• Sonuç bulunamadı

MÜKELLEF TĐPLERĐ, MÜKELLEF PSĐKOLOJĐSĐ VE DAVRANIŞLARI Vergilemeye karşı uyum derecesini ve vergi ahlakı seviyesine etki yapan

1. VERGĐ AHLÂKININ ÖLÇÜLEBĐLĐRLĐĞĐ SORUNU

1.2. MÜKELLEF TĐPLERĐ, MÜKELLEF PSĐKOLOJĐSĐ VE DAVRANIŞLARI Vergilemeye karşı uyum derecesini ve vergi ahlakı seviyesine etki yapan

86 çerçevede siyasal, idari ve yargısal sürece olan güvenin artması, vergi ahlâkını olumlu yönde etkilemektedir. Böyle bir güven ortamının varlığı halinde yönetimin ve bunlara bağlı olan uygulayıcı idarenin bireyler üzerinde alacakları siyasal ekonomik vb. kararlara karşı adı geçen vatandaşların tepkileri daha düşük seviyede kalacak, ilgili idarelerin vergisel hususlarda alacakları kararlar da mükellefleri çok fazla rahatsız etmeyecek, mükelleflerin vergi uyum ve işbirlik oranlarında artış görülecektir5.

Bireylerin siyasi, idari ve yargısal sistemin çok iyi işlemediğini ve kendi görüş ve menfaatlerini temsil edemediklerini düşündükleri durumda ise ilgili vatandaşlar mevcut siyasi, idari ve yargı mercilerine karşı güvensiz bir tavır takınabileceklerdir6. Ekonomik, vergisel ve hukuksal süreçler içerisindeki etkinsizliklerin varlığı, sık aralıklarla vergisel afların ortaya çıkması ve vergi uygulayıcılarının sert caydırıcı tedbirler alması vb. gibi negatif durumlar gözlemleyen bireylerin, tabi oldukları devletin mevcut siyasi, idari ve yargısal mercilerine olan güvensizliklerini artırıcı unsurlar olacaktır. Bu tür bir yaklaşımın sonucu olarak bireylerin, kendilerini tam layıkıyla temsil edemediklerini düşündükleri idare ve diğer organlara karşı olumsuz tavırlar sergileme kapasiteleri artacaktır. Bu tür bir olumsuz yaklaşımın toplumu oluşturan bireyler arasında yaygınlaşmaya başlaması ya da artması, vergi ahlâkı ve vergi uyumu konularında mükelleflerin genel hatlarıyla uyumsuz bir bakış açısına sahip olmalarına yol açacaktır. Bu durum, vergi gelirlerini, kamusal hizmetlerin finansmanını ve devlet faaliyetlerinin etkinliğini azaltıcı bir etki doğuracaktır.

1.2. MÜKELLEF TĐPLERĐ, MÜKELLEF PSĐKOLOJĐSĐ VE DAVRANIŞLARI

87 1.2.1. Mükellef Tipleri

Mükelleflerin bazıları risk sever, bazıları risk sevmez ve bazıları da riske karşı nötr olabilirler. Risk alma düzeylerine göre vergi kaçırma ve kaçırmamaya yönelik kararları farklılaşabilmektedir. Riske karşı nötr olan birey, elde etmeyi beklediği değerin sıfır olması durumunda, kumar oynamamayı tercih eden bireydir7.

Mükelleflerin risk almaya ilişkin olarak benimsedikleri davranışlar birbirlerinden farklılık göstereceklerdir. Bir kısmı vergi kaçırmayı tercih ederken, diğerleri kanunlara uygun hareket etmeyi seçecektir. Benzer ekonomik özelliklerdeki bireylerin aynı vergi kanunlarına tabi olmasına rağmen, bir kısmının vergi kaçırıp bir kısmının vergi kaçırmamasının altında yatan nedenlerden birisi de, risk alma düzeylerindeki farklılıklardır. Esasen mükellefin vergi kaçırıp kaçırmama kararını verirken yaptığı fayda ve maliyet kıyaslamasındaki önemli bir nokta da, vergi yönetimlerinin kaçakçılığın fayda ve maliyetlerini etkileyebilmesine karşın, mükellefin risk üstlenmeye ilişkin tavrı üzerinde kontrol sahibi olmamalarıdır.

Beklenen faydaların beklenen maliyetlerden fazla olması halinde, risk seven bir mükellef vergi kaçırma eylemini gerçekleştirmeyi tercih ederken, risk sevmeyen bir mükellef ise aynı durumda (beklenen fayda beklenen maliyetten fazla olduğunda), elde edeceği faydalardan çok katlanacağı maliyetlere önem verdiği için tercihini vergi kaçırmamak yönünde kullanacaktır. Elbette bu durum, alınan riskin büyüklüğüne ve risk sevmezlik derecesine bağlı olarak değişebilecektir. Bu nedenle vergi cezalarının ve vergi inceleme olasılığının artması, vergi kaçırmanın maliyetlerini yükselteceğinden vergiye uyum da artabilecektir8.

