• Sonuç bulunamadı

1.1. Halk Edebiyatı Nesir Ürünleri

1.1.3. Masal ve Masallarla İlgili Yapılan Çalışmalar

Halk edebiyatı nesir ürünleri arasında geniş bir yer kaplayan masalların sözlüklerde yer alan tanımlarından bazıları şöyledir:

Ahmet Vefik Paşa’nın (1876:1103) Lehçe-i Osmânî adlı sözlüğünde, “Mesel, hala hikâye, dâsıtân, menkabe mânâsına fıkra ve kazıyyeden gayri”; Şemseddin Sami’nin (2006:1288) Kamûs-ı Türkî adlı sözlüğünde ise “mesel”, ve “Âdâb ve ahlâk ve nasâyihe müteallik küçük hikâye” olarak tanımlanır. Ferit Devellioğlu’nun (2006:625) Osmanlıca- Türkçe Ansiklopedik Lügat’inde mesel maddesi şöyledir: “Terbiye ve ahlaka faydalı, yararlı olan hikâye.”

Türk Dil Kurumu’nun hazırladığı Türkçe Sözlük’te (2011:1630) masalın tanımı “Genellikle halkın yarattığı, hayale dayanan, sözlü gelenekte yaşayan, çoğunlukla insanlar, hayvanlar ile cadı, cin, dev, peri, vb. varlıkların başından geçen olağanüstü olayları anlatan edebi tür” şeklindedir.

Masal hakkında araştırmacılar tarafından da ayrıntılı açıklamalar yapılmıştır. Şükrü Elçin (2004:368) Türk Halk Edebiyatına Giriş adlı kitabında masal türünün kökeni ve tanımı hakkında şu bilgileri vermektedir:

Anonim Halk Edebiyatı mahsullerinin en yaygın olanlarından biri de masaldır. Bu mahsullere ad olarak verdiğimiz kelime Habeşçe “mesl”, Âramice “maslâ” ve İbranicedeki “mâsâl”dan, Araplara “mesel, mâsal” şekli ile mukayese ve karşılaştırma manasıyla geçtikten sonra Türkçeye mal olmuştur. Masal, bilinmeyen bir yerde, bilinmeyen şahıslara ve varlıklara ait hadiselerin macerası, hikâyesi.

Pertev Naili Boratav’ın (2013:85) masal tanımı şu şekildedir: “Nesirle söylenmiş, dinlik ve büyülük inanışlardan ve törelerden bağımsız, tamamıyle hayal ürünü, gerçekle ilgisiz ve anlattıklarına inandırmak iddiası olmayan kısa bir anlatı.”

Macar Türkolog Ignacs Kunos (2001:112) masalı, “Masal dediğimiz şey, her milletin dönen aynasıdır. Bu aynaya bakacak olursak hem eskilerin ibadetlerini, hem eski zamanların ahlakını da görmüş oluruz” şeklinde tanımlarken; Saim Sakaoğlu’nun (2002:4) masal tanımı: “Kahramanlarından bazıları hayvanlar ve tabiatüstü varlıklar olan, olayları masal ülkesinde cereyan eden, hayal mahsulü olduğu halde dinleyenleri inandırabilen bir sözlü anlatım türüdür” şeklindedir.

Doğan Kaya (2010:493), Ansiklopedik Halk Edebiyatı Terimleri Sözlüğü adlı çalışmasında masalı şöyle tarif eder: “Hadiseleri muhayyel bir dünyada cereyan eden, kahramanları insan ve kimi zaman da hayvan ve olağanüstü varlıklar olan, dinleyenleri eğlendiren ve bu arada eğiten, geçeği birtakım remz ve sembollerle gerçeküstü kalıplara sokarak yansıtmaya çalışan mensur anlatım türüdür.”

Türkiye Türkçesinde masal kelimesi ile karşılık bulduğumuz tür, diğer Türk coğrafyasında şu isimlerle anılmaktadır: Azerbaycan Türkçesinde nağıl, Başkurtlar akiyat, Çuvaşlar halep/yumah, Hakaslar çınnımah/nımah, Karaçaylar comak, Karakalpaklar ertek, Kazaklar ertek/şabuv/şabıs, Kırgızlar comok, Özbekler ertak, Sagaylar ımak, Şorlar nıbak/şörçök, Tatarlar ekiyat, Teleütler çorçok, Türkmenler erteki ve Uygurlar ise çöçek (Kaya, 2010:494).

