• Sonuç bulunamadı

1. BÖLÜM

1.2.1. Yeni Medya Kavramı

Medya kavramı insanların haber alma ihtiyaçlarıyla birlikte gelişen ve tarihte değişik teknolojik cihazlarla yapılan iletişim ve etkileşim faaliyetlerine konu olan ortamları kapsar. Medya İngilizce “medium” kelimesinden gelmekte ve “ortam” manasında kullanılmaktadır. Bu noktada “Yeni Medya” olarak ifade ettiğimiz kavram “yeni ortamlar, yeni araçlar ve yeni mecralar” olarak ta ifade edilebilmektedir. 1980 öncesinde medya, gazete, televizyon, sinema ve radyo gibi baskı ve analog modellerin ağırlıklı olarak kullanılmasına dayanmaktaydı (Creeber & Martin, 2009: s.2). Binark ve Bayraktutan’a göre yeni medya “bilgisayar, bilgisayar ağları, bilgisayar dolayımlı iletişim, İnternet, web 2.0, çevrimiçi habercilik, çevrimiçi sohbet, laflama odaları, wiki, e-ticaret, e-imza, dijital medya, dijital oyun, dijital kültür, dijital imgeleme, siber uzam, sanal gerçek gibi birçok kavram ile bu kavramların tanımladığı, açıkladığı toplumsal, kültürel ve ekonomik olgular günlük konuşmalarımızın doğal bir parçası haline gelmiştir. Bu kavramları içine alan ve birleştiren kavram “yeni medya” olarak” tanımlanmaktadır. (Binark & Bayraktutan, 2013: s.13). İnternet tabanlı yeni medya ürünü dijital ansiklopedi Wikipedia yeni medyayı, digital bilgisayarlarla bir araya gelen aracılı iletişim teknolojilerinin ürünü olarak tanımlar ( Creeber & Martin, 2009: s.2). Lievrouw ve Livingstone yeni medyanın, enformasyon iletişim teknolojileriyle ilişkili sosyal etkileşimleri, etkileşim becerilerini geliştiren cihazları, bu cihazları kullanarak geliştirilen iletişim pratiklerini ve bu cihazlarla pratikler etrafında şekillenen sosyal düzenlemeler olduğunu söylemektedir. (Lievrouw & Livingstone, 2007: s.23). Sonia Livingstone basitçe “ yeni medya nedir?“ sorusunun sorulmasının yerine “ Toplum için yeni medyanın sağladığı yeni nedir? sorusunun sorulmasının daha yerinde olacağını ifade etmektedir ( Livingstone, 1999: s.60, akt. Flew, 2010: s.2). Terry Flex, “New Media an Introduction” adlı kitabında, Livingstone’ un bu sorusunun araştırmacıları daha büyük bir sorunun içine çektiğini ve teknolojilerin geniş sosyal değişimleri harekete geçiren faktörlerin neler olduğu konusunun da incelenmesi gerektiğini ifade eder (Flew, 2010: s.2). Glen Creeber ve Royston Martin “Digital Cultures: Understanding New Media” adlı çalışmada, “ internet, world wide web (dünya çapında ağ/www), digital televizyon, digital kamera, kişisel bilgisayarlar (PCs), DVD , CD, taşınabilir medya oynatıcıları (MP3), mobil veya cep telefonları, video veya bilgisayar oyunları, sanal gerçeklik (VR) ve yapay zeka (AI)”, bütün bu teknolojileri

33

yeni medya olarak tanımlamaktadır. Değişik açıdan ele alınan yeni medya tanımları incelendiğinde araçlar ve ortamlarla birlikte bu süreçte ortaya çıkan kültür ve toplumsal örgütlenme pratiklerinin rolü ve önemi belirgin biçimde yeni medya kapsamında öne çıkmaktadır.

Terry Flew, “New media an introduction” adlı kitabında, yeni medyayı belirleyen üç “Cs” kombinasyonundan bahsetmektedir.

Şekil 1.3. Yeni Medyanın 3”C”’si Kaynak: Barr, Newmedia.com.au, akt.Flew, 2010: s.3.

