• Sonuç bulunamadı

3. ARAŞTIRMA BULGULARI

3.4. Bulgular ve Yorumlar

3.4.8. Gazetelerin yönelimi

3.4.8.1. Cumhuriyet gazetesinin yaklaşımı

Çizelge 3.9. Cumhuriyet’in tutumu

Cumhuriyet’te 1 Ağustos-13 Eylül 2010 tarihlerinde anayasa değişikliği konulu 44 haber yer almaktadır. Bu haberlerden 33’ü olumsuz, 11’i ise nötr olarak değerlendirmiştir. Cumhuriyet’te referandumla ilgili olumlu habere rastlanılmamıştır. Elde edilen bulgular Çizelge 3.9’da sunulmaktadır.

Cumhuriyet’i incelediğimizde ise 16 Ağustos 2010 tarihli haberde Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP), Türkiye Komünist Partisi (TKP), Emek Partisi ve Halkevleri öncülüğünde başlatılan ‘‘12 Eylül Anayasası’na da AKP Anayasası’na da Hayır’’ kampanyasına destek olunduğu anlaşılmaktadır. Gazete, söz konu haberde ‘‘Hayır ders olacak’’ başlığını kullanarak çeşitli siyasi partiler ve sivil toplum örgütleri tarafından yürütülen kampanyadan yana açıkça taraf olmaktadır ve ‘hayır’ yanlısı tutum sergilemektedir.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, İstanbul Dostluk Grubu Derneği tarafından İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde verilen iftarda, Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) üyelerine yönelik sarf ettiği ‘‘Bitaraf olan bertaraf olur’’ (Milliyet gazetesi, 17 Ağustos 2010), açıklamasından duyulan rahatsızlık, 18 Ağustos 2010 tarihinde gazetenin manşetine taşınmıştır.

Başbakanın sözlerinin iş dünyası için baskı ve gözdağı olarak yorumlandığı haber, gazetenin referanduma ilişkin tutumu hakkında daha net fikir vermektedir.

Olumsuz, 33 Olumlu, 0

‘’Evet tehdidine yanıt’' manşetiyle okurlarının karşısına çıkan Cumhuriyet’in haberi şu şekildedir:

Başbakanın referandumdan önce oy rengini açıklaması için yaptığı baskının çağdaş demokrasilerde yerinin olmadığı vurgulandı. TÜSİAD, bireylerin hür iradeleri üzerindeki her türlü baskı ve vesayete karşı çıkarak, ‘Uyarı, talihsiz bir yaklaşım olmuştur ve çağdaş demokrasilerde sivil toplumun rolünü güçlendirici bir görev görmeyecektir’ açıklamasını yaptı (Cumhuriyet gazetesi, 18 Ağustos 2010).

Cumhuriyet’in 19 Ağustos 2010 tarihli manşetinde anayasa paketindeki HSYK düzenlemesi ilişkin eleştiriler bulunmaktadır. ‘‘12 Eylül Planı Kurulu Kitledi’’ manşetini sayfasına taşıyan gazete, hükümetin 24 yargıç ve savcının yerlerinin değiştirilmesi konusundaki kararnameyi referandum sonrasına bırakacağı, halk oylamasında ‘evet’ çıkması durumunda ise istediği isimleri kritik yerlere atayacağı dile getirilmektedir.

Cumhuriyet’in kamuoyunda ‘hayır’ algısı oluşturmak için özel röportajlar da yaptığı görülmektedir. 29 Ağustos 2010 tarihinde Eski Anayasa Mahkemesi Genel Sekreteri Bülent Serim ile Anaya Mahkemesi’ni kapsayan düzenlemeyle ilgili özel röportaj gerçekleştirilmiştir. Manşetten yayınlanan röportajda referandumdan ‘evet’ çıkması halinde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AHİM) yolunun kapanacağının altı çizilmektedir. Röportajda ayrıca Türkiye Cumhuriyeti ve yargı bağımsızlığının elden gideceğine de vurgu yapılmaktadır.

4 Eylül 2010 tarihinde Devrimci Yol liderlerinden Oğuzhan Müftüoğlu ile gerçekleştirilen ve manşetten verilen özel röportajda da ‘evet’ oyu vermeyi düşünen liberallerin bu kararından dolayı ileride utanacakları ifade edilmektedir. ‘‘Evetçi liberaller utanacak’’ başlığıyla yayınlanan röportaj şu şekilde sunulmuştur:

Başbakan Tayyip Erdoğan referandumda ‘evet’ oyu isterken paketin 12 Eylül ve anayasayla en büyük hesaplaşma olduğu tezini işliyor. Ancak 12 Eylül’ün her türden bedelini ödeyen sol/sosyalist hareketlerin liderleri, 12 Eylül’le hesaplaşma iddiasını ciddi bulmuyor. Devrimci Yol liderlerinden Oğuzhan Müftüoğlu, referandumda ‘hayır’ diyeceklerini açıkladı. Müftüoğlu, AKP’nin gönüllü savunuculuğunu üstlenen liberallerin durumunu utanç verici olarak tanımladı (Cumhuriyet gazetesi, 4 Eylül 2010).

Cumhuriyet’te, AK Parti temsilcilerinin ‘evet’ kampanyasını devletin imkanlarıyla yürüttüklerine yönelik eleştiriler de bulunmaktadır. Gazetede iktidarın, ‘evet’ için devletin tüm olanaklarını seferber ettiğini vurgulayan 8 haber yayınlanmıştır.