Masalların muhtevası genellikle iyilik, güzellik, doğruluk, sadakat, çalışkanlık, cesaret, yardımseverlik gibi olumlu duygular ile kin, nefret, intikam, sinsilik, düşmanlık gibi olumsuz duygulardan oluşmaktadır. Bu duygular seçilen olağan ve olağanüstü kahramanlar tarafından gerçek ya da hayali bir mekân ve zamanda mücadele içerisinde anlatılır. Genellikle olumlu duyguların kazandığı mutlu sonlarla biter (Kaya, 2010:495). Bu olumlu sonuçlar ile masallar dinleyenleri iyi ahlaka ve doğruluğa yöneltme gayesi gütmektedirler (Sakaoğlu, 2002:11).

Yukarıda sıralanan konular, masallarda belirsiz bir zaman aralığında nesir dili ile vakit geçirmek, dinleyenleri eğlendirirken eğitmek düşüncesi ile kendilerine has bir üslupla çoğunlukla kadınlar tarafından anlatılmaktadır. Başlangıçta sözlü kültür ürünleri olan masallar zamanla yazıya da geçirilmiştir. Masalların kahramanları padişah, tüccar, oduncu gibi insanlar; arslan, tilki, at, güvercin gibi hayvanlar; ağaç, çiçek gibi bitkiler; dağ, taş, kuyu, sofra, ayna, değirmen gibi alet ve eşyalar; dev, cin, peri gibi hayali yaratıklar ile akıl, zeka, iyilik, kötülük gibi yalın fikirler olabilmektedir (Elçin, 2004:369).

Muhtevası bu şekilde olan masalların kendine has bir anlatılış şekli bulunmaktadır. Buna göre masallar; Başlangıç, Asıl Masal ve Sonuç olmak üzere üç ana bölümden oluşmaktadır. Tekerlemelerden oluşan Başlangıç bölümünde dinleyici masal iklimine sokulmaya çalışılır. Asıl Masal bölümünde olay örgüsü, kahramanlar, karşılaşılan problemler anlatılır. Sonuç bölümünde ise kahramanın engelleri aşması, mutluluğa

ulaşması kötülerin cezalandırılması ile anlatıcının iyi dilekleri yer almaktadır (Kaya, 2010:495).

Sözlüklerde ve diğer çalışmalarda tanaımlarını verdiğimiz masallarla ilgili yapılan çalışmalar başlangıçta derleme merkezlidir. Derleme faaliyetlerinin ardından masallar, içeriklerine göre sınıflandırmaya tabi tutulmuşlardır. Motif ve tip incelemeleri de masal araştırmalarının bir başka boyutu olmuştur. Aşağıda bu çalışmalar derleme, sınıflandırma, motif çalışmaları sırasıyla kısaca ele alınmıştır.

Rus Türkoloğu F. Wilhelm Radloff, Türk boylarının halk edebiyatı malzemelerini ‘Proben der Volksliteratur der Türkischen Stamme’ adı altında 10 ciltlik bir külliyat halinde ortaya koymuştur. Bu büyük çalışmanın içinde masallar önemli bir yer tutmaktadır.

Türk masallarına ilk dikkat çeken ve onları bütün özellikleriyle derleyen araştırmacı Macar Türkolog Ignacs Kunos’tur. Türk masallarının derleme çalışmalarına katkısı olan diğer araştırmacılar: J. A. Decourdemanche, R. Nisbet Bain, Enno Litmann, Georg Jakob gibi isimlerdir (Sakaoğlu, 2002:39-41).

