• Sonuç bulunamadı

Benthamcı (Faydacı) Sosyal Refah Fonksiyonu

Belgede T. C. Ebru BURSA 2019 (sayfa 88-93)

3. REFAH İKTİSADININ TEMEL ARACI: SOSYAL REFAH

3.3. BİREYSEL REFAHTAN TOPLUMSAL REFAHA ULAŞMADA

3.3.1. Benthamcı (Faydacı) Sosyal Refah Fonksiyonu

Benthamcı sosyal refah fonksiyonu, özü itibariyle faydacı (utilitarian) yaklaşıma dayanmaktadır. Dolayısıyla Benthamcı (faydacı) refah fonksiyonundan bahsetmeden önce, faydacı yaklaşım üzerinde durulması yerinde olacaktır. Faydacı yaklaşım, normatif iktisadın ve devamında refah iktisadının temelinde yer almaktadır. Bir ahlak felsefesi olan faydacı felsefe, kamu politikalarının değerlendirilmesine ilişkin kriterler de sunmaktadır257. Faydacı felsefenin temel amacı, toplumda üretilen kaynakların (mallar, hizmetler, haklar, özgürlük, politik güç vb.) toplumu oluşturan bireyler arasında toplam faydayı maksimum kılacak şekilde dağıtılmasıdır258. Dolayısıyla faydacı yaklaşımda refah ölçütü olarak fayda ön plana çıkarılmış ve sosyal refah toplumsal faydadan hareketle değerlendirilmiştir. Bu durum refah iktisadı açısından, refahın somut faydalara indirgenmesinde ve analizlerde kolaylık sağlamaktadır259. Burada fayda kavramı genel bir terim olarak kullanılmakta, ancak tanımlamalara bağlı olarak farklılık gösterebilmektedir. Örneğin, fayda kavramı, refah, arzu, istek veya zevkler olarak da düşünülüp değerlendirilebilmektedir260.

Faydacı yaklaşımın ahlaki yönünü refah iktisadı çerçevesinde ele alan Sen (1999), bu yaklaşımın sonuççuluk (consequentialism), refahçılık (welfarism) ve toplam fayda (sum-ranking) olmak üzere üç temel bileşen etrafında şekillendiğini vurgulamaktadır. Bu üç temel bileşen, faydacı yaklaşımın temel ilkeleri olarak kabul edilmektedir. Sonuççuluk, tüm seçimlerin ürettikleri sonuçlara yani, eylem sonucu ortaya çıkan durumun iyi olup olmadığına göre değerlendirilmesidir. Seçimler sonucunda ortaya çıkan durum, toplam refahı arttırıyorsa o durum iyi olarak

256 Savaşan, a.g.e., s. 124-125.

257 Kirmanoğlu, a.g.e., s. 9.

258 Nicholas Barr, Economics of The Welfare State, Fifth Edition, Oxford: Oxford University Press, 2012, p. 25.

259 Şeker, Çetin, a.g.m., s. 291.

260 Amartya Sen, “Social Justice and The Distribution of Income”, Handbook of Income Distribuiton, ed.

A. B. Atkinson, F. Bourguignon, Oxford: Elsevier, 2007, p. 64.

değerlendirilmektedir. Refahçılık, eylem veya seçimine bağlı ortaya çıkan sonuçların sadece fayda ile sınırlandırılarak değerlendirilmesini ifade etmektedir. Toplam fayda ise, refah büyüklüğünün bireysel faydaların toplamından oluştuğunu ifade etmektedir.

Önemli olan toplam faydada meydana gelen artıştır. Dolayısıyla toplum içerisinde faydanın, durumu iyi olan veya kötü olan arasında ne şekilde dağıldığı değil, sonuçta toplam fayda üzerinde yarattığı etki önemlidir. Faydacı yaklaşımın bu üç bileşeni veya ilkesi, klasik faydacı formülü oluşturmaktadır261.

