• Sonuç bulunamadı

Günlük hayatta en çok tüketilen medya ürünlerinden birisi haberdir. Haber metinleri kurum politikaları, muhabirlerin tutum ve değer yargıları, medyanın ekonomik ve politik yapılanması gibi çeşitli faktörlerden etkilenmekte, bu etki sonucunda bir seçim işlemine tabi tutulmaktadırlar.

Medya yalnızca kanal olarak, ileten olarak görev yapmamakta, aynı zamanda iletileri alarak, bunları olgunlaştırmakta, yeniden yorumlamakta ve kimi kez ağırlıklı olarak taraflara; siyasal aktörlere ve hedef kitleye iletmektedir.

Gerçek olan, eleştirel yaklaşımın benimsediği, ‘‘haberin gerçek dünyayı olduğu gibi yansıtmadığı, gerçekliği kuran-inşaa eden bir metin” olduğu varsayımdır. Gazetelerin ve televizyonların iş yapma tarzlarını belirleyen kaçınılmaz süreçler vardır. Bu süreç sonucunda gerçeklik temsili olarak sunulmaktadır.

Bizim üzerinde durmamız gereken, gerek televizyonun, gerekse basının ‘‘gerçekliğe açılan pencere’’ olmadıkları gerçeğidir. Kitle iletişim araçları, ‘‘iş pratiklerinin-profesyonellik ideolojisinin’’ ve ‘‘parlamenter demokrasinin’’ temsiliyet anlayışı çerçevesinde haberleri kurgularlar. Medya kuruluşları, olayları ‘‘ayna’’ işlevi görerek aktarmaktan öte, yeniden kurgulayarak ‘‘hikaye etme’’ işlevi görmektedir (Güngör ve Binark, 1993: 150).

Kitle iletişim araçları, birer ekonomik yatırımdır ve her geçen gün daha büyük sermaye ve güç istemektedir. Doğal olarak paranın şekillendirdiği bu sektörde, söz konusu olan birçok konu da paranın etrafında şekillenmektedir. Durum böyle olunca medyaya para ve çıkar çerçevesinden bakan kişiler ve şirketler artmaktadır. Bu nedenle medyanın tarafsızlığı ve nesnelliği sözde kalmakta ve uygulamaya geçmemektedir.

Medya sahipleri tarafından siyasal iktidarlarla ilişkiler de özellikle tercih edilmektedir. Siyaset kurumları da bu ilişkiye bir avantaj olarak yaklaşmaktadır. İktidar sahipleri medya patronlarına bir takım çıkarlar sağlamakta, kitle iletişim araçları da kamuoyunu etkileme gücünü iktidarlar lehine kullanmaktadır. Bu karşılıklı

bağımlık sonucu topluma iletilmesi gereken bilgi ve haberler iletilmemekte ya da çarpıtılarak aktarılmaktadır.

Eleştirel yaklaşımın haber üretim sürecinde belirttiği bu faktörlere, tez çalışmasının sonuçlarında da rastlanılmıştır. İçerik analiziyle elde edilen bulgulara baktığımızda, referandum sürecinin tarafsız bir şekilde sunulmadığı net bir şekilde ortaya çıkmaktadır. Gazetelerin, haberleri ideolojik ve ekonomik süzgeçlerinden geçirerek inşaa ettikleri gözlenmektedir.

Çalışma kapsamında incelenen 5 faklı gazetede, referandum sürecinin daha çok genel seçim havasında geçmesi nedeniyle paketin içeriği yetirince haberleştirilmemiştir. Gazeteler, söz konusu pakete yönelik halka bilgi vermek yerine daha çok siyasi parti liderlerinin söz düellosunu sayfalarına taşımıştır. Referandum paketinin içeriğiyle ilgili az sayıda haber yayınlanmış olsa da elde edilen bulgulara göre en çok geçici 15. maddenin kaldırılması(18 haber), HSYK (12 haber) ile Anayasa Mahkemesi’nin (7 haber) yapısını değiştirmeye yönelik düzenlemelere yer verilmiştir.

Cumhuriyet kısmi anayasa değişikliği sürecinde ‘hayır’ tutumunu destekleyici haberleriyle ön plana çıkmıştır. Söz konusu gazete, AK Parti iktidarının ‘evet’ kampanyasını devletin imkanlarıyla yürüttüğüne yönelik eleştirileri sayfasında yoğun olarak işlemiştir.

