• Sonuç bulunamadı

Pareto Etkinlik ve Pareto İyileştirme

Belgede T. C. Ebru BURSA 2019 (sayfa 45-50)

2. REFAH İKTİSADININ TEMEL KRİTERLERİ VE TEOREMLERİ

2.1. REFAH İKTİSADININ TEMEL KRİTERLERİ

2.1.1. Refah İktisadı Kriteri Olarak Etkinlik

2.1.1.1. Pareto Etkinlik ve Pareto İyileştirme

Etkinlik, ekonomik performansın ve/veya ekonomi politikalarının değerlendirilmesinde ve toplum refahının sağlanmasında önemli kriterlerden biridir103. En genel haliyle ekonomik etkinlik, mevcut kaynakların mümkün olduğunca en verimli şekilde kullanılması olarak tanımlanmaktadır104. Diğer bir ifadeyle etkinlik, yeterli miktarda kaynağın doğru alanlara, doğru usullerle dağıtılmasını ve kullanılmasını ifade etmektedir105. Bununla birlikte etkinlik tanımları, amaçlara ve durumlara bağlı olarak farklı şekillerde çeşitlendirilebilir. Ancak, etkinliğin en temel tanımı İtalyan iktisatçı Vilfredo Pareto tarafından geliştirilen Pareto etkinliktir106. Normatif iktisat alanında

102 D.I. Trotman-Dickenson, Economics of the Public Sector, London: Macmillan Press, 1996, p. 60.

103 Savaşan, a.g.e., s. 78.

104 Sara Connolly, Alistair Munro, Economics of Public Sector, First Edition, Harlow: Pearson Education, 1999, p. 25.

105 Just, Hueth, Schmitz, a.g.e., s. 10.

106 Yonatan Aumann, Yair Dombb, “Pareto Efficiency and Approximate Pareto Efficiency in Routing and Load Balancing Games”, Algorithmic Game Theory, ed. Sypros Kontogiannis, Elias Koutsoupias, Paul G. Spirakis, Berlin: Springer, 2010, p. 66.

oldukça önemli bir analiz konusu olan107 Pareto etkinlik, özellikle refah iktisadı tartışmalarında önemli bir yer tutmuştur. Bu alanda birçok teorem ve etkinlik koşulları Pareto etkinliği referans alarak formüle edilmeye çalışılmıştır. Bunun en önemli nedeni, bir değer yargılaması olarak Pareto ilkesinin yaygın bir şekilde kabul edilmesidir. Bir durumun diğerinden daha iyi olduğunu ya da bir durumun optimal olduğunu söylemek belli değer yargılarına dayanmaktadır. Bir gruba göre optimal görünen bir durum, diğer gruba göre aynı şekilde görülmeyebilir. Bu nedenle Pareto etkinlikte, Pareto ilkesiyle tutarlı olan değer yargılarına dayanan etkinlik optimaldir108. Pareto etkinliğin109 yanında Pareto iyileştirmede genel refah analizlerinde üzerinde durulan hususlardan biridir.

Pareto etkinlik, ekonomide kaynakların dağılımının optimum düzeyde gerçekleştiğini ifade ederken110, Pareto iyileştirme ise toplumda herkesin daha iyi bir hale geldiği değişimi tanımlamaktadır. Pareto etkinlik noktalarına kadar yapılan her bir olumlu değişim, Pareto iyileştirme111 olarak nitelendirilmektedir112. Bu kapsamda Pareto, bir durumun ne zaman diğerinden daha iyi olacağı üzerinde durmuştur. Buna göre, bir bireyin refahının azaltılmadan diğer bireyin refahının arttırılmasının imkansız olduğu durumda yapılması gerekenler tanımlanmıştır113. Dolayısıyla Pareto etkinliğe göre herhangi bir değişiklik, en az bir kişinin refahını kötüleştirmeden, bir diğer kişinin refahının iyileştirildiğinde arzu edilmelidir114. Bunun aksine bir kişinin refahında azalma olmadan, bir başka kişinin refahında iyileştirme yapıldığı durumda Pareto etkinlikten söz edilememektedir. Toplumda kimseyi fakirleştirmeden en az bir kişinin zenginleşmesi, Pareto iyileştirme olarak tanımlanmaktadır. Bu durum sosyal açıdan

107 Louis Kaplow, Pareto Principle and Competing Principles, http://www.law.harvard.edu/programs /olin_center/papers/pdf/Kaplow_519.pdf, (13.04.2017).

