• Sonuç bulunamadı

1. BÖLÜM

1.1.2. Söz ve Görüntü Kaydı

1.1.2.7. Televizyon

İkinci Dünya Savaşı’nı izleyen otuz yıl içinde , farklı ülkelerde farklı zamanlarda, farklı yoğunluklarda televizyonun yayılması McLuhancı terminolojiyi kullanıldığında, yeni bir iletişim galaksisi yarattı (Castells, 2013a: s.442). Televizyonla ilgili teknolojik gelişme 1923’de Westinghouse fizikçisi Vladmir Zworykin’in “iconoscope” denen görüntü aletini bulmasıyla başladı. 2000’lerde ise Amerika’da uyduya bağlı kablo sistemiyle telefon, internet ve bini geçen televizyon kanalı evlere hizmet vermektedir (Erdoğan, 2011a: s.357).

Türkiye’de ise İstanbul Teknik Üniversitesi Televizyonu 1952’de deneme yayınına başladı. İlk düzenli Tv yayını Ankara’da 1968’de başladı ve TRT sistemi altında yayın düzenlendi. 1980’lerde başlayan özelleştirme fırtınasıyla birlikte dünyadaki değişimlere Türkiye de katıldı. 2010’ a gelindiğinde kablo ve uydu yayınlarına bağlanma hızla yayıldı (Erdoğan, 2011a: s.357).

28

Televizyonun geçmişi belli bir ilgiyi hak ediyor, her ne kadar televizyon başlangıçta radyonun bir tür çelimsiz uzantısı olarak doğsa da, hızla büyüyerek dengeleri alt üst edip kitlelere yönelik bilinç yönetimi yapan araçlar içinde en etkili ve eğlenceli araç olmayı başardı. insanlar uzun süreden beri uzağa resimler göndermenin hayalini kurarken, televizyon, foto elektrik yani bazı cisimlerin bir elektron ışımasını elektrik enerjisinden ışık enerjisine dönüştürme kapasitesi üzerine yapılan keşifler sonucunda doğarak sesi ve görüntüyü birleştirip dikkatleri kendine çekti. ( Jeanneney, 2006: s.260). Erdoğan’ a göre ise televizyon evdeki dinlenme ve boş zamanı tekeline aldı. İlk başlarda radyo ile kıyaslandığında ilgi uyandırmayan televizyon artık radyoya göre bir üstünlüğe sahipti. Radyo ses kanalıyla sınırlı olmasına karşılık, televizyon sesin yanına görüntüyü de ekliyordu. (Mutlu, 2005: s.75). 1920’lerin başında geliştirilmeye başlanan televizyon daha sonraki yıllarda yaygınlaşmaya başladı. Uydu yayınlarının başlamasıyla televizyon popüler kitle iletişim aracı durumuna geldi. Televizyonun görüntüyle gerçeği gösteriyor izlenimi vermesi gücünü ve önemini daha da arttırdı (Erdoğan, 2011a: s.357).

1.2. Yeni Medya ve Medya Yakınsaması: Geleneksel Medyanın Yeni Medya İle İşbirliği

İnternete bağlı gelişen ve değişen yeni teknolojiler, kitle iletişim dünyasını dönüştürdü (Castells, 2013a: s.452). Bir gününüzü düşünün. Birçok insan gibi sizde, cep telefonunuzun alarmıyla mı yoksa dijital saatinizle mi uyanıyorsunuz? İnsanlar uyandıktan sonra büyük olasılıkla birtakım rutin günlük pratikler yapıyorlar. Örneğin bazıları cep telefonundan SMS’leri kontrol ediyor, bilgisayarı açıp e-mail, web ya da facebook sayfasına bakıyorlar. Bazılarıysa gazetelerini internetten takip ediyor ya da Ipod ve CD’ den müzik dinliyorlar. Kimileri kablolu televizyondan hava durumu, spor programı izliyorlar. Hatta cep telefonuyla sohbet ederken müzik dinlemeyi tercih edenler de vardır. İşyerine gidildiğinde Power point’de hazırlanan sunumunu sunduktan sonra You Tube’da yayınlayarak konuya ilgi duyan başka insanlara ulaşılmasını sağlayan insanlar da vardır. Akşam eve dönüldüğünde, video oyunu oynayarak, televizyon ve film seyrederek, müzik dinleyerek ve daha fazla facebook’a takılarak rahatlamak isteyebilirsiniz. Uzakta olan bir arkadaşınızla mesajlaşırken aynı anda Twitter ’da herhangi bir konuda içerik paylaşıp, yorum yazabilirsiniz. Sonunda da

29

kulağınızda müzikle uykuya dalabilirsiniz. Artık birçoğumuz için medya, günlük yaşam ve iş hayatı içinde hemen hemen her yönden bizi saran vazgeçilmez bir hal aldı. Özellikle Mobil teknolojilerde yaşanan hızlı ve önlenemez gelişmelerle insanlar nerede olurlarsa olsunlar internete Wİ-Fİ aracılığıyla ya da telefonlarının operatör sağlayıcılarıyla terminallere bağlanıp bilgi alışverişi yapabilmekte, internete bağlanabilmekte, televizyon izleyebilmekte, aynı anda farklı platformlarda bulunup fotoğraf, video ve metin paylaşımı yapabilmektedir.

