• Sonuç bulunamadı

Medyada Çocukları Koruyucu Önlemler

3. Medyaya karşı çocukların korunmasına ilişkin uluslararası düzenlemeler

3.2. Avrupa Birliği

Avrupa Birliği Sınır Tanımayan Televizyon Direktifi (1989) ve Avrupa Sınır Ötesi Televizyon Sözleşmesi (1997) belgeleri ile tele-vizyon yayıncılığında uyulması gereken ortak kurallar saptanmış-tır. Sözleşme 2007 yılında ise dijital teknoloji dikkate alınarak Gör-sel İşitGör-sel Medya Hizmetleri Direktifi (2007) adını almıştır.

Sınır Tanımayan Televizyon Direktifi’nin “Çocukların Korunma-sı ve Kamu Düzeni” başlığı altındaki 5. bölümünün 22. madde ve 22a ve 22b paragrafları, ayrıntılı bir biçimde çocukların televizyon yayınlarından korunmasına ilişkin ilkeleri ve alınması gerekli ön-lemleri belirtir. 22. madde, üye ülkeleri çocukların fiziksel, zihinsel ve moral gelişmelerinde ciddi ve olumsuz etkiler bırakacak ve özel-likle pornografi ve nedensiz şiddeti içerecek yayınların yer alma-masına ilişkin önlemler almakla yükümlü kılmıştır. Bu tür önlem-ler yalnızca çocuklara yönelik yayınlarla kısıtlanmamış, aynı za-manda genel izleyiciye yönelik programların içeriğinin de çocuk-ları koruyucu nitelikte olmasına dikkat çekilmiştir. Bu tür prog-ramlar, çocukların yayın akışı içerisinde normal olarak erişemeye-cekleri bir saatte, ya da herhangi bir teknik engelleme yoluna baş-vurarak yayınlanmalıdır. Bunun yanında bu tür yayınların şifresiz yayınlanması halinde, üye devletler, bu programlardan önce sesli

3) Bunların yanında araştırma programlarını, ortak çalışmaları desteklemek üzere fonlar ayırmak, araştırmacılara ve örgütlere gerekli enformasyonu sunmak, internet için sözlük ve açıklayıcı bilgiler içeren materyal hazırlanmasına destek vermek, ebe-veyn örgütlerinin iletişim stratejilerine yardımcı olmak, çocuk dostu bir kültürel ik-lim yaratmak ve sanal sivil toplumu bu doğrultuda yönlendirmek.

bir uyarının yapılmasını, ya da yayın süresince görsel bir sembolle tanımlanmasını sağlamakla yükümlü kılınmıştır. Bu maddenin “a” bendi, üye devletleri yayınların içeriğinde ırk, cinsiyet, dinsel ya da ulusal nefreti içerecek unsurlara yer verilmemesine ilişkin bir uzla-şıya davet etmektedir. Maddenin “b” bendi ise, yukarıda sözü edi-len önlemlerin alınmasına ilişkin düzenli araştırmalar yapılmasını ve çocukların izlediği programların içeriğinin kontrol edilmesinde, başta aile olmak üzere çocuktan sorumlu olanlara yardımcı olacak yeni önlemlerin hayata geçirilmesini önermektedir. Çocuklara iliş-kin koruyucu önlemler, Direktif ’te şöyle sıralanmıştır:

• Belirli programları filtreleme yeteneğine sahip teknik dona-nımı olan televizyon cihazlarının üretilmesi,

• Uygun sınıflandırma sistemleri geliştirilmesi,

• Ailenin birlikte izleme politikasını güçlendirmesi ve diğer eğitsel ve farkındalık yaratıcı önlemlerin alınmasının teşvik edilmesi.

Direktif ’in, 10, 15 ve 16. maddeleri ise televizyon reklamları, tele-alışveriş ve yanıltıcı reklamla ilgilidir. Bu maddelerde vur-gulanan noktalar kısaca şöyledir: Reklam ve tele-alışverişin diğer program hizmetlerinden ayrılacak biçimde düzenlenmesi, bilin-çaltı tekniklerin bu türlerde kullanılmaması, çocuklara yönelik ve çocukların kullanıldığı alkol ve uyuşturucu madde reklamlarına ilişkin önlemler, çocuklarda fiziksel ve ahlaki zararlara sebebiyet verecek şekilde reklam yayınının yapılmaması ve çocukları koru-mak için alınacak önlemler.