108 Ng, a.g.e., s. 30.

109 Pareto ilkesi, bir kişinin durumunu kötüleştirmeden, en az bir kişinin durumunu iyileştiren değişikliğin toplum tarafından arzu edildiğine vurgu yapmaktadır (Ian Dobbs, “Externality, Efficiency and Pareto Principle”, International Review of Law and Economics, V. 1, N. 2, 1981, p. 171). Aynı zamanda Pareto kriteri yalnızca işlemlerin gönüllü olduğu durumlarda uygulanabilmektedir. Devletin zorlama altında uygulayabileceği hukuk alanında, özgür irade temelli olan Pareto kriteri doğrudan uygulanamaz (Klaus Mathis, Efficiency Instead of Justice, Springer, 2009, p. 35).

110 Öztürk, Kamu Ekonomisi, s. 32.

111 Toplumda bir kişinin durumunu kötüleştirmeden, bir kişinin durumunun iyileştirilmesi Pareto iyileştirme (superior) olarak nitlendiriliriken, Pareto kriterini ihlal eden bir değişimde Pareto inferior olarak nitelendirilmektedir (Mathis, a.g.e., s. 33).

112 Trotman-Dickenson, a.g.e., s. 60.

113 Little, a.g.e., s. 84.

114 Ng, a.g.e., s. 15; Nicola, a.g.e., s. 4.

kabul edilir olmakta ve sosyal refahın artmasını sağlamaktadır115. Örneğin, vergi mükelleflerinin vergi yükünü arttırmadan öğrenim kredilerinin arttırılması mümkün değilse, Pareto etkinlik sağlanmıştır. Çünkü öğrencinin durumunun iyileştirilmesi, mükellefin vergi yükünde artış anlamına gelmektedir. Mevcut kredi ve vergi yükü dağılımını değiştirmek, Pareto etkinliğin bozulmasına neden olacak ve arzulanmayacaktır. Diğer taraftan, vergi arttırılmadan, öğrenim kredilerinin arttırılmasının mümkün olması halinde izlenecek politika, Pareto iyileştirme olarak tanımlanacaktır. Esasen Pareto iyileştirme, kaybedeni olmayan bir oyunun oynanmasına izin vermekte, yani kimsenin refahını azaltmadan en az bir kişinin refahında artışa imkan tanımaktadır.

Diğer taraftan Pareto iyileştirmenin mümkün olmadığı yani, kimsenin durumu kötüleştirilmeden, bir başkasının durumunun iyileştirilmesinin imkansız olduğu durumlarda bazı koşulların mevcut olması gerekmektedir. Bu koşullar, Boulding (1948) tarafından şu şekilde özetlenmiştir116.

i. Bir ekonomik değişkenden diğerine geçiş mümkünse aralarındaki kayıtsız ikame oranı, teknik ikame oranına eşit olmalıdır,

ii. Tüm kayıtsız ve teknik eş değer ikame oranları eşit olmalıdır.

Pareto etkinlik, bahsi geçen bu koşulların formüle edilmesi ile mümkün olmaktadır. Bazı güçlü ve olası varsayımlar dikkate alındığında, tam rekabetin geçerli olduğu ekonomilerin Pareto etkinlik açısından aranan bu koşulları sağladığı kabul edilmektedir. Bu varsayımdan hareketle (dışsallığın bulunmadığı) Pareto etkinliğin sağlandığı ekonomilerde, tüm bireyler faydalarını, tüm firmalar ise karlarını maksimize etmeyi başarabilmektedir117. Böylelikle optimum toplam faydayı ve optimum toplam karı sağlayan kaynak dağılımı kediliğinden gerçekleşmiş olmaktadır118.

