• Sonuç bulunamadı

Sermaye piyasasının temel amacı, sermaye piyasası araçlarının alınıp satılabileceği güvenilir bir sistem oluşturmaktır. Modern bir finansman sistemi olarak sermaye piyasaları, bireysel tasarruflara gelir sağlamak suretiyle genel refah seviyesinin artmasına katkıda bulunur. Diğer yandan, bu bireysel tasarrufların girişimci kuruluşlara aktarılması yoluyla mal ve hizmet üretici ve istihdam yaratıcı yatırımların yapılmasına yardımcı olmayı amaçlar. Bu amaçlara ulaşmak için sistem, sermaye piyasası kurumlarından110 ve araçlarından111 yararlanır.

Finansal sistemleri farklılık gösteren ülkeler arasında yapılan karşılaştırmalarda, gelişmiş ve likiditesi112 güçlü sermaye piyasalarının yatırımlar ile sermaye birikimlerinin artmasında ve böylece üretkenliğin artışında etkin bir role sahip olduğu görülmüştür. Ayrıca finansal piyasalar açısından, sermaye piyasaları gibi çeşitlilik sağlayan finansal yapılara sahip olunması, ülkelerin kalkınma yolunda -bir risk örneği olarak- yumurtaların tek bir sepette taşınmasını ve böylece muhtemel bir kriz durumunda tüm yumurtaların kaybedilmesini önleyecektir113.

Dünyadaki gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin ekonomileri değerlendirildiğinde, borsa değeri ile ülke ekonomilerinin gelişmişliği arasında bir paralellik olduğu görülebilir114. Toplam borsa değerinin 80 trilyon dolara (2017 yılı

109 MEMİŞ/TURAN, s. 157.

110 ÜNAL, s. 4-5.

111 TURAN, s. 6.

112 Likidite kavramı, Merkez Bankası’nın finansal terimler sözlüğünde şu şekilde tanımlanmaktadır: “Piyasada işlem gören herhangi bir varlık veya kıymetin piyasa fiyatını etkilemeden alınıp satılabilmesinin ölçütüdür. Likiditesi yüksek varlık veya kıymetlerin işlem hacimlerinin de yüksek olması beklenmektedir.” www.tcmb.gov.tr, E.T. 30/12/2019.

113 Bora ORUÇ, Finansal Sistemlerin Ekonomik Kalkınma ve Krizler Üzerindeki Etkileri- Türk Sermaye Piyasaları, Sermaye Piyasası Kurulu Piyasa Gözetim ve Düzenleme Dairesi Yeterlik Etüdü, Ankara, Ekim 2002, s. 2.

114 Sermaye piyasaları (borsalar), ülkelerin ekonomik durumlarını gösteren bir barometre olarak da değerlendirilmektedir. Şevket SAYILGAN, “Ekonominin Barometresi Borsa ve Manipülasyon”, Marmara İletişim Dergisi, S. 6, Nisan 1994, 235-245, s. 236.

42

rakamları ile) ulaştığı dünyada, 22 trilyon dolar ile borsa değerinde lider ülke Amerika Birleşik Devletleri (ABD)’dir. Bilindiği üzere ABD, ekonomik gelişmişlik açısından da dünyada lider ülke konumundadır. Ülkemizin ise istenen yerde olmadığını söylemek mümkündür. Türkiye’nin borsa değeri, 2017 yılında 227 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir115.

Teorik olarak sermaye piyasasının birden çok işlevinin bulunduğu söylenebilir.

Öncelikle sermaye piyasaları, fon fazlası olan kesimlerden fon açığı olanlara fon transferi imkânını verir116. Bunun yanında sermaye piyasası; risk transferi ve likidite sağlar, fon arz ve talep edenlerin farklı portföy seçeneklerine ulaşmasını sağlar, fonları etkin kullanılabilecekleri alanlara taşır ve böylece kaynakların büyük yatırım projelerine aktarılmasını sağlar117. Özellikle gelişmekte olan ülkeler açısından tasarrufların verimli alanlara aktarılması ekonomik kalkınma yolunda büyük önemi haizdir. Zira ekonomik kalkınma hedefi olan ülkeler açısından en büyük sorunlardan biri, tasarrufların artırılması ve bunların yatırıma dönüştürülmesidir118.