1.2.2. Mükellef Psikolojisi ve Mükellef Davranışları

Yaşam döngüsü içerisinde kaçınılmaz bir olgu olan vergilerin insanlar tarafından ödenmemeye çalışılması çok karşılaşılan bir davranış kalıbıdır. Bu tür bir yaklaşımla karşılaşılmasının önemli bir nedeni de verginin bireylerin gelir, servet ve harcamalarını belirli ölçüde azaltmasıdır. Bundan dolayı bu duruma iktisadi insan9 perspektifinden

7 Tayfun Moğol ve M. Erkan Üyümez, “Vergi Suç ve Cezalarının Ekonomisi”, 19. Türkiye Maliye Sempozyumu(Türkiye’de Vergi Kayıp ve Kaçakları, Önlenmesi Yolları), Antalya, 10-14 Mayıs 2004, ss.

573-599, s. 577.

8 Moğol ve Üyümez, a.g.t, s. 578.

9 Literatürde Homo-Economicus olarak geçen terim yerine iktisadi insan terimi kullanılacaktır.

88 bakıldığında, verginin mükellefler tarafından pek hoş şekilde karşılanmaması doğaldır.

Netice olarak bireyler, vergiyi ödeme ya da ödememeyi tercih edeceklerdir. Đnsanlar, vergi kaçırmak ya da kaçırmamak yönünde alacakları kararların ne olacağını, sağlayacakları fayda ve maliyetleri göz önünde bulundurarak belirlemektedirler10.

Mükelleflerin davranışlarını etkileyen diğer bir unsur da diğer mükelleflerin vergiye karşı takındıkları tavırlar olmaktadır. Diğer mükellefler eğer vergilerini ödememe yönünde bir faaliyet içerisinde bulunuyorlar ve çoğunlukla da bundan dolayı herhangi bir ceza ile karşılaşmıyorlar ya da maruz kaldıkları cezalar yaptıkları fiillere nazaran zayıf kalıyor ise bu durum dürüst şekilde vergilerini ödeyen ya da vergileri kaynaktan kesilerek ödenen mükelleflerin bir nevi cezalandırılması anlamını taşımaktadır. Böyle bir durumun varlığı halinde vergileme ile ilgili ödevlerini layıkıyla yerine getiren mükelleflerde, vergiye ve vergileme sürecine karşı tavırlar gelişebilecektir11. Bu tavırların şekillenmesinde ise çok sayıda unsur belirleyici olmaktadır. Vergiye karşı mükelleflerin tutumlarını belirleyen faktörler, vergi ahlâkının belirleyicileri adı altında önceki kısımlarda açıklanmıştır. Bunlar kısaca tekrar sayılacak olunursa, öncelikle kişi ile doğrudan bağlantılı olan demografik faktörler, vergi ahlâkı, diğer mükelleflerin davranışları, devlete bağlılık, vergilerin kullanıldıkları alanlar başlıkları altında bir sıralamaya tabi tutulabilir. Bunlar yanında kişi ile doğrudan bağlantılı olmayan vergi adaleti, vergi afları, vergi sistemindeki karmaşıklık, vergileme ortamının ve sürecinin belirsizliği, vergilerin sayısı, vergi cezaları, denetim olasılıkları, önceden yapılan denetimler ve vergi oranları gibi etmenler de vergi ahlâkını etkileme konusunda mükellef davranışlarını belirleme aşamasında etkili bir rol oynayan öteki faktörleri oluşturmaktadırlar.

Bu faktörlerde ortaya çıkan olumsuz değişimler ya da arzu edilmeyen bir yapının bulunması, mükelleflerin vergileme hususunda sergileyecekleri davranışları etkileme bağlamında negatif etkiler ortaya çıkarabileceklerdir. Bundan dolayı vergi idaresinin ve devlet yönetiminin bu konularda ortaya çıkabilecek arzu edilmeyen sonuçların önceden tespiti ve bunların arzu edilen yönde değiştirilmesine yönelik önlemleri alması

10 Gil S. Epstein ve Ira N. Gang, “Why Pay Taxes When No One Else Does?”, Review of Development Economics, S.14(2), Đngiltere, 2010, ss. 374-385., s. 374.

11 Lars P. Feld, Bruno S. Frey ve Benno Torgler, “Rewarding Honest Taxpayers”, içinde Managing and Maintaining Compliance (Eds. Henk Elfers, Peter Verboon ve Wim Huisman), The Hague: Boom Legal Publishers, 2006, ss.45-61, ss.48-49.

89 gerekmektedir. Aksi takdirde devlet idaresi ve mali teşkilat açısından hiç arzu edilmeyen sonuçların ortaya çıkması kaçınılmaz bir durum olacaktır.

2. VERGĐLENDĐRME ĐŞLEMĐNE KARŞI ORTAYA ÇIKAN DAVRANIŞ