• Sonuç bulunamadı

2.1 Ekonomik Coğrafya Yazınında Bölgesel Kalkınma Kuramları ve Sanay

2.1.3 Sanayi Kümeleri Kavramı ve Tipolojileri

2.1.3.1 Sanayi Kümeleri Kavramı

1970’lerden sonra seri üretimde yaşanan krizle birlikte üretim sistemlerinde büyük bir yerelleşme eğilimi başlamış ve “esnek uzmanlaşma” kavramı yatayda tamlaşmanın yeni dönemde tanımı olarak ortaya çıkmıştır [2]. Sanayi kümeleri de bir üretim biçimi olarak firmaların yatayda tamlaşması sonucu yeniden gündeme gelmiştir [68]. Temelde firmaların aynı bölgede yer seçmesi sonucu birbirlerine sağladıkları pozitif dışsallıklar olarak tanımlanan sanayi kümeleri, bir firmanın diğer bir firmadan bilgi edinmesi ve dış tehditlerin üstesinden gelebilmek için ortak stratejilerin üretildiği ve gelişmiş ağ yapılarıyla uzak pazarlara ulaşmayı hedefleyen bölgeler olarak tanımlanmaktadır [11, 12]. Özellikle, İtalya’nın kuzey-doğusunda (Üçüncü İtalya ya da Emillia Romagna) gelişen yeni ekonomik mekânın başarısı sonucunda, yeni üretim biçiminin hem mekânsal hem de sosyal etkilerinin ortaya çıkardığı sanayi kümeleri olgusu, 1990’lı yılların başından itibaren ekonomik coğrafyacılar, iktisatçılar, sosyologlar ve hatta politika bilimcilerin ilgisini çekmeye başlamıştır. Bu ilgini temel nedeni Amerika, İtalya, Almanya gibi ülkelerde sanayi kümelerinde yaşanan başarılardır.

Sanayi kümeleri yaklaşımıyla birlikte, sanayi kümelerini farklı açılardan değerlendiren yaklaşımlar ortaya çıkmıştır. Bunlardan birincisi sanayi kümelerini yığılma teorileri üzerine oturtan Alfred Marshall’ın geliştirdiği sanayi bölgeleri teorisidir. İkincisi “Califorian Okulu”nun yaklaşımıdır. Califorian Okulu yığılmaların firmaların maliyetlerini azaltacağı tezi üzerinde durmaktadır. Üçüncüsü Michael Storper’in başını çektiği güven, esnek uzmanlaşma ve ticari olmayan bağımlılıklar gibi kavramlar üzerine oturttuğu yaklaşımdır. Piyasa dışı karşılıklı bağımlılıkların (untraded interdependencies or relational assests) güçlü kıldığı yerel ekonomilerin desteklenmesi, burada yüz yüze ilişkilere dayanan gizli bilgi, gömülülükler, alışkanlıklar ve normlar yerel şartlar ve güven önemli unsur olarak ortaya çıkmaktadır. Bu ticari olmayan karşılıklı bağımlılıklar firmalar için bir öğrenme ortamı oluşturması, bilgi, teknoloji, yönetim gibi konularda fikir ortaya atılması ve başarılı sonuçlar elde edilmesi “öğrenen bölge” kavramını ortaya çıkarmıştır. Dördüncüsü GREMI grup (Groupement Eurpeen des Miliexus Innovateurs) olarak adlandırılan ve yenilikçi ortamın yaratılması fikri üzerinde duran bir yaklaşımdır. Bu yenilikçi ortamda aktörler, üreticiler, araştırmacılar, politikacılar arasındaki ilişkiler, roller, kurumlar ve sosyal ve ekonomik süreçteki gömülü davranışlar araştırılmaktadır. Son olarak, Porter ve Krugman uzmanlaşma ve dışsallıklarla birlikte içten büyüme teorisi (Endogenous Growth Theory) kavramının

24

önemini vurgulamışlardır. Uzmanlaşma ve dışsallıklarla birlikte içten büyüme teorisine yeniden ilginin uyanması sonucu, teknolojik avantajlar ve bilgi paylaşımı artmış, ulaşım maliyetleri ise azalmıştır [7, 69, 70].

