• Sonuç bulunamadı

1. BÖLÜM

1.2.4. Medya Karışımı: Yakınsama

1.2.4.3. Dijital Medya Okuryazarlığı

Günlük yaşantının birer parçası haline gelen bilgisayar, internet, cep telefonları, oyun konsolları, avuç içi veri bankası kayıtlayıcıları (İpod), bir başka deyişle tüm dijital teknolojiler yeni medya başlığı altında toplanmaktadır. Yeni medyanın geleneksel medyadan (gazete, radyo, televizyon, sinema) ayrılan temel özellikleri ise etkileşimli ve çoklu ortam biçemine sahip olması, çok sayıda bilgiyi aynı anda aktarabilmesi, farklı iletişim boyutlarının aynı anda gerçekleşmesini sağlamasıdır (Binark & Bek, 2007: s. 5). Glister’e göre “dijital okuryazarlık”, bilgileri anlamaktır ama daha da önemlisi bu bilgileri değerlendirmek ve birden fazla formatta bilgisayar aracılı ortamda dağıtabilmek yeteneğidir” ( Glister, 1997). Medyanın sağladığı olanakların yanısıra medyanın artan çeşitliliği ve bu çeşitliliğin her yaştaki bireyleri etkileme gücü, medya okuryazarlığı kavramını ortaya çıkarmıştır. Kellner, bireylerin politik hayatta aktif olmak için yeni teknolojilerden yararlanma stratejileri geliştirmeleri ve iktidara müdahale olanaklarını arttırmak için elektronik iletişime hakim olmaları ve tahakküm altında tutulanların, direniş güçlerinin ve itaatsizlerin çıkarlarını savunmak için yeni teknolojileri çeşitli biçimlerde kullanmak zorunda olduklarını belirtmektedir (Kellner, 1998: s.730).

Medya okuryazarlığı, izleyicinin medya metinlerine ulaşabilmesi, metnin içeriğini oluşturan iletileri algılaması, anlamlandırabilmesi, çözümleyebilmesidir (Güngör, 2011: s.302). Medya okuryazarlığı ile medya mesajlarını doğru okuyan, bu mesajları bilinçli bir şekilde çözümleyen ve bu çözümleme sonuçlarını dikkate alarak değerlendiren bilinçli bir toplum oluşturmak amaçlanmaktadır. Etkin yurttaş, medya ve enformasyon toplumunun kamusal alanlarına müdahil olabilmesi için teknolojik okuryazarlığın çoklu biçimlerini bilmesi gerekir. Genişletilmiş bir tanımla okuryazarlık “Toplumun anlamlaştırdığı iletişimsel simgeleri etkili bir biçimde kullanabilme konusunda yeterlik kazanma, kendimizi ve dünyayı anlama ve değiştirebilme” yolu olarak tanımlamaktadır (Kellner, 1998: s. 103-122). Gelişen teknoloji ile birlikte,

58

21.yüzyıl okuryazarlığı, işitsel-görsel ve dijital okuryazarlıkla çakışmakta ve beraberinde yeni yetenek ve beceriler inşa etmektedir. Görüntü ve seslerin gücü nü anlama, bu gücü tanımlama ve kullanma, dijital medya ortamlarına manipüle edebilme, dönüştürebilme ve dağıtabilme ve bütün bunları yeni formlara uyarlayabilme yeteneği yeni medya okuryazarlığını oluşturmaktadır. Bu tanımlama iki şekilde değiştirilebilir. Birincisi, 21.yüzyılda metinsel okuryazarlık merkezli beceriler önem kazanır. Özellikle öğrenciler yeni katılım kültürüyle etkileşime geçmeden önce okuyup yazmaları gerekir. Gençler, yeni kapılar açmak için eski yeteneklerini itmemeli var olanla beraber yeni medya ortamlarının gerektirdiği yetkinlikleri genişletmeleri gerekir. İkincisi yol ise, yeni medya okuryazarlığında sosyal beceriler dikkate alınmalıdır (Jenkins & Deuze, 2008).

Yeni medya okuryazarlığı bilgi ve becerisi, yurttaşın kamusal alanda siyasal üretimine katılabilmesi için önemlidir. Dijital medya okuryazarlığında içerik yaratmayı dışlamak halkın internet kullanma potansiyelini altında internet kullanmasını neden olmak demektir. Sonia Livinstone “The changing nature and uses of media literacy”, adlı çalışmasında medya okuryazarlığının “ erişim, analiz, değerlendirme ve mesaj yaratmak” şeklinde dört bileşenden oluştuğunu söylemektedir. Livinstone bu dört bileşenli modelin baskı, yayın ve internet için eşit derecede uygulama avantajları sağladığını söylemektedir:

a) Erişim

Dinamik ve sosyal sürece dayanan erişim, bir kerelik hareket etme hükmü değildir. İlk erişim kurulduğunda, okuryazarlığın gelişimi, yazılım ve donanıma ait uygulamalar güncelleme, yükseltme ve geliştirme aşamaları, erişim şartlarının anlamlı ve sürekli değişimine bağlı olarak artar. Verilen sorunlu sosyo-demografik malzeme eşitsizliği, sosyal ve sembolik kaynaklar, online bilgi erişimindeki eşitsizlikler sonucunda katılım ve iletişim erişiminde de eşitsizlikler devam edecektir.