Türk araştırıcıların yaptığı ilk çalışma olarak 1912 yılında K.D. imzasıyla neşredilen “Türk Masalları” adlı eser karşımıza çıkmaktadır. Bu eserde on üç masal bulunmaktadır.Ziya Gökalp, 1922 yılında Diyarbakır’da yayımladığı “Küçük Mecmua”da halk masallarını neşreder. Bu masalları daha sonra ‘Altın Işık’ adlı kitabında yayımlar. Alman şarkiyatçı T. Menzel, Türk masallarına hem derleme hem de tercüme yoluyla katkı yapmıştır. “Billur Köşk Masaları” adlı kitabını 1923’te Almancaya tercüme ederek neşretmiştir. Naki Tezel’in de masal derlemeleri ile ilgili önemli çalışmaları olmuştur. İstanbul’dan tespit ettiği 72 masalı “İstanbul Masalları” adıyla yayımlar. Bu masallardan bazıları İngilizce, Fransızca gibi yabancı dillere aktarılmıştır (Sakaoğlu, 2002:39-41-43).

Eflatun Cem Güney, Türkiye’nin çeşitli bölgelerinden derlediği masalları En Güzel Türk Masalları (1948), Bir Varmış Bir Yokmuş (1956), Evvel Zaman İçinde (1957), Gökten Üç Elma Düştü (1960), Az Gittim Uz Gittim (1961) isimleriyle yayımlamıştır.

Pertev Naili Boratav da derleme çalışmalarına katkıda bulunmuştur. Boratav, ilk masal kitabını 1955’te Fransızca olarak neşreder. “Contes Turcs” adlı bu kitabın baş kısmında yer alan tekerleme ve masalla ilgili bilgilerden sonra 1 tekerleme ve 21 masal bulunmaktadır. Boratav, çoğunu annesinden derlediği masallardan oluşan “Turkisch

Volksmarchen” adlı çalışmasında 40 masala yer verir. Bunlardan 21 tanesi ve daha önce hiçbir yerde yayımlanmamış 27 yeni masalın ilavesiyle “Az Gittik Uz Gittik” adlı kitabını yayımlar (Sakaoğlu, 2002: 45). Burada Pertev Naili Boratav bir “masal poetikası” olarak niteleyebileceğimiz bilgilere yer vermektedir.

Ahmet Edip Uysal ile W. S. Walker 1966 yılında Türkiye’nin değişik bölgelerinden derledikleri masalları “Tales Alive in Turkey” adıyla Amerika’da neşretmişlerdir. Tahir Alangu, “Keloğlan Masalları” adlı kitabını da 1967 yılında yayımlar (Sakaoğlu, 2002:46- 47).

Masalların sınıflandırılması için ilk girişim J. G. Von Hahn tarafından yapmıştır15.

Bu çalışma, masalları Yunan mitlerine bağlamış ve pek az masal üzerinde çalışılarak oluşturulmuştur (Günay, 2011:21).

Anti Aarne, 1910 yılında masalları üç gruba ayırır: 1. Hayvan Masalları, 2. Asıl Masallar, 3. Fıkralar ve Komik Hikâyeler. Aarne’in ölümünden sonra yeni eklenen tipler dolaysıyla Dr. Stith Thompson 1927 yılında Aarne’nin hazırladığı sınıflandırmayı genişletmiştir16. Wundt, “The Psychology of Peoples” isimli eserinde masalları şöyle

sınıflandırır: 1. Mitolojik-fabl masallar, 2. Saf peri masalları, 3. Biyolojik masal ve fabllar, 4. Saf hayvan masalları, 5. Şecereli masallar, 6. Şakalı masallar ve fabllar, 7. Ahlakî fabllar (Günay, 2011:22).

Türk masallarının tasnifini Wolfram Eberhard ile Pertev Naili Boratav birlikte yapmışlardır17. Bu masal kataloğunda 378 Türk masal tipi tespit edilmiştir. Toplam 23

başlık altında toplanan masal sınıflandırması şu şekildedir:

A. Hayvan Masalları (22 tip)

B. Hayvan ve insanın beraber rol aldıkları masallar (11 tip)

C. Masal kahramanına bir ruhun veya bir hayvanın yardım ettiği masallar (49 tip) D. Tabiat üstü bir ruh veya bir hayvanla evlenme konusunu işleyen masallar (27 tip) E. İyi bir ruhla veya evliyalarla birlikte yaşamayı konu alan masallar (13 tip)

F. İnsanların kaderinin önceden yazıldığını ve değişmeyeceğini konusunu işleyen masallar (20 tip)

15 J. G. Hahn, Grieschischeund Albanesishe Marhen, iki cilt, Leipzig, Yeni Baskısı Münih, 1918. 16Stith Thompson, The Types of the Folk-Tale. FFC No.74. Helsinki, 1928.