Dünya üzerinde internet kullanımı giderek yaygınlaşıyor. İnternet We are Social’ın, Şekil 1.1’de 2014 yılı Ocak Ay’ı verilerine göre 7 milyarı aşan dünya nüfusunda 2 milyar 500 bin internet kullanıcı vardır. İnternet kullanıcıları içinde 1.8 milyar kişinin sosyal ağ hesabına sahip olduğu anlaşılmaktadır. Kıtalar arası bazda internet kullanımında ise Kuzey Amerika % 81’lik bir oranla başı çekerken, İnternet kullanımının %12’lik oranla en az yaygın olduğu bölgenin Güney Asya olduğu görülmektedir. Dünya genelinde, kentlerde internet kullanım oranı % 52 iken bu oran kırsal da %48 ‘dir. Dünya genelinde internet penetrasyonu %35 iken mobil penetrasyonu %93 oranındadır. Sosyal medya aktif kullanıcı sayıları her geçen yıl artmaktadır. Aktif kullanıcı istatistiklerine göre Facebook, 1,184 milyarlık güncel aktif kullanıcı sayısı ile sosyal ağlar arasındaki liderliğini korumaktadır. Twitter 232 milyon abonesiyle ilk on sosyal medya platformları arasında sekizinci olarak yerini almaktadır.

30

Şekil 1.1. Küresel İnternet Veri Görüntüsü Kaynak: www.wearesocial.com, Erişim Tarihi: 03.03.2015

Şekil 1.2’de görüldüğü üzere, 2014 Ocak itibariyle Türkiye’de yaklaşık 36 milyon internet kullanıcısı bulunmakta, internet kullanım oranı, tüm nüfusa oranla %45 olup, aktif mobil telefon aboneliği 68 milyon olduğu rapor edilmiştir. Bir gün içinde yaklaşık olarak 4.9 saat kişisel bilgisayarlar üzerinden, 1.9 saat mobil cihazlar aracılığıyla internette, 2 saat 32 dakika ise sosyal medyada harcanmaktadır

Türkiye Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTİK)’nun 2014 raporuna göre ise bilgisayar ve İnternet kullanım oranlarının en yüksek olduğu yaş grubu 16-24’tür. Bilgisayar ve İnternet kullanımı tüm yaş gruplarında erkeklerde daha yüksektir. İnternet kullanım amaçları dikkate alındığında, 2014 yılının ilk üç ayında internet kullanan bireylerin %78,8’i sosyal paylaşım sitelerine katılım sağlarken, bunu %74,2 ile online haber, gazete ya da dergi okuma, %67,2 ile mal ve hizmetler hakkında bilgi arama, %58,7 ile oyun, müzik, film, görüntü indirme veya oynatma, %53,9 ile e-posta gönderme-alma takip etmektedir (www.btik.gov.tr, Erişim Tarihi: 10.03.2015).

31

Şekil 1.2. Türkiye İnternet Kullanımı Veri Görüntüsü Kaynak: www.wearesocial.com Erişim Tarihi: 03.03.2015

Bu rakamlar bize, gerek Dünya genelinde gerekse Türkiye’de bilgisayarlaşmanın ve internet kullanımının mobil cihazlar yönünde hızlandığını ve günlük yaşamımızda her geçen gün artan oranda yeni kullanım alanları yarattığını göstermektedir. 2000’li yıllardan sonra iletişim teknolojilerinde yaşanan ve devrim olarak nitelendirilen dijitalleşme yani Analogdan dijitale geçiş süreci geleneksel medya araçları gazete, dergi radyo ve televizyonun yerini “yeni” medya araçları ve ortamlarına dönüştürmüştür. Modern öncesi ya da modern dönemde insanlar araştırmak için günlerini veriyorlar ve belli süre aynı konu üzerinde yoğunlaştırılmış bir şekilde düşünüyorlardı. Şimdi ki ise, bizim yerimize düşünen birtakım araçlar türemiştir.

Bu bölümde yeni medya ve geleneksel medyayı kavramsal ve kuramsal olarak incelenecek, geleneksel medya ile yeni medya arasındaki farklar ve yeni medyanın özellikleri irdelenmeye çalışılacaktır. İkinci kısım da ise medya yakınsaması ve medya okuryazarlığı kavramları üzerinde durulacaktır.

32