• Sonuç bulunamadı

2. VERGĐLENDĐRME ĐŞLEMĐNE KARŞI ORTAYA ÇIKAN DAVRANIŞ VE TEPKĐLER

3.3. AFRĐKA’DA VERGĐ AHLÂKI

3.4.2. Avrupa Ülkelerinde Vergi Ahlakı

167 Avrupa ülkeleri arasında en düşük vergi ahlakına sahip ülkelerden Fransa, Norveç ve Đsveç’te, kayıtdışı ekonominin boyutunun da düşük çıktığı görülmektedir. Yüksek vergi ahlakına sahip Romanya, Đspanya ve Đtalya’da, kayıtdışı ekonominin boyutları da yüksek çıkmaktadır. Bu ülkelerde kayıtdışı ekonominin büyüklüğü üzerinde vergi ahlakının çok fazla etkili olmadığı görülmektedir. Buna karşılık Bulgaristan ve Polonya’da vergi ahlakının düşük ve kayıtdışı ekonominin yüksek olduğu görülmektedir. Bu iki ülke için vergi ahlakının, kayıtdışı ekonominin boyutu üzerinde etkili olduğu söylenebilir. Genel olarak Avrupa ülkelerinde kayıtdışı ekonominin büyüklüğü ile vergi ahlak düzeyi arasında güçlü negatif bir ilişkiye rastlanmamıştır.

168 Tablo 41: Avrupa Ülkelerinde Vergi Ahlakını Şekillendiren Unsurlar

Not: Tabloda yüzde olarak verilen değerler vergi kaçakçılığı asla kabul edilemez cevabının değerlerini, parantez içerisinde yer alan değerler ise ortalama vergi ahlakı değerlerini göstermektedir.

Kaynak: Tabloda yer alan veriler, Dünya Değerler Anketi internet sitesinden (http://www.worldvaluessurvey.org) tarafımızca derlenmiştir.

Đngiltere (2006)

Fransa (2006)

Đtalya (2005)

Đspanya (2007)

Almanya (2006)

Hollanda (2006)

Đsveç (2006)

Đsviçre (2007)

Norveç (2008)

Belçika (1999)

Danimarka (1999)

Vergi Ahlakı Ortalama Değeri 2,3 2,8 2,2 2,1 2,2 2,3 2,2 2,0 2,3 3,7 2,0

CĐNSĐYET

Erkek %52,8(2,5) %39,2(3,2) %59,0(2,3) %64,3(2,0) %57,1(2,2) %56,4(2,5) %45,0(2,6) %52,2(2,3) %43,0(2,6) %32,8(4,0) %57,4(2,2) Kadın %62,3(2,0) %55,9(2,5) %63,9(2,1) %65,3(2,1) %56,2(2,2) %65,5(2,1) %62,1(1,9) %69,9(1,7) %56,4(2,0) %42,6(3,4) %73,5(1,8)

YAŞ

15-29 %47,1(2,5) %38,2(3,2) %48,7(2,4) %55,5(2,4) %48,3(2,5) %57,6(2,1) %47,1(2,4) %45,5(2,7) %41,7(2,4) %27,9(4,2) %64,1(2,1) 30-49 %55,1(2,4) %48,4(3,0) %59,9(2,4) %66,6(2,1) %52,2(2,3) %59,1(2,4) %48,5(2,5) %56,6(2,1) %50,5(2,3) %33,6(3,8) %60,5(2,1) 50+ %66,3(2,0) %51,7(2,6) %68,6(1,9) %68,6(1,9) %63,9(1,9) %65,1(2,3) %59,6(2,0) %67,8(1,9) %52,6(2,2) %46,4(3,2) %71,6(1,8)

EĞĐTĐM DÜZEYĐ

Düşük %52,7(2,6) %60,7(2,3) %65,6(2,0) %79,1(1,6) %52,8(2,4) %71,3(2,0) %60,5(2,3) %77,2(1,6) %48,5(2,7) %45,4(3,4) %68,6(2,0) Orta %61,3(2,1) %40,9(3,2) %58,5(2,2) %61,3(2,2) %53,2(2,3) %54,7(2,5) %60,3(2,1) %63,4(2,1) %47,1(2,4) %37,6(3,8) %58,6(2,3) Yüksek %56,8(2,3) %43,8(2,9) %63,8(2,0) %66,2(2,1) %55,7(2,3) %55,7(2,4) %47,5(2,4) %56,2(2,0) %50,8(2,1) %31,8(3,6) %63,0(1,9)

