• Sonuç bulunamadı

İlköğretime başlayacak olan çocuk yeni bir ortamda yoğun bir çalışma içine girmektedir. Bu çalışmalar gözünü, kulağını, elini ve zekâsını birbiriyle uyumlu bir biçimde kullanmasını gerektirmektedir. İlköğretime başlayan bir çocuğun kolay ve çabuk öğrenebilmesi ve mutlu bir öğrencilik dönemi geçirebilmesi için yeterli olgunluk düzeyine erişmiş olması gerekir (Unutkan, 2006a).

Senemoğlu (1994) birinci sınıfa başlamadan önce çocuğun kazanması gereken becerileri; kendisinin farkında olma, sosyal beceriler, kültürünün ve diğer kültürlerin farkında olma, iletişim becerileri, algısal devimsel beceriler, analitik düşünme ve problem çözme becerileri, yaratıcılık ve estetik becerileri şeklinde sıralamaktadır.

National Education Goals Panel’de okula hazırlık kavramı; fiziksel, sosyal ve duygusal sağlığın yanı sıra zihinsel hazırlık içinde ele alınmış ve çocukların okula hazırlığı, fiziksel sağlık ve motor gelişim (sağlık durumu, büyüme ve engellilik gibi faktörler, kaba ve ince motor beceriler gibi fiziksel yetenekler ve doğum öncesi, doğum zamanı, doğum sonrası toksik maddelere maruz kalma gibi koşullar), sosyal ve duygusal gelişim (sosyal gelişim çocukların başkaları ile etkileşim yeteneğini ifade ederken; duygusal gelişim çocukların hem diğer insanların duygularını anlama hem de kendi duygularını yorumlama ve ifade etme becerileri), öğrenmeye ilgi (bilgi ve kapasiteyi kullanma eğilimi, heves, coşku, merak ve konu üzerinde dikkatini odaklama ve sürdürme), dil gelişimi (sözel dil becerileri ve gelişmekte olan okuryazarlığı, konuşma, dinleme ve kelime dağarcığını geliştirme) gelişen okuryazarlık (yazı

farkındalığı, hikâye anlayışı öykülerin bir başlangıcı, ortası ve sonu olduğunu anlama, ve yazma işlemi), bilişsel beceriler ve genel bilgi (belirli nesnelerin özellikleri hakkında benzerlik, farklılık veya bağlantıyı görmek için nesneler, olaylar, insanlar hakkında elde edilen bilgi, şekiller, mekân ilişkileri ve sayı kavramları) olarak beş boyutta incelenmektedir (Emig, 2000).

Hayden’e göre (2008) bir çocuk; düz bir çizgi çizebiliyorsa, bir üçgeni kopyalayabiliyorsa, tek ayaküstünde dengesini koruyabiliyorsa, erişkin bir cümle yapısıyla konuşabiliyorsa, diğer çocukla sorunsuz oynuyorsa, evden uzak kalabiliyorsa, birbiriyle bağlantılı üç yönergeyi yerine getirebiliyorsa, fiziksel, zihinsel ve sosyal açıdan okula hazır demektir.

Altınköprü (2002), çocuğun okula başlamadan önce sevgi, güven, hareket ve etkinlikte bulunma gereksinimlerini yeterince karşılamış olmasının, sözcükleri ayırt etme, onları anlamlı biçimde kullanma, tam ve düzgün cümleler kurma becerisini kazanmasının, ilgisini çeken konularda sorular ve isteklerini çekinmeden belirtebilecek kadar kendine güvenmesinin, ikinci bir kişiyle herhangi bir konu üzerinde düzenli olarak konuşabilmesinin, her gün karşılaşabilen günlük yaşamının yalın olaylarını anlatabilmesinin, fazla karmaşık olmayan istekleri ve yönergeleri yerine getirebilmesinin belirli bir iş olgunluğuna ve belli ölçüde sorumluluk taşıma alışkanlığını kazanmış olmasına vurgu yapmaktadır.