Sabah, Zaman ve Taraf ise halk oylamasında ‘evet’ yönünde tavır takınmıştır. Sabah, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın miting konuşmalarını düzenli olarak haberleştirerek akredite kaynaklara sistematik bir biçimde bağımlı kalmış, var olan egemen gücün yeniden üretilmesine katkı sağlamıştır.

Referandumda ‘evet’ kampanyası yürüten gazetelerden Taraf, liberal yayın politikasını benimsediği için anayasa değişikliği paketinde 12 Eylül 1980 darbesini gerçekleştirenlerin yargılanması önündeki engele son veren geçici 15. maddenin kaldırılmasına yönelik düzenlemeye ayrıca önem vermiştir.

‘Evet’ söyleme sahip Zaman da referandum sürecini en çok sayfasına taşıyan gazete olmuştur. Zaman, diğer gazetelerden farklı olarak çoğunlukla ‘evet’ destekçisi kanaat önderlerinin söylemlerini haberleştirmiştir. Gazete, sanatçılar, edebiyatçılar, cemaat liderleri ve sporculardan oluşan kanaat önderlerinin açıklamalarını haberleştirme yoluna gitmiştir.

Hürriyet ise diğer gazetelerden farklı bir tutum takınarak halk oylaması sürecinde denge politikası yürütmüştür. Medyada tekelleşmenin ve sermaye odaklı yapının en önemli temsilcisi konumundaki Hürriyet, herkesi memnun etme uğraşı içerisine girmiştir. Ticari bir araç haline gelen medya organlarının lokomotifi konumundaki gazete, hem en önemli gelir kaynağı olan iktidara hem de muhalefete şirin gözükmeye çalışmıştır.

Tüm bu değerlendirmeler neticesinde görülmektedir ki asıl olan; medyanın vitrinin kamuya açık yüzünün ‘‘toplumun bir aynası’’ olduğu iddiasına rağmen, gerçekte bunun yansıtmayı birebir veren bir ayna olmadığı, ideolojik ve iktisadi perspektifin kırılmasından geçirilerek topluma sunulduğudur.

KAYNAKLAR Yararlanılan Kitaplar:

Aladağ, A. (2013). Hegemonya Yeniden Kurulurken Sol Liberalizm ve Taraf, İstanbul: Patika Kitap.

Althusser, L. (2006). İdeoloji ve Devletin İdeolojik Aygıtları, (Çev. Alp Tümertekin), İstanbul: İthaki Yayınları.

Ataklı, C. (2008). Medya Siyaset İlişkileri: Muhalefet Yapmak-İktidarı Desteklemek, M. Işık ve A. Erdem (Editörler), Tüm Yönleriyle Medya ve İletişim, Konya: Eğitim Kitabevi Yayınları.

Aziz, A. (2007). Siyasal İletişim, Ankara: Nobel Yayınları.

Aziz, A. (2011). Sosyal Bilimlerde Araştırma Yöntemleri ve Teknikleri, Ankara: Nobel Yayınları.

Balcı, A. (1997). Sosyal Bilimlerde Yöntem, Teknik ve İlkeler, Ankara: Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Yayınları.

Bilgin, N. (2000). İçerik Analizi, İzmir: Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Yayınları.

Bostancı, N. (1998). Siyaset, Medya ve Ötesi, Ankara: Vadi Yayınları.

Curran, J. (2002). Medya ve Demokrasi: Yeniden Değer Biçme, S. İrvan (Editör), Medya Kültür Siyaset, Ankara: Alp Yayınevi.

Çam, Ş. (2008). Medya Çalışmalarında İdeoloji, Ankara: De Ki Basım. Çebi, M. S. (2002). Haberi Anlamak, Ankara: Gazi Kitabevi.

Çebi, M. S. (2003). İletişim Araştırmalarında İçerik Çözümlemesi, Ankara: Alternatif Yayınları.

Damlapınar, Z. (Editör). (2005). Medya ve Siyaset İlişkileri Üzerine, Ankara: Turhan Kitabevi.

Damlapınar, Z. (2008). Medya ve Siyaset, Konya: Eğitim Kitabevi.

Demir, V. (2007). Türkiye’de Medya Siyaset İlişkisi, İstanbul: Beta Basım Yayım Dağıtım.

