• Sonuç bulunamadı

Medya ve Çeşitlilik Kılavuzu: Çocuklarla İlgili İçerik Üretiminde Medya İçin Özdenetim

Madde 12: Kendini ilgilendiren her konuda çocuğun görüşü-

3. Travmanın iki yüzü: Gazeteciler ve çocuklar

3.3. Gazetecilerin travma ile mücadelesi

1- Gazeteciler olay sonrası hissettiklerini arkadaşları veya edi-törleriyle paylaşmalı. Gerekirse duygularını saklamaya çalışma-dan ağlamalı.

2- Duygusal bir hikâye kaleme aldıktan sonra, gazeteciler işle-rinden bir süre uzak durmalı. Gündelik yaşamlarında dengeyi bul-mak için, kitap okumalı, bahçe ile ilgilenmeli, spor yapmalı, doğa sporları ile ilgilenmeli veya arkadaşlarını, yakınlarını yemeğe da-vet etmeli.

3- Gazeteciler travma sonrası stresle baş edebilme yolları konu-sunda kendilerini eğitmeli. Travma sonrası stresin belirtileri uyu-mada ve yemek yemede zorluk, işe yoğunlaşuyu-mada güçlük ile ken-dini gösterir. Böyle bir durumda gazeteciler işten bir süreliğine uzaklaşmalı ve konuyla ilgili bir uzmandan destek almalı.

4- Gazeteciler zaman zaman farklı nitelikteki öyküleri kaleme alıp, bir süreliğine uzmanlık alanlarından uzaklaşmalı.

Sonuç

“Çocuk Hakları”, 18 yaş altındaki bireylerin haklarıdır. 1989’da benimsenen Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi (ÇHS), 18 yaşın altındaki herkesi çocuk olarak tanımlar; sözleşmede ço-cukların tüm insan haklarına sahip olduğu teyit edilir. Sözleşmeye göre 18 yaşın altındaki bireyler ırk, din veya yetenek farkı gözet-meksizin, düşüncesi veya söylediği her ne olursa olsun ve nasıl bir aileden gelirse gelsin, bu haklara sahiptir

Sadece Türkiye’de değil, tüm dünyada gazeteciler, akademis-yenler, sivil toplum örgütleri ve hak örgütleri temsilcileri uzunca bir süredir, toplumda daha dezavantajlı konumda olan çocukların medyada daha kapsayıcı ve adil biçimde temsil edilmesine yönelik genel ilkeleri oluşturmaya çalışmaktadır. Birleşmiş Milletler Ço-cuk Hakları Sözleşmesi’nin kılavuzluk ettiği ilkeler, öznesi çoÇo-cuk olan şiddeti haberleştirmeye çalışan gazetecilere yöneliktir. Gaze-tecilik organizasyonlarının bu yöndeki ilk ve uluslararası nitelikte-ki adımı, 1998’de Brezilya’da atılmıştır. Günümüzde ise, BBC’den, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’ne kadar pek çok medya kuruluşu, sivil toplum örgütü ve meslek kuruluşunun bu konuda gösterdiği çabalar, oluşturdukları ilkelerde gözlemlenebilmektedir.

Dünyanın farklı coğrafyalarında oluşturulsalar da, adı geçen ilkelerle korunmaya çalışılan çocuklara dair en kapsamlı çalış-ma Washington Üniversitesi tarafından 1999’da kurulan araştır-ma merkezi ve program geliştirici birim The Dart Center for Jour-nalism & Trauma tarafından yapılmıştır. The Dart Center, şiddet kurbanları ile ilgili haberlerde mükemmelliği hedefler ve gazeteci-leri travma konusunda eğitir.

Merkezin yaptığı çalışmaları diğerlerinden farklı kılan şey, trav-mayı iki yönüyle, hem travma geçiren, hem de travtrav-mayı haberleş-tiren boyutuyla mercek altına alması ve çözüm önerileri sunması. Çünkü travma sonrası stresi sadece çocuklar değil, olayı

haberleş-tiren gazeteciler de yaşamakta ve zaman zaman gündelik yaşamla-rında dengelerini kaybetmekte.

