• Sonuç bulunamadı

DİNAMİKLERİ

1.2.5. Siyasi Muhalefetin Kavramsallaştırılması ve Analizi

1.2.5.2. Rejime Politik Muhalefet

Hagan çalışmasında muhalefeti çeşitli türlere ayırmaktadır. Bunlar:190

• İktidardaki parti veya grup içindeki muhalefet,

• Diğer siyasi partilerden gelen muhalefet,

• Askeri ve/veya paramiliter aktörlerden gelen muhalefet ve

• Bölgesel gruplardan gelen muhalefet.

Hagan’a göre muhalefetin rejimi sorgulama şiddeti, üç düzey üzerinden incelenebilir:191 1. Rejimin genel politika anlayışına yönelik muhalefet,

2. İktidardaki rejimin devamına yönelik muhalefet ve

188

Hagan, Political Opposition and Foreign Policy in Comparative Perspective, s.77-78.

189

Hagan, Political Opposition and Foreign Policy in Comparative Perspective, s.78.

190

Hagan, Political Opposition and Foreign Policy in Comparative Perspective, s.79.

191

81

3. Tesis edilmiş politik sistemin norm ve yapılarına karşı muhalefet.

Rejimin genel politik programına yönelik muhalefette, rejimin sorgulanması, liderlerin iktidardan çekilmesini talep etme boyutlarına kadar uzanmamaktadır. Bunun bir kademe daha şiddetlisi ise, iktidardaki rejimin devamına yönelik muhalefettir. Bu tür muhalefette, grubu tarafından mevcut liderleri görevden almak ve rejimin kendisinin kontrolünü ele geçirmek esastır. En şiddetli muhalefet şekli ise, politik sistemdeki temel düzenlemeler ile ilgilidir. Bu sistem karşıtı muhalefet, sadece rejime karşı olmayıp, aynı zamanda rejimin iktidarı elinde bulundurmasının, iktidara geldiği politik sistem norm ve prosedürlerinin meşruiyetine karşı muhalefettir.192

İktidardaki parti veya grup içindeki muhalefet türünde, rejime ve politikalarına karşı kendi ulusal örgüt ve liderlik içindeki muhalefet yapısı yer almaktadır. Yapısal bölünmeler veya kutuplaşmış eğilimler etrafında organize olmuş parti ve gruplarda temel konu, bu aktörlerin rejimden dışlanıp dışlanmadığı ve dolayısıyla politikalarını değiştirmeyi isteyip istemedikleridir. Her ne kadar partiler genelde rejim içinde temsil edilse de, bazı ayrılıklar veya liderlerin liderlikten ayrıldığı ve liderliğe muhalefet ettiği önemli olaylar vardır. Bir parlamenter rejimde kabinenin parlamentodaki parti veya partilere dayalı olması, son derece açık bir durumdur. Eğer bir parti meclisteki çoğunluğunu parti üyelerinin kaybı sonucu kaybederse, iktidarı elinde bulunduramaz. Aynı şekilde tek partili rejimlerde liderler ve gruplar daha geniş parti organlarından gelen desteğin kaybından korkmaktadırlar. Hagan’ın değerlendirmesinden hareketle, partiler arası muhalefet, hem demokratik hem de otoriter politikalarda politik baskıların temel arenasıdır.193

Parti içi muhalefet, tek parti rejimlerinde görülen hizipleşmiş liderlik ayrımları ile karıştırılmamalıdır. Demokratik rejimlerde bu durum, Parlamentoda veya Kongrede parti liderliği için geçerlidir. Tek parti otoriter sistemlerinde muhalefet, partinin merkez komitesi içerisinde yer alırken; askeri rejimlerde ise, bu muhalefet türü, askeri birimlerin üst düzey komutanlarının etrafında merkezileşmektedir. Diğer taraftan herhangi bir parti içi muhalefetin olmaması durumu, parti üyelerinin rejime itaat ettiği veya partinin son derece disiplinli olduğu açıklamalarından anlaşılmaktadır. Bu noktada

192

Hagan, Political Opposition and Foreign Policy in Comparative Perspective, s.80.

193

82

partinin son derece disiplinli olduğu ve son zamanlarda herhangi bir önemli politika veya liderlik krizleriyle karşı karşıya kalmadığı şeklinde kabul edilebilir. Parti içi muhalefetin gücünü ölçmek, gücün ve yoğunluk boyutlarının etkileşimine dayanmaktadır.194

Hagan bu tip bir yapılanmada güç boyutu açısından ölçeğini şu kıstaslarda belirlemiştir:195

• İktidar partisinin ya da grubun, yapısal gruplar etrafında örgütlenmesi,

• İktidar partisinin ya da grubun, rekabet etrafında örgütlenmesi,

• İktidar partisinin ya da grubun liderinin, rakip hizipler veya gruplar etrafında örgütlenmesi ve

• Partinin ya da grubun kaynaşmış bir örgüt olması.

