• Sonuç bulunamadı

Selçuklu Devleti’nin KuruluĢu

BÖLÜM 1: OSMANLI DEVLETĠ ÖNCESĠ TÜRK-TÜRK ĠSLÂM

1.3. Türk-Ġslâm Devletleri’nde Hukuk ve Yönetim AnlayıĢı

1.3.2. Selçuklu Devleti’nde Hukuk ve Yönetim AnlayıĢı

1.3.2.1. Selçuklu Devleti’nin KuruluĢu

Türklerin tarih boyunca kurduğu en büyük devletlerden birisi olarak kabul edilen Selçuklular, Hazar Denizi ile Aral Gölü’nün kuzeyindeki bozkırlarda yaĢayan Oğuzların Kınık Boyu’na mensuptur. Bu bölgede, X. yüzyılın ikinci yarısından itibaren gezici derviĢ ve tüccarların etkisiyle Ġslâm dini yayılmaya baĢlamıĢtır. Selçuk Bey, Ġslâmın

etkisinin yoğun olarak hissedildiği bir bölgede bulunmasından dolayı boyunun önde gelenlerinin de fikirlerini aldıktan sonra Ġslâm dinine girmeyi kabul etmiĢtir. Burada, Ġslâmiyet’in kabulü öncesi Türk devlet geleneğine uygun olarak bir “kurultay”ın toplanması ve boyun geleceğini etkileyecek böylesine bir kararın kurultay kararıyla alınması dikkat çekicidir. Ġslâm dinin kabulünden sonra Selçuk Bey’in siyasi nüfuzu artarak, bulunduğu bölgede Ġslâmiyet’in en büyük savunucusu haline gelmiĢtir. Selçuk Bey, yıllık vergi ödedikleri Oğuz Yabgu Devleti’ne “Müslümanların kâfirlere vergi vermeyeceklerini” bildirmesi ile Oğuz Yabgu Devleti’ne karĢı baĢkaldırmıĢ ve onlara karĢı gaza akınları baĢlatmıĢtır. Selçuk Beyin 1007’de ölümünden sonra yerine oğlu Arslan (Ġsrail) Yabgu geçmiĢ ve babasından almıĢ olduğu mirası daha da ileriye götürerek sürekli artan Oğuz göçlerinin de etkisiyle devletlerarasında siyasi iliĢkilerde dengeleri değiĢtirebilecek bir güç haline getirmiĢtir (ġahin, 2008: 66-68).

Arslan (Ġsrail) Yabgu’dan sonra ise yerine yeğenleri olan Tuğrul ve Çağrıl Bey ile kardeĢi Musa Yabgu geçmiĢ ve devlet yönetiminde Ġslâmiyet’in kabulü öncesi Türk devlet geleneği içinde olan “birlikte- müĢterek hükümdarlık sistemi” uygulanmıĢtır. Arslan Yabgu’nun hâkimiyeti altında toplanmaya baĢlayan göçerler, onun ölümüyle baĢlarında bulunan beyler tarafından eziyet çekip, zulüm gördüklerinden dolayı dağılmaya ve Gazneli Mahmut’un idaresi altına girmeye baĢlamıĢlar ve Selçukluların kuruluĢ süreci de bu nedenle uzamıĢtır. Gazneliler’le 24 Mayıs 1040 tarihinde yapılan Dandanakan SavaĢı sonucunda kazanılan zafer ile Tuğrul Bey, 1040 yılında Selçuklu Devleti’nin kuruluĢunu resmen ilan etmiĢtir. Kurulan bu devlet, Büyük Selçuklular (Horasan Selçukluları) olarak tarih sahnesinde yerini almıĢtır (ġahin, 2008: 70-71; Cin ve Akgündüz, 1990: 132).

Büyük Selçuklu hükümdarı Alpaslan zamanında Türklerin Anadolu’ya yerleĢmeleri hızlanmıĢtır. Alpaslan’ın, 26 Ağustos 1071 yılında, Bizans ordularını Malazgirt Meydan Muharebesi’nde yenilgiye uğratmasıyla, artık Anadolu kapıları Türklere açılmıĢtır. Bu savaĢtan sonra Selçuklu komutanları, Anadolu’ya, Bizans üzerine daha fazla akınlarda bulunma fırsatını kazanmıĢlar ve bu akınlarda elde edilen yeni topraklara da göçebe Türkler yerleĢtirilmiĢtir. Sultan MelikĢah tarafından Anadolu’nun fethedilmesiyle görevlendirilen KutalmıĢoğlu Süleyman ġah, fetihleri batıya doğru yayarak 1075’te Ġznik’i Bizans’tan almıĢ, elde ettiği zaferlerden dolayı Büyük Selçuklu Hükümdarı

MelikĢah tarafından da Anadolu hükümdarlığına tayin edilmiĢtir. KutalmıĢoğlu Süleyman ġah, bu baĢarılarından sonra Ġznik’i kendisine baĢkent yaparak bağımsızlığını ilan etmiĢ ve Anadolu Selçuklu Devleti’ni kurmuĢtur. Anadolu Selçuklu Devleti sultanı Kılıç Aslan döneminde, Hıristiyanlar tarafından kutsal sayılan yerleri Müslümanların ve Türklerin elinden almak için Avrupa’dan yola çıkmıĢ olan Haçlı Orduları ile mücadele edilmiĢtir (Cin ve Akgündüz, 1990: 132).