DĐNĐ ALIŞKANLIKLAR

Haftada birden fazla %78,3(1,8) %79,1(1,4) %70,3(2,0) %65,0(2,1) %57,4(1,7) %71,2(1,5) %51,4(1,5) %92,2(1,1) %87,5(1,1) %58,5(2,4) %85,7(1,1) Ayda bir defa %52,1(2,2) %63,3(2,0) %60,0(2,1) %67,2(1,9) %56,5(2,1) %61,5(2,4) %66,4(1,8) %63,2(1,8) %61,9(1,8) %38,6(3,4) %80,2(1,5) Asla/Uygulamada Asla %57,5(2,3) %47,9(2,9) %56,1(2,5) %65,1(2,2) %60,4(2,2) %58,8(2,3) %49,7(2,4) %54,6(2,3) %44,3(2,6) %37,2(3,9) %61,2(2,3)

MEDENî DURUM

Evli %61,5(2,1) %50,6(2,7) %64,7(2,1) %66,0(2,0) %59,9(2,1) %62,5(2,2) %52,8(2,2) %65,1(1,9) %52,2(2,2) %38,6(3,5) %66,9(1,9) Bekâr %49,4(2,6) %36,0(3,3) %51,8(2,4) %59,3(2,2) %49,3(2,5) %55,9(2,4) %50,3(2,4) %48,0(2,4) %41,3(2,5) %30,0(4,2) %61,7(2,2) ADALET SĐSTEMĐNE GÜVEN

Çok Fazla Güveniyorum %71,5(1,8) %63,0(2,3) %72,1(2,2) %69,2(2,0) %49,8(2,4) %87,4(1,5) %52,9(2,2) %66,4(1,8) %53,8(2,0) %50,8(3,2) %69,2(2,0) Hiç Güvenmiyorum %55,2(2,6) %46,7(3,3) %52,1(2,9) %63,7(2,3) %54,0(2,6) %60,4(2,5) %50,6(3,3) %53,4(2,3) %21,1(4,8) %40,9(3,9) %60,9(2,7)

PARLAMENTOYA GÜVEN

Çok Fazla Güveniyorum %86,6(1,3) %75,3(1,7) %70,6(1,9) %66,6(2,2) %55,3(1,8) %73,7(1,8) %63,0(1,8) %59,2(2,4) %62,3(1,7) %65,7(2,5) %82,4(1,5) Hiç Güvenmiyorum %59,8(2,5) %48,7(3,3) %62,2(2,4) %68,0(2,2) %56,8(2,4) %63,0(2,3) %53,5(2,8) %59,2(2,5) %43,2(2,7) %37,5(4,2) %65,2(2,2)

HÜKÜMETE GÜVEN

Çok Fazla Güveniyorum %81,7(1,7) %82,1(1,7) %66,7(2,2) %61,6(2,3) %38,6(2,6) %69,5(1,3) %53,1(1,9) %69,4(1,9) %54,3(1,8) - -

Hiç Güvenmiyorum %63,3(2,4) %45,9(3,3) %64,0(2,4) %73,6(1,9) %58,7(2,4) %58,9(2,5) %46,5(3,0) %51,6(2,9) %48,2(2,6) - -

ULUSAL ONUR

Çok Gurur Duyuyorum %64,0(2,1) %53,3(2,5) %66,7(2,0) %68,8(1,8) %66,9(1,9) %73,1(2,1) %60,6(2,0) %65,0(2,0) %48,4(2,4) %47,5(3,3) %68,4(2,1) Hiç Gurur Duymuyorum %45,4(3,4) %44,5(3,6) %68,8(2,2) %57,8(2,7) %38,3(3,1) %60,4(2,7) %26,1(3,6) %75,6(1,7) %50,0(2,8) %26,3(4,8) %57,6(3,3)