G. Rüyaları konu alan masallar (3 tip)

H. Kötü ruhlarla birlikte yaşamayı konu alan masallar (23 tip) İ. Sihirbazları konu alan masallar (16 tip)

J. Genç kızın sevgili bulmasını konu edinen masallar (12 tip) K. Erkek kahramanın sevgili bulmasını konu alan masallar (25 tip) L. Fakir kızın zengin bir erkekle evlenmesini konu alan masallar (16 tip) M. Kıskançlık ve iftira konusunu işleyen masallar (17 tip)

N. Hor görülen kocaların kahraman olduğu masallar (3 tip) O. Zina ve baştan çıkarmayı konu alan masallar (22 tip) P. Acaip olaylar ve acaipicraat’ı konu alan masallar (8 tip) Q. Acaip davaları konu alan masallar (13 tip)

R. Realist masallar (9 tip)

S. Acaip tesadüfleri konu olarak işleyen masallar (6 tip) T. Komik olayları konu alan masallar (6 tip)

U. Aptal ve tembel kadın veya erkekleri konu alan masallar (16 tip) V. Hırsızlık ve dedektif konularını işleyen masallar (11 tip)

W. Akıllı, hilekâr veya cimri kahramanları konu alan masallar (29 tip) (Günay, 2011: 23-24)

Bunlardan başka Warren S. Walker ile Ahmet Uysal “Tales Alive in Turkey” ismiyle yayınladıkları masal kitabında masalları yedi kategoriye ayırmışlardır18.

Yukarıda bahsi geçen masal tasnif çalışmaları ağırlıklı olarak masalların muhtevalarını dikkate alarak hazırlanmıştır. Propp, “Morphology of the Folktale” adlı çalışmasında masalları muhtevaya göre sınıflandırmanın objektif olmayacağını söyler. O, daha çok masallarda değişmeyen unsur olan fonksiyonları incelemiştir19.

181. Tabiatüstü masallar, 2. Şaşırtıcı ve hünerli neticelere sahip olan masallar, 3. Mizahi masallar, 4. Ahlaki

masallar, 5. Köroğlu, 6. Din görevlilerinin hatalarını konu olarak işleyen masallar, 7. Fıkralar (Günay, 2011:24)

19 Propp’un peri masallarını incelemesinin ardından tespit ettiği fonksiyonlar şu şekildedir: Ailenin

fertlerinden biri evden ayrılır, Kahramana bir yasak bildirilir, Yasak ihlal edilir, Hain keşif için girişimde bulunur, Hain kurbanı hakkında bilgi elde eder, Hain kurbanını kendisine veya eşyalarına sahip olmak için aldatır, Kurban hileye kanar farkında olmadan düşmanına yardım eder, Hain ailenin fertlerinden birinin yaralanmasına veya zarar görmesine sebep olur, Talihsizlik veya eksik bildirilir kahraman bir emir veya bir istekle karşılaşır-kahramanın gitmesine izin verilir veya kahraman gönderilir, Kahraman tepki göstermek üzere anlaşır veya kendi kendine karar verir, Kahraman evden ayrılır, Kahraman sihirli vasıtayı veya yardımcıyı alabilmek için denenir-sorguya çekilir, Kahraman müstakbel vericinin hareketlerine tepki gösterir, Kahraman sihirli vasıtanın yardımını kazanır, Kahraman aradığı nesnenin olduğu yere götürülür veya