Dursun, Ç. (2001). TV Haberlerinde İdeoloji, Ankara: İmge Kitabevi. Dursun, Ç. (2004). Haber, Hakikat ve İktidar İlişkisi, Ankara: Elips Kitap.

Dursun, Ç. (2005). Haber ve Habercilik/Gazetecilik Üzerine Düşünmek, (Der. Sevda Alankuş), İstanbul: IPS İletişim Vakfı.

Eagleton, T. (2009). Eleştiri ve İdeoloji-Marksist Edebiyat Teorisi Üzerine Bir Çalışma, (Çev. Savaş Kılıç), İstanbul: İletişim Yayınları.

Edgar, A. (1998). Nesnellik, Yanlılık ve Hakikat, (Çev. Nurçay Türkoğlu), İstanbul: Ayrıntı Yayınları.

Erdoğan, İ. ve Alemdar, K. (1990). İletişim ve Toplum, İstanbul: Bilgi Yayınevi. Eroğul, C. (2007). Anatüzeye Giriş, Ankara: İmaj Yayınevi.

Gürses, F. (2005). İdeoloji, İktidar ve Siyaset İlişkilerinin Televizyon Dizileriyle Temsili: Şubat Soğuğu, Z. Damlapınar (Editör), Medya ve

Siyaset, Konya: Eğitim Kitabevi.

Güz, N. (2005). Haberde Yönlendirme ve Kamuoyu Araştırmaları, Ankara: Nobel Yayınları.

Gökçe, O. (2001). İçerik Çözümlemesi, Konya: Selçuk Üniversitesi Yaşatma ve Geliştirme Vakfı Yayınları.

Gözler, K. (2012). Anayasa Hukukuna Giriş-Genel Esaslar ve Türk Anayasa Hukuku, Bursa: Ekin Basın.

Gözübüyük, Ş. (2003). Anayasa Hukuku-Anayasa Metni, Ankara: Turhan Kitabevi.

Hall, S. (2002). İdeoloji ve İletişim Kuramı, S. İrvan (Editör), Medya Kültür Siyaset, Ankara: Alp Yayınevi.

Işık, M. (2005). Türkiye’deki İletişim Sisteminin Medya Siyaset İlişkilerine Yansımaları, Z. Damlapınar (Editör), Medya ve Siyaset, Konya: Eğitim Kitabevi.

Işık, M. ve Erdem, A. (Editörler). (2008). Tüm Yönleriyle Medya ve İletişim, Konya: Eğitim Kitabevi Yayınları.

İnal, A. (1996). Haberi Okumak, İstanbul: Temuçin Yayınları.

İrvan, S. (Editör). (2002). Medya Kültür Siyaset, Ankara: Alp Yayınevi.

Karaman, D. (2011). Seçim Hukuku ve Uygulanması, Ankara: Seçkin Yayıncılık.

Kaya, R. (2009). İktidar Yumağı, Ankara: İmge Kitabevi.

Keane, J. (1999). Medya ve Demokrasi, (Çev. Haluk Şahin), İstanbul: Ayrıntı Yayınları.

Kılıçaslan, E. Ç. (2008). İdeoloji ve Medya İlişkisi, İstanbul: Kriter Yayınevi. Küçük, M. (2005). Medya, İktidar, İdeoloji, Ankara: Bilim ve Sanat Yayınları.

Kovach, B. and Rosenstiel, T. (2007). Gazeteciliğin Esasları, (Çev. Serdar Göktaş), Ankara: ODTU Yayıncılık.

Mardin, Ş. (2010). İdeoloji, İstanbul: İletişim Yayınları.

Mutlu, E. (2005). Kitle İletişim Kuramları, Ankara: Ütopya Yayınevi. Özbek, S. (2011). İdeoloji Kuramları, İstanbul: Notos Kitap Yayınevi. Özer, Ö. (2010). Liberal Basın, Konya: Literatürk.

Özer, Ö. (2011). Haber Söylem İdeoloji, Konya: Literatürk. Özer, Ö. (2012). Haberi Eleştirmek, Konya: Literatürk.

Poyraz, B. (2002). Haber ve Haber Programlarında İdeoloji ve Gerçeklik, Ankara: Ütopya Yayınevi.