Benzer şekilde Hagan, analizinde yoğunluk boyutunu üç şekilde ölçeklendirmektedir:196

• Muhalefetin rejimi devirme arzusu,

• Muhalefetin rejim politikalarını sınırlandırması ve

• Liderlere ve politikalarına karşı meydan okumanın olmaması.

Diğer politik partilerden gelen muhalefetten kasıt, meclisteki diğer partilerden rejime karşı gelen muhalefettir. Bu büyük ölçüde ideolojik boyutludur ve ulusal rejimin kontrolü için menfaatlerini birleştirmek ve rekabet etmek üzere örgütlenmiş diğer sivil gruplardan gelmektedir. Aslında disiplinli ve uyumlu iktidar partilerinin mevcut olduğu durumlarda, parlamentodaki muhalif siyasi partiler, rejimin en önde gelen sorgulayıcısıdır. Bir muhalif partinin gücü, parti politikaları için kritik olan ulusal meclisteki sandalye sayısıdır. Literatürde rakip siyasi partiler arasındaki güç dengesi, her birisinin kontrol ettiği meclisteki sandalye sayısı ile tespit edilir. Bir rejim için en uç noktadaki durum, kabinenin, meclis sandalye sayısının çoğunluğunu kontrol edemediği durumdur. Hem başkanlık hem de parlamenter sistemlerde bu durum sürekli bir veto hakkı verir ve parlamenter sistemlerde aynı zamanda kabinenin düşmesine yol açar. Bu

194

Hagan, Political Opposition and Foreign Policy in Comparative Perspective, s.81-82.

195

Hagan, Political Opposition and Foreign Policy in Comparative Perspective, s.128.

196

83

düzeydeki parti muhalefetinin daha tipik bir örneği, rejimin meclis çoğunluğuna sahip olduğu, ancak bu çoğunluğun çok büyük olmadığı ve bir muhalefet partisinin çok sayıda sandalyeyi kontrol ettiği durumdur. Bu rejimlerde, kısa vadede kendi partilerinden ayrılmalar ve meclisi tıkayacak parlamenter manevralar yaşanabilir. Uzun vadede ise, bir sonraki seçimi kaybetme olasılığı ile karşı karşıya kalınabilir. İki büyük partili politik sistemlerde, meclisteki partiler, hâkim iktidar partisi veya koalisyon hükümeti üzerinde önemli etkiye sahiptir.197

Parti muhalefetinin gücü, kendi iç uyumuna bağlıdır. Önemli sayıda muhalefet sandalyesi farklı partiler tarafından kontrol ediliyor ise, rejim ve politikaları üzerinde etkili bir saldırı yapmak üzere birlikte çalışma olasılığı ve imkânı daha az olmaktadır. Her ne kadar muhalefet kaynakları tek bir parti tarafından kontrol edilse de, eğer bu parti, kendi içinde bölünmüş ise, benzer kural geçerli olmaktadır. Meclisteki iktidar partisi, büyük bir çoğunluğa sahipse, meclisteki muhalefeti engellemeye çalışacaktır. Böylece iktidardaki parti, muhalefetin öne sürdüğü her türlü olumsuz duruma karşılık bağışıklık kazanmış olacaktır. Ancak bu durum muhalefetin önemsiz olduğu algısına yol açmamalıdır. Sonuçta meclisteki çoğunluğu ne olursa olsun, muhalefetin de, politik kararlar üzerinde birtakım etkilerinin olduğu yadsınamaz.198

Siyasi partilerin politik sistemin meşruiyetini sorguladığı durumlar da söz konusu olabilmektedir. Her ne kadar aşırı bir durum olsa da, bu türden bir muhalefet çok ciddidir. Çünkü burada muhalefet dış politika uyumunun temel varsayımlarını, politik rekabet ve yönetim kurallarını sorgulamaktadır. Bu duruma örnek olarak, Kenya’nın lideri Kenyatta, Meclis’te %10’dan daha az sandalye sayısına sahip olan Kenya Halk Birliği Partisinin varlığını görmezden gelememişti.199

