, zararın hesaplanmasına ve tazminatın belirlenmesine ilişkin TBK md.50 ve devamı hükümleri uygulama alanı bulur.

İkinci derecedeki noktalar üzerinde durulmaması, götürü tazminat anlaşmasının meydana gelmesini engellemez209. Örneğin, taraflar arasında söz konusu olan götürü tazminat anlaşmasında kararlaştırılan götürü tazminat miktarının aksini ispat etme imkanının olup olmadığı hususu üzerinde durulmamış olabilir. Bu durumda, hakim tarafından, kararlaştırılan götürü tazminat ediminin miktarın aksini ispat etme imkanının olup olmadığı hususu tespit edilebilir; aksini ispat etme imkanı mevcutsa bunun kapsamının ne olduğu da belirlenebilir; yeter ki aksini ispat etme imkanının kendisine tanınması, taraflarından biri bakımından götürü tazminat anlaşmasının sübjektif esaslı unsuru olmasın210

. Çünkü TBK md.2 f.1 uyarınca, taraflar, sözleşmenin esaslı noktalarında uyuşmuşlarsa, ikinci derecedeki noktalar üzerinde durulmamış olsa bile sözleşme kurulmuş sayılır. TBK md.2 f.2 uyarınca ise, ikinci derecedeki noktalarda uyuşulamazsa hakim, uyuşmazlığı işin özelliğine bakarak karara bağlar.

Götürü tazminat edimi, genellikle sözleşme ihlalinin belli bir türü için kararlaştırılır. Ancak bazı hallerde, götürü tazminat anlaşmalarında ihlal türü üzerinde durulmaz. Bu gibi hallerde götürü tazminat anlaşmasının yorumlanması ve tamamlanması gerekir; yeter ki sözleşmenin ihlalinin belli bir türü, taraflardan biri bakımından götürü tazminat anlaşmasının 206 Oertli, N.111. 207 Oertli, N.111. 208 Oertli, N.111. 209 Oertli, N.113. 210 Oertli, N.113.

sübjektif esaslı unsuru olmasın. Götürü tazminat anlaşmasının yorumlanmasıyla, farklı türlerde sözleşme ihlali için aynı götürü tazminat ediminin ödenmesi gerektiği sonucuna ulaşılabilir211. Örneğin bir makinenin tesliminin temerrüdü halinde ödenmesi kararlaştırılan

götürü tazminat edimi, duruma bağlı olarak makinenin ayıplı olması durumunda da ödenebilir. Makinenin zamanında teslim edilmemesi halinde meydana gelen zarar ile makinenin ayıplı olması nedeniyle işlevini yerine getirememesi, yani kullanılmaması, makineden yararlanılamaması halinde meydana gelen zarar aynıdır; her ikisinde de makinenin kullanımından mahrumiyet söz konusudur212. Bunun tam tersi de düşünülebilir; yani

makinenin ayıplı olması halinde ödenmesi kararlaştırılan bir götürü tazminat edimi, duruma bağlı olarak makinenin tesliminde temerrüt hali için de geçerli olabilir213.

Sözleşmenin objektif esaslı unsurları dışında kalan konular, objektif bakımdan ikinci derecedeki noktalardır. Taraflar anlaşarak veya taraflardan biri karşı tarafa bunu hissettirerek yan noktaları esaslı unsur haline yani sözleşmenin zorunlu şartı haline getirebilirler; bu durumda sübjektif esaslı unsur söz konusu olur214. İkinci derecedeki bir noktanın sübjektif

esaslı unsur haline getirilip getirilmediği hususunda bir uyuşmazlık söz konusu olursa hakim, uyuşmazlığı tarafların bu hususa ilişkin irade beyanlarını yorumlayarak çözer. Varılacak sonuç, tarafların karşılıklı ve birbirine uygun irade beyanlarının bulunup bulunmadığına ilişkin olacağından, anlaşmanın varlığını etkileyecektir215

.

1.2.4.2 Tarafları

Asıl borç ilişkisinin tarafları, kural olarak götürü tazminat anlaşmasının da taraflarını oluşturur. Buna göre, asıl borcun alacaklısı ve borçlusu, kural olarak götürü tazminat ediminin de alacaklısı ve borçlusudur216. Örneğin taraflar arasında bir satış sözleşmesinin söz konusu

olması ve bir götürü tazminat ediminin kararlaştırılmış olması halinde, satış sözleşmesinin tarafları, aynı zamanda götürü tazminat anlaşmasının da taraflarıdır. Başka bir deyişle, satış sözleşmesinin alacaklısı ve borçlusu, aynı zamanda götürü tazminat ediminin de alacaklısı ve borçlusudur. Kural olarak durum böyledir. Bu noktada şöyle bir soru yöneltilebilir: Acaba, asıl borç ilişkisinin tarafları dışındaki kişilerin, götürü tazminat ediminin alacaklısı veya borçlusu olması mümkün müdür?