Sabuncu, Y. (2007). Anayasaya Giriş, Ankara: İmaj Yayınevi.

Shoemaker, P. and Reese, S. (2002). İdeolojinin Medya İçeriği Üzerindeki Etkisi, S. İrvan (Editör), Medya Kültür Siyaset, Ankara: Alp Yayınevi. Şahbaz, İ. (2006). Yarı Doğrudan Demokrasi Kurumu Olarak Referandum ve

Türkiye, Ankara: Yetkin Yayınları.

Şimşek, S. ve Uğur, İ. (2008). Basında Tekelleşmenin Nedenleri ve Ortaya Çıkardığı Olumsuzluklar, M. Işık ve A. Erdem (Editörler), Tüm Yönleriyle Medya ve İletişim, Konya: Eğitim Kitabevi Yayınları.

Teziç, E. (1998). Anayasa Hukuku, İstanbul: Beta Basım Yayım Dağıtım.

Tokgöz, O. (1987). Temel Gazetecilik, Ankara: Ankara Üniversitesi Basın Yayın Yüksek Okulu.

Törenli, N. (2005). Yeni Medya, Yeni İletişim Ortamı, Ankara: Bilim ve Sanat Yayınları.

Yararlanılan Makaleler:

Güngör, N. ve Binark, M. (1993). Televizyonda ve Basında Haberler: Karşılaştırmalı İçerik Çözümlemesi, Amme İdaresi Dergisi, 26(3).

Gözler, K. (1998). Halkoylamasının Değeri, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 40( 1-4) 97-113.

Hackett, R. A. (1998). Bir Paradigmanın Önemini Yitirişi-Haber Medyası Çalışmalarında Yanlılık ve Nesnellik, (Çev. Ayşe İnal), Ankara Üniversitesi, İletişim Fakültesi Yıllık 1997-1998, 31-72.

İnal, A. (1994). Haber Üretim Sürecine Farklı İki Yaklaşım, Ankara Üniversitesi, İletişim Fakültesi Yıllık 1993, 155-176.

İnal, A. (1995). Yazılı Basın Haberlerinde Yapısal Yanlılık Sorunu, Toplum ve Bilim, (67)/Güz, 111-135.

İnal, A. (1997). Haber Metinlerine Eleştirel Bir Bakış: Temel Sorunlar ve Örnek Çalışmalar, Ankara Üniversitesi, İletişim Fakültesi Yıllık 1994-1995, 135-163. Schudson, M. (1994). Haber Üretiminin Sosyolojisi, (Çev. Abdülrezak Altun,

Meltem Ağduk Gevrek), Ankara Üniversitesi, İletişim Fakültesi Yıllık No: 7 1994-1995, 307-324.

Yararlanılan Tezler:

Acar, D. Ş. (2006). Siyasal Kültür-İdeoloji-Medya Bağlamında, Ulusal Gazetelerin 2002 Genel Seçimleri Öncesi Gündem Oluşturan Siyasi Nitelikli Haberleri Üzerine Betimleyici Bir Araştırma, Yüksek Lisans

Tezi, Dumlupınar Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Kütahya.

Kürne, H. (2008). Türkiye’de Medya ve Siyaset İlişkileri, Yüksek Lisans Tezi, Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Kayseri.

Köroğlu, B. N. (2009). Referandum ve Türkiye Uygulaması, Yüksek Lisans Tezi, Kırıkkale Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Kamu Hukuku Anabilim Dalı, Kırıkkale.

Özer, N. P. (2011). Gazete Haberlerinde Manipülasyon: 28 Şubat Örneği, Yüksek Lisans Tezi, Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Radyo Televizyon Anabilim Dalı, Konya.

Kırmızıoğlu, Z. (2010). Siyasal İktidar ve Medya: AKP ve Doğan Medya Grubu

Üzerine Bir Çözümleme, Yüksek lisans Tezi, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Gazetecilik Anabilim Dalı, Ankara.

Yararlanılan Gazeteler:

Cumhuriyet Gazetesi (24.05.1924 ile 01.08.2010-13.09.2010 tarihleri arası) Hürriyet Gazetesi (01.08.2010-13.09.2010 tarihleri arası)

Sabah Gazetesi (01.08.2010-13.09.2010 tarihleri arası) Taraf Gazetesi (01.08.2010-13.09.2010 tarihleri arası) Zaman Gazetesi (01.08.2010-13.09.2010 tarihleri arası)

Yararlanılan Web Siteleri:

İnternet : http://www.cumhuriyet.com.tr adresinden 01 Haziran 2014’de alınmıştır. İnternet :http://www.calik.com.tr adresinden15 Mayıs 2014’de alınmıştır.