Parti muhalefeti, “çok güçlü muhalefet”, “güçlü muhalefet”, “zayıf muhalefet” ve “küçük parti muhalefeti” olmak üzere çeşitli düzeylere ayrılmaktadır. Sistemdeki temsil sayısıyla doğru orantılı olacak bir şekilde, çoktan aza doğru bir düzen içerisindedir. Muhalefet partisi, temsil oranında tüm muhalefetin %75’ine sahipse, tutarlı olmakta ve bu yönüyle yapısal hiziplere sahip bulunmamaktadır. Muhalefetin temsil oranı, birden çok parti veya gruplar arasında dağılmışsa, buradaki muhalefetin gücü, orta dereceli bir

197

Hagan, Political Opposition and Foreign Policy in Comparative Perspective, s.82-83.

198

Hagan, Political Opposition and Foreign Policy in Comparative Perspective, s.83.

199

84

nitelik taşımaktadır. Diğer taraftan burada öne çıkan nokta, rejime karşı olunup olunmadığıdır. Diğer bir ifadeyle rejim partisi ile ana muhalefet arasındaki ideolojik ayrılığın mesafesi önemlidir. Her iki tarafta ideolojik yönden benzer nitelikler taşıyorsa, muhalefet nispeten zayıf kabul edilmektedir. Ancak, rejim partisi ile muhalefet partisi arasındaki yelpaze geniş bir aralığa sahipse, daha yoğun muhalefet kabul edilmektedir. Son olarak, eğer bir muhalefet partisi demokratik siyasi norm ve kurumların temel meşruiyetini reddeder ve iç siyasi düzende önemli yapısal değişikliklere gidilme niyetinde bulunursa, muhalefet en yoğun düzeyde sayılmaktadır.200

Hagan analizinde siyasi partilerin muhalefet ölçümlerini güç ve yoğunluk ölçeklerinin kombinasyonuna/bileşimine bağlamaktadır. Bu açıdan güç ölçümünü altı kıstasta ortaya koymaktadır. Bunlar:201

• Muhalefet partilerinin yasama organını kontrol etmesi,

• Güçlü bir parti muhalefeti (sandalyelerin % 33-49’na sahiptir),

• Orta güçlü parti muhalefet (sandalyelerin % 33-49’una sahip olmakla birlikte birden çok parti ve/veya yapısal gruplar tarafından ayrılmaktadır),

• Zayıf parti muhalefeti (sandalyelerin % 10-32’sine sahiptir),

• Küçük parti muhalefeti (sandalyelerin % 1-9’una sahiptir) ve

• Muhalefetin olmadığı durumlar.

Hagan yoğunluk açısından ise şöyle bir ölçek belirlemektedir:202

• Ana muhalefet partisinin, sistem karşıtı bir yönelim benimsemesi,

• Ana muhalefet partisinin, genel siyasi yelpazenin karşıt ucunda yer alması,

• Ana muhalefet partisinin, genel siyasi yelpazenin aynı ucunda yer alması ve

• Hiçbir ana muhalefet partisinin, mevcut rejime karşı çıkmaması.

200

Hagan, Political Opposition and Foreign Policy in Comparative Perspective, s.83-84.

201

Hagan, Political Opposition and Foreign Policy in Comparative Perspective, s.132.

202

85

Askeri ve paramiliter aktörlerin muhalefetinde, askeriye ile sivillerin karşı karşıya geldiği durumlara odaklanılmaktadır. Basit anlamda ülkenin askeri tesisleri ile ilgili olsa da, bazı durumlarda toplumun önemli zorlayıcı kaynaklarına kumanda eden diğer aktörleri de içerebilmektedir. Örneğin Çin Kızıl Muhafızları, İran Devrim Muhafızları ve Nazilerin kahverengi yakalıları gibi polis güçleri veya paramiliter gruplar, bu tip bir örgütlenme olarak gösterilebilir. Bu durumda ordunun etkisini dikkate almak son derece kritiktir. Çünkü ulusal politikalarda ya sivil bir rejim için temel destek grubu ya da rejimin kendisini kontrol eden bir muhalif olarak siyasi hayatta aktif yer alabilmektedir. Her iki şekilde ordunun iç politikadaki rolü, profesyonel veya kurumsal askeri konuların çok ötesindedir. İç ve dış politika konularının tümüyle ilgilenmektedir. İyi tesis edilmiş sivil yönetimlerde askeriyenin etkisi oldukça sınırlıdır. Burada dikkat çeken husus, askeri aktörlerin siviller tarafından iktidardan uzaklaştırılmasıdır. 203