Sanayi kümeleri kavramına yönelik geliştirilen beş yaklaşım dört temel faktör üzerinde uzlaşmaktadır. Buna göre öncelikle, sanayi kümeleri uzmanlaşma çerçevesinde değerlendirilmektedir. Bölgede yer alan firmalar üretim zincirleri açısından uzmanlaşmış olmalıdır. İkinci olarak, sanayi kümelerinde üretim esnek olmalıdır. Üretim bantları, üretim esnekliği sanayi kümelerinin temel özelliklerindendir. Üçüncü olarak, sanayi kümelerinde rekabet sadece fiyat bazlı değil aynı zamanda nitelik kriterlerine de dayandırılmalıdır. Son olarak sanayi kümeleri yenilikçi olmalıdır. Çünkü firmaların başarısı, yeni üretim tekniklerine uyumları ile ilgilidir [68]. Bununla birlikte coğrafi yakınlık, küçük ve orta ölçekli firmaların baskınlığı, firmalar arası işbirlikleri, firmalar arası rekabete dayalı olarak geliştirilen yenilikçilik, sosyal ilişkiler, güven gibi olguların da sanayi kümelerinin ortak özelliği olması konusunda fikir birliği vardır [50, 71].

Bu değerlendirmeler çerçevesinde; Eraydın ve Köroğlu [72]’ın belirttiği gibi sanayi kümeleri kavramı ile birlikte “firmalar arası ilişkilerin ekonomik ve sosyal faydalarını tanımlamak açısından firmalar arası iş birliği ve uzmanlaşma, güçlü ağlar, üretimin farklı aşamalarında yatayda tamlaşmış firmalar arası ilişkiler, yerel üretim ağları, ticari olmayan bağımlılıklar, ortak kültür ve sosyal altyapı, firmalar arası bilgi transferi, kurumsal yoğunlaşma” gibi kavramlar ortaya çıkmıştır.

Dolayısıyla, sanayi kümelerinin bileşenleri ve tanımlamalarına ilişkin farklı değerlendirmeler ve görüşler söz konusudur. Ancak bölgesel kalkınmanın aracı olarak kabul edilen sanayi kümelerinin bölgesel gelişmeye katkısını belirlemek temel hedef olmuştur. Bu çerçevede, sanayi kümelerinin bölgesel kalkınmaya olası etkilerini analitik olarak tanımlamaya çalışan Gordon ve McCann [18], sanayi kümelerini bir yığılma statejisi, sanayi kompleksi ve sosyal ağlar olarak sınıflandırmıştır.

- Bir Yığılma Stratejisi Olarak Sanayi Kümeleri

Sektörel açıdan yığılmalar, bir ekonomide birbirlerine karşılıklı olarak bağlı farklı aktivitelerin yoğunlaşması anlamına gelmektedir [73]. Ekonomik kalkınmada yığılma açısından sanayi kümelerinin rolünü anlamak için, yerel sanayiden yararlanan firmaların

25

avantajlarına odaklanmak gerekmektedir. Bu avantajlar, çoğunlukla coğrafi yakınlığın sonucu olarak yerel kümelenmenin içerisinde firmalara fayda sağlamaktadır. Aynı ya da ilgili sektörlerdeki firmalar daha büyük olanaklar, daha düşük maliyet ya da daha yüksek kalitede işgücü ve malzeme, işletme hizmetleri, kamu hizmetleri ve diğer çıktılardan dolayı dışsal ekonomiler sağlamak için birbirine yakın yerleşmektedirler [74]. Coğrafi yakınlık, bilgi ve fikirlerin hızlı değişimi için uzmanlaşmış girdilere ve büyük fırsatlara ulaşımı kolaylaştırmaktadır.

Yığılma modelindeki sanayi kümeleri basit olarak, sanayi grupları ya da özel sanayi içerisindeki firmaların coğrafik yığılmaları ya da kritik kümelenme olarak tanımlanabilir. Firmaların bu kritik kümelenmesi Enright [75] tarafından “görünmez kümelenme” olarak tanımlanmaktadır. Çünkü ortak yerleşimin faydalarını maksimize etmek için gerekli bilgi ve etkileşim akışı mevcut değildir [41].