Çocuğa yönelik önlemler sadece muhabir boyutuyla sınırlı kal-mamalı; haber merkezlerinde bu yönde topluca önlemler alınma-lı. Çocuk travmaları konusundaki haberleri geliştirebilmek için editörlerin izleyebileceği tek ve en iyi yol, gazetelerinde habercile-rin düzenli olarak çocuklara dair haberler yapabilecekleri boşluk-lar veya televizyonboşluk-larında zaman yaratmaktır. Söz konusu durum, geleneksel gazetecilik eğitimindeki boşluğun doldurulmasına yar-dımcı olacaktır. Böylece gazetecilere sosyal politika, çocuklarla il-gili eğilimler veya aile sorunları gibi konularda uzmanlık kazana-cakları alanlar sağlanmış olur. Uzman gazeteciler 13 yaşındaki bir çocuk ailesini katlettiğinde veya terk edilmiş bir bebek bulundu-ğunda kimi arayacağını bilir. Çocukların güvenlik açığı, dünya-nın her yadünya-nında artan koruma yasalarına rağmen daha fazla gizli-lik hakkı gerektirmektedir. Gazeteciler habere ulaşma süreçlerin-de üzerlerinsüreçlerin-deki rekabet baskısına rağmen, travma durumlarında çocukların korunması için çaba sarf etmelidir. Oluşturulan etik il-keleri içselleştirmeli ve mesleki süreçlerinde uygulamalıdır.

KAYNAKÇA

“Children’s Rights and Journalism Practice: a rights based perspective”, http://elear-ning-events.dit.ie/UNICEF-TK/index_1_1.htm (19.09.2010).

“Covering Children & Trauma Guide for Journalism Professionals”, http://dartcenter. org/files/covering_children_and_trauma_0.pdf (11. 09. 2010).

“Çocuk Haklarına Dair Sözleşme”, http://www.unicef.org/turkey/crc/_cr23a.html (21. 09. 2010).

“Çocuk Odaklı Habercilik İçin Gazetecilere Rehber”, http://bianet.org/cocuk/if-ade-ozgurlugu/123406-cocuk-odakli-habercilik-icin-gazetecilere-rehber, (21.09.2010).

Dart Center For Journalism and Trauma, www. dartcenter.org, (11. 09. 2010). Lotte Hughes ve Sarah McCrum, Interviewing Children: A Guide for Journalists and

Others, London, Save the Children, 2003, s. 40.

Marcus Leaning, Issues in Information and Media Literacy: Criticism, History and Policy, California, Informing Science Press, 2009, s. 202.

NİLÜFER TİMİSİ

Doç. Dr., İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi

Ankara Üniversitesi Basın Yayın Yüksek Okulundan mezun oldu. 1999 yılın-da Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesinden “Yeni İletişim Teknolojileri ve Demokrasi: İnternet Ortamında Kamusal Katılım” konulu tezi ile doktor un-vanını aldı. 2005 yılında İletişim Bilimleri alanında doçent oldu.

1988-2008 tarihleri arasında Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo Televizyon Sinema Bölümü’nde asistan, yardımcı doçent ve doçent olarak görev yaptı. Bu süre içerisinde ABD The State University of Rutgers’da dok-tora dersleri aldı ve tez çalışması yaptı, İngiltere Manchester Kadın Çalışma-ları Merkezi’nde konuk öğretim üyesi ve araştırmacı olarak çalışmalarda bu-lundu. Doğu Akdeniz Üniversitesinde öğretim üyesi olarak çalıştı. Çok sa-yıda yurt dışı ve yurt içi kongre, yaz okulu ve eğitim çalışmalarına katıldı. Çalışmaları medyada kamusal katılım ve temsil üzerine odaklandı. Bu çerçe-vede yeni iletişim teknolojileri, yerel medya ve egemen medyada kadın, ço-cuk ve azınlıkların temsili ve katılımı ve anadilde yayın üzerine kitap ve ma-kaleleri yayınlandı.

2008 tarihinden bu yana, İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo Tele-vizyon Sinema Bölümünde doçent olarak çalışmalarını sürdürüyor. İletişim kuramları, medya sosyolojisi, teknoloji felsefesi konusunda dersler veriyor.