Pareto tarafından geliştirilen bu etkinlik kavramı, üç temel önermeye dayandırılmaktadır. Bunlardan ilki, tüketici egemenliğidir (consumer sovereignty).

Buna göre, bireylerin tercihleri otonomdur ve birey kendi refahının en iyi hakimidir.

Dolayısıyla iyi veya kötü tercih bulunmamaktadır. İkincisi, non-paternalizmdir

115 Mehmet Nar, Kamu Ekonomisi Ekonomik Etkinlik ve Vergileme, Ankara: Seçkin Yayıncılık, 2013, s.

40.

116 Price, a.g.e., s. 8.

117 Nath, a.g.e., s. 36.

118 Öztürk, Kamu Ekonomisi, s. 31.

paternalism). Yani toplumsal refahın tek belirleyicisi, bireysel refahtır. Bireysel refaha dayanmayan hiçbir sosyal refah kriteri kabul edilemez. Üçüncüsü ise oybirliğidir (unanimity). Bireyler arasında yapılacak değişiklikler, herkesin rızasına dayalı yapılmakta olup, toplumdaki herkesin veto etme hakkı bulunmaktadır. Bu üç varsayıma dayalı olarak, rekabetçi bir ekonomi ve Pareto etkinlik koşulları arasındaki denkliği göstermek mümkündür. Hennipman, Pareto teorisine ilişkin bu üç varsayımın genellikle değer yargılarına119 dayalı olarak yorumlandığını kabul ederek, Pareto etkinliğin normatif bir kavram olduğuna ayrıca vurgu yapmaktadır120.

Paretocu ilkelerden hareketle şekillenen yeni refah iktisadı, özellikle toplumsal refahın etkinlik boyutuyla ilgilenmekte ve etkinliği artırıcı refah önermelerinde bulunmaktadır. Bu doğrultuda Paretocu refah teorisi, toplumsal refahı en üst düzeye çıkaracak fiyat mekanizmasının sahip olması gereken koşulları tanımlamakta ve sosyal refahın en üst düzeyde gerçekleştiği noktaya ulaşmasını sağlayan fiyat sistemine ilişkin koşulların neler olduğunu ortaya koymaktadır. Buna göre, tam rekabet koşullarının sağlandığı piyasada oluşan fiyat, Pareto etkinliğe yani Pareto optimalliğe ulaştıracaktır121. Diğer bir ifadeyle, tam rekabet koşullarının geçerli olduğu piyasalarda fiyat (görünmez el), Pareto etkin kaynak dağılımını sağlamaktadır122. Buradan hareketle bazı varsayımların geçerli olduğu tam rekabetçi ekonomilerde, Pareto etkinliğin sağlandığı kabul edilmektedir. Bu varsayımlar aşağıdaki gibi sıralanabilir123:

a) Bireyler rasyoneldir. Her bireyin amacı kendi faydasını maksimum yapmaktır.

b) Her firma maksimum kar elde etmeyi amaçlamaktadır. Buna bağlı olarak tüm firmalar minimum maliyetli üretim yöntemleri kullanmaktadır.

c) Durağan bir ekonomi tasarlanmaktadır. Kararlar, zaman içinde tek bir noktada alınarak maliyetsiz bir şekilde ve anında yerine getirilmektedir. Böyle bir

119 Archibald (1959), Pareto kriterlerini esas alarak gelişen yeni refah iktisadının değer yargılarına dayanmadığı savunmaktadır. Archibald’a göre yeni refah iktisadı, kişilerin kendi çıkarları doğrultusunda yaptıkları tercihler ışığında, alternatif düzenlemelerin etkinliğini araştırmaktadır. Bu nedenle Pareto teoremler için bu istekler hakkında bir değerlendirme yapılması gerekmemektedir.