Webster- Stratton (2004)'a göre, çocuklar okula zihinsel olarak hazır olsa bile, nasıl dinleyeceğini, paylaşacağını, sıra olacağını, duygularını nasıl ifade edeceğini ve direktifleri nasıl izleyeceğini bilmiyorsa öğrenmesi tehlikeye düşmektedir. Çocuklara duygusal, dil ve sosyal becerilerin öğretilmesinin, çocukların okula hazır oluşlarında ve akademik başarılarında eşit derecede önemli yere sahip olması gerekmektedir.

Çocuğun kişisel hazırlığı, fiziksel ve motor gelişim düzeyi, özellikle öğrenmeye karşı olan ilgisi ve isteği, zihinsel, dil becerileri, duygusal ve sosyal yeterliliği ve genel bilgi durumu dâhil olmak üzere okul başarısı için önemli gelişim boyutlarıdır (Kiernan vd., 2008).

yönergeleri takip edebilmesi ve diğer çocukların duygularına karşı duyarlı olması okula hazırlık için ön koşul becerilerdir (Skeete, 2006).

Gökçen (2007) ise, çocuğun okula hazır olma durumunu belirleyen bazı durumları, çocuğun dikkat ve konsantrasyon süresinin uzamış olması, dinleme alışkanlığını kazanmış olması, dinlediğini aktarabilecek düzeyde Türkçe’yi doğru ve güzel konuşabilmesi, kendini ifade edebilecek düzeyde sözcük ve dağarcığına sahip olması, kavramları anlama, oluşturma ve bunlarla genellemeler yapabilme, öğrenmeye açık ve istekli olma, el-göz koordinasyonunun gelişmiş olması, aldığı sorumluluklarını yerine getirebilmesi, eleştiriyi kabul etme ve eleştiriye olumlu tepkiler verme, başladığı işi bitirme sabrı gösterme, özbakım becerilerine sahip olma olarak sıralamıştır.

Oktay ve Unutkan (2003) ise, ilköğretime başlayan çocuklarda bulunması gereken yeterlilikleri;

- Dikkatlerini uzun süre yoğunlaştırmaları,

- Kendi kendine giyinme becerisini kazanmış olmaları, - Sırada belli bir mesafede oturmaları,

- Tuvalet kontrolü sağlamış olmaları, - Kendi temizliğini yapabilmeleri,

- Sırasını beklemeleri ve sabır göstermeleri,

- Teneffüslerde kendisini korumaları ve dengeli hareket etmeleri, - Kendi sorumluluğunu taşımaları,

- Anneden ve evden kolay ayrılabilmeleri,

- Anneden ayrı oldukları için kırıklık duymamaları, - Öğretmen ile iletişim kurabilmeleri,

- Öğretmenin verdiği yönergelere uymaları,

- Kendini ifade etmeleri,

-Arkadaşlık ilişkileri ve iletişim kurma becerileri, olarak sıralamaktadır.

Göknar (2009) ise, çocuğun okulda başarılı olabilmesi için ailenin çocuğa kazandırması gereken özelliklerine vurgu yaparken bunları; özgüven, sorumluluk ve güdülenme (motivasyon) şeklinde sıralamaktadır.

Unutkan (2007a) ise, yukarıda sıralanmış becerilerin yanı sıra okuma-yazma ve aritmetik gibi çalışmaları başarabilmeleri için çocukların belirli akademik becerilere sahip olarak ilköğretime başlamalarının önemine vurgu yapmakta, kazanılması gereken akademik yeterlilikleri; düzgün kalem tutma, çizgileri birleştirme, çizgileri kopya etme, nesne sayma, rakam tanıma, nesnelerle arttırma-eksiltme yapma, setler oluşturma, bilimsel düşünme, gözlem yapma, neden-sonuç ilişkisi kurma, problem çözme çalışmaları, Türkçeyi düzgün kullanma, sözcükleri doğru telâffuz etme, sesinin tonunu ve hızını ayarlama, aynı sesle başlayan-biten sözcükler üretme, şeklinde sıralamaktadır. İlkokula başlayacak çocuklara, uygun alıştırmalar yaptırılarak bu alanlarda yeterli becerileri kazanmaları sağlanmalıdır.