• Sonuç bulunamadı

1.1. Halk Edebiyatı Nesir Ürünleri

1.1.5. Halk Hikâyesi ve Halk Hikâyeleri İle İlgili Yapılan Çalışmalar

Sözlü kültür ürünleri arasında nazım ve nesrin bir arada kullanıldığı türlerden olan halk hikâyesi kendine ait bir takım özellikler taşır. Diğer nesir ürünlerinden farklı olarak belli bir düzen ve sıra gözetilerek anlatılan, belli bir icra ortamında sunulan Türk halk hikâyeleri ile ilgili yapılan çalışmalardan bazıları şöyle sıralanabilir23:

Pertev Naili Boratav (2009b) ilk baskısı 1931’de yapılan lisans mezuniyet tezi olan Köroğlu Destanı adlı çalışmada, başlangıçta Köroğlu’nun Türk destanları ve hikâyeleri arasındaki yerine değinmiş, Köroğlu rivayetlerinin mevzularını ele almış ve rivayetleri karşılaştırılmıştır. Ardından rivayetler motifleri açısından değerlendirmeye tabi tutulmuştur. Köroğlu’nun şahsiyeti hakkında halk telakkilerine yer verilmiş, Köroğlu Destanı’nın tesirleri ve menşei ele alınmıştır. Pertev Naili Boratav’ın halk hikâyecilik geleneği ile bir diğer önemli çalışması ise ilk baskısı 1946’da yapılan Halk Hikâyeleri ve Halk Hikâyeciliği, (2002) adlı çalışmasıdır. Boratav burada öncelikle halk hikâyelerini konuları, yapıları ve üslupları açısından değerlendirmiştir. Daha sonra halk hikâyelerinin diğer nesir anlatıları ile ilişkisini ele almış ve bunların yanında hikâyelerin doğuşu, gelişmesi, müellif ve varyantlaşma meselelerine değinmiştir. Hikâyelerin tarihle ilişkisini de ele alan Boratav, hikâyelerin kitaba geçirilmesine değinmiştir.

Şükrü Elçin, Kerem ile Aslı (2010) adlı çalışmasında Kerem ile Aslı Hikâyesinin yazma ve basma nüshaları arasındaki farklar üzerinde durmuştur. Hikâyenin motifleri, bu motiflerin diğer halk hikâyeleri ile ilgisi, hikâyede yer alan dini, tarihi ve masalsı unsurlar tespit edilmiştir. Kerem ile Aslı Hikâyesi’nde içtimai hayat, Kerem’in şahsiyeti ile aşk ve ülkü gibi konulara değinen Elçin, hikâyenin tesirleri üzerinde durmuştur. Ayrıca yazar Kerem ile Aslı hikâyesinin teşekkülü meselesine de değinmektedir. İlhan Başgöz, “Biyografik Türk Halk Hikâyeleri (Kahramanları, Teşekkülleri, Saz Şairlerinin Eserler ile Münasebeti)” (1949) adlı doktora çalışmasında, Tufarganlı Abbas, Âşık Kerem, Âşık Garip, Ercişli Emrah, Karacaoğlan gibi Türk halk hikâyelerini incelemiştir. Türk halk hikâyeleri ile Arap, İngiliz ve Fransız halk hikâyelerini karşılaştırmıştır.

23Halk hikâyelerinin tanımı, özellikleri, tasnif çalışmaları, kaynakları ve anlatıcı gibi başlıklar altında

Eflatun Cem Güney’in 1958 yılında yayınladığı “Âşık Garip” ve 1960 yılında basılan “Tahir ile Zühre” adlı çalışmaları önemlidir. Mehmet Akalın ve Muhan Bali’nin Mehmet Kaplan danışmanlığında hazırladıkları “Köroğlu Destanı” adlı çalışma Köroğlu hikâyeleri ile ilgili büyük öneme haiz ilk çalışmalardan olmuştur. Muhan Bali 1973 yılında yayınladığı Ercişli Emrah ve Selvihan adlı çalışmasında, Ercişli Emrah’ın tarihi kişiliğini ve hikâyenin oluşumunu araştırmış ayrıca hikâyenin beş farklı varyantının karşılaştırmasını yapmıştır.