Askeri aktörlerin bu tür yönetimlerdeki rolü, daha ziyade bürokratik ölçüde olmakta ve savunma politikalarına odaklanmaktadır. İktidara uzak kalan askeri aktörler, rejimin kontrolü konusunda yok denecek kadar az etkiye sahiptir. Tam tersi durumlarda, yani iktidara yakın pozisyonlarda duran askeri aktörlerin varlığında ise, askeri liderler, rejimin en yüksek seviyelerindeki politik mevkileri işgal etmektedir. Bu durum ile genellikle vasat yönetim biçimlerinde karşılaşılmaktadır. Bu yönetimler de askeri menfaatinde ötesine geçen bir yetkiye sahip olmaktadırlar. Bununla birlikte çok daha güçlü askeri müdahale düzeyleri de mevcuttur. Burada, askeri yapılar, özerk bir aktör olarak faaliyet göstermekte ve hükümet eylemleri üzerinde resmi veto hakkına sahip olabilmektedir. Bütün bunlarda önemli olan ise, kendi içerisindeki iç uyumdur. Askeri muhalefet, bölünmüş bir karakter yapısına sahip veya kaynakları paramiliter gruplar ile paylaşıyor ise, etkisinin zayıf olacağı bir gerçektir. Burada ki en yumuşak şekildeki muhalefet şekli, mevcut rejimin desteklenmesi ve genel politik program ile uzlaşma içerisinde olunmasıdır. Mevcut lidere karşı yürütülen muhalefet türünde, yine de sivil liderlere hâkimiyet verilebilmektedir. Örneğin eski SSCB’de Gorbaçov’un reformlarına karşı ordu muhalefeti bu seviyede ortaya çıkmıştır. Ordu, Gorbaçov’un liderliğine karşı gelmiş, ancak teşebbüs edilen Ağustos ihtilalinde diğer sivil parti muhalifleri ile birlikte işbirliği yapmıştır. Yozlaşmış politik yönelimleri olan ordular, sistematik olmamakla

203

86

birlikte, tek taraflı ve anayasa dışı yöntemler ile sivil liderlere karşı etkilerini daha fazla gösterebilmektedirler.204

Ordunun siyasallaşıp siyasallaşmadığının göstergesi, ulusal siyasi süreçlere fiilen katılıp katılmadığıyla ilgilidir. Rejimin görev süresi boyunca askeri darbe girişimi olduğunda, ülkenin iki önceki rejimlerinin askeri bir rejim içinde bulunduğunda veya sivil rejime karşı askeri tehditlerin belgelenmesi durumlarında, askeri muhalefet en güçlü seviyededir.205

Hagan’ın çalışmasında askeri muhalefet için güç ölçümü şu şekildedir:206

• Askeri ve/veya paramiliter grupların siyasal egemenlik için aktif rakipler olması,

• Uyumlu ordunun sivil bir rejimde büyük aktör olması,

• Hizipleşmiş askeri ve/veya paramiliter grupların sivil bir rejimde büyük aktör olması ve

• Ordunun siyasi olarak tarafsız olması Askeri muhalefetin yoğunluk ölçeği ise şöyledir:

• Askeri ve/veya paramiliter grupların sistem karşıtı bir yönelime sahip olması,

• Asker ve/veya paramiliter grupların, siyasi sistem normlarını ve yapılarını zorlamayacak şekilde, mevcut lider ve onun politikalarına karşı olması ve

• Askeri ve/veya paramiliter grupların mevcut rejimi ve genel politikalarını desteklemesi.

Bölgesel grup muhalefetinde, ülke içindeki politik yetki merkezi değildir. Bu muhalefet türü, genellikle politik yapılardan ortaya çıkmaktadır. Ayrıca bölgesel ve etnik alt grupları yansıtan politik baskıları dikkate almaktadır. Bölgesel muhalefetin gücü, büyük ölçüde ulusal ve bölgesel hükümetler ile iktidardaki partiler arasındaki ilişkileri düzenleyen yapılardan kaynaklanmaktadır. Bölgesel düzeyde örgütlenmiş gruplar, aynı zamanda ulusun bölgesel alt birimleri üzerindeki kontrolleri sayesinde etkili

204

Hagan, Political Opposition and Foreign Policy in Comparative Perspective, s.85-86.

205

Hagan, Political Opposition and Foreign Policy in Comparative Perspective, s.85-86.