169 Dini hizmetlere katılım sıklığı ile vergi ahlakı ilişkisine bakıldığında, ele alınan ülkelerden sadece Đspanya’da bireylerin dini hizmetlere katılımının, vergi ahlakı üzerinde çok fazla etkili olmadığı görülmektedir. Đspanya’da ayda bir kez dini hizmetlere katılım gösteren bireylerin ortalama vergi ahlakı, haftada birden fazla dini hizmetlere katılım gösterenlerden ve hiç katılım göstermeyenlerden daha yüksek çıkmıştır. Ele alınan diğer ülkelerde ise haftada bir defadan fazla dini ibadete gidenlerin, daha az sıklıkla gidenlere göre vergi kaçakçılığına daha fazla karşı oldukları ve dini hizmetlere katılım sıklığının vergi ahlakının önemli bir belirleyicisi olduğu görülmektedir.

Avrupa’da Almanya dışında ele alınan ülkelerde adalet sistemine çok fazla güven duyanlarda vergi ahlakı düzeyinin, hiç güven duymayanlara oranla çok daha yüksek olduğu ve adalet sistemine duyulan güven duygusunun artmasının, vergi ahlakını önemli derecede artırdığı görülmektedir. Almanya’da ise yasal sisteme güven duygusunun vergi ahlakı üzerinde çok fazla etkili olmadığı görülmektedir.

Hükümete duyulan güven ile vergi ahlakı ilişkisine bakıldığında ise, Đtalya’da hükümete çok fazla güvenen bireyler ile hiç güvenmeyen bireylerin ortalama vergi ahlakı değerleri birbirine yakın çıkmaktadır. Bu durum, Đtalya’da hükümete duyulan güvenin, vergi ahlakının bir belirleyicisi olmadığını göstermektedir. Đspanya ve Almanya’da ise dünya genel bulgularının aksine, hükümete hiç güvenmediğini ifade eden bireylerde vergi ahlakı düzeyinin daha yüksek olduğu görülmektedir148.

Đspanya’da Bask, Katalonya, Galiçya, and Navarre olarak farklı kültürel kimlikler bulunmaktadır. Bask ve Navarre Bölgeleri özerk bölgelerdir ve kendi vergilerini düzenleme ve toplama hakları vardır. Toplanan gelirin belli bir kısmı merkezi idareye aktarılır. Katalonya’da ise kimlik duygusu güçlü olmasına karşılık özerklik duygusu daha zayıftır. Tarihi bir bölge olan Galiçya’da bireylerin kendi dilleri bulunmaktadır ve Katalonya ile benzer bir özerklik statüsüne sahiptir. Buna karşılık özerklik hareketleri bu bölgede Katalonya’dan daha zayıftır149. Torgler ve Schneider tarafından yapılan çalışmada, Navarre ve Bask bölgelerinde daha düşük vergi ahlakı bulunmuştur. Vergi ahlakındaki bu

148 Alm ve Torgler’e göre, Almanya hükümeti vergi uyumunu artırmada mükelleflere daha az kontrol ve daha çok saygı duyacak şekilde davranmak yerine, zorlayıcı vergi uygulama tekniği kullanmaktadır. Almanya’nın uyguladığı zorlayıcı strateji vergi ahlakını olumsuz etkilemektedir. Politik süreçte vatandaşların yer alması, devlet ve birey arasında daha yakın ilişki kurulmasına yardımcı olacaktır. Bkz: James Alm ve Benno Torgler,

“Culture differences and tax morale in the United States and in Europe”, Journal of Economic Psychology, S. 27, 2006, ss. 224–246, s.225 ve s.228.

149 Torgler ve Schneider, “What Shapes Attitudes Toward Paying Taxes?, a.g.e., s. 461.

170 azalış Bask bölgesinde daha fazladır. Bask’lılar, diğer bölgelere göre kendi kimliklerini daha güçlü hissetmektedirler ve Basklıların %23’ü kendilerini sadece Bask’lı olarak hissettiklerini ifade etmişlerdir. Katalonya’da ise ayrılıkçı düşünce Bask Bölgesinden daha zayıftır. Đspanya’nın diğer bölgelerine göre vergi ahlakının, Bask bölgesinde daha düşük olduğu görülmektedir. Bunun nedeni ademi merkeziyetçilik sürecindeki kurumsal değişimler ve bölge özerkliğinin 1990’larda artış göstermesidir150.