Fikret Türkmen 1995 yılında Âşık Garip Hikâyesi, üzerinde çalışmış ve öncelikle halk hikâyeleri ve Âşık Garip ile ilgili yapılan çalışmalara değinmiştir. Âşık Garip hakkındaki problemler başlığı altında konunun mahiyeti ve hikâyelerin teşekkülü konusunu incelemiştir. Hikâyenin yapı bakımından tahlili ve varyantları ile mukayesesine değinildikten sonra hikâyede yer alan şiirler incelenmiştir. Hikâyenin tesirlerine de değinen yazar, derlenen hikâye metinlerini de çalışmaya eklemiştir. Ensar Aslan (1990) ise Halk Hikâyelerini İnceleme Yöntemleri-Yaralı Mahmut Hikâyesi Üzerinde Bir İnceleme, başlıklı çalışmasında, yazılı ve sözlü gelenekten derlenen 12 hikâye metnini incelemiştir. Diğer çalışmalarda yapıldığı üzere hikâyenin motifleri, oluşumu, tarihî kaynakları gibi konular üzerinde durulmuştur. Tespit edilen motifler diğer hikâyelerde yer alan motiflerle karşılaştırılmış Stith Thompson’un kataloğunda yer alan numaralar verilmiştir. Ensar Aslan (2007) bir başka çalışmasında halk hikâyeciliği geleneğini Çıldırlı Âşık Şenlik üzerinden değerlendirmiştir. Türk halk hikâyesi ve halk şiiri ile Doğu Anadolu ve Azerbaycan sahası Âşık edebiyatı hakkında bilgi verilen çalışmada Âşık Şenlik’in hayatı, şiirleri, hikâyeleri ve karşılaşmaları incelenmiştir. Ali Berat Alptekin (1999) Kirmanşah Hikâyesi, başlıklı çalışmasında Kirmanşah, halk hikâyeleri ve hikâyenin kaynakları üzerinde durmuştur. Ardından Kirmanşah Hikâyesi’nin kaynak şahısları ve motif sırası, epizot ve şiir tahlili, motif ve formel yapısı değerlendirilmiş ve hikâye kahramanları ele alınmıştır. Halk hikâyelerinin tasnifi ve Kirmanşah Hikâyesi’nin bu tasnif içindeki yeri üzerinde durulmuştur. Ali Berat Alptekin (2005) Halk Hikâyelerinin Motif Yapısı, adlı çalışmada halk hikâyelerinin tanımı, özellikleri, tasnifi, halk hikâyeleri ile ilgili çalışmalar hakkında bilgiler vermiştir. 70 adet halk hikâyesinin özeti ve halk hikâyelerinde yer alan mitolojik motifler, hayvan, sihir, ölüm motifleri yanında mizah, aldatmalar, şans ve kader gibi motifler tespit edilmiştir.