Söz konusu haberler, ‘‘Başbakan keseyi açtı’’, ‘‘Kamu olanakları evetçilerin emrinde’’, ‘‘Evet uğruna esnafa faiz sözü’’, ‘‘Gökçek’in desteğiyle evet iftarı’’, ‘‘Evet afişine 250 lira’’, ‘‘Evete havuç, hayıra sopa’’, ‘‘Engelli ve yoksul evet kıskacında’’ ve ‘‘Evete para, hayıra haciz’’ başlıklarıyla okurlarına sunulmuştur.

3 Eylül 2010 tarihinde yayınlanan ‘‘Gökçek’in desteğiyle ‘evet’ iftarı’’ başlıklı haberde, “Büyük Ankara Platformu’nun Büyükşehir Belediyesi’nin desteğiyle düzenlediği 50 bin kişilik iftara insanlar belediye otobüsleri, dolmuşlar ve kamyonlarla taşındı. İftar masaları, yemek kutuları ‘evet’ sloganlarıyla donatıldı’’ ifadeleri kullanılmaktadır.

Gazetede 26 Ağustos 2010 tarihinde yayınlanan ‘‘Başbakan keseyi açtı’’ başlıklı haberde ise Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Tokattaki referandum mitinginde evet uğruna Halk Bankası’nın esnaf ve sanatkarlara uyguladığı faiz oranlarını yüzde 13’ten yüzde 10’a düşürmeyi vadettiği belirtilmektedir.

Cumhuriyet’te 7 Eylül 2010 tarihinde manşet altından ‘‘Evet’e havuç Hayır’a sopa’’ başlığıyla verilen haber de gazetede şu şekilde yer almıştır:

AKP halk oylamasında ‘evet’ çıkması için devletin tüm olanaklarını seferber etti. Vergi affını gündeme getiren hükümet, bu yıl ilk kez üniversite harçlarına zam yapmadı. İşçi ikramiyeleri referandum öncesinde çekildi. Bedava kömür dağıtıldı, ‘evet’ iftarları düzenlendi. ‘Evet’ demeyen sendika ve sivil toplum örgütleri hükümet ile yandaş sendika ve basının hedefi oldu. Memurlara ‘evet’ oyu vermeleri karşılığında toplu sözleşme hakkı tanıma önerisi getirildi. Başbakan Erdoğan, TÜSİAD’a ‘Bitaraf olan bertaraf olur’ tehdidini savurdu (Cumhuriyet gazetesi, 7 Eylül 2010).

Gazetede ‘hayır’ kampanyası yürüten gönüllere veya parti üyelerine ‘evet’ destekçilerinin tahammül edemeyip saldırdıkları yönünde yer alan iki haber de dikkati çekmektedir. ‘‘Hayıra tahammül yok’’ ve ‘‘Şiddet Yayılıyor’’ başlıklı haberlerde ‘evet’ destekçilerinin ‘hayır’ oyu kullanacak vatandaşlara şiddet

uyguladıkları anlatılmaktadır. Cumhuriyet’in, halk oylamasında ‘hayır’ tercihinde bulunacak seçmen kitlesine yönelik baskıda bulunulduğu, adeta bir linç kampanyasının başlatıldığı algısını toplumda yayma çabası içerisine girdiği görülmektedir.

Gazetenin 8 Eylül 2010 tarihli ilk sayfasında görsel kullanılarak ‘‘Hayıra tahammül yok’’ başlığıyla duyurulan haberde, CHP İstanbul Bahçelievler İlçe Örgütü’nü kadın kolları üyelerinin ‘hayır’ broşürü dağıtırken,

‘‘Burası AKP’nin mahallesidir, bu broşürleri dağıtamazsınız’’ denilerek sopalı saldırıya uğradığının altı çizilmektedir.

Aynı haber ayrıca CHP Merkez Yürütme Kurulu Üyesi Gürsel Tekin’in, ‘‘Bu tip saldırılar artık münferit olmaktan çıkmıştır. Bu yaşananlar, 12 Eylül sonrası yapılacakların küçük bir provasıdır’’ sözleriyle desteklenmektedir.

9 Eylül 2010 tarihli ‘‘Şiddet yayılıyor’’ başlıklı haberde ise ‘‘Bahçelievler’de CHP’li kadınların sopalı saldırıya uğramasının ardından Ümraniye’de de Yeni Parti üyeleri saldırıya uğradı. Denizli’de de evinin karşısındaki 4 katlı inşaatta asılı olan ‘evet’ afişini indirmek isteyen İlham Piyan, sopalı saldırıya uğradı. Kaçarken inşaatın 1. katından düşen Piyan’ın kolu ve kalça kemiği kırıldı’’ ifadelerine yer verilmiştir.

Cumhuriyet’te, referandumda ‘hayır’ oyu kullanacak vatandaşların Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafında ‘‘darbeci’’ olmakla suçlandığına ilişkin haberler de yer almaktadır. 9 Eylül 2010 tarihinde manşetten yayınlanan haberde Başbakan Erdoğan’ın referandumda ‘hayır’ oyu verecek kişileri darbeci olmakla suçladığına işaret edilmektedir:

Başbakan, 12 Eylül ruhunu daha da pekiştiren pakete ‘hayır’ diyenlerin darbeci olduğun ileri sürdü. Hayır çıkarsa ekonominin kötüye gideceği tehdidinde bulunan, ‘Bitaraf olan bertaraf’ olur diyerek sivil örgütlere baskı uygulayan Başbakan Erdoğan, şimdi de kutuplaşmayı zirveye taşıdı. Anayasa değişikliklerine karşı çıkan yurttaşları ‘darbeci’ olarak nitelendiren Erdoğan, ‘Referandumda ‘hayır’ diyenler bana göre darbe anayasasını savunduklarına göre darbecidir’ görüşünü dile getirdi (Cumhuriyet gazetesi, 9 Eylül 2010).