Avrupa’da parlamentoya duyulan güven duygusunun vergi ahlakı üzerine etkisine bakıldığında, Đsviçre ve Đspanya dışında ki ülkelerde, parlementoya duyulan güvenin artması, vergi ahlakını önemli derecede pozitif etkilemektedir. Đspanya’da parlementoya hiç güven duymayan bireyler ile çok güven duyan bireylerin ortalama vergi ahlakı değerlerinin aynı olduğu, Đsviçre’de ise birbirine çok yakın olduğu görülmektedir. Bu iki ülkede parlementoya duyulan güven duygusunun, vergi ahlakı üzerinde bir etkisinin olmadığı görülmektedir151.

Genel olarak ele alınan Avrupa ülkelerinde güven unsuru ile vergi ahlakı arasında pozitif ilişki bulunmaktadır ve ulusal gurur duygusunun artması, ülkelerin genelinde vergi ahlakını önemli derecede artırdığı görülmektedir. Sadece 26 Kantonun bulunduğu Đsviçre’de ulusal gurur duygusunun hiç olmadığını belirten bireylerde bulunan vergi ahlakı düzeyinin daha yüksek bir seviyede gerçekleştiği gözlemlenmiştir. Belçika’da ise ulusal gurur duygusunun çok fazla olduğunu ifade eden bireylerdeki vergi ahlakı düzeyinin, hiç gurur duymadığını ifade eden bireylerden yüksek olmasına karşılık, genel olarak ulusal gurur duygusu ve vergi ahlakı düzeyinin Avrupa ülkeleri arasında en düşük seviyede gerçekleştiği gözlemlenmektedir152.

150 Torgler ve Schneider, “What Shapes Attitudes Toward Paying Taxes?, a.g.e., s.464.

151 Inglehart, Güney Avrupa’da güven seviyesinin düşük olduğunu ifade etmektedir ve bunun nedeni olarak Güney Avrupa geleneksel kültüründe kişiler arası güvenin düşük düzeyde olmasını göstermektedir. Bkz:

Ronald Inglehart, “The Renaissance of Political Culture” American Political Science Review, S. 82, 1988, ss. 1203-1230., s.1204.

152 1830’da bağımsızlığını kazanan Belçika’da 19. Yüzyılın sonunda Flamanca hareketin önem kazanması ile birlikte cemiyet ve bölge kavramları ulusal anayasada yer almıştır. Kurulan Belçika Federal yapısında ilk olarak 1960’ların sonunda dillere göre bölgelere ayrılmıştır. Belçika’nın güneyinde Fransızca, kuzeyinde Flamanca ve Brüksel de ise her iki dil birden konuşulmaktadır. Flamanca konuşan nüfusun, Fransızca konuşan yerlilere göre daha düşük vergi ahlakına sahip olduğu görülmüştür. Fransızca konuşan bölgelerde, ulusal gurur ve ileri demokrasi tutumlarının vergi ahlakı üzerindeki etkisi Flamanca konuşanlara göre daha fazla çıkmaktadır. Bkz. Torgler ve Schneider, “What Shapes Attitudes Toward Paying Taxes?, a.g.m., ss.457-461.

171 3.5. GEÇĐŞ EKONOMĐLERĐNDE VERGĐ AHLÂKI

Geçiş ekonomilerinde vergi ahlâkının ele alındığı bu başlık altında, ilk olarak 1999-2002 yılları arası verileri ile geçiş ekonomilerindeki vergi ahlakının karşılaştırılması yapılacaktır153. Ardından 1989-2008 yılları arası Geçiş Ekonomilerinde vergi ahlakının gelişimi ve vergi ahlakı ile kayıtdışı ekonomi arasındaki ilişki ele alınacaktır.