206

87

olabilmektedir. Mevcut durumu ulusal partilerin nasıl algıladığı konusu ayrı bir önem arz etmektedir. Eğer bölgesel hükümetler muhalefeti kontrol etmeleri gereken bir tehdit olarak algılarsa, kendilerini baskı altında hissedebileceklerdir. Bölgesel hükümetlerin ülkeyi tümüyle idare etme hissi içerisinde olması, mevcut ülke açısından sorun teşkil edebilmektedir. Üniter yapıya sahip politik sistemlerde, bölgesel muhalefetin etkisi zayıf kalmaktadır. Buna karşılık yarı-federal sistemlerde bölgesel muhalefetin etkisinin daha fazla olduğu gözlemlenmiştir. Çünkü bu tip yapılanmalarda bölgesel ve etnik çıkarların temsili açık bir şekilde ifade edilmektedir. Bölgesel muhalefetin en güçlü olduğu yer, konfederasyondur. Bölgesel aktörlerin ulusal politika ve politik süreçler üzerinde hâkimiyetinin olması en belirgin özelliğidir. Bu aktörler, sadece bölgesel özerkliğe sahip değildir, aynı zamanda ulusal rejimdeki diğer grupların faaliyetleri üzerinde anayasal veya veto etme yetkileri vardır. Bölgesel muhalefet, yerel konuların dışına taştığında ve rejimin genel politikalarını aştığında, ulusal liderliğin oluşumunun ve ulusal-bölgesel yapılar arasındaki ilişkinin ötesine geçtiğinde önemli hale gelmektedir.207

Bölgesel düzeydeki muhalefette, bölgedeki siyasi yapı üzerinde kontrolü arttırmaya yönelik çabaların olup olmaması ve bölgesel aktörlerin rejim ya da diğer ulusal kurumlarda temsil edilip edilmemesi öne çıkan bir diğer olgudur. Bu olguların olumsuz bir görünüm arz etmesi halinde, bölgesel aktörlerin bulunmadığı görüşü ağırlık kazanmaktadır. Her iki duruma da olumlu cevap verilmesinde ise, dengenin kapsamı önemli olmakta ve karşımıza federal veya konfederal bir sistem çıkmaktadır. Federal sistemlerin ulusal ve bölgesel hükümetler arasında otorite üzerinden bir ayrıma veya paylaşıma sahip olduğu söylenebilir. Bölgesel temelli muhalefet için ölçü, güç ve yoğunluk boyutlarına ilişkin birleşimlere bağlıdır. Buna göre:208

• Konfederal,

• Federal,

• Yarı federal ve

• Birimsel sistem düzenlemeleridir.

207

Hagan, Political Opposition and Foreign Policy in Comparative Perspective, s.86-88.

208

88

Yoğunluk ölçüsü için ölçek dört unsurdan oluşmaktadır. Bunlar:209

• Bölgesel aktör, sistematik olmayan bir yöne sahiptir.

• Bölgesel aktör, temel siyasal sistemin normlarını ve yapılarını zorlamadan ulusal-bölgesel düzenlemeleri aramaktadır.

• Bölgesel muhalefet grupları, mevcut rejimi ve politika programına karşı olmakla birlikte temel ulusal-bölgesel düzenlemeleri sorgulamamaktadır ve

• Bölgesel liderlerin hepsi rejimi desteklemektedir.

Muhalefetin örgütsel gücü ve itirazlarının şiddeti önemli birer olgudur. Muhalefetin gücü, rejimin örgütsel yetenekleri ile ilişkilidir. Dış politika hakkında karar alanlar, rejimin uzun vadeli gücünü tehdit etmeye yetecek derecede güçlü muhalefet gruplarına karşı daha dikkatli davranırlar. Parlamentodaki sandalye sayısı ve cebri güç gibi etmenler önemli olmakla birlikte, bir muhalefet grubunun gücü, aynı zamanda iç uyumu ile orantılıdır. Eğer bir muhalefet grubunda iç bölünme varsa veya farklı gruplara bölünmüş ise, üyelerinin birlikte çalışma konusunda daha az istekli veya daha az yetenekli olacağı varsayılmaktadır. Bunun tam tersi durumda ise, rejimi sorgulamada muhalefetin etkisinin daha belirgin olduğu ileri sürülmektedir.210

Hagan’ın çalışmasında da görülebileceği üzere, ülkelerin rejimlerinin çoğu muhalefet düzeyleri açısından farklılık göstermektedir. Kullanılan ölçümler neticesinde çeşitli otoriter rejimlerin yüksek ve orta dereceli muhalefet sıralamasına sahip olduğu görülmektedir. Buna karşılık, demokratik rejimlerde ise, oldukça büyük bir kısmı, düşük muhalefet sıralamalarında yer almaktadır. 211