• Sonuç bulunamadı

Marx’ın sınıf anlayışı

Belgede Kur'an'da toplumsal çatışma (sayfa 40-42)

1.1.6. Sınıf Çatışmaları

1.1.6.1. Marx’ın sınıf anlayışı

Marx’a göre, bireyin önemi asıl olarak bir sınıfın üyesi olmasından ileri gelir; çünkü düşünceleri, ahlak inançları, estetik seçimleri ve bunun gibi birçok şey asıl olarak sınıfın doğurduğu düşüncenin bir yansımasıdır.146 Bu bakımdan bir sınıfın üyeleri birey olarak kendilerini aşarak ondan daha üst bir seviyede bir işlev üstlenmektedirler. Artık sınıfın üyeleri tek başlarına hareket etmeyerek sadece kendi bireysel çıkarlarını düşünmeyecek; bilakis sınıfının çıkarlarını kendilerinden önemli görerek, onları gerçekleştirmek için mücadele edecektir. Bu bakımdan Marx’a göre, devrimi gerçekleştirecek sınıf, yöneten sınıfa karşı mücadelesinde başarılı olabilmek için kendi çıkarını bütün halkın çıkarı olarak evrenselleştirebilmiş olmalıdır.147 Marx’a göre gerçek sınıf, üyelerinin kendi birliklerinin ve diğer sınıflardan ayrımlarının bilincine varmalarını gerektirir. Sınıf, kendi bilincine ancak uzlaşmaz sınıfla olan karşıtlığının bilincine vararak gerçekten varır. Sınıf bilinci sınıflar mücadelesi bilincinden geçer.148

Marx için sınıf, üretim araçları -insanların yaşamlarını kazanmak için uğraştıkları araçlar- ile ortak bir ilişki içerisinde bulunan insanların oluşturduğu bir gruptur.149 Sınıfların oluşmasında temel etken olarak ekonomiyi gören150 Marx’a göre toplumsal sınıf, üretim sürecinde aynı rolü oynayan ortak ekonomik çıkarları olan, sınıf ideolojisi yardımıyla sınıf dayanışması gerçekleştiren kişilerin toplamı sınıfı oluşturur.151 Ona göre, her sınıf savaşımı bir siyasal savaşımdır.152 Egemen sınıf, sömürücü sınıf egemenliğini ve sömürüsünü siyasal

145 Beneton, a.g.e., s.28. Sınıfların 19.yy’a kıyasla büyük ölçüde günümüzde silikleştiği, günümüzde bir sınıf

anlayışından daha çok toplumsal kategorilerden bahsedilmesinin daha doğru olduğu söylenilmektedir. Toplumsal kategoriler arasındaki nesnel farklılıkların ve eşitsizliklerin geniş ölçüde azaldığı; buna karşılık, kategorilerin kendi içerisindeki farklılıkların çoğaldığı ve bu nedenle de toplumun daha karmaşık bir yapıya sahip olduğu belirtilmektedir. Bu bakımdan toplumun homojenleşmesi günlük yaşamın pek çok alanında kendini göstermektedir. A.e., ss.105-109.

146 Marx-Engels, Komünist Partisi Manifestosu, s.94; Kızılçelik, a.g.e., c.2, s.297. Ancak Marx, insanların

koşullarının ürünü kabul etmekle birlikte, koşulları üretenin insanlar olduğunu hatırlatarak, toplumu eğitenlerin de eğitilmesinin gerekli olduğunu söyler. Marx, Feurbach Üzerine Tezler, s.104.

147 Marx-Engels, Alman İdeolojisi Bölüm I, ss.126-127, 143, 174; Komünist Partisi Manifestosu, s.81-82.

Marx’ın bahsetmiş olduğu sınıf bilincine eleştiriler olduğunu görmekteyiz. “İnsanlar kendilerini önceden belirlenmiş kademelere yerleştirirler. Örneğin bir kişinin kendisini orta sınıfa ait olarak görmesi, Marx’ın bahsettiği sınıf bilinci ile arasından küçük bir ilişki yoktur.” Beneton, a.g.e., s.50.

148 Marx-Engels, Komünist Partisi Manifestosu, s.93; Beneton, a.g.e., s.23. 149 Giddens, a.g.e., s.261.

150 Marx-Engels, Alman İdeolojisi Bölüm I, s.168. 151 Marx-Engels, Alman İdeolojisi Bölüm I, s.173. 152 Marx-Engels, Komünist Partisi Manifestosu, s.74.

güç aracılığıyla sürdürür.153 Bu nedenle Marx, siyaset ve devleti ekonomiden önemli görmeyerek onları ikinci planda bırakır.154 Marksist analizde, kendi başına sınıfı oluşturan şey, bir dizi çevresel değişken, kendine özgü bir yaşam tarzı ile yine kendine özgü kültürel faaliyetlerdir. Sınıf bilincinden söz etmek, sadece, bu nesnel özelliklerin üretim sürecinden kaynaklanan ortak bir çıkarlar bilinci doğurduğu ve siyasal temsil aracılığıyla pratik eyleme girmenin önünü açtığı zaman mümkündür.155 Bu nedenle Anthony Giddens’in sınıfı, benimseyebildikleri yaşam biçimi türlerini önemli ölçüde etkileyen ortak ekonomik kaynakları paylaşan büyük ölçekli insan gruplaşmaları olarak tanımladığını görmekteyiz.156