Geçiş Ekonomilerinde 1999-2002 yılları arası ortalama vergi ahlak değerleri aşağıda Grafik 11’de verilmiştir. Geçiş Ülkelerinde bireylerin vergi kaçakçılığına güçlü şekilde karşı olmadıkları ve önemli bir kısmının dünya ortalama vergi ahlakının altında bir vergi ahlakına sahip olduğu görülmektedir.

Geçiş Ekonomilerinde ortalama vergi ahlakı değerlerine göre yapılan sıralamada, ampirik bulgulara göre vergi ahlakının en yüksek olduğu ilk dört ülke olarak Arnavutluk, Bulgaristan, Çek Cumhuriyeti ve Macaristan gelmektedir. Geçiş Ekonomileri arasında en düşük vergi ahlakının, eski Sovyet Cumhuriyeti ülkesi olan Belarus, Moldova ve Litvanya’da gerçekleştiği görülmektedir. Bu ülkelerde ortalama vergi ahlakı değeri, dünya vergi ahlakı değerinin altında gerçekleşmiştir. Bu durum Sovyet kuralları altında yaşamanın devlete güveni ve devleti mali olarak destekleme zorunluluğu duygusunu azalttığı ve bu düşüncelerin Sovyet sonrası döneme taşındığı çıkarımı ile açıklanabilir154.

Merkez ve Doğu Avrupa (MDA) Ülkelerinde yaşayanların, Eski Sovyetler Birliği (ESB )Ülkelerine göre daha yüksek düzeyde vergi ahlakına sahip oldukları görülmektedir.

MDA ülkelerinin ESB ülkelerine göre vergi sistemlerini, vergi yönetimini ve devlet yapısını düzenlemede daha başarılı olduğunu, geçiş sürecinde vergi ahlakının çöküşünü daha iyi kontrol ettiklerini göstermektedir155.

153 Son Dünya Değerler Anketinde Geçiş Ülkelerine ait çok az veri bulunmasından dolayı, geçiş ekonomilerine ilişkin değerlendirmelerde 1999-2002 yıllarına ait WVS verileri kullanılmıştır.

154 Robert W. McGee,“Cheating on Taxes: A Comparative Study of Tax Evasion Ethics of 15 Transition Economies and 2 Developed Economies”, The IABPAD Conference Proceeding, Dallas, Texas, April 24-27, 2008, ss.84-98, s.86. http://ssrn.com/abstract=1131325. Erişim Tarihi: 13.10.2011.

155 Benno Torgler, “Tax Morale, Trust and Corruption: Empirical Evidence from Transition Countries”, Crema Working Paper, No. 2004 – 05, 2004, s.14, www.crema-research.ch/papers/2004-05.pdf., Erişim Tarihi:21.11.2011.

172 Grafik 11: Geçiş Ekonomilerinde Vergi Ahlâkı (1999-2002)

Kaynak:Tabloda yer alan veriler, Dünya Değerler Anketi internet sitesinden (http://www.worldvaluessurvey.org) tarafımızca derlenmiştir.

Geçiş Ülkelerinde her bir ülke bazında vergi ahlakının 1989-2008 yılları arası gelişimine Tablo 42’de yer verilmiştir. Dünya Değerler Anketi verilerine göre genel olarak MDA ülkelerinde vergi ahlakının ESB ülkelerinden daha yüksek düzeyde olduğu ve bu farkın geçiş sürecinde daha fazla arttığı görülmektedir. 1990-1997 yılları arasında vergi ahlakı düzeyinin ESB ülkelerinin tamamında çok zayıfladığı görülmektedir. Bu sonuç geçiş ekonomilerinde hayat standartlarının azalması ile paralellik göstermektedir. 1990-1993 periyodunda vergi kaçakçılığına en az karşı duran ülke olarak Belarus gözükmektedir.

Polonya ve Bulgaristan’da vergi ahlakı 1989-1999 yılları arasında devamlı olarak artış göstermiş ancak AB’ye girdikten sonra ortalama vergi ahlakı düşüş göstermiştir156. Bu sonuç, AB’nin bu zaman içerisinde Bulgaristan ve Polonya’da bireylerin vergi ahlakını

156 Çek Cumhuriyeti, Estonya, Macaristan, Litvanya, Letonya, Polonya, Slovakya ve Slovenya Mayıs 2004’te; Bulgaristan ve Romanya ise 2007’de AB’ye katılmıştır.