Bununla birlikte Archibald, refah iktisadının teoremlerini pozitif iktisada dayandırmaktadır (G.C.

Archibald, Welfare Economics, Ethics and Essentialism, Economia, V. 26, N. 104, 1959, pp. 316-327). Ancak Pareto etkinliğin dayandığı bu temel varsayımlar yeni refah iktisadının değer yargıları içerdiğine işaret etmektedir.

120 Mark Blaug, The Methodology of Economics or How Economists Explain, Second Edition, New York: Cambridge University Press, 1992, p. 125.

121 Sinan Sönmez, Kamu Ekonomisi Teorisi, 1. b., Ankara: Teori Yayınları, 1987, s. 52.

122 James. E. Meade, Liberty, Equality and Efficiency, New York: Palgrave Macmillan, 1993, p. 22.

123 Albayrak, Refah İktisadının Teorik Temelleri: Piyasa ve Refah İlişkisi, s. 19.

ekonomide geleceğe ilişkin bir belirsizlik yoktur ve bugüne ilişkin tam bilgi vardır.

d) Üretim faktörlerinin tam olarak kullanıldığı varsayılmaktadır.

e) Üretilen mallar ve üretim faktörleri tamamen bölünebilir ve üretimde teknolojik ilerleme yoktur.

f) Mallar ve üretim faktörleri akışkandır, ulaşım masrafı yoktur.

g) Tüm fonksiyonlar birinci dereceden türdeş, sürekli ve ikinci defa türevi alınabilirdir.

h) Tüketici kayıtsızlık eğrileri orjine dış bükeydir. Bu sayede iki mal arasında azalan marjinal ikame oranı bulunmaktadır.

i) Dışsallık yoktur. Dışsallığın olmadığı durumda, tam rekabet piyasalarında bir malın fiyatı o malın marjinal maliyetine eşittir. Aynı zamanda her malın fiyatı tüm bireyler için aynıdır124.

j) Piyasalar arz ve talep fazlalığına yer vermeyecek fiyatlarla dengeye gelmektedir.

Tam rekabetçi piyasalarda sağlanan Pareto etkinlik grafiksel boyutta Edgeworth diyagramı yardımıyla açıklanmaktadır. Grafik 1’de iki mal ve iki kişinin olduğu bir ekonomide, Pareto etkinliğin nasıl sağlandığı gösterilmektedir. Piyasada ticaret q1 fiyat düzeyinde sağlandığında, I denge çıktısı OAOB sözleşme eğrisi üzerindedir. E noktasından yapılan her hareket, her iki tüketici açısından Pareto iyileştirmesi oluşturmaktadır125. OAOB sözleşme eğrisi üzerindeki her nokta da Pareto etkinliğin sağlandığını ifade etmektedir.

124 Nath, a.g.e., s. 37.

125 Chris Jones, Applied Welfare Economics, New York: Oxford University Press, 2005, p. 2.

Grafik 1: Rekabetçi Bir Denge (Tam Rekabet Piyasasında Denge) OB

x2

I

E

UB UA

OA q1 x1

Kaynak: Jones, a.g.e., s. 1.

Pareto etkinlik arzu edilen bir durum olmakla birlikte, bu kriterinin eleştirel noktası, başlangıç kaynak dağılımını veri almasıdır. Başlangıçtaki gelir bölüşümü adaletsiz de olsa, bu dağılıma uygun etkin bir kaynak dağılımı bulunmaktadır.

Dolayısıyla Pareto kriteri, adalet sorununu arka planda tutarak, kaynak dağılımında etkinliğin sağlanmasına odaklanmaktadır126. Bu durum toplum refahının arttırılmasında temel alınan adalet ve etkinlik kriterleri arasındaki değişim ilişkisinden kaynaklanmaktadır.

Belgede T. C. Ebru BURSA 2019 (sayfa 45-50)