• Sonuç bulunamadı

Türkiye’de medya ve çocuklarla ilgili etik ilkeler

Medyada Çocuk Hakları ve Etik İlkeler

1. Medyada çocukların temsiline dair araştırma

1.2. Türkiye’de medya ve çocuklarla ilgili etik ilkeler

Türkiye’ye bakacak olursak, çalışmanın sonunda ele alınacak Medya ve Çeşitlilik Kılavuzu’nu bir yanda tutacak olursak, ne ya-zık ki çocuklarla ilgili geliştirilen etik ilkelerde kapsamlı, ayrıntılı bir içerikle karşılaşamıyoruz. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’nde çocukların haberleş-tirilmesi konusu şöyle yer alır:

“İlgili suçlarda ve cinsel saldırılarda sanık, tanık ya da mağ-dur (maktul) olsun, 18 yaşından küçüklerin açık isimleri ve fotoğrafları yayınlanmamalıdır. Çocuğun kişiliğini ve davra-nışlarını etkileyebilecek durumlarda, gazeteci, bir aile büyü-ğünün veya çocuktan sorumlu bir başkasının izni olmaksı-zın çocukla röportaj yapmamalı veya görüntüsünü almaya çalışmamalıdır” (www.tgc.org.tr).

Doğan Medya Grubu Yayın İlkeleri’nin 17. maddesinde ise şöy-le denilir: “Şiddet ve zorbalığı özendirici veya kışkırtıcı; çocukları cinsel konularda olumsuz yönde etkileyici, bireyler, topluluklar ve uluslar arasında nefret ve düşmanlığı körükleyici yayın yapmaktan kaçınılır”. DMG ilkeleri yanı sıra Hürriyet Gazeteciliği adlı kitap-çıkta, şiddet bölümünde şu cümleler yer alır: “Herhangi bir biçim-de şidbiçim-deti teşvik ebiçim-den, özendiren veya doğal karşılayan haber veya detaylara yer verilmemelidir. Özellikle, çocuklara ve kadınlara yö-nelik şiddet haberlerinde, herhangi bir meşrulaştırmaya yol açabile-cek ifadelerden kesinlikle kaçınılmalıdır” (Kaplan, 2003: 130-132).

Doğuş Yayın Grubu İlkeler Ve Çalışma Yönetmeliği’nin Çocuk-lara Özen başlığında ise şöyle yazar:

“Haber ve program yapımcıları, yayınlarda yer alan çocuk-lara karşı özenli davranırlar. Hazırlanırken ve yayınlandık-tan sonra, haber ya da programın, katılan ya da izleyen her-hangi bir çocuğun üzerinde bırakacağı olası etki dikkatle göz önünde bulundurulur”.

Etik ilkeler başlığında ele alınmasa da, TRT yayın ilkelerinin (www.trt.gov.tr) çocuklarla ilgili vurgularını ise dört başlıkta şöy-le özetşöy-lemem mümkün:

• Devlet ve milli değerlere vurgu yapan ilkeler7

• Aileyi vurgulayan ilkeler8

• Paternalist/eğitsel ilkeler 9

• Korumacı ilkeler10

7) Çocuğun, Atatürk ilke ve inkılâplarının temel unsurlarını kavramasına, Çocuğun, dil yeteneğinin gelişmesine, Türkçe’yi doğru ve güzel kullanmasına, Çocuğun, yurdunu, milletini ve tarihini tanımasına, yurt, millet ve bayrak sevgisi ile vatandaşlık bilinci kazanmasına; millî birlik ve beraberlik duygularının güçlenmesi-ne, irtica, terör ve bölücülüğe karşı bilinçlendirilmesigüçlenmesi-ne, millî kültür değerlerimizi benimsemesine,

Çocukları okumaya teşvik eden, Türk çocuk edebiyatını tanıtan ve evrensel barış me-sajları veren programlara ağırlık verilecek, millî motiflerimizi kazandırmak ve eği-timlerine katkıda bulunmak için, Türk masal ve hikâyeleri (Keloğlan, Dede Korkut, Köroğlu, Nasrettin Hoca vb.) ile başta Atatürk olmak üzere Türk büyüklerini tanıtıcı programların yayınlanmasına ve bu programların çocukların ilgisini çekecek biçimde hazırlanmasına özen gösterilecektir.

Programlarda toplumumuzun ortak özellikleri, davranış biçimleri, dinî inançları, ge-lenekleri ve değer yargıları göz önünde bulundurulacak, yabancılaşmalarına sebep olacak konulara yer verilmeyecektir.