Avrupa Sınır Ötesi Televizyon Sözleşmesi (1997) ise, Direktif ’in gözden geçirilmesiyle oluşturulmuştur. Sözleşme 7. maddesinde yayıncının sorumlulukları başlığı altında çocukları ve insan onu-runu zedeleyecek yayınlara yönelik düzenlemelere yer vermiş-tir. Buna göre, program hizmetlerinin sunuş ve içerik bakımın-dan bütün unsurları insan onuruna ve temel insan haklarına say-gılı olacaktır. Program içerikleri öncelikle a) edebe aykırı

olmaya-cak ve pornografi içermeyecek, b) şiddet eğilimini körüklemeye-cek ya da ırkçı nefret duygularını kışkırtıcı nitelikte olmayacaktır. Aynı maddenin 2. bendi, gençlerin ve çocukların fiziksel, zihin-sel ve ahlaki gelişimini zedeleyebilecek tür program hizmetleri ve bunların seyredilebileceği zaman ve saatlerde yayınlanmayacaktır; 3. bendi, yayıncı haberlerde gerçekler ve olayların doğru olarak sunulmasını sağlayacak ve özgürce kanaat oluşumunu teşvik ede-cektir, demektedir. Sözleşme’nin II. Bölümü, reklamlar ve tele-alış-verişe ilişkin standartları belirlemektedir. Buna göre çocuklara yö-nelik ve içinde çocukların kullanıldığı reklamlar, biçim ve içerik yanında, yayın biçimi ve saati açısından çocukların zarar görme-yeceği, anlayabileceği ve diğer yapım türlerinden ayırabileceği bi-çimde düzenlenmesini içermektedir.

Avrupa Birliği’nin bir diğer hukuki metni olan Görsel-İşitsel Med-ya Hizmetleri Yönergesi, izleyici/kullanıcının medMed-ya hizmetleri üze-rindeki kontrolünü dikkate alarak medya içeriğinin nasıl düzenle-neceğini belirtmiştir. Buna göre, medyaya ilişkin şikâyetler için üye ülkelerin düzenleyici kurumları sorumlu tutulmuştur. Geleneksel ve yeni medya arasında bir ayrım yaparak düzenlemeyi farklılaştır-mıştır. Televizyon gibi geleneksel medya belirli bir yayıncı tarafın-dan zamana bağlı olarak, eş-zamanlı yayın yapan, doğrusal hizmet olarak, dijital yayıncılık ve hizmetler ise kullanıcının istediği zaman talep ederek, isteğe bağlı yararlandığı, doğrusal olmayan hizmetler olarak sınıflandırılmıştır. Bu belgedeki “Küçükleri Koruyucu Ön-lemler” kısmında yapılan düzenleme şöyledir: Televizyon için,

a. Çocuklara zararlı içerik, herhangi bir program içinde ve saat-te yayınlanamaz, kesinlikle yasaktır (md. 27-1)

b. Çocuklar için zararlı olabilmesi ihtimal dahilinde olan içe-rik yayın saatinin seçilmesi ya da şifreleme gibi bir teknik önleme başvurularak çocukların göremeyeceği ve işitemeyeceği bir saat ve programlamada yayınlanabilir (md. 27-2-3).

a. Çocuklar için kesinlikle zararlı içerik, çocukların talep-edi-len görsel-işitsel hizmetler içinde normalde kesinlikle görüp-işite-meyecekleri zaman mümkün olabilir (md. 12).

b. Çocuklar için zararlı olabilmesi ihtimal dahilinde olan içerik için bir sınırlama mevcut değildir.