1,9 2 2,1 2,1 2,2 2,2 2,3 2,3 2,3 2,4 2,5 2,5 2,8 3,1 3,2 3,4 3,4 3,8 4,2 4,2

0 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10

Arnavutluk Bulgaristan Çek Cumhuriyeti Macaristan Polonya Slovakya Makedonya Slovenya Dünya Ortalaması Letonya Finlandiya Hırvatistan Romanya Rusya Estonya Lüksemburg Ukrayna Litvanya Moldova Belarus

V e rg i A h k ı D ü ze y i

173 etkilemede sınırlı yeteneği olduğunu göstermektedir. AB’ye giriş, reformları teşvik etmiştir ancak sürdürülebilir bir vergi ahlakı ve politik kalkınma gözlemlenememiştir157.

Bulgaristan’ın başlangıçtaki geçiş koşulları MDA ülkelerinden çok ESB ülkelerine daha çok benzemektedir. Bulgaristan’da tıpkı Arnavutluk, Ermenistan, Moldova ve Gürcistan’da olduğu gibi geçişin ilk yıllarında geleneksel vergi tabanının çökmesi ile birlikte devlet gelirleri yüksek derecede azalma göstermiştir. Ancak 1994 sonunda ekonomiyi liberal hale getirmek için çok fazla çaba sarfedilmiş ve üretim artmaya başlamıştır. Karmaşık vergi yapısı düzeltilmiş, iyi bir gelir tahsis sistemi kurulmuş ve yerel yönetimlerin kendi gelirlerine sahip olmasına imkân sağlanmıştır. Bu ademi merkeziyetçilik sürecinde yerel idareciler ve vergi yönetimleri ile mükelleflerin yakınlığı, güvenin artmasına ve sonuçta vergi ahlakının artmasına yol açmıştır. Son yıllarda ise gelir yönetiminde geniş çaplı reformlar yapılmış ve vergi dairelerini tüketiciler ve vatandaş istekleri ile ilgilenen diğer yetkililer ile birbirine bağlayan entegre bilgi sistemini geliştirmişlerdir. Bu durum vergi uyum maliyetlerini azaltmıştır158.

Polonya’da 1990’lı yıllarda vergi ahlakı sürekli artış göstermiştir. Polonya’nın Berlin Duvarı yıkıldıktan sonraki stratejisi, diğer ülkelere göre gereksiz sürekli ve sistematik bir değişim göstermiştir. 1989-1997 yılları arasında GSYĐH’da ortalama yıllık büyüme oranı1,6 ile geçiş ekonomileri arasında en hızlısıdır ve bu nedenle 1990’larda vergi ahlakının artması sürpriz değildir159. Ayrıca Polonya, Macaristan’dan sonra gelir vergisinde reform yapan ilk geçiş ülkesidir. Ancak AB katılım sonrası vergi ahlakının düştüğü görülmektedir.

Romanya, 1999 yılında MDA ülkeleri arasında Lüksemburg’la birlikte en düşük vergi ahlakının görüldüğü ülkedir. Uslaner, Romanya’da politikacıların yolsuzluğu kontrol etme ve vatandaşına refah getirmede başarısız olduğunu ve bu durumun vatandaşların politikacılara ve yönetime olan güvenini azalttığını ve ülkede vergi ahlakının bu nedenle düştüğünü ifade etmiştir160.

157 Benno Torgler, “Tax morale, Eastern Europe and European Enlargement”, Communist and Post-Communist Studies S. 45, 2012, ss. 11–25, s.11

158 Benno Torgler, “Tax morale, Eastern Europe and European Enlargement”, a.g.m., ss.16-17.

159 Benno Torgler, “Tax morale, Eastern Europe and European Enlargement”, a.g.m.,s.16.

160 Eric Uslaner,. a.g.m., s.36.

174 Tablo 42: Geçiş Ekonomilerinde Vergi Ahlâkı (1989-2008)

Kaynak: Tabloda yer alan veriler, Dünya Değerler Anketi internet sitesinden (http://www.worldvaluessurvey.org) tarafımızca derlenmiştir.