8) Çocuğa aile ve toplum içindeki yeri ve değeri olduğu bilincinin verilmesine, kend-isine ve çevresine olan güvenin pekiştirilmesine, ana, baba, kardeş, yakın akraba, özürlü ve yaşlılara sevgi ve saygının bir vazife olduğunun benimsetilmesine, çocuğun kişilik ve ahlâk gelişimi konusunda eğitilmesine,

Programlarda örnek aile yaşantıları canlandırılacak, çocukların aileleri dışında bir hayat yaşamaya özendirilmemesine özellikle titizlik gösterilecek, olumsuzluklarla başa çıkma ve doğru kaynaklardan bilgi alma yolları teşvik edilecektir.

9) Çocuğun din, dil, sosyal-duygusal, zihinsel ve fiziksel yönden yeni bil-gi ve davranışlar kazanmasına, bilbil-gi edinme kaynakları ve yolları konusunda aydınlatılmasına, temel değerlerimize ve evrensel değerlere uyum sağlamasına, Çocuğun, yanlış beslenme alışkanlığı edinmemesi, sağlığını koruması, temizliğe dik-kat etmesi, kaza ve tehlikelerden korunabilmesi yolunda bilgilendirilmesine, Çocuğun, serbest zamanlarını faydalı ve verimli bir biçimde değerlendirmesine, ye-teneklerinin ortaya çıkarılmasına, sporun çocuk gelişimindeki yerinin ve öneminin belirtilmesine,

Çocuğa okul, kütüphane ve kitap sevgisi aşılanmasına, güzel sanatlara yönlendirilme-sine, müzik ve tiyatro zevkinin geliştirilmesine yardımcı olunacaktır.

Okul öncesi çağı çocuklarına yönelik programlara özel önem gösterilecek, oyunun ve oyun-cağın, çocuğun kişilik ve beceri yeteneklerinin gelişmesinde önemli rolü olduğu göz önünde tutulacak, eğlenerek öğrenme ve eğitme biçimindeki uygulamalara ağırlık verilecektir. 10) Tacize karşı çocuğu koruyan, tacizi engelleyen yapımlar üretilecektir.

Dolayısıyla, burada çocuk haklarına dair kavrayışın ağırlıkta olmadığını söylemek gerekir. Resmi ideolojiyi, korumacı mantı-ğı ön plana alan benzer kavrayışa RTÜK’ün medya okuryazarlımantı-ğı çalışmalarında da rastlanmaktadır (Binark ve Gencel Bek, 2007)11. Medya ve Çeşitlilik Kılavuzu’nun çocuklarla ilgili etik ilkele-ri ise, yukarıda da belirtildiği gibi, sektörden, STK’lardan ve aka-demisyenlerden ilgililerin katılımı ve müzakeresiyle gerçekleşti. BM Çocuk Haklarına Dair Sözleşme’nin yaşama, korunma, geliş-me ve katılım haklarını tegeliş-mel alan ve özellikle belirten kılavuz ile Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin yayınladığı Türkiye Gazetecile-ri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’nde kısaca belirtilen ilkeleGazetecile-rin kap-samının genişletilmesi ve yaygınlaştırılması da hedeflendi. Sadece medya içeriğinin nasıl olması, ya da olmaması gerektiğiyle sınır-lı kalmayan kılavuzda ayrıca üretim sürecinde değişikliklerin ya-pılması ve sadece tek tek çalışan boyutunda değil, aynı zamanda medya kuruluşlarınca gerekli mekanizmaların devreye sokularak gerçekleştirilmesi gereğinin altı çizildi. Atölye çalışmalarında özel-likle medya profesyonelleri tarafından “iyi ama nasıl olacak bu?” sorusuyla dirençle karşılaşılan çocukların medyaya aktif katılımı konusu ise, özellikle çocuk hakları savunucusu STK’ların ve hu-kukçuların büyük çabasıyla gerçekleştirilen müzakare süreci so-nunda kılavuza eklendi.

Kılavuzun çocuklarla ilgili bölümünün içeriği aşağıda ikinci alt başlık kapsamında aktarılmıştır:

programlarda çocuğu gerçek hayattan uzaklaştıracak unsurlar içeren, ruhsal ve zihin-sel gelişimi olumsuz etkileyen konuların seçilmemesine özen gösterilecektir.

Çocuğu karamsarlığa, pasifliğe, bencilliğe ve çıkarcılığa yöneltecek türde imajlardan kaçınılacak, bireysel sorumluluk duygularını ve katılımlarını artıracak, düşündüre-cek, yeteneklerinin ortaya çıkmasını ve gelişmesini sağlayacak programların yapımı-na ve yayınıyapımı-na öncelik verilecektir.

11) Ayrıca bkz. Mine Gencel Bek, “Türkiye’de Medya Okuryazarlığı Tartışmalarına Eleştirel Bakış”, İlköğretmen Eğitimci Dergisi, Şubat 2008, s. 27-29