İnternet :http://www.doganholding.com.tr adresinden 27 Mayıs 2014’de alınmıştır. İnternet :http://medyatava.com adresinden 03 Ağustos 2014’de alınmıştır.

İnternet :http://milliyet.com.tr adresinden 17 Ağustos 2014’de alınmıştır. İnternet :http://www.rekabet.gov.tr adresinden 01 Mayıs 2014’de alınmıştır. İnternet :http://ysk.gov.tr adresinden 23 Ağustos 2014’de alınmıştır.

EK-1. Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun

Kanun No: 5982 Kabul Tarihi : 07.05.2010 R.G.Yayım Sayısı: 27580 R.G.Yayım Tarihi : 13.05.2010

MADDE 1 - 7/11/1982 tarihli ve 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 10. maddesinin ikinci fıkrasına ‘‘Bu maksatla alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı olarak yorumlanamaz’’ cümlesi ve maddeye bu fıkradan sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

‘‘Çocuklar, yaşlılar, özürlüler, harp ve vazife şehitlerinin dul ve yetimleri ile malul ve gaziler için alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı sayılmaz.’’

MADDE 2 - Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 20. maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

‘‘Herkes, kendisiyle ilgili kişisel verilerin korunmasını isteme hakkına sahiptir. Bu hak; kişinin kendisiyle ilgili kişisel veriler hakkında bilgilendirilme, bu verilere erişme, bunların düzeltilmesini veya silinmesini talep etme ve amaçları doğrultusunda kullanılıp kullanılmadığını öğrenmeyi de kapsar. Kişisel veriler ancak kanunda öngörülen hallerde veya kişinin açık rızasıyla işlenebilir. Kişisel verilerin korunmasına ilişkin esas ve usuller kanunla düzenlenir.’’

MADDE 3 - Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 23. maddesinin beşinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

‘‘Vatandaşın yurt dışına çıkma hürriyeti, ancak suç soruşturması veya kovuşturması sebebiyle hâkim kararına bağlı olarak sınırlanabilir.’’

MADDE 4 - Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 41. maddesinin kenar başlığı ‘‘Ailenin korunması ve çocuk hakları’’ şeklinde değiştirilmiş ve maddeye aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.

‘‘Her çocuk, korunma ve bakımdan yararlanma, yüksek yararına açıkça aykırı olmadıkça, ana ve babasıyla kişisel ve doğrudan ilişki kurma ve sürdürme hakkına sahiptir.

Devlet, her türlü istismara ve şiddete karşı çocukları koruyucu tedbirleri alır.’’

MADDE 5 - Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 51. maddesinin dördüncü fıkrası yürürlükten kaldırılmıştır.

MADDE 6 - Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 53. maddesinin kenar başlığı ‘‘Toplu iş sözleşmesi ve toplu sözleşme hakkı’’ olarak değiştirilmiş, üçüncü ve dördüncü fıkraları yürürlükten kaldırılmış ve maddeye aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.

‘‘Memurlar ve diğer kamu görevlileri, toplu sözleşme yapma hakkına sahiptirler.

Toplu sözleşme yapılması sırasında uyuşmazlık çıkması halinde taraflar Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna başvurabilir. Kamu Görevlileri Hakem Kurulu kararları kesindir ve toplu sözleşme hükmündedir.

Toplu sözleşme hakkının kapsamı, istisnaları, toplu sözleşmeden yararlanacaklar, toplu sözleşmenin yapılma şekli, usulü ve yürürlüğü, toplu sözleşme hükümlerinin emeklilere yansıtılması, Kamu Görevlileri Hakem Kurulunun teşkili, çalışma usul ve esasları ile diğer hususlar kanunla düzenlenir.’‘

MADDE 7 - Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 54. maddesinin üçüncü ve yedinci fıkraları yürürlükten kaldırılmıştır.

MADDE 8 - Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 74. maddesinin kenar başlığı ‘‘Dilekçe, bilgi edinme ve kamu denetçisine başvurma hakkı’’ şeklinde değiştirilmiş, maddenin üçüncü fıkrası yürürlükten kaldırılmış ve maddeye aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.

