• Sonuç bulunamadı

Allah'ın Kâfirlere Bakışının Mü’minler Üzerindeki Etkisi

Belgede Kur'an'da toplumsal çatışma (sayfa 96-99)

Allah, mü’minlerin kendi istediği doğrultuda yaşamalarıyla onları överken, kâfirlerin olumsuz davranışlarını ve karakterlerini yermektedir. Allah'ın kâfirlere olan bu bakışı mü’minlerin ister istemez etkilenmelerine neden olmaktadır. Kâfirlerin toplumu etkileyecek şekildeki yapılanmalarının mü’minler üzerindeki etkisi çatışmanın önemli unsurlarından biridir. Buradaki çatışmanın nedeni tamamen kâfirlerin kendi içlerindeki yapılanmaları ve onların mü’minlere olan davranışları nedeniyledir. Ancak kâfirlerin bu yapılanmaları Allah tarafından oldukça sert bir şekilde eleştirilmekte ve kötülenmektedir. Bu nedenle Allah, onların yapılanmalarını kötülemekte ve gerçeği görmeleri için onları uyarmaktadır. Allah'ın kâfirlere olan bu bakışı mü’minler tarafından içselleştirilerek onlara karşı tutumlarının kötüleşmesine neden olmaktadır. Bu bakımdan buradaki çatışmanın nedeni kâfirlerin yapılanmalarından farklı olarak, bizzat Allah'ın mü’minler üzerindeki yönlendirmesiyle oluşmaktadır. Bu bakımdan bu iki nedenin birbirinden oldukça farklı olduğunu belirtmeliyiz.

Kâfirlerin iman etmedikleri için canlıların en kötüsü oldukları,509 Şeytanın insan için büyük bir düşman olmasına rağmen510 şeytanların kâfirlerin dostları oldukları ya da kâfirlerin kendilerine şeytanları dost edindikleri,511 dinlerini bir eğlence ve oyun edinmeleri 506 2/Bakara, 11. 507 2/Bakara, 8. 508 2/Bakara, 13. 509 8/Enfal, 55. 510 20/Taha, 117; 36/Yasin, 60. 511 7/A’raf, 27, 30.

ve dünya hayatının onları aldatması,512 çoğunun ancak ortak koşarak Allah'a iman etmeleri,513 ancak bir pislik olmaları,514 Allah'a ve Peygamberi’ne düşman olmaları nedeniyle en aşağıların arasında olmaları,515 bu dünya hayatındaki yaşama mühletlerinin, onların daha da günahlarını artırmaları için olması,516 hayvanlar gibi, hatta daha da şaşkın oldukları517 için Allah kâfirlere hiçbir tolerans tanımamaktadır. Allah'ın kâfirlere olan bu tavrı nedeniyle onların kalplerine korku saldığını,518 Bedir Savaşı’nda meleklere kâfirlerin boyunlarını ve bütün parmaklarını vurmalarını emretmektedir.519

Allah, kâfirlerin ve Allah yolundan alıkoyanların amellerini boşa çıkardığını buyurmaktadır.520 Yani kâfirler bu dünya hayatında ne kadar iyilik, güzellik, yardımseverlik namına ne yaparlarsa yapsınlar, onların bu yaptıkları ahirette kendilerini cehennemden kurtarmalarına yetmeyecektir. Onların bu yaptıkları her ne kadar İslam'ın istemiş olduğu emirlerle aynı olsa da Allah insanların her şeyden önce kendisini, Peygamberi’ni tanımasını, Kur'an'ın istediği şekilde bir yaşam sürmesini istemektedir. Bu nedenle kâfirlerin iyiliklerinin Allah katında bir değeri olmaması, kâfirlerin Allah'ı ve Kitabı’nı inkâr ettikleri müddetçe kendilerinin mü’minler tarafından hiçbir zaman sevilmeyeceğini gösterecektir. Çünkü onlar dünyada ne kadar çok iyi insan olsalar da Allah katında değerleri yoktur; çünkü onlar batıl yolu seçmişlerdir. Hâlbuki mü’minler Rablerinden gelen Hakka uydukları için geçmişteki günahlarını Allah örtmüş ve onların hallerini düzeltmiştir.521

Allah, kâfirlerin dünya hayatındaki inkârlarının cezasız kalmayacağını belirterek onları uyarmaktadır. Bu nedenle kâfirlere hiçbir şekilde tolerans gösterilmeyeceği belirtilerek onların eğer dünyada yaptıklarına devam ederlerse, sonsuza dek cehennemde kalacakları bildirilmektedir.522 Burada Allah'ın kâfirlere karşı gösterdiği bu kesin tavrın mü’minlerin kâfirlere karşı davranışlarındaki etkisinin büyük olduğunu söyleyebiliriz. Çünkü kendilerini yaratan Allah, kâfirleri hiçbir şekilde affetmeyerek, onları çok büyük bir azapla cezalandıracağına göre, inananların da bu nedenle kâfirlere karşı davranışlarının bu sertlikte