Sermaye piyasasının diğer bir işlevi ise halkın elinde bulunan atıl tasarrufların yatırıma yönlendirilmesini sağlamasıdır. Bu şekilde sermaye tabana yayılabilir. Bunu sağlayan en önemli araçlardan biri ise halka arzdır. Halka arz sayesinde geniş halk kitleleri büyük ortaklıkların sermayesine katılabilmektedir. Böylece, âdeta damlaların

115 https://www.bloomberght.com/haberler/haber/2088066-dunya-borsalarinin-degeri-80-trilyon-dolari-asti, E.T. 25/09/2019.

116 TUNCER, s. 13.

117 Lawrence D. SCHALL/ Charles W. HALEY, Introduction to Financial Management, McGraw-Hill, Sixth Edition; aktaran: İsmail GÖKDENİZ/Mahmut ERDOĞAN/Kahraman KALYÜNCÜ, “Finansal Piyasaların Ekonomik Büyümeye Etkisi ve Türkiye Örneği (1989- 2002)”, Gazi Üniversitesi Ticaret ve Turizm Eğitim Fakültesi Dergisi, Y. 2003, S.1, s. 2- 3; Bedri GÜRSOY,

“Borsalarda Mutavassıtlar”, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Dergisi, C. 3, S. 1, Y.

1948, 159-180, s. 161.

118 Nihal KARGI, Ekonomik Kalkınma, Tasarruf ve Sermaye Piyasası İlişkileri: Türkiye Örneği, Sermaye Piyasası Kurulu Yayınları, Ankara 1998, s. 1; Mükerrem HİÇ, “Sermaye Piyasası ve Bankalar”, İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Mecmuası, C. 27, S. 3-4, 1968, s. 153- 154; Sema ŞAHİN/Murad KAYACAN, “AB Uyum Sürecinde Ulusal Sermaye Piyasalarımızda İçeriden Öğrenenlerin Ticareti ve Manipülasyonlara İlişkin Gelişmeler”, Mali Çözüm Dergisi, S. 73, Ekim- Kasım-Aralık 2005, 145-153, s. 145. “Güçlü ekonomi; güçlü Devlet için olmazsa olmaz koşuldur.

Güçlü ekonomiyi yaratanlar; reel sektör, sermaye piyasaları ve para piyasalarıdır. Reel sektörle genellikle özel reel sektörü ve içerisinde; sanayiden turizm’e, taşımacılıktan müteahhitliğe kadar pek çok mal ve hizmet üreten gerçek ve tüzel kişileri kastediyoruz. Reel sektörün sağlıklı çalışması ve gelişip büyümesi için her zaman kaynağa gereksinimi vardır. Şirketlerin öz kaynakları her zaman faaliyetleri ve büyümeleri için yeterli olmadığından; sermaye ve para piyasalarına mutlak gereksinimleri vardır. Sermaye piyasaları aracılığı ile halka açılıp ortak alarak kaynak sağlayabildiği gibi, para piyasaları aracılığı ile de kredi ve benzeri kaynaklar sağlayabilir.” Bedii ENSARİ,

“Şirketlerin Ekonomik Suçlara Yönelik Önlemleri”, TOBB Ekonomik Suç ve Ceza Sempozyumu, 30 Nisan-1 Mayıs 2005, Yayın No: 2005/25, Ankara 2005, 57-63, s. 59-60.

43

bir araya gelip büyük göller oluşturması gibi, küçük tasarruflar bir araya gelerek büyük yatırımlarda kullanılabilmektedir. Bu önemi nedeniyle halka arz, tüm dünyada hızla yaygınlaşan bir finansman teşvik yöntemi hâline gelmiştir119.