Masal türü üzerine hazırlanan bilimsel çalışmalara Esma Şimşek’in (2001), Yukarı Çukurova Masallarında Motif ve Tip Araştırması adlı iki ciltlik eseri örnek verilebilir. Bu eserde öncelikle masalın tanımı özellikleri diğer nesir türleri ile ilişkisi ele alınmıştır. Ardından Yukarı Çukurova masallarının özellikleri tespit edilmiştir. Masallar üzerine yapılmış çalışmalar derlenmiş ve masalların derleme şekli ele alınmıştır. Metinlerde yer alan motifler tasnif ve tahlil edilmiştir. Metinler Tarihi-Coğrafi Metot ile incelenmiştir. Eserde 70 masal metnine yer verilmektedir. Benzer şekilde Saim Sakaoğlu da (2002) Gümüşhane ve Bayburt Masalları üzerinde çalışmıştır. Girişte genel olarak masal kavramı hakkında bilgi verdikten sonra masalın diğer türlerle mukayesesi yapılır. Farklı ülkelerdeki masal kitapları hakkında bilgileri, masal ile ilgili yapılan çalışmalar takip eder. Daha sonra Gümüşhane masallarının derlenme şekline değinilmiş ve tespit edilen masalların tasnif ve tahlili yapılmıştır. Yazar, Gümüşhane masallarının ortak unsurlarını tespit ettikten sonra derlenen 70 adet Gümüşhane ve Bayburt masalarının metinlerine yer verir. Saim Sakaoğlu (2007), Masal Araştırmaları adlı farklı bir çalışmasında masalın tanımı, kaynakları, tasnif çalışmaları, yerli ve yabancı masal kitapları ile masallarda yer alan kalıp sözleri ele almıştır. Daha sonra masallarda tip, motif ve formel tanımlarının yanı sıra masal anlatıcıları, Türk edebiyatında masalın yeri, masallarda devlet fikri gibi konulara yer vermiştir. Türk masalları bibliyografyası verilmiş, Türkiye’den ve yurt dışından derlenen masal metinlerine yer verilmiştir. Ayrıca yazar, masal derleme fişi ve derleme sırasında sorulacak sorular hakkında bilgi verilmektedir.

Masalların farklı bakış açıları ile ele alındığı bir örnek olarak Umay Türkeş Günay’ın (2011), Elazığ Masalları ve Propp Metodu, başlıklı çalışmasını gösterebiliriz. 1976 yılında yayımlanan Elazığ Masalları adlı eserin ikinci baskısı olan eserde Umay Türkeş Günay, şimdiye kadar muhteva özellikleri ile ele alınan masalları farklı bir bakış açısıyla ele alarak Rus Biçimbilimci Viladimir Propp’un geliştirdiği Masalın Morfolojisi adlı çalışma ekseninde değerlendirmiştir. Propp ve onun geliştirdiği metot hakkında bilgilere yer veren yazar, Elazığ’dan derlenen 70 adet masal metnine yer vermiştir. Daha

Hain mağlup edilir, Birinci talihsizlik veya eksik tasfiye edilir, Kahraman geri döner, Kahraman takip edilir, Kahraman takipten kurtulur, Kahraman evine veya başka bir memlekete tanınmadan varır, Sahte kahraman asılsız iddialarda bulunur, Kahramana zor bir görev teklif edilir, Zor görev çözümlenir, Kahraman tanınır, Sahte kahraman teşhir edilir, Kahramana yeni bir görünüş verilir, Hain cezalandırılır, Kahraman evlenir veya tahta çıkar (Günay, 2011:29-40).

sonra bu masalların Propp metoduna göre tahlili yapılmıştır. Elazığ Masallarının ortak özellikleri ve yazarın 10 adet makalesi de yer almaktadır. Bunlardan başka Türk dünyası masalları da yapılan çalışmalar arasında yerini almıştır. Ali Berat Alptekin (2003), masalın tanımı, özelliklerine yer verdiği eserinde Kazak masalları hakkında da bilgi verilmektedir. Çalışmada Kazak masalları tiplerine göre motif sırası temelinde ele alınmış ve 47 adet masal metni Kazak Türkçesi ve ardından Türkiye Türkçesi ile sunulmuştur.