Saim Sakaoğlu, Esma Şimşek, Ali Berat Alptekin ve Yurdanur Sakaoğlu’nun 1997 yılında hazırladıkları Meddah Behçet Mahir’in Bütün Hikâyeleri adlı iki ciltlik çalışmada Behçet Mahir’in hayatı, hikâyeciliği, şairliği gibi konulardan başka Behçet Mahir konulu bilimsel çalışmalardan bahsedilir. Hikâyelerin özetleri ardından hikâye metinlerinin tam hali yer almaktadır. Çalışmada Behçet Mahir’den derlenen yirmi beş adet hikâye yer almaktadır. İsmail Görkem (2000), Halk Hikâyeleri Araştırmaları Çukurovalı Âşık Mustafa Köse ve Hikâye Repertuvarı adlı çalışmasında Çukurova Bölgesi’nde hikâyecilik geleneğini ve bu geleneğin içinde Mustafa Köse’nin yerini incelemiştir. Hikâyelerin teşekkülü, varyantları ve hikâyelerdeki deyişler hakkında bilgi vermektedir. Tahlili yapılan metinler dil ve anlatım özellikleri açısından ele alınmıştır. Wolfram Eberhard (2002), Güneydoğu Anadolu’dan Âşık Hikâyeleri adlı, Türk Dil Kurumu tarafından yürütülen “Türk Dünyası Destanlarının Tespiti Türkiye Türkçesine Aktarılması ve Yayımlanması Projesi” kapsamında basılan çalışma, yazarın 1951 yılında Güneydoğu Anadolu Bölgesi (Çukurova Bölgesi)’nde yaptığı araştırmaların bir değerlendirmesidir. Bölgenin tüm âşıklarının yer almadığı çalışmada ortak tip tespit edilmeye çalışılmıştır. Bu kapsamda “Elbeylioğlu Hikâyesi”, “Ali Paşa Hikâyesi”, “Köroğlu Hikâyesi” ve “Hurşut ile Mahmihri Hikâyesi”nin basılmış olan ve sözlü gelenekte yer alan varyantları üzerinden bir karşılaştırma yapılmış ve sonuçlar tartışılmıştır.

M. Mete Taşlıova tarafından 2006 yılında tamamlanan dokotra tezinde hikâyecilik geleneği Kars özelinde incelenmiştir. Giriş başlığında Kars’ın coğrafi durumu, tarihi ve kültürel özellikleri verilmiştir. Kars’ta Halk Hikâyeciliği başlığı altında bölgedeki hikâyecilik geleneği, geleneğin bugünkü durumu, etkileşim içinde olduğu diğer çevreler, hikâye anlatıcıları ve repertuarı gibi konulara değinilmiş, Kars sözel hikâyeciliğinin icra ortamları ele alınmıştır. Kars sözel hikâyeciliği; bağlam, icra yapısı, metinlerde yer alan şiirler ve müzik unsuru gibi başlıklar altında incelenmiş, hikâyeler tahlil edilmiştir. Bayram Durbilmez (2014)’in Karslı Âşık Murat Çobanoğlu Hayatı-Sanatı ve Eserleri ve Ali Kafkasyalı’nın (1998), Âşık Murat Çobanoğlu Hayatı-Sanat Eserleri, adlı çalışmalarda Folklor, Âşık Edebiyatı ve Halk Edebiyatı ilişkisi, Âşık Edebiyatı sahasında yapılan çalışmalar ile Kars yöresi hakkında bilgi yer verilmiştir. Daha sonra Âşık Murat Çobanoğlu’nun hayatı ve sanatı, âşık edebiyatı içindeki yeri ele alınmıştır. Çobanoğlu’nun şiirleri ile hikâyelerine yer verilmiştir. Metin Ekici (2004) ise Köroğlu ekseninde Türk dünyasında halk hikâyecilik geleneğini ele almıştır. Öncelikle kahramanlık konusunu

işleyen hikâyelerden olan Köroğlu hakkındaki çalışmalara yer verilmiştir. Türk Dünyasında destan, hikâye ve Köroğlu anlatıcıları ele alınmıştır. Köroğlu anlatmalarının ortaya çıkışı hakkındaki görüşlere yer verilmiştir. Hikâyelerin Doğu ve Batı versiyonlarının karşılaştırılması yapılmıştır. Çalışma, hikâye metinlerinin yer aldığı bölümle son bulmuştur.