Bahsi geçen bu üç temel bileşenden hareket eden ve faydacı felsefenin kurucusu olarak kabul edilen Bentham (1781), bireylerin eylem ve davranışlarını etkileyen iki egemen duygunun olduğuna vurgu yapmaktadır. Bunlar, acı ve zevktir. Bu iki duygu, bireylerin neyi yapıp neyi yapmayacağını, doğru veya yanlış olanı belirlemektedir262. Bu nedenle bireylerin gerçekleştirdiği eylemler ve politikalar, sonuçlarıyla ve sonuçlarına bağlı olarak mutluluk üretip üretmedikleriyle değerlendirilir263. Dolayısıyla Benthamcı fayda yaklaşımında, bir bireyin faydası onun mutluluğunun veya hazzının bir ölçüsüdür. Benthamcı fayda yaklaşımı, her bireyin refahına dikkat çekmekte ve refahı (mutluluk veya haz yaratmak) temelde zihinsel bir özellik olarak görmektedir264. Kendi çıkarları peşinde yaşayan insanlar, zaten hayatları boyunca zevki maksimum kılma, acılardan ise kaçma eğilimindedir. Ahlaki değer yargılarından hareketle, faydacılıktan beklenen “iyi olan nedir?”sorusuna cevap vermesidir265. Bu bağlamda “iyi olan” en fazla mutluluk veren olarak kabul edilmektedir. Bentham’a göre toplum, “en çok sayı için en çok iyilik (greatest good for the greatest number)” hedefine yönelmelidir266. Savaşan (2015), Bentham’ın “en çok sayı için en çok iyilik” hedefinin özünü, ekonomide gelirin büyütülmesi olarak ele almaktadır. Bunun için de kaynak kullanım etkinliğinin arttırılmasını, refah kriteri olarak kabul edilmektedir. Ancak bu kabul, adaletin de istenmediği anlamına gelmemektedir. Yani adalet arayışı, etkinliğin alternatif maliyeti olarak görülmemektedir267. Bununla birlikte Benthamcı faydacı düşünce, eşit sonuçlar elde edilmesi açısından yeniden dağıtım politikalarına sıcak

261 Sen, Development as Freedom, p. 58-59.

262 Jeremy Bentham, An Introduction to the Principles of Morals and Legislation, Batoche Books, Kitchener, 2000, p. 14.

263 Şeker, Çetin, a.g.m., s. 282.

264 Sen, Development as Freedom, p. 58.

265 Kirmanoğlu, a.g.e., s. 9-10.

266 Roemer, a.g.e., s. 127.

267 Savaşan, a.g.e., s. 133.

bakmakla birlikte, bu eşit dağılımın gerçekleşmesini iki temel şarta bağlamaktadır.

Bunlarda birincisi, bireylerin gelirden aynı marjinal faydayı elde etmesidir. İkincisi ise, faydanın kardinal şekilde ölçülebilmesidir. Diğer bir ifadeyle bireylerin faydalarının ölçülebilir ve kıyaslanabilir olmasıdır268.

Eski Yunan düşüncesine kadar uzanan fakat ilk olarak Bentham tarafından sistematize edilen bu yaklaşım, zamanla Mill tarafından geliştirilip derinleştirilmiştir.

Mill, Bentham’ı faydacılığı sadece maddi hazlara dayandırdığı için eleştirmiş ve faydacılığın bir çeşidi olan ileri boyuttaki niteliksel faydacılığı savunmuştur269. Böylelikle Mill, faydacı felsefeyi biraz daha ahlaki boyutta değerlendirerek, fiziki hazın yanı sıra kültürel ve entelektüel haz doğrultusunda geliştirmiştir270. Buradan hareketle Bentham, faydalı olan şeyi mutluluk ve haz özelinde ele alırken; Mill ise, bir bireyin yegane amacının mutluluk olduğunu ve mutluluğun faydalı şeylerden sağlandığını savunmaktadır271. Mill’den sonra da bu yaklaşım geliştirilmeye devam etmiştir. Özetle, modern anlamda ilk kez Bentham tarafından ortaya konulan faydacı yaklaşım, devamında Mill (1861), Sidgwick (1874), Edgeworth (1881), Marshall (1890) ve Pigou (1920) gibi iktisatçılar tarafından savunulmuş ve geliştirilmiştir272. Zaman içerisinde farklı düşünürler tarafından katkı sağlanan ve geliştirilen bu yaklaşım, günümüzde hala Bentham adıyla anılmakta ve faydacı felsefeden hareketle geliştirilen sosyal refah fonksiyonları, Benthamcı sosyal refah fonksiyonları olarak kaleme alınmaktadır.