Masal metinlerini derleme ve yayımlama çalışmaları da masal konulu çalışmaların bir diğer önemli ayağıdır. Bu kapsamda Bilge Seyidoğlu, Erzurum Masalları’nı (2006) yayımlamıştır. Eser, 72 masal metninin neşrinden oluşmaktadır. Bu masallar sırasıyla şöyledir: Yılan Bey, Leylek I, Leylek II, Topal Leylek, Hasan Çelebi, Hüsnü Yusuf, Yüzük Kaçıran Kuş, Ölü Yiyen Derviş I (Çefterçürçe), Ölü Yiyen Derviş II, Hoca Efendi, Bengiboz, Pabuçlu Mehmet, Pallucu Büyük, Kesik Kafa, Uyuyan Delikanlı, Dilâremcengi, Gülanber Hanım, Gül Sinan, Tasa Kuşu, Kamçı, Tavuk Kız, İngiliz Kralı, Nar Tanesi I, Nar Tanesi II, Tokmak, Padişahın Üç Kızı, Melikşah, Muradına Ermeyen Dilber I, Muradına Ermeyen Dilber II, Muradına Nail Olmayan Dilber, Üç Turunçular, Üç Karpuz Güzeli, Üç Narlar, Sırma Saç, İyilik Et de Suya Ati Balık Bilmezse Halik Bilir, Değnek, Ahmet Şah, Keloğlan, Ahmet Turan Mehmet Turan, Hz. İsa Hikayesi, Çoban Mehmed Baba, Abalı Dondon, Tembel Ahmet, Uçkur Terleten, Köroğlu, Acemoğlu, Has Altın Halis Gümüş Paslı Pul, Terzi Kızı, Mektup, Şamdan, Altın Şamdan, Dal Boylu Dal Yusuf, Ahmedi Dürre, Cengli Ahmet, Hain Vezir, Çuhadaroğlu, Perişan Tüccar, Yedi Kancık Babası, Üç Tane Vasiyet, Kötü Arkadaşlar, Hoca Kadı İmam, Üç Arkadaş, Kaz Hikayesi, Aptal Koca, Totok, Keloğlan, Bana Benzer Hanım, Karı Şerri, Ahmet Bezirgan, Serencam, Yalan.

Bir başka derleme çalışması Pertev Naili Boratav’ (2006) aittir. Eserde toplam 49 adet masal metni ve bunların derlendiği kaynak kişiler yer almaktadır. Türk Masalı Üzerine adlı bir makale yer almaktadır. Burada Boratav, masal türünün diğer halk edebiyatı nesir türleri ile olan ilişkisi yanında masalın Türk kültüründeki yerini ve tarihi gelişimini ayrıntılı olarak ifade etmektedir. Türk masallarının yabancı kaynaklı masallarla olan ilgisi, masallar hakkında yapılan çalışmalar ve masallardan faydalanılarak meydana getirilmiş türler Boratav’ın değindiği diğer konular arasında yer almaktadır. Masal hakkında Pertev Naili Boratav’ın (2009) bir diğer çalışması da Zaman Zaman İçinde adını taşımaktadır. Birinci Bölümde Tekerleme, İkinci Bölümde masal metinleri yer almaktadır.

Tekerleme ve masalların kaynaklarına da yer verilen çalışmada Bacı Bacı Can Bacı, Yedi Kardeşler, Nardaniye Hanım, Ben Bir Yeşil Yaprak İdim, Fesleğenci Kızı, Yatalak Mehmet, Menekşe Yaprağından İncinen Kızım, Arap Lala, Dülger Kızı, Ahu Melek, Hüsnü Yusuf Şehzade, Sitti Hatun, Oduncunun Kızı, Sabır Taşı, Yıldırım Padişahı, Nalıncı ile Padişah, Altın Toplu Sultan, Bostancı Dede, Usta Nazar, İnsanoğlu Nankördür, Köylü ile Sultan Mahmut, Hasses Paşa adlı masal metinleri yer almaktadır.