Ülke Yıl

Vergi Kaçakçılığı Asla Kabul Edilemez Cevabının Yüzdesi

Ortalama Vergi Ahlâkı Değeri

Yıl

Vergi Kaçakçılığı Asla Kabul Edilemez Cevabının Yüzdesi

Ortalama Vergi Ahlâkı Değeri

Yıl

Vergi Kaçakçılığı Asla Kabul Edilemez Cevabının Yüzdesi

Ortalama Vergi Ahlâkı Değeri

Yıl

Vergi Kaçakçılığı Asla Kabul Edilemez Cevabının Yüzdesi

Ortalama Vergi Ahlâkı Değeri

Yıl

Vergi Kaçakçılığı Asla Kabul Edilemez Cevabının Yüzdesi

Ortalama Vergi Ahlâkı Değeri

Merkez ve Doğu Avrupa Geçiş Ekonomileri

Polonya 1981 - - 1989 49,3 2,8 1997 55,2 2,5 1999 59,8 2,2 2005 55,1 2,4

Bulgaristan 1981 - - 1990 57,4 2,6 1997 65,3 2,1 1999 66,8 2,0 2006 53,3 2,4

Romanya 1981 - - 1993 67,7 2,0 1998 64,2 2,3 1999 57,1 2,8 2005 65,6 2,3

Çek

Cumhuriyeti 1981 - - 1991 68,8 1,8 1998 41,2 3,0 1999 59,1 2,1 2006 - -

Macaristan 1981 - - 1991 56,3 3,1 1998 60,4 2,4 1999 65,5 2,1 2006 - -

Finlandiya 1981 - - 1990 40,3 3,2 1996 54,9 2,6 2000 52,9 2,5 2005 56,2 2,1

Lüksemburg 1981 - - 1990 - - 1996 - - 1999 40,8 3,4 2006 - -

Hırvatistan 1981 - - 1990 - - 1996 32,3 3,7 1999 61,1 2,5 2006 - -

Slovenya 1981 - - 1992 68,5 2,0 1995 53,9 2,8 1999 60,0 2,3 2005 0,0 9,1

Arnavutluk 1981 - - 1990 - - 1998 43,8 2,3 2002 58,5 1,9 2006 - -

Makedonya 1981 - - 1990 - - 1998 61,4 2,4 2001 68,0 2,3 2006 - -

Eski Sovyetler Birliği Geçiş Ekonomileri

Ermenistan 1981 - - 1990 - - 1997 41,1 3,7 1999 - - 2006 - -

Rusya 1981 - - 1990 53,0 2,9 1995 46,6 3,2 1999 45,6 3,1 2006 51,3 3,0

Litvanya 1981 - - 1990 57,0 2,3 1997 45,6 3,1 1999 39,1 3,8 2006 - -

Letonya 1981 - - 1990 64,4 2,5 1996 31,3 3,6 1999 59,8 2,4 2006 - -

Slovakya 1981 - - 1991 58,9 2,1 1998 35,4 3,3 1999 59,4 2,2 2006 - -

Ukrayna 1981 - - 1990 - - 1996 41,4 3,5 1999 40,6 3,4 2006 39,3 3,1

Moldova 1981 - - 1990 1996 39,0 3,8 2002 25,8 4,2 2006 34,9 3,6

Estonya 1981 - - 1990 64,6 2,1 1996 42,4 3,4 1999 39,9 3,2 2006 - -

Gürcistan 1981 - - 1990 - - 1996 52,6 2,7 1999 - - 2008 74,5 1,7

Belarus 1981 - - 1990 44,4 3,3 1996 40,7 3,4 2000 26,3 4,2 2006 - -

Azerbaycan 1981 - - 1990 - - 1997 47,8 3,6 1999 - - 2006 - -

175 Genel olarak geçiş ülkelerinde 1999-2002 yılları arasında elde edilen verilere göre vergi ahlakını şekillendiren unsurların sahip olduğu değerler aşağıda Tablo 43’de verilmiştir.