Şekil 1.3 de görüldüğü üzere, yeni medyayı etkileyen 3 “C” ‘den birincisi “Computing and İnformation technology (CIT)” yani bilgisayar ve bilgi teknolojisi, ikincisi, “Communications Networks (CN)” iletişim ağları, üçüncüsüyse, “ Content ” olarak adlandırdığı ortam ve içeriklerin dijitalleşmesi birleşimden oluşan süreç yeni medyayı tanımlayan yollardan bir tanesidir. Flew ayrıca, yeni medyanın digital medya olarak da düşülmesi gerektiğini savunmaktadır. Digital medya, her türlü ses, görüntü ve metnin birleşmesi ve bütünleşmesiyle oluşan medya içerik biçimleridir; dijital medya dijital formatta depolanabilir, geniş bant fiberoptik kablolar, uydular ve mikrodalga iletişim sistemleri aracılığıyla ağlar arasında giderek dağılabilir. Bu tür ortam ve biçimlerin dijitalleşmesi, medyanın işlenebilir, yoğunlaşabilir, sıkıştırılabilir ve tarafsız

34

olma gibi özelliklere sahip olmasını da sağlar. Flew, yeni medya ile ilgili tanımlamaları yapmaya çalışmasına rağmen “toplum için yeni olan nedir” sorusunun hala açık kaldığını düşünmektedir. Flew, medya teknolojileri çalışmasıyla teknolojik biçimlenmenin iletişim aracılığıyla toplumsal pratikleri nasıl şekillendirdiğini anlamaya çalışmaktadır (Flew, 2010: s.2-4).

Lievrouw ve Livingstone, yeni medya ile ilgili gelişen yaklaşımlarda üç unsurun dikkate ele alınması gerektiğini vurgulamaktadır; bunlar, cihaz ve yaratılan eserlerin kullanıcıların iletişim yeteneklerini etkinleştirmesi ve genişletmesi; yapılan faaliyet ve uygulamaların, insanları cihazları kullanmaya ve geliştirmeye yönelik meşgul etmesi, bağlılığı arttırması; ve son olarak, bütün sosyal düzenleme ve organizasyonların bu araçlar ve faaliyetlerin etrafında şekillenmesidir (Lievrouw & Livingstone, 2007: s.2). Bu üç unsuru doğrusal veya aşamalı olarak düşünmemek gerekmektedir. Teknolojinin iletişim pratiklerine etkisinin doğal sonucu olarak sosyal düzenlemeler ve kurumlar şekillenmektedir ancak, analiz yaparken, topluluğu oluşturan özellikler, linkler arasındaki dinamikler, yapay oluşumlar arasındaki bağımlılıkları birlikte ele almak çok daha doğru olacaktır (Flew, 2010: s.4).

Lev Manovich’e göre, günümüz dünyası yeni bir medya devriminin içindedir, bu devrim bilgisayar ortamlı üretim, dağıtım ve iletişim yaparak bütün kültürü öngörülemez bir şekilde değiştirmektedir. Gerçekten de matbaanın ortaya çıkışıyla, kültürel iletişimde medya yalnızca yayılım aşamasında etkili oldu. Benzer şekilde, fotoğrafın ortaya çıkışı da kültürel iletişimde yalnızca hareketsiz görüntü ( still İmages) aşamasında etkili oldu. Oysa bilgisayar ortamlı devrim, iletişimin bütün aşamalarında etkilidir. Satın alma, manipülasyon, depolama ve dağılım, ayrıca, metinler, hareketsiz görüntü, hareketli görüntü, ses ve mekânsal yapılar (spatial constructions) gibi tüm ortam türlerinde de etkilidir ( Manovich, 2001: s.19). Bütün bu tanımlamalarla birlikte eski ve yeni medya arasındaki farkları ortaya koymak gerekmektedir. Yeni medyayı eskisinden ayıran önemli unsurları incelemeden önce geleneksel medyayı kavramsal ve kuramsal olarak ele alalım.

35