b) Analiz

İnsanların hem baskı hem de görsel-işitsel medyaya bağlılıkları, onların analitik yetkinlikleriyle orantılı güven unsurları göstermiştir. Görsel-işitsel etki alanında,

59

teknolojileri, sembolleri, dilleri, temsilleri, ajanları ve izleyicileri medya için anlamak gerekmektedir. Şuanda sadece internetle ilgili paralel hesap analitik becerilerinin oldukça az gelişmiş olması değil, aynı zamanda halk bu tür becerilerini geliştirmek için yeterli eşit fırsatlaraa sahip değildir.

c) Değerlendirme

Erişim ve analiz aşamalarında yargısız bir nokta vardır. Buna karşılık değerlendirme sürecinde, bazı politik soruları belirlemek ve eleştirel okuryazarlığı meşrulaştırıcı estetik, ideolojik, ekonomik ve politik onay vermek değerlendirmedeki stresi yükseltir. Ayrıca değerlendirme kapsamı ve amacı da tartışılmalıdır. Örneğin, Medya okuryazarlığı demokratikleşmeyi teşvik etmeli midir? ya online temsilcilerine çeşitli anti-seçkinci yaklaşımlar sunmalı, ya da geleneksel, hiyerarşik ayrımcılığı desteklemeli midir?

d) İçerik yaratma

Medya okuryazarlığının bütün tanımlamalarına sembolik metinler yaratma gereksinimi dahil olmasa da, ilk olarak, eğer insanların içerik üretiminde doğrudan deneyimleri varsa, hem dönüşüm hem de profesyonelce üretilen malzemelerin yararları hakkında daha derin bir anlayışla elde ettiler. İkinci olaraksa, internet “par excellence”, mükemmel bir ortam olup insanlar için şimdiye kadar umulmadık çevrimiçi içerik oluşturabilecekleri fırsatlar sunmaktadır ( Livingstone, 2008).

60

Şekil 1.9. Dijital Okuryazarlık Modeli

Kaynak: A European Framework for Digital Literacy, 2005; Jenkins, 2008, The Digital Britain Media

Literacy Working Group, 2009 .

Dijital medya okuryazarlık kavramı geleneksel medya okuryazarlığını genişleten özellikle de iletişim de etkileşim ve katılımın en üst düzeyde tutulmasına yönelik dayanaklarıyla elektronik ortam için uygun bir zemin hazırlar. Şekil 1.9, dijital okuryazarlık modelinde görüldüğü üzere, alt yapı ve fiziksel erişim araçları dijital okuryazarlığın temelini oluşturmaktadır. Kullanma, anlama ve oluşturma filleri dijital okuryazar bireyin aktif yetkinliklerini meydana getirmektedir. Buna karşılık pratik becerilerdeki yenilikler, yapıcı toplumsal eylem ve yaratıcı düşünmeye dönüştürücü alanlara yönelmenin ötesine taşıyarak kullanıcıların yüksek seviyede dijital okuryazarlık becerilerinin gelişimini destekler ( Jenkins & Deuze, 2008).

Bu bağlamda, dijital medya okuryazarlığı beraberinde sosyalleşme, işbirliği ve ağ oluşturma özelliklerini geliştirici yetkinlik ve becerileri de kazandırır. Bu yeni yetenekler aşağıdaki şekilde sıralanmaktadır:

61

1. Oyun; problem çözme biçimi olarak kişinin çevresinde deneme kapasitesi 2. Performans; doğaçlama ve keşif amaçlı alternatif kimlikleri kabul etme

yeteneği

3. Benzetme-Taklit; Gerçek dünya dinamik modellerini inşa etme ve yorumlama yeteneği

4. Kendine mal etme –El koyma; Anlamlı sample ve remix medya içerikleri benimseme yeteneği

5. Çokgörevlilik- Çokişlemlilik; Aynı anda birkaç görevi yapabilme yeteneği 6. Bilinenin dağıtımı; Anlamlı etkileşim araçlarıyla zihinsel kapasiteyi genişletme

yeteneği

7. Ortak Akıl; Ortak bir hedefe ulaşmak için başkalarıyla bilgi havuzu oluşturma ve kıyaslama yeteneği

8. Muhakeme- Karar; Farklı bilgi kaynakları arasında güvenilirlik ve inanılırlık değerlendirebilmesi yapabilme yeteneği

9. Medyalar arası Navigasyon; Çoklu medya kanallarıyla bilgi ve hikâyelerin akışını izleme yeteneği

10. Ağ; Ağ yoluyla bilgiyi yayma, arama ve sentez yapabilme yeteneği

11. Anlaşmaya Varma- Müzakere; Farklı toplumlar arasında gezmek, çoklu bakış açılarına karşı saygı duyma, sezme, doyumsuz alternatif modelleri takip etme yeteneği ( Jenkins & Deuze, 2008).