Alâeddin Keykubat zamanında ise devlet, en parlak zamanlarını yaĢamıĢtır. Ancak Alâeddin Keykubat’tan sonra devlet yavaĢ yavaĢ zayıflamaya baĢlamıĢtır. II. Gıyaseddin Keyhüsrev dönemine kadar (1237-1246) barıĢçı politika izleyen Moğollar, 26 Haziran 1243’de Kösedağ SavaĢı ile Anadolu Selçuklu ordusunu yenerek, Anadolu Selçuklularını kendilerine haraç ödeyen vassal (kendilerine bağlı) bir devlet haline getirmiĢlerdir. SavaĢ sonunda yapılan anlaĢma ile Anadolu Selçukluları önce vassallık, sonrada yıkılıĢ sürecine girmiĢlerdir (Itzkowitz, 2006: 15; Ayan, 2008: 110-111). Kösedağ savaĢından sonra Anadolu Selçukluları Devleti, Anadolu’da yaĢayan uç beylikleri1 üzerindeki kontrolü kaybetmeye baĢlamıĢtır. Bu durumundan yararlanan uç beyleri, yavaĢ yavaĢ bağımsızlıklarını ilân etmeye baĢlamıĢlar ve Anadolu’ da “Anadolu Beylikleri Dönemi” ortaya çıkmıĢtır. Bu beyliklerin en güçlü olanları, Malatya’dan batıya göç ederek Kütahya çevresine yerleĢen Germiyan Türkmenleri; Samsun-Sinop çevresinde bulunan Çepniler; MaraĢ-Malatya çevresinde Ağaçeriler; kendilerini Selçukların varisi olarak gören ve Moğollara karĢı direniĢleri ile önemli bir askeri güce sahip olan Ermenek, Mut, Silifke ve Anamur bölgesinde bulunan Karamanoğulları beylikleridir (Karadeniz, 2008: 233; Dursun, 1992: 102).

Genelde bağımsız hareket eden bu beylikler önceleri Anadolu Selçukluları’na, II. Gıyaseddin Mesud’un ölümünden sonra da Ġlhanlılara (Moğollara) tabi olmakla birlikte, Ġlhanlı Devleti’nin 1335’de (hükümdarı olan Ebu Said Bahadır’ın ölümüyle) sona ermesiyle bağımsızlıklarını kazanmıĢlardır. XIV. Asrın ikinci çeyreğinde Anadolu’da,

1 Uç Bey liğ i; devlet sınırla rın ın düĢmandan korunmasına yardım eden ve yapacakları akınlarda diğer devletleri y ıpratma vazifesi gören yarı bağıms ız beyliklerdir ve baĢlarında Uç Beyi bu lun maktadır. Anadolu’da ilk Uç Bey liğ i, Büyük Selçuklu lar tarafından 1071 Malazgirt Zaferi’nin kazanılmasından sonra kurulmuĢtur. Ġlk Uç Bey i Melik Ah med DaniĢmend Gâzi’dir. Yarı bağımsız olan uç beylerini ilk defa Birinci Alâeddîn Keykubad (1220-1237) merke zi idareye bağla mıĢtır. Ġkinci Gıyâseddîn Keyhüsrev’in Moğollara Kösedağ SavaĢı’nda yenilmesi ü zerine uç beyleri, tekrar yarı bağımsız hâle gelmiĢlerdir (Ortaylı, 2007: 113-114; Köprülü, 2003: 98-101; Dursun, 1992: 101; Ayan, 2008: 120).

Ġlhanlıların mirasçısı Eretna Devleti ile Karasi, Saruhan, Aydın, MenteĢe, Germiyan, Osmanlı, Karamanlı, Ramazan, Alaiye, Candar ve Dulkadiroğlu beylikleri bulunmaktaydı. Bu dönemde öne çıkan beylikler Moğollara karĢı mücadele eden ve Selçuklu baĢkenti Konya’ya yakın olmaları ve fırsat buldukça burasını elinde tutan Karamanoğulları; Orta ve Ortadoğu Anadolu’yu elinde bulunduran Eretna Devleti; Batı Anadolu’da Germiyanoğulları (MenteĢe, Saruhan ve Aydınoğulları beyliklerinin kendisinden ayrılana kadar); Kuzeybatı Anadolu’da bulunan Çobanoğulları ve daha sonra onların yerini alan Candaroğulları beylikleridir (Karadeniz, 2008: 233-236). II. Mesut’un 1308 yılında ölmesi üzerine, Anadolu Selçuklu Devleti tamamen ortadan kalkmıĢtır. Rum Selçukluları diye bilinen Anadolu Selçuklu Devleti’nin yerini, zamanla Osmanlı Devleti almıĢtır (Cin ve Akgündüz, 1990: 132).