Öncelikle, götürü tazminat ediminin alacaklısının, asıl borç ilişkisinin alacaklısından farklı bir kişi olup olamayacağı hususu üzerinde duralım. Doktrinde, götürü tazminat

211 Oertli, N.127. 212 Oertli, N.127. 213

Oertli, N.127.

214 Oertli, N.114. Ayrıca bkz. Eren, Genel Hükümler, s.235. 215 Oertli, N.114.

ediminin alacaklısının, asıl borç ilişkisinin alacaklısından farklı bir kişi olamayacağı ileri sürülmektedir217

. Çünkü götürü tazminat anlaşması, her şeyden önce sözleşmenin ihlal edilmesi nedeniyle alacaklının uğramış olduğu zararın giderilmesine, alacaklının malvarlığının iyileştirilmesi amacına yöneliktir218. Kararlaştırılan götürü tazminat ediminin

ifasını talep etme hakkının tazminat alacaklısına değil de üçüncü bir kişiye tanınması, götürü tazminat anlaşmasının amacına aykırıdır219. Kararlaştırılan götürü tazminat ediminden,

sözleşmenin ihlal edilmesi nedeniyle zarara uğrayan tazminat alacaklısının yararlanamadığı hallerde, götürü tazminat anlaşmasından bahsedilemez220. Ancak üçüncü kişi yararına

sözleşmeler bakımından durum biraz farklıdır. Üçüncü kişi yararına sözleşme, tarafların, edimin alacaklıya değil de üçüncü bir kişiye ifa edileceğini kararlaştırdıkları sözleşmedir221

. Üçüncü kişinin edimin ifasını talep etme hakkına sahip olduğu üçüncü kişi yararına sözleşmelere tam veya gerçek üçüncü kişi yararına sözleşme denir222. Asıl sözleşmenin, TBK

md.129 f.2 anlamında tam üçüncü kişi yararına sözleşme olması halinde, götürü tazminat ediminin alacaklısının asıl sözleşmenin alacaklısından farklı bir kişi olabileceği kabul edilmektedir. Asıl sözleşmenin TBK md.129 f.2 anlamında tam üçüncü kişi yararına sözleşme olması halinde, götürü tazminat ediminin alacaklısı, asıl sözleşmenin alacaklısından farklı olarak, yararına sözleşme yapılan üçüncü kişi olabilir223. Çünkü tam üçüncü kişi yararına

sözleşmelerde, borçlanılan edim üzerinde üçüncü kişi lehine bir alacak hakkı doğar; üçüncü kişi, bu hakkı aslen kazanır; üçüncü kişi, sözleşmeden doğan alacağı muaccel olur olmaz doğrudan borçludan talep edebilir; gerekirse dava açabilir224

. O halde, tam üçüncü kişi yararına sözleşmelerde, asıl borcun ifasını talep ve dava etme hakkına sahip olan üçüncü kişi, asıl borcun ihlal edilmesi halinde ödenmesi kararlaştırılan götürü tazminat ediminin ifasını da talep edebilir225. Asıl sözleşmenin TBK md.129 f.2 anlamında tam üçüncü kişi yararına sözleşme olması ve götürü tazminat ediminin alacaklısının, asıl sözleşmenin alacaklısından farklı olarak, yararına sözleşme yapılan üçüncü kişi olması halinde, götürü tazminat anlaşmasının ya asgari götürü tazminat anlaşması ya da nispi (aksi ispat edilebilen) götürü tazminat anlaşması olması gerekir. Yani götürü tazminat anlaşmasının, azami götürü tazminat anlaşması veya mutlak (aksi ispat edilemeyen) götürü tazminat anlaşması olması halinde, götürü tazminat ediminin alacaklısının talep hakkı, başka bir deyişle yararına sözleşme

217 Oertli, N.117.

218 Oertli, N.81; Kapancı, s.666. 219

Oertli, N.117.

220 Bu gibi hallerde ancak ifayı teminat altına almaya yönelik bir ceza koşulundan bahsedilebilir. Bkz. Oertli, N.291.

221 Eren, Genel Hükümler, s.1141. 222

Eren, Genel Hükümler, s.1146. 223 Oertli, N.116, dn.143.

