• Sonuç bulunamadı

Çocukluk Çağı Gelişim Dönemlerine Göre Medya Kullanımı

3. Teknoloji tabanlı medya etkileri ve çocuk gelişimi süreci

3.4. Ahlak gelişimi ve medya

Çocukların sosyal davranışları, büyük ölçüde neyin doğru, ne-yin yanlış olduğuna ilişkin ahlaki (etik) değerleri tarafından ta-yin edilir. Her ne kadar sosyal kurallar ve ahlaki değerler, öğren-me sonucu kazanılmakta ise de, ahlaki eğitim özgül eğitim ve öz-gül kurallardan bağımsız görünmektedir. Çocuklar bilişsel yön-den geliştikçe, ahlak gelişimi aşamaları belli bir sıra izler. Bu ne-denle ahlak gelişmesine, bilişsel gelişmenin bir niteliği olarak da bakılabilir (Koholberg, 1969’dan aktaran Morgan, 1981). Ahlak gelişimi, çocuğun küçük yaşlardan itibaren toplumca beğenilen iyi ve doğru davranışları öğrenerek yapmasıdır. Çevresel etmen-lerle şekillenen davranışlara ilişkin ilk izlenim ve bilgiler, gide-rek ahlaki davranışlara ve ahlak kurallarına temel olur (Bayhan ve Artan, 1981).

Çocuğun ahlak değerlerinin oluşumu, toplumsal ve kişisel de-ğerlerinden etkilenir. Yaşadığı toplumun kültürel yapısına, çevre-sinin inanç sistemine, aile içi iletişimine, kurduğu özdeşim model-lerine ve rolmodel-lerine bağlı olarak toplumsal değerlerden etkilenmesi beklenir. Ahlaki değerlerin oluşmasında yargılama yetisi gibi, kişi-sel değerlerin de önemli bir yer tuttuğu görülmektedir. Yargılama (muhakeme) kapasitesi; zeka durumu, olabilecek sonucu önceden tahmin etme becerisi, dürtülerini ve özellikle saldırgan hayalleri-ni denetleyebilmesi, başkası ile empati yapabilmesi, benlik

saygı-sı ve özgüven geliştirebilmesi gibi kişisel değişkenler, ahlak gelişi-mi sürecinde etkilidir.

Bu gelişim doğru ve yanlışın ne olduğunun kişisel olarak belir-lendiği bir vicdan oluşum sürecidir. Ahlak gelişimi sürecine etki edecek en önemli araçlardan biri de günümüzde medyadır. Ahlak gelişimi, bilişsel gelişimle paralel ilerlerken, bir yandan da sosyal-duygusal gelişimin önemli bir boyutunu oluşturur. Piaget ve Ko-holberg3, ahlak gelişimine bilişsel yaklaşımlarda bulunmuşlardır.

Piaget, çocukların ahlak gelişimi hakkında çalışan ilk araştır-macıdır. Ahlak kavramını iç ve dış ahlak olmak üzere iki kavram-la açıkkavram-lamaktadır. Okul öncesi çocukkavram-larda, doğru ve yanlışkavram-la ilgili fi-kirler oldukça somuttur. Bu yaştaki çocuklar için uyulan kurallar iyi, uyulmayan kurallar kötüdür (Bayhan ve Artan, 1981). Televizyon-daki dizi kahramanlarından, haberlerden, şiddet içeren çizgi film-lerden, gameboy/playstation/xbox gibi konsollardaki tercih edilen oyun kahramanlarından çocuğa ulaşan bilgi, kötülerin her zaman ceza görmemekte, hatta çoğu zaman kazanmakta olduklarıdır.

3) Piaget’in iç ve dış ahlak gelişimi açıklamasından sonra Lawrence Koholberg (1969), ahlak gelişim basamaklarını tanımlayan bir teori geliştirmiştir. Koholberg’in ahlak gelişimi devreleri giderek yükselen bir ahlak anlayışını içeren üç düzey ve bunların herbirindeki iki devre ile belirlenir:

1- Gelenek Öncesi Düzey: a) İtaat ve Ceza Eğilimi (6-9 yaş): Cezadan kaçınmak için

kurallara itaat edilir. b) Saf Çıkarcı Yönelim (10 yaş): Doğru davranış, kişinin gereksi-nimlerini tatmin eden davranıştır. Çocuk yapmaması gerekenleri bilir, fakat otorite-nin görmediği yerde kuralları çiğner.