Fona ihtiyaç duyan şirketler, sermaye piyasasında pay ve benzeri menkul kıymetler gibi doğrudan finansman sağlayan araçlar ihraç edebilirler. Böylece geri ödemesiz ve kredi faizine göre daha avantajlı maliyetlerle finansman sağlamış olurlar. Bunun yanında sermaye piyasasında, paylar dışında “türev araçlar” olarak adlandırılan mal, döviz, kıymetli madenler veya ekonomik ve finansal göstergelere dayalı vadeli işlem sözleşmeleri ya da opsiyon sözleşmeleri gibi araçlarla geleceğe yönelik beklentilerin fiyatlanması ve satılması da mümkün hâle gelir120.

Sermaye piyasası, şirketlerin kurumsallaşmaya zorlanmasına da neden olabilir.

Borsada işlem görmek isteyen büyük şirketler, borsada işlem görme kıstaslarını sağlamak için kurumsallaşma çalışmalarına yönelmek zorunda kalırlar. Bu durum da ekonominin gelişmesini sağlayıcı başka bir unsur olabilir121.

Gelişmekte olan ülkeler sınıfında değerlendirilen Türkiye’de, tasarrufların ekonomiye kazandırılması ve kaynakların etkin dağılımı amacıyla, ilk adım olarak 1981 yılında Sermaye Piyasası Kanunu çıkarılmıştır. Bu bağlamda ilk menkul kıymetler borsası olarak İMKB 1985 yılında açılmış, 1986 yılında ise ilk alım satımlar başlamıştır. Bu şekilde şirketlere otofinansman, banka kredisi gibi kaynaklar yanında, fon sağlamak için hisse senedi satışı gibi bir imkân daha getirilmiştir122.

Sermaye piyasalarının temel işlevlerinden biri likiditeyi sağlamaktır. Öğretide, sermaye piyasalarında tasarrufların piyasa araçlarına bağlandığı ve gerektiğinde paraya çevrilmesinin mümkün olduğu ifade edilerek likidite işlevine vurgu yapılmaktadır123.

119 MEMİŞ/TURAN, s. 51; TURHAN/KORKMAZ, s. 48.

120 MEMİŞ/TURAN, s. 26.

121 Mehmet ADAK, “İstanbul Menkul Kıymetler Borsası ve Ekonomik Büyüme”, İMKB Dergisi, Y. 12, S. 48, 1997, 17-34, s. 19.

122 Ersan ERSOY, “Reel Sektörün Finansmanında Sermaye Piyasalarının Rolü” Erciyes Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, S. 39, Ocak-Haziran 2012, 69-91, s. 70.

123 Hamdi YASAMAN, “Sermaye Piyasasının Hukuki Yönü”, Karadeniz Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Dergisi, C. 1, S. 1, Bahar 1984, s. 203.

44

Sermaye piyasalarının işlevlerine sosyal bir bakış açısıyla yaklaşan görüşler de vardır. Buna göre, sermaye piyasaları aile şirketlerinin gerçek anlamda sermaye şirketlerine dönüşmesini sağlayabilir, bunun yanında halka hisse senedi verilmesi suretiyle sermayeye katılması sağlanarak büyük servete karşı gelişebilecek karşıtlık yumuşatılabilir124.

Sermaye piyasasının işlevlerini ideal şekilde yerine getirebilmesinin temel dayanağı, yatırımcıların piyasaya ve piyasadaki fiyat oluşumunun doğruluğuna inanması ve bu inancın korunmasıdır. Söz konusu amaca ulaşmak için sermaye piyasalarında istikrarı, şeffaflığı, dürüstlüğü ve halkın güvenini korumak gereklidir.

Bu unsurlar temel hukuksal değerler olarak görülmelidir. Bu hukuksal değerler fırsat eşitliği, güven ve istikrar ile yakından ilgilidir125.