Avrupa Birliği’ne ilişkin bir diğer önemli belge, tavsiye kararı niteliğindeki4 Görsel-işitsel ve Enformasyon Hizmetlerinde Çocuk-ların ve İnsan Onurunun Korunması ve Cevap Hakkı (2006) dır. Ulusal yasalar için etik bir kılavuz niteliği taşıyan kararın öne-mi, geleneksel medyalar yanında interneti de kapsamlı bir biçim-de ele almasıdır. Tavsiye kararı, çocukların ve insan onurunun ko-runması amacıyla iletişim endüstrisinde öz-düzenlemenin öne-mini vurgulamaktadır. Öz-düzenleme ise, üç temel unsura da-yandırılmıştır: 1) yasalar ve uygulama kuralları oluşturmak üze-re, hükümet, endüstri, hizmet ve erişim sağlayıcılar, kullanıcı bir-likleri gibi çocukların iletişim çevresindeki bütün tarafların katı-lımını sağlamak, 2) yönetim kodlarının endüstri tarafından uy-gulanması, 3) alınan önlemlerin tarafların hepsi tarafından de-ğerlendirilmesi. Bu tavsiye kararı ayrıca 1.) yayıncıların sorum-luluğunu esas tutarak, ebeveyn kontrolünün daha etkin kılınma-sı amacıyla yeni teknolojilerden yararlanılmakılınma-sını (program kod-lama, filtreleme programları, kontrol chipleri), 2.) internet ser-vis sağlayıcılarının uygulama ilkeleri geliştirmelerini teşvik etmek amacını taşımaktadır.

İnternetin Güvenli Kullanımı için Avrupa Birliği Eylem Planı (1999) ise, internetin arzu edilmeyen içerikleri ile mücadele et-mede Avrupa Birliği’nin çeşitli girişimlerini harekete geçirmektir. Plan internet endüstrisi ve üye devletlerin hükümetleri ve

kullanı-4) “Görsel işitsel ve Enformasyon Hizmetlerinde Çocukların ve İnsan Onurunun Ko-runmasına dair Tavsiye Kararı”. 28 Mart 1998 tarihinde Avrupa Konseyi tarafından kabul edilen tavsiye kararı, 2006 tarihinde gözden geçirilerek, Avrupa Konseyi ve Komisyonu tarafından “Görsel işitsel ve Enformasyon Hizmetlerinde Çocukların ve İnsan Onurunun Korunması ve Cevap Hakkı” olarak düzenlenmiştir.

cılarının işbirliği ile hazırlanmış ve Avrupa Birliği’nde bir politik uzlaşmayı yaratmıştır. Planın amaçları:

• Aktörleri (kullanıcılar, endüstri) yeterli öz-düzenleme sis-temleri geliştirmeleri ve uygulamaları için harekete geçirmek, • Teknik çözüm uygulamalarının geliştirilmesi ve

tanıtılması-nı desteklemek

• Ebeveyn, öğretmen ve ilgili tarafları uyarmak ve bilgilendirmek, • En iyi uygulamalar ve deneyim paylaşımı ve yardımlaşma

için bir ortam hazırlamak

• Avrupa ve diğer bölgeler arasında alınan yaklaşımlar arasın-da bir eşgüdüm sağlamaktır.

Eylem planı, tanımladığı dört alanda etkili önlemlerin alınma-sını öngörmektedir:

1. Güvenli bir ortam yaratılması: İnternet endüstrisinin öz-düzenleme yoluyla yönetim kodlarının hazırlamasını ve şikâyet hatlarının geliştirilerek yasadışı içeriklerin tespit edilmesi ve bu konuda uluslararası bir anlayışın geliştirilmesini sağlamak.

2. Filtreleme ve izleme sistemi geliştirilmesi: Kullanıcıların ken-dilerini ve ailelerini istenmeyen içerik karşısında korumak ve uyarmak üzere, içeriği tanımlayıcı ve engelleyici teknik sistem-lerin geliştirilmesini teşvik etmek. Bu sistemler endüstrinin öz-düzenleme ilkesine dayalı olarak içerik üretimi aşamasında devre-ye girebilmektedir. Etkili çözümler konusunda uluslararası uzlaşı yaratılması sağlanmalıdır.

3. Farkındalık yaratıcı politikalar: Üye ülkeler tarafından yürü-tülecek ve en uygun kanallar, içerik ve teknolojiler kullanılarak he-def izleyici kitlesinde farkındalık yaratacak, dilsel ve kültürel öz-güllükleri de dikkate alan temel materyaller geliştirmek.

4. Destek eylemleri: Kullanıcıların kendilerini korumaları ve