İlhan Başgöz’ün (2012) Türkülü Aşk Hikâyeleri-Bir Gösterim Olarak, adlı çalışması, 2008 yılında “Hikâye: Turkish Folk Romance as Performance Art” adıyla İngilizce olarak basılmış ve daha sonra Serdar Erkan tarafından bazı değişiklikler yapılmak suretiyle Türkçe’ye çevrilmiştir. Yazar Giriş’te Orta Doğu’da ve Yunanistan’da aşk hikâyesi geleneği hakkında bilgi vermektedir. Âşıkların hayat tarzı, âşıklığa ilgi duymaları, âşık olma süreçleri gibi konulara eğilen yazar, hikâyenin biçimsel yapısı hakkında bilgi verip bu yapıyı çözümlemeye çalışmıştır. Burada hikâyelerin yapısını ailenin parçalanması, yeni bir aile kurma çabası, yeni bir ailenin kurulması ana başlıkları altında hikâyelerden örnekler ışığında işlemiştir. Hikâyelere birer gösterim olarak yaklaşmış ve sözlü anlatımda hikâye seçme sürecinden icra sırasında hikâyenin kazandığı anlamlara değinmiştir. Dinleyici bahsine de değinen yazar halk hikâyelerinin yaşanan teknolojik gelişmeler sonucunda eski önemini ve canlılığını yitirdiğini belirtmektedir. Eserde ayrıca Ercişli Emrah ile Selvi Hikâyesi, Âşık Garip Hikâyesi ve Cihan Abdullah hikâyelerinin tam metinleri yer almaktadır.

M. Mete Taşlıova 2016 yılında hazırladığı Köroğlu Oltu Kolu (İnceleme-Metinler), adlı çalışmasında Türkiye’de ve Türk dünyasında Köroğlu konulu çalışmalara değinmiş, destanların/hikâyelerin yazıya aktarılması, hikâyeci usta âşıklar ve Köroğlu Oltu Kolu hakkında bilgiden sonra hikâyelerin özet metinlerine yer vermiştir. Metinlerin olay örgüsü, mekân, zaman, şahıs kadrosu gibi başlıklar altında yapısı ve içeriği ele alınmıştır. Metinler, anlatıcı, icra, dinleyici-mekân gibi unsurlar etrafında incelenmiştir. Dil ve anlatım özellikleri bakımından incelenmeye tabi tutulan hikâyelerde yer alan şiirler ve müzik unsurları ayrıntılı biçimde değerlendirilmiş, metinlerin motif yapısı tespit edilmiştir.

Fikret Türkmen ve Mustafa Cemiloğlu (2009a), Âşık Mevlüt İhsani’den Derlenen Halk Hikâyeleri, adlı çalışmalarında Âşık Mevlüt İhsani’nin hayatı ve hikâyeciliği hakkında bilgi verip Âşık Mevlüt İhsani’den derlenen 20 halk hikâyesi metnine yer vermiştir. Aynı şekilde Fikret Türkmen, Mustafa Cemiloğlu (2009b), Âşık Şevki Halıcı’dan Derlenen Halk Hikâyeleri, başlıklı çalışmada da Âşık Şevki Halıcı’nın

hikâyeciliği hakkında bilgi verilmiş, Âşık Şevki Halıcı’dan derlenen 15 hikâye metni yayımlanmıştır. Benzer şekilde Fikret Türkmen, M. Mete Taşlıova ve Nail Tan (2014) tarafından hazırlanan Âşık Şeref Taşlıova’dan Derlenen Halk Hikâyeleri adlı çalışmada Âşık Şeref Taşlıova’nın hayatı, şairliği, hikâyeciliği hakkında bilgi verilmiştir. Derlenen halk hikâyeleri; usta malı halk hikâyeleri, kendi tasnifi halk hikâyeleri ve serencam tipinde hikâyeler başlıkları altında Şeref Taşlıova tarafından anlatılan hikâye metinleri sunulmuştur.

Ana hatlarıyla verdiğimiz çalışmalarda çoğunlukla derleme ve derlenen metinlerin kaynakları, teşekkül tarihleri ve motif yapıları ön plandadır. Bunlardan farklı olarak halk hikâyeleri elektronik kültür ortamının varlığını göstermeye başlaması ile farklı açılardan inceleme çalışmalarına malzeme olmuştur24.