Muhsine Helimoğlu Yavuz da masal derleme çalışmalarına katkıda bulunmuştur. Evvel Zaman İçinde Anadolu Masalları I (2011) adlı eseri, 15 adet masal metninin neşrinden oluşmakta ve neşri yapılan masallar Bir Kedi Masalı, Horozoğlan, Padişah ile Üç Oğlu, Sihirli Değnek, Tuzun Değeri, İlhan, Dev ile Küçük Kız, Tiryaki Baba, Fesleğenci Kız, Tıkanık, Kral Oğlunun Bilmecesi, Ebegümeci Çorbası, Zümrüdüanka, Tahta ve Sihirli Çiçek adlarını taşımaktadır. Gel Zaman Git Zaman Anadolu Masalları II (2016) adlı çalışmasında ise yer verilen masal metinleri şunlardır: Fındık Beyler, Kaybolan Çocuk, Beybörek ile Benliboz, Horoz Masalı, Padişahın Üç Kızı, İmdi Dede, Yılan Bey, Dev ile Padişahın Üç Oğlu, Fes Tüccarı, Sihirli Buz Çiçeği, Padişah ve Oğulları, Altın Saçlı Çocuklar, Süpürgeci Koca, Üç Öğüt, Ay ve Yıldız, Kafatası ve Buz Baba. Naki Tezel’in (2013) neşrettiği masal metinleri ise su isimleri taşımaktadır: Kırk Kardeş, Peri Kızı, Kısmetimi Arıyorum, Peynir Tulumu, Kara Kedi, Keçi Kız, Avcıoğlu, Kırkıncı Oda, Etme Bulma, Bir Göze Bir Gül, Altın Bülbül, Yeşil Kuş, Bahtiyar’la Hoptiyar, Kırk Arap, Ağlayan Nar ile Gülen Ayva, Altmış Akıllı Yetmiş Fikirli, İhtiyar Kuş, Sihirli Yüzük, Altın Kozalaklı Gümüş Servi, Seksen Göz, Çifte Kanbur, Zanni Oğulları, Kırk Oğlan, Ala Balık, Güneş Kızı, Kaldı ile Geldi, Altın Araba, Rüzgaroğlu, Fatma Nine, Mor Menekşe, Sihirli Tavşan, Konuşan Kaval, Limon Kız, Akıllı Evlat, İbiş ile Memiş, Şamdan Kız, Tuz, Çoban Ali, Gururlu Kız, Kırk Haramiler, Sihirli Çeşme, Doğruluk, Keloğlan ile İhtiyar, Keloğlan Yemede, Keloğlan’ın Ali Cengiz Oyunu, Oduncu Keloğlan, Keloğlan Hindistan Yolunda, Keloğlan’ın Köse’ye Masalı, Keloğlan Ölüyü Diriltiyor, Tenbel Keloğlan, Dev ile Keloğlan, Keloğlan Yedi Kat Yerin Altında, Keloğlan’ın Tokmağı, Hamamcı Keloğlan.

Kısaca sıraladığımız çalışmaların yanında aynı metotlarla yapılan farklı çalışmalar da olmuştur20. Muhsine Helimoğlu Yavuz, Masallar ve Eğitimsel İşlevleri (2013a) adlı

20Mehmet Özçelik, Afyonkarahisar Masalları (2004); Behiye Köksel Gaziantep Masalları (1995); Yılmaz

Önay, Van Masalları (1995); Seyit Emiroğlu, Konya Masalları (1996); Ruhi Kara, Erzincan Masalları (1996); Mehmet Yardımcı, Malatya Masalları (1996); Rasim Deniz, Kayseri Masalları (1996) ve Nedim Bakırcı, Niğde Masalları (2000)...

çalışmasında Masallara farklı bir bakış açıcı ile yaklaşmakta ve öncelikle, masalın tanımı, tarihçesi ve diğer sanatlarla ilişkisine değinmiştir. Ardından masallarda verilen mesajlar/iletiler içeriklerine göre tasnif edilmiştir. Yazar, masalları dil ve anlatım özellikleri açısından ayrıntılı şekilde inceleyerek tespit ettiği unsurların dil öğrenimine katkılarını ele almış ve tespit edilen ileti tasnifine göre masal metinleri verilmiştir.

Ayrıca Türk masallarını Türk dünyası masalları ile karşılaştırma çalışmaları yapılmıştır. Masallarda yer alan unsurlar (renk, sayı gibi) ayrı çalışmalarda incelenmiştir. Masallar kullanılan dil açısından incelenmeye tabi tutulmuşlardır. Ancak son zamanlarda masalların çok farklı işlevleri tespit edilmiş ve masallar, değişik açılardan mercek altına alınmışlardır21.