224 Oertli, N. 1151. 225 Oertli, N.116, dn.143.

yapılan üçüncü kişinin talep hakkı, asıl sözleşmenin alacaklısı ve borçlusu arasında yapılan götürü tazminat anlaşması nedeniyle sınırlandırılmış olur ki, bu durum, götürü tazminat ediminin alacaklısının, yani yararına sözleşme yapılan üçüncü kişinin aleyhinedir. Bilindiği üzere, bir sözleşmenin tarafları, o sözleşme dışında kalan üçüncü kişiler aleyhine borç yaratamazlar226. Sonuç olarak, üçüncü kişi aleyhine bir durum yaratmamak şartıyla, asıl sözleşmenin, TBK md.129 f.2 anlamında tam üçüncü kişi yararına sözleşme olması halinde, götürü tazminat ediminin alacaklısının, asıl sözleşmenin alacaklısından farklı olarak, yararına sözleşme yapılan üçüncü kişi olabileceği kabul edilmektedir227

.

Şimdi de götürü tazminat ediminin borçlusunun, asıl sözleşmenin borçlusundan farklı bir kişi olup olamayacağı hususu üzerinde duralım. Götürü tazminat ediminin borçlusu, asıl sözleşmenin borçlusundan farklı bir kişi olamaz. Götürü tazminat ediminin borçlusunun, asıl sözleşmenin borçlusundan farklı bir kişi olması halinde, götürü tazminat anlaşması değil; üçüncü kişinin fiilini üstlenme söz konusu olur228. Çünkü TBK md.128 f.1 uyarınca, üçüncü

bir kişinin fiilini başkasına karşı üstlenen, bu fiilin gerçekleşmesinden doğan zararı gidermekle yükümlüdür.

1.2.4.3 Şekli

Götürü tazminat anlaşması, asıl sözleşmeyle birlikte yapılabilir. Bu durumda götürü tazminat, asıl sözleşmenin bir hükmü veya asıl sözleşmede yer alan bir kayıt olarak karşımıza çıkar. Öte yandan götürü tazminat anlaşması, asıl sözleşmeden ayrı bir sözleşme olarak da yapılabilir229

.

TBK md.12 f.1 uyarınca sözleşmelerin geçerliliği, kanunda aksi öngörülmedikçe herhangi bir şekle bağlı değildir. Borçlar hukuku, şekil özgürlüğü ilkesini kabul etmiştir230. Götürü tazminat anlaşmalarının şekline ilişkin olarak herhangi bir kanuni düzenleme de söz konusu değildir. O halde, götürü tazminat anlaşması, TBK md.12 f.1 uyarınca kural olarak herhangi bir şekle bağlı değildir. Ancak götürü tazminat anlaşması, asıl sözleşmeye bağlı olduğundan, asıl sözleşmenin geçerli olarak kurulabilmesi belirli bir şekilde yapılmasına bağlı ise, götürü tazminat anlaşması da aynı şekle uygun yapılmadıkça geçerli olmaz231

. Asıl borcu doğuran sözleşmenin geçerliliği, özel bir hükümle yazılı veya resmi şekle uyulmasına bağlı kılınmışsa, götürü tazminat anlaşmasının da yazılı veya resmi şekilde yapılması bir geçerlilik şartıdır. Örneğin, taşınmaz satışının geçerli olabilmesi için, bunun resmi şekilde yapılması

226 Üçüncü kişi aleyhine borç kurulamaması ilkesi hakkında bkz. Eren, Genel Hükümler, s.19-20. 227 Oertli, N.116, dn.143.

228

Ceza koşulu bakımından benzer bir değerlendirme için bkz. Kocaağa, Cezai Şart, s.133. 229 Oertli, N.42; Erdem, Götürü Tazminat, s.102; Kapancı, s.657.

230 Eren, Genel Hükümler, s.267. 231 Erdem, Götürü Tazminat, s.100.

gerekir (TBK md.237 f.1, TMK md.706 f.1, Tapu Kanunu md.26). O halde, taşınmaz satışıyla ilgili götürü tazminat anlaşması da resmi şekilde yapılmadıkça geçerli olmaz. Aynı şekilde, işçinin işverenle yapacağı rekabet yasağı sözleşmesi yazılı şekle tabidir (TBK md.444). Buna göre rekabet yasağının ihlal edilmesi halinde devreye girecek bir götürü tazminat anlaşmasının geçerliliği de yazılı olarak yapılmasına bağlıdır.

Götürü tazminat anlaşmasının asıl borcu doğuran işlemin bağlı olduğu şekilde yapılması gerektiği ilkesi, yalnız asıl borçla aynı anda kararlaştırılan götürü tazminat edimi bakımından değil, asıl borç ilişkisinden sonra kararlaştırılan götürü tazminat edimi bakımından da geçerlidir. Çünkü bu durum, sözleşmenin değiştirilmesi niteliğinde olup, şekle bağlı bir sözleşmenin değiştirilmesi TBK md.13 uyarınca yine şekle tabidir. Bunun yanı sıra, asıl borcu doğuran işlemden önce götürü tazminat anlaşmasının yapılmış olması durumunda da götürü tazminat anlaşmasının, asıl borcu doğuran işlemin bağlı olduğu şekilde yapılması gerekir. Aksi takdirde, götürü tazminat anlaşması geçersiz olur. Asıl borcu doğuran işlemden önce götürü tazminat anlaşmasının asıl borcu doğuran işlemin bağlı olduğu şekilde yapılmamış olması durumunda, asıl borcu doğuran işlemin daha sonra bağlı olduğu şekle uygun olarak yapılmış olmasına rağmen götürü tazminat anlaşmasının asıl borcu doğuran işlemin bağlı olduğu şekle uygun hale getirilmemesi durumunda, tarafların götürü tazminat ediminden vazgeçtikleri kabul edilmektedir232

.