Faydacı temelde oluşan Benthamcı sosyal refah fonksiyonları273, yukarıda bahsedilen üç ilke (sonuççuluk, refahçılık ve toplam fayda) kapsamında formüle edilmiştir. Benthamcı sosyal refah fonksiyonu, sosyal refahın bireylerin faydalarının toplamından oluştuğunu ifade etmekte, yani toplumsal refahın oluşmasında bireysel faydayı bir araç olarak görmektedir274. En basit haliyle refahı, bireysel tüketimlerden

268 Barr, a.g.e., s. 26.

269 Şeker, Çetin, a.g.m., s. 279.

270 Kirmanoğlu, a.g.e., s. 10.

271 Şeker, Çetin, a.g.m., s. 283.

272 Sen, “Social Justice and The Distribution of Income”, p. 63.

273 Refah iktisadının kurucularından bir olan Pigou, bu konuda Benthamcı ahlak teorisine ve onun ilkelerini temel almaktadır. Bu doğrultuda Pigou sosyal refahı bireylerin refahının toplamından oluştuğunu ve bireyin refahının ise onu yaşamış olduğu doyuma bağlamıştır. Yani, Pigou sosyal refah fonksiyonu tanımlamalarından Benthamcı sosyal refah fonksiyonu benimsemiştir (Little, a.g.e., p. 8).

274 Foster, Sen, a.g.e., s. 15.

elde edilen faydaların toplamı olarak ele alınmaktadır275. Dolayısıyla bu tür sosyal refah fonksiyonu, bireysel faydaların toplamının maksimizasyonunu amaçlamaktadır. Önemli olan, sonuçta (sonuççuluk) yani toplamda ortaya çıkan refah artışıdır276. Bir toplumda n sayıda insan olduğu varsayıldığında, Benthamcı sosyal refah fonksiyonu aşağıdaki gibi formüle edilmektedir277. Bu formülde W; toplam refahı, U1; birinci bireyin refahını, Un; n’inci bireyin refahını ifade etmekte olup, sosyal refah, bireysel faydaların toplamından oluşmaktadır278.

W=∑𝑛𝑖=1𝑈i (1.3)

W=U1+U2+U3+…….+Un (1.4)

Bireysel faydaların toplamından sosyal refaha ulaşan Benthamcı sosyal refah fonksiyonunda, tüm bireylerin eşit sosyal ağırlıkları olduğu varsayılmaktadır.

Benthamcı sosyal refah ölçümünde yalnızca faydaların toplamı önemli olup, bu faydaların toplum içerisinde nasıl dağıldığının önemi yoktur279. Sonuççuluk özelliği gereği bir durumdan bir diğer duruma geçildiği takdirde, toplam faydanın rakamsal olarak artması, sosyal refah artışı olarak kabul edilmektedir. Yani bu sosyal refah fonksiyonunda süreç değil sonuç önemlidir. Süreç içerisinde bireysel anlamda kimin durumunun daha iyileştiğinin veya kimin durumunun daha kötüleştiğinin önemi yoktur.

İki kişinin bulunduğu bir toplumda Benthamcı sosyal refah fonksiyonu ve grafiği aşağıdaki şekilde oluşturulmaktadır.

W=U1+U2 (1.5)

275 Ravi Kanbur, “Income Distribution and Development”, Handbook of Income Distribuiton, ed. A. B.

Atkinson, F. Bourguignon, Oxford: Elsevier, 2007, p. 825.

276 Akalın, Kamu Ekonomisi, s. 49.

277 Arye L. Hillman, Public Finance and Public Policy: Responsibilities and Limitations of Goverment, Second Edition, New York: Cambridge University Press, 2009, p. 507.