512 7/A’raf, 51. 513 12/Yusuf, 106. 514 9/Tevbe, 28. 515 58/Mücadele, 20. 516 3/Âl-i İmran, 178. 517 7/A’raf, 179. 518 3/Âl-i İmran, 151. 519 8/Enfal, 12. 520 47/Muhammed, 1, 8-9; 9/Tevbe, 17. 521 47/Muhammed, 2-3. 522 2/Bakara, 39.

olması gerekliliği düşüncesi, inananların davranışlarını bu şekilde etkilenmesini sağlamaktadır.

İsrailoğulları’ndan inkâr edenler ya da Peygamber’e itaat etmeyenleri Allah, onların kalplerinin taş gibi hatta daha da katı olduğunu belirtmektedir. Taşların birçok fonksiyonu olmasına rağmen, bu inkâr edenlerin hiçbir iyiliklerinin olmadığını özellikle vurgulamaktadır.523 Bu nedenle inananların bu tür insanlara olan tavırlarının nasıl olacağı da açığa çıkmaktadır. Çünkü bu tür insanların cansız bir taş kadar değeri olmadığına göre, onlar yaptıkları işlerin kötülüğü neticesinde bu yaklaşımı hak etmektedirler. Bu nedenle Allah bu tür insanların iman etmeyeceklerini özellikle vurgulamaktadır. Hatta onlar, iman etmedikleri gibi, Allah'ın kelamını bile bile bozmaktadırlar.524

Küfür ve isyanları nedeniyle Allah'ın İsrailoğulları’nı lanetlediğini görmekteyiz.525 Bu nedenle insanların dünya hayatında yaptıkları azgınlık ve küfürlerinin hiçbir zaman affedilmediği ve bundan dolayı da mü’minlerin lanetlenen bu insanlara karşı tavırlarının hiç de iyi olmayacağı bir gerçektir.

Allah, her kimin kendisine, Peygamberi’ne, Cebrail’e ve Mikail’e düşman olursa kendisinin de o kâfirlere düşman olduğunu belirtir.526 Allah'ın düşman olduklarına mü’minlerin düşman olmaması düşünülemez. Çünkü insanları Allah yarattığına göre, insanların da Yaratıcıları’nın söylediği sözleri kabullenmeleri gerekir. Bu nedenle kâfirlerin düşmanlıklarına karşı mü’minlerin de kesinlikle düşmanlık duyguları taşımaları gerekir ve şartlar olgunlaştığında da bizzat savaşmaları zorunlu olur.

Allah'ın ayetlerini inkâr ederek kâfir olarak ölenler, Allah'ın, meleklerin ve tüm insanların lanetlerini üzerlerine almaktadırlar. Ayrıca onlar sonsuza dek bu laneti taşırlar ve onların azapları hiçbir şekilde affedilmeyerek, yüzlerine bile bakılmaz.527 İman etmeyip kâfir olarak ölenlere karşı bu şekilde kötülenmelerinin gerek kâfirler üzerinde, gerekse inananlar üzerindeki etkisi çok büyük olmaktadır. Kâfirlerin bu sözleri duymalarından sonra inananlara karşı olan kötü bakışları daha da artacaktır; çünkü bunun nedeni kâfirlere hiçbir şekilde değer verilmediği gibi, onlar tamamen inananlardan dışlanmaktadırlar, hatta mü’minler sürekli olarak onlara lanet etmektedirler. Böyle bir durumda kâfirlerin inananlara bakışları kötüleştiği gibi, bu bakış eskisinden daha da şiddetlidir. İnananların da kâfirlere

523 2/Bakara, 74. 524 2/Bakara, 75.

525 2/Bakara, 88; 4/Nisa, 52. 526 2/Bakara, 98.

karşı olan bakışları değişerek, hiçbir şekilde onlara iyi bir gözle bakması mümkün olmayacaktır.

İman edenler Allah yolunda savaşırken, inanmayanlar ise tağut yolunda savaşırlar. Bu nedenle Allah, inanmayanları şeytanın dostları olarak nitelendirmektedir.528 Şeytanın dostu olmak demek, mü’minlerin düşman olan kimselere karşı gerçekten hiçbir zaman iyi bir gözle bakılamayacağını göstermektedir. Çünkü onlar her ne kadar insan olsalar da, insanlığın yapması gerekenleri bırakarak, kendilerine şeytanı dost edinmişler ve böylece de mü’minlerin düşmanlıklarını kazanmışlardır.

Belgede Kur'an'da toplumsal çatışma (sayfa 96-99)