‘‘Herkes, bilgi edinme ve kamu denetçisine başvurma hakkına sahiptir.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına bağlı olarak kurulan Kamu Denetçiliği Kurumu idarenin işleyişiyle ilgili şikâyetleri inceler.

Kamu Başdenetçisi Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından gizli oyla dört yıl için seçilir. İlk iki oylamada üye tamsayısının üçte iki ve üçüncü oylamada üye tamsayısının salt çoğunluğu aranır. Üçüncü oylamada salt çoğunluk sağlanamazsa, bu oylamada en çok oy alan iki aday için dördüncü oylama yapılır; dördüncü oylamada en fazla oy alan aday seçilmiş olur. Bu maddede sayılan hakların kullanılma biçimi, Kamu Denetçiliği Kurumunun kuruluşu, görevi, çalışması, inceleme sonucunda yapacağı işlemler ile Kamu Başdenetçisi ve kamu denetçilerinin nitelikleri, seçimi ve özlük haklarına ilişkin usul ve esaslar kanunla düzenlenir.’’

MADDE 9 - Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 84. maddesinin son fıkrası yürürlükten kaldırılmıştır.

MADDE 10 - Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 94. maddesinin üçüncü fıkrasının ikinci cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

‘‘İlk seçilenlerin görev süresi iki yıldır, ikinci devre için seçilenlerin görev süresi ise o yasama döneminin sonuna kadar devam eder.’’

MADDE 11 - Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 125. maddesinin ikinci fıkrasına ‘‘Ancak, Yüksek Askeri Şûranın terfi işlemleri ile kadrosuzluk nedeniyle emekliye ayırma hariç her türlü ilişik kesme kararlarına karşı yargı yolu açıktır’’ şeklindeki cümle eklenmiş ve dördüncü fıkrasının birinci cümlesi

aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

‘‘Yargı yetkisi, idari eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğunun denetimi ile sınırlı olup, hiçbir surette yerindelik denetimi şeklinde kullanılamaz.’’

MADDE 12 - Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 128. maddesinin ikinci fıkrasına aşağıdaki cümle eklenmiştir.

‘‘Ancak, mali ve sosyal haklara ilişkin toplu sözleşme hükümleri saklıdır.’’ MADDE 13 - Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 129. maddesinin üçüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

‘‘Disiplin kararları yargı denetimi dışında bırakılamaz.’’

MADDE 14 - Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 144. maddesi kenar başlığıyla birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“G. Adalet hizmetlerinin denetimi

MADDE 144 - Adalet hizmetleri ile savcıların idari görevleri yönünden Adalet Bakanlığınca denetimi, adalet müfettişleri ile hakim ve savcı mesleğinden olan iç denetçiler; araştırma, inceleme ve soruşturma işlemleri ise adalet müfettişleri eliyle yapılır. Buna ilişkin usul ve esaslar kanunla düzenlenir.’’

MADDE 15 - Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 145. maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

MADDE 145 - Askeri yargı, askeri mahkemeler ve disiplin mahkemeleri tarafından yürütülür. Bu mahkemeler; asker kişiler tarafından işlenen askeri suçlar ile bunların asker kişiler aleyhine veya askerlik hizmet ve görevleriyle ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara bakmakla görevlidir. Devletin güvenliğine, anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlara ait davalar her halde adliye mahkemelerinde görülür.

Savaş hali haricinde, asker olmayan kişiler askeri mahkemelerde yargılanamaz. Askeri mahkemelerin savaş halinde hangi suçlar ve hangi kişiler bakımından yetkili oldukları; kuruluşları ve gerektiğinde bu mahkemelerde adli yargı hakim ve savcılarının görevlendirilmeleri kanunla düzenlenir.

Askeri yargı organlarının kuruluşu, işleyişi, askeri hakimlerin özlük işleri, askeri savcılık görevlerini yapan askeri hakimlerin görevli bulundukları komutanlıkla ilişkileri, mahkemelerin bağımsızlığı ve hakimlik teminatı esaslarına göre kanunla düzenlenir.

MADDE 16 - Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 146. maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

MADDE 146 - Anayasa Mahkemesi 17 üyeden kurulur.