TBK md.17 f.1 uyarınca, kanunda şekle bağlanmamış bir sözleşmenin taraflarca belirli bir şekilde yapılması kararlaştırılmış ise, belirlenen şekilde yapılmayan sözleşme tarafları bağlamaz. Bu durumda iradi şekil söz konusu olur233. Taraflar da götürü tazminat

anlaşmanının geçerliliğini belirli bir şekilde yapılması şartına bağlayabilirler. Bu durumda, götürü tazminat anlaşması kararlaştırılan şekilde yapılmadıkça taraflar sözleşmeyle bağlı olmazlar. Yani, taraflarca öngörülen şekilde yapılmayan götürü tazminat anlaşması geçersizdir.

Tarafların asıl sözleşmenin geçerliliğini belirli bir şekilde yapılması şartına bağlamaları halinde, götürü tazminat anlaşması bakımından da bu şekle uyulması zorunlu mudur? Kanaatimizce, asıl sözleşmenin geçerliliği taraf iradeleriyle belirli bir şekilde yapılmış olması şartına bağlanmış ise, götürü tazminat anlaşmasının varlığı ve hukuki kaderi, asıl sözleşmenin varlığına ve hukuki kaderine bağlı olduğundan, götürü tazminat anlaşması da aynı şekle uygun olarak yapılmadıkça geçerli olmaz234

.

232 Ceza koşulu bakımından benzer bir değerlendirme için bkz. Kocaağa, Cezai Şart, s.128. 233

Eren, Genel Hükümler, s.269.

234 Ceza koşuluna ilişkin benzer bir değerlendirme için bkz. Yargıtay HGK, T.19.03.2003, E.2003/15-125 K.2003/175 (Dirican, Gökhan: Eser Sözleşmesinde Temerrüde Dayalı Cezai Şart ve Yargıtay Uygulaması, İstanbul 2007, s.20, dn.54). Kocaağa’ya göre bu sorunun cevabı, kararlaştırılan geçerlilik şeklinin

Götürü tazminat anlaşmasının asıl sözleşmeden ayrı bir sözleşme olarak yapıldığı hallerde, bunun mutlaka zarar meydana gelmeden önce yapılması gerekir. Çünkü zarar meydana geldikten sonra tazminat konusunda yapılacak bir anlaşmayı, götürü tazminat anlaşması olarak nitelendirmek mümkün değildir. Böyle bir anlaşma ancak sulh sözleşmesi olarak değerlendirilebilir235

.

Götürü tazminat anlaşması, asıl sözleşmeden önce de yapılabilir. Bu durumda götürü tazminat anlaşması, iki ayrı şartın gerçekleşmesi üzerine hüküm ifade eder. Buna göre götürü tazminat anlaşması, önce asıl borcun doğması, sonra da bu borcun taraflarca öngörülen şekilde ihlal edilmesi şartına bağlıdır. Götürü tazminat ediminin asıl borçtan önce kararlaştırılmasına örnek olarak, bir çerçeve sözleşme ile götürü tazminat ediminin belirlenmesi gösterilebilir. Gerçekten, taraflar arasında bir çerçeve sözleşmenin söz konusu olduğu hallerde, taraflar daha sonra yapacakları münferit sözleşmelerle bu genel çerçeve sözleşmeyi tamamlarlar. Çerçeve sözleşmeye örnek olarak tek satıcılık sözleşmesi gösterilebilir236. Tek satıcılık sözleşmesi, sürekli borç doğuran bir sözleşmedir. Götürü

tazminat edimi, taraflar arasında söz konusu olan çerçeve tek satıcılık sözleşmesi ile asıl borcun doğumundan önce kararlaştırılmış olabilir. Çünkü götürü tazminat anlaşmasının yapıldığı sırada asıl borcun mutlaka var olması zorunlu değildir; gelecekte doğacak veya koşula bağlı bir borç için de, bu borç doğduğunda veya koşul gerçekleştiğinde hüküm ifade etmek üzere götürü tazminat anlaşması yapılabilir. Böyle bir durumda, asıl borç meydana gelmedikçe, götürü tazminat anlaşması da hüküm ve sonuç doğurmaz.

Belgede Götürü tazminat (sayfa 52-57)