Karl Marx ve F. Engels, Komünist Partisi Manifestosu’nda, “Şimdiye kadar olagelmiş bütün toplumların tarihi, sınıf kavgaları tarihidir. Sınıflar sürekli bir karşıtlık içinde bulunmuşlardır. Bu çatışma aralıksız bazen kapalı, bazen gizli bir savaş biçiminde sürüp gitmekte ve her defasında ya toplumun devrimci bir biçimde yeniden kurulması ile veya çatışan sınıfların birlikte yıkılmaları ile sona ermektedir.” demektedirler.157 Marx, toplumsal değişmeyi toplumun kendi içinden, üretim biçimi ve güçlerine bağlı olarak meydana gelen bir kaynağa, yani çatışmaya bağlar. Ona göre, toplumun yapısını büyük ölçüde ekonomik ilişkiler yani alt-yapı belirlemektedir. Her bir yeni üretim biçimi yeni bir sınıf ve yeni bir ideoloji yaratır.158 Bu yeni sınıf ve ideoloji eski toplumsal yapıyı yeni üretim biçimine uygun olarak değiştirir. İnsanlık kaçınılmaz bir şekilde üretim ilişkilerine bağlı olarak sınıf çatışmalarının belirlediği belli devrelerden geçmek zorundadır.159 Marx, sınıfı belirleyen toplumsal ilişkilerin, doğası gereği birbirine karşıt çıkarlar doğurduğunu ileri sürmüştür. Bu nedenle burjuvazinin çıkarları proletaryanın çıkarlarından farklıydı ve uzlaşmaz nitelikteydi. Proletaryayı sömürmek burjuva sınıfının, burjuvaziyi devirmek de proletaryanın çıkarınaydı.160 Bu nedenle Marx’a göre sınıflar arasındaki ilişkiler sömürüye dayanan bir ilişkidir.161 Sınıflara bölünmüş olan her toplum, sonunda idealist bir felsefeye varıyordu. Çünkü sonu gelmeyecek bir egemenlik kurmak isteyen herhangi bir toplumsal

153 Marx-Engels, Alman İdeolojisi Bölüm I, ss.141-142. Bu nedenle devrimci sınıf iktidarda bulunan sınıfa

karşı mücadele etmek zorundadır. Marx-Engels, Alman İdeolojisi Bölüm I, s.167.

154 Aron, a.g.e., s.123. 155 Marshall, a.g.e., s.653. 156 Giddens, a.g.e., s.259.

157 Marx-Engels, Komünist Partisi Manifestosu, ss.57-58. Sezgin Kızılçelik, Marx’ın tarihteki kavgaların

hepsinin sınıf kavgası olduğu iddiasını doğru bulmadığını belirtmekte ve bu tanımın aşırı basitleştirme sayılması gerektiğini söylemektedir. Kızılçelik, a.g.e., c.2, s.312.

158 Marx’a göre, yeni üretim tekniği nasıl burjuva sınıfını yarattı ise, aynı teknik proleter sınıfını da yaratmıştır.

Marx-Engels, Komünist Partisi Manifestosu, s.69; Alman İdeolojisi Bölüm I, s.158.

159 Marx-Engels, Komünist Partisi Manifestosu, s.94; Kongar, a.g.e., ss.122-123. 160 Marshall, a.g.e., s.654.

güç, her şeyin değiştiğini ileri süren maddeci bir felsefeye dayanamazdı. Böyle bir sınıf, gerçeklik bakımından haklı çıkarılamayacak esrarlı bir ilke üzerine, yani bir ide üzerine temellenmek zorundaydı.162 Toplumun bir parçasının diğeri tarafından sömürüldüğü gerçeği, hangi eğilim, hangi form içerisinde olursa olsun bütün geçmiş dönemler için ortak bir gerçektir. Dolayısıyla, geçmiş çağların sosyal bilinci, birçok çeşitlilik ve değişiklik gösterse de, sınıf çatışmaları tamamen yok olmadıkça tamamen ortadan kaybolmayan bazı genel fikirler ve ortak formlar içinde hareket eder.163 Böylece proletarya sömürüldüğünün bilincine vararak, kendi kendisinin bilincine varır ya da varacaktır ve devrimci eylemi de kapitalizme son verecektir. Proletarya, kötülüğün toplumsal köklerini söküp atarak, insanlığın tarihine yeni bir biçim verir. Bu yeni biçim sosyalizmdir: sınıfsız bir toplum politikayı yıkar, ekonomiyi yıkar ve böylece insan yeteneklerinin serbestçe gelişmesini sağlar.164

Belgede Kur'an'da toplumsal çatışma (sayfa 40-42)