2- Geleneksel Ahlak Düzeyi: a)İyi Çocuk Eğilimi (11 yaş): Yaygın davranış

norm-lara uymadır. Takdir edilme ve beğenilme arzusu ile kuralnorm-lara uyar. Güven, sadakat, saygı, karşılıklı ilişkilerin devamlılığı ve minnetkarlık önemlidir. b) Kanun ve Düzen Eğilimi (12 yaş): Yerleşmiş kurallar ve sosyal düzeni korumak önemlidir. Kanunlar ke-sindir. Otoriteye saygı göstermeli ve kural-yasalara uyulmalıdır. Görev sorumluluğu kazanılmıştır. Sosyal düzen, eleştirmeden kabul edilmektedir.

3- Gelenek Üstü (Özerk veya İlkeli) Ahlak Düzeyi: Yetişkin bireylerin çoğu 4.

evrene takılabilir. a) Sosyal Kontrat Eğilimi (17 yaş ve sonrası): Doğru davranış; in-san hakları ve toplum yararı gözetilerek, toplum tarafından incelenip kabul edilmiş ilkelere uygun davranıştır. Bireylerin değerlerinin ve fikirlerinin farkında olunur. b) Evrensel Ahlak İlkeleri Eğilimi: Kişinin kendi vicdanıyla ve kendi geliştirdiği ahlak ilkeleriyle tanımlanır. Bu ilkeler somut ahlak kuralları olmayıp genel soyut ilkelerdir. Evrensel adalet ilkeleri, insan hakları gibi.

Okul öncesi dönem (3-7 yaş), neyin hayal, neyin gerçek oldu-ğunun ayırt edilemediği bir dönemdir. Saldırgan davranışlar ser-gileyen televizyon kahramanları filmin sonunda somut bir ceza al-mamakta, kanlı bilgisayar oyunlarındaki kahramanlar sürekli ye-niden dirilerek savaşa devam etmektedir. Bu dönem çocukları he-nüz bilişsel gelişim olarak somut düzeyde oldukları için, yanlış davrandıkları ve toplum kurallarına uymadıkları için, ceza alma-sı gereken kahramanların, cezalandırıldıklarını görmedikleri için bunu somutlaştıramazlar. Bu tür kahramanların davranışlarını ör-nek alıp modelleyebilir veya şiddet sahnelerinden dolayı korku ve kaygı yaşayabilirler (Silvern ve Williamson2002).

Okul dönemine yaklaştıkça bu dönem çocuklarının kavramla-rı değişmeye başlar. Anne babadan öğrenilen iyi- kötü ve doğru-yanlış yavaş yavaş düzenlenir. Çocuklar kuralların, durumsal ge-reksinimlere bağlı olarak değişebileceğine inanırlar. İç ahlak düze-yine ulaştıklarında, insanların bir şeyi akıl yoluyla çözmekte, tar-tışmakta ve değiştirmekte, kuralları yeniden yapmakta anlaşabil-diklerini anlayabilirler. Bu devre 7-8 yaşlarından 12 ve daha bü-yük yaşlara kadar sürer (Bayhan ve Artan, 1981). Çocuğun ahlak gelişimi, dışsal ve içsel süreçlerden etkilenirken, çocuğun ailesi, iç-sel bir yapılanmayla sosyalleşme sürecini hızlandır; medya içinde yaşadığı toplumsal alanı temsil gücü ile dışsal bir yapılanma süre-ci oluşturur. Ahlaki düşüncelerin gelişimi başkalarına nasıl davra-nacağımızı tayin etmede önemli bir rol oynar. Medyada insanla-rın diğerlerine nasıl davrandığını gösteren bir sürü ipucu vardır. Çocuğun ahlak gelişimi üzerinde etkili olabilecek yaşantılar, özellik-le aiözellik-le içi ve dışındaki kişiözellik-lerarası iözellik-letişim süreçözellik-lerinden etkiözellik-lenmek- etkilenmek-tedir. Kendi dışındakileri diğerleri, ötekiler olarak tanımlayan çocuk için medya, aile ile eşdeğer bir öteki sorumluluğu taşımaya başlar. Evrensel ahlak ilkelerine henüz yetişkinlerin bile ulaşamadığı ve ye-tişkinler tarafından hazırlanan bir medya dünyasının çocuğa ideal ahlak ilkelerini ne kadar yansıttığı tartışılmalıdır.

4. Evrensel ahlak ilkelerinden biri olarak çocuk hakları ve