278 Connoly, Munro, a.g.e., s .47.

279 Hillman, a.g.e., p. 508.

Grafik 4: Benthamcı Sosyal Refah Fonksiyonu

U1

W2

W1

U2

Kaynak: Hillman, a.g.e., s. 508

Grafik 4’te U1 birinci bireyin, U2 ise ikinci bireyin faydasını, W1 ve W2 farklı düzeylerdeki toplam faydayı göstermektedir. Benthamcı sosyal refah fonksiyonlarında önemli olan, U1 ve U2’nin bireysel faydası değil toplam faydadır. Bu iki bireyin faydasının toplamını oluşturan W1’den W2’ye geçiş olmuş ise toplam faydanın dolayısıyla sosyal refahın arttığı kabul edilmektedir. Bu durumda faydacı yaklaşım, toplam faydanın iki farklı dağılım (W1, W2) arasında ayrım yapılmasına uygun değildir.

Yani W1 ve W2’de toplam faydanın U1 ve U2 bireyleri arasında nasıl dağıldığının bir önemi yoktur. Örneğin, bu yaklaşım kapsamında bir bireyin 10 birim fayda elde etmesi, diğer bireyin 2 birim fayda elde etmesi ile her iki bireyin 6’şar birim fayda elde etmesi arasında ayrım gözetilmemektedir280. Bu yüzden faydanın toplum arasında dağılımı ile ilgilenilmediğinden, adalet veya eşitlik kavramlarının Benthamcı sosyal refah fonksiyonun oluşturulmasında etkili olmadığı ileri sürülmektedir281.

Benthamcı sosyal refah fonksiyonu sahip olduğu temel ilkelerden hareketle, bir takım eleştirilere neden olabilmektedir. İlk olarak Benthamcı fayda yaklaşımı, faydanın net bir şekilde belirlenmesi ve bireyler arası fayda karşılaştırmalarının yapılması noktasında eleştirilmiştir. Bu doğrultuda, yeni refah iktisatçıları fayda karşılaştırması yapılmasının bilimsel bir tarafı olmadığını ileri sürerek, faydanın karşılaştırılmasına karşı çıkmıştır. Bununla birlikte, faydacı yaklaşım perspektifinde toplumsal fayda ve

280 Sen, “Social Justice and The Distribution of Income”, p. 67.

281 Kaplow, The Theory of Taxation and Public Economics, p. 41.

bireysel fayda arasında kurulan fonksiyonel ilişki de sorgulanmaktadır. “Toplumu oluşturanlar arasında kimin faydasında meydana gelen artış toplam faydayı arttırır?”

Benzer biçimde “Gelecek nesillerin veya hayvanların refahındaki artış, toplumsal refahta etkili olabilir mi?” gibi sorular, bireysel refah ve toplumsal refah arasındaki bağın sorgulanmasına neden olmuştur. Ayrıca yukarıda da bahsedildiği üzere toplumu oluşturanlar arasında bir ayrıma gitmeden toplam refahın artması, sosyal refah artışı olarak kabul edilmektedir. Toplam fayda maksimizasyonu, toplam faydanın bireyler arasında ne şekilde dağıldığını göz ardı edilmektedir282. Oysa adalet duygusunun tatmin edilmesi de refahın belirlenmesinde önemli bir unsurdur. Aslında bu yaklaşım, adaletin zedelenmesi gibi bir amaca sahip değildir. Etkinlik arayışında ortaya çıkan adaletsiz sonuçlar, rassal olarak kabul edilmektedir. Yani adaletsizlik, amaçlanan ve arzulanan bir sonuç değildir. Bu sonuçlar, yukarıda da tartışıldığı gibi adalet ve etkinlik arasındaki mutlak değişim ilişkisinden kaynaklanmaktadır. Faydacı refah yaklaşımı, seçimini etkinlikten yana kullanmaktadır. Süreçte yaşanan kayıp ve kazanımlar bireysel düzeyde önemli değildir. Önemli olan sürecin sonunda ulaşılan etkinlik düzeyidir. Diğer taraftan, adaleti temel amaç olarak kabul eden sosyal refah fonksiyonları da bulunmaktadır.

Bunların en somut ve uç yaklaşımı John Rawls tarafından formüle edilmiştir. Aşağıda bu sosyal refah fonksiyonu hakkında açıklamalara yer verilmiştir.

Belgede T. C. Ebru BURSA 2019 (sayfa 88-93)