Yığılma modeli öncelikle sanayi kümelerinde yerleşmiş firmalarda bulunan niceliksel ekonomik maliyet tasarrufu ile ilgilidir. Standart yığılma görüşüne göre; uzmanlaşmış firmalar, eğer kümelenirlerse ve işgücü, sermaye, enerji ve işletme hizmetleri gibi yerel havuz kaynaklarına erişimi paylaşırlarsa yığılma ekonomileri (ölçek ve kapsam ekonomileri) elde edebilirler [76]. Bu görüşe göre, aynı yerdeki ilgili firmaların coğrafik yoğunluğu, hem firmaların hem de sanayilerin doğrudan ekonomik faydalar sağlaması için yeterlidir. Yakınlığa göre küme dışsal ekonomiler oluşturulabilir. Küme firmalar birbirleriyle iş yapmak zorunda değildirler. Kolektif bir kimlik, dayanışma ve işbirliği faaliyetleri açısından kümelenmenin ekonomik avantajlarını gerçekleştirmek için sinerji gerekli değildir. Ayrıca bölgesel kümeleri etkinleştirmek ve dezavantajlı topluluklar ile bağlantı kurmak için herhangi bir planlı politika, strateji ve kurumsal çerçeveye gerek yoktur. Yığılma teorisi, bir bütün olarak bölgesel ekonomi performansını geliştirebilecek sanayi yoğunlaşmasının nasıl olacağı konusunda yeterince açık değildir [41]. Marshall firmaların aynı yerde yığılma göstermesini üç nedene bağlamıştır; (1) yerel havuzda uzmanlaşmış işgücü, (2) sanayiye özgü ticari olmayan girdilerin yerel tedarikinin artması, (3) maksimum fikir ve bilgi akışı [76].

- Sanayi Kompleksleri Olarak Sanayi Kümeleri

Sanayi kümelerinin sanayi kompleksi modeli karşılıklı bağımlılık ve bağlantı kavramlarının daha açık bir şekilde ortaya çıkması ile yığılma modelinden farklılık göstermektedir. Sanayi kompleksindeki firmalar arasındaki bağlantı öncelikle dikey

26

olup, üretim tedarik zinciri içerisindeki alış-veriş ilişkisine dayanmaktadır. Bu yaklaşıma göre sanayi kümesinin modern konseptinin tartışılmaz bir mekânsal boyutu olmasına rağmen, bu her zaman böyle değildir. 1970’lerdeki bölge bilimciler sanayi kümelerini yerelleşmiş sanayi kompleksinin mekânsal olmayan karşılığı olarak tanımlamışlardır [23]. Günümüzde ise sanayi kümeleri, sanayi kompleksi ile aynı anlama gelmektedir.

Yığılma modelinin aksine sanayi kompleksi modeli, mekânsal davranışlarında kısmen belirginleşme olan firmalar olarak tanımlanabilmekte ve sabit ilişkilerin kurulması ile karakterize edilmektedir [18]. Bu firmalar arası ilişkiler üretim ve pazar alışverişine dayanmaktadır. Bu tip kümelenme örnekleri New Orleans ve Houston bölgelerinde bulunan petrokimya ve petrol arıtma tesislerinde görülmektedir.

Sanayi kompleksi sadece üye işletmelerin ekonomik faydası için faaliyet gösteren özel bir yerel üretim sistemidir. Bu yönüyle de yığılma modelinden ayrılmaktadır. Firmalar arasındaki bağlantı alışveriş ilişkileri ile sınırlıdır [41].

- Sosyal Ağlar Olarak Sanayi Kümeleri

Sanayi kompleksi modeli dikey üretim tedarik zincirine dayalı piyasaya bağlı iken, sanayi kümelenmesinin sosyal ağ modelinde piyasa dışı, yatay bağlantıları ve ticaret dışı bağımlılığı vurgulanmaktadır. Bir sanayi kompleksi satın alma, üretim ya da pazarlamada birlikte çalışan firmaların zor ağ oluşumu olarak değerlendirilebilir [77]. Fakat sosyal ağ perspektifindeki küme ağları problemlere genel bir çözüm sağlamak, bilgi paylaşmak ya da yeni becerileri kazanmak için işbirliği yapan firmalar ile serbest şekilde organizasyon sağlamaktadır.

Sosyal ağ modeli fiziksel mal ve hizmetlerin ticaretine dayanan ilişkileri önemsiz olarak göstermektedir. Bunun yerine resmi ya da gayri resmi bilgi akışı, kümeler içerisindeki düzenleme işlemlerinde sosyal ilişkiler, güvenin rolü ve uzmanlaşmış işgücünün önemi üzerinde durmuştur [24].

İlgili faaliyetlerin yığılması özel bir yerde geliştiği zaman yerli sanayiye daha fazla dinamizm eklenebilir. Yerel ya da bölgesel bir ortamın ortaya çıkması ile yerel sanayi için sadece sanayi yapısıyla ilgili faktörlerle değil aynı zamanda sosyal, kültürel ve kurumsal faktörleri de kapsayan bir tanımlama söz konusu olmaktadır.

27