Türkiye Büyük Millet Meclisi; iki üyeyi Sayıştay Genel Kurulunun kendi başkan ve üyeleri arasından, her boş yer için gösterecekleri üçer aday içinden, bir üyeyi ise baro başkanlarının serbest avukatlar arasından gösterecekleri üç aday içinden yapacağı gizli oylamayla seçer. Türkiye Büyük Millet Meclisinde yapılacak bu seçimde, her boş üyelik için ilk oylamada üye tam sayısının üçte iki ve ikinci oylamada üye tam sayısının salt çoğunluğu aranır. İkinci oylamada salt çoğunluk sağlanamazsa, bu oylamada en çok oy alan iki aday için üçüncü oylama yapılır; üçüncü oylamada en fazla oy alan aday üye seçilmiş olur.

Cumhurbaşkanı; üç üyeyi Yargıtay, iki üyeyi Danıştay, bir üyeyi Askeri Yargıtay, bir üyeyi Askeri Yüksek İdare Mahkemesi genel kurullarınca kendi başkan ve üyeleri arasından her boş yer için gösterecekleri üçer aday içinden; en az ikisi hukukçu olmak üzere üç üyeyi Yükseköğretim Kurulunun kendi üyesi olmayan yükseköğretim kurumlarının hukuk, iktisat ve siyasal bilimler dallarında görev yapan öğretim üyeleri arasından göstereceği üçer aday içinden; dört üyeyi üst kademe yöneticileri, serbest avukatlar, birinci sınıf hakim ve savcılar ile en az beş yıl raportörlük yapmış Anayasa Mahkemesi raportörleri arasından seçer.

Yargıtay, Danıştay, Askeri Yargıtay, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi ve Sayıştay genel kurulları ile Yükseköğretim Kurulundan Anayasa Mahkemesi üyeliğine aday göstermek için yapılacak seçimlerde, her boş üyelik için, bir üye ancak bir aday için oy kullanabilir; en fazla oy alan üç kişi aday gösterilmiş sayılır. Baro başkanlarının serbest avukatlar arasından gösterecekleri üç aday için yapılacak seçimde de her bir baro başkanı ancak bir aday için oy kullanabilir ve en fazla oy alan üç kişi aday gösterilmiş sayılır.

Anayasa Mahkemesine üye seçilebilmek için, 45 yaşın doldurulmuş olması kaydıyla; yükseköğretim kurumları öğretim üyelerinin profesör veya doçent unvanını kazanmış, avukatların en az yirmi yıl fiilen avukatlık yapmış, üst kademe yöneticilerinin yükseköğrenim görmüş ve en az yirmi yıl kamu hizmetinde fiilen

çalışmış, birinci sınıf hakim ve savcıların adaylık dahil en az yirmi yıl çalışmış olması şarttır.

Anayasa Mahkemesi üyeleri arasından gizli oyla ve üye tam sayısının salt çoğunluğu ile dört yıl için bir Başkan ve iki başkanvekili seçilir. Süresi bitenler yeniden seçilebilirler.

Anayasa Mahkemesi üyeleri asli görevleri dışında resmi veya özel hiçbir görev alamazlar.

MADDE 17 - Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 147. maddesinin kenar başlığı ‘‘2. Üyelerin görev süresi ve üyeliğin sona ermesi’’ şeklinde, birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

‘‘Anayasa Mahkemesi üyeleri 12 yıl için seçilirler. Bir kimse iki defa Anayasa Mahkemesi üyesi seçilemez. Anayasa Mahkemesi üyeleri 65 yaşını doldurunca emekliye ayrılırlar. Zorunlu emeklilik yaşından önce görev süresi dolan üyelerin başka bir görevde çalışmaları ve özlük işleri kanunla düzenlenir.’’

MADDE 18 - Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 148. maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesinin sonuna ‘‘ve bireysel başvuruları karara bağlar’’ ibaresi, üçüncü fıkrasındaki ‘‘Cumhurbaşkanını,’’ sözcüğünden sonra gelmek üzere ‘‘Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanını,’’ ibaresi eklenmiş, beşinci fıkrası ‘‘Yüce Divan kararlarına karşı yeniden inceleme başvurusu yapılabilir. Genel Kurulun yeniden inceleme sonucunda verdiği kararlar kesindir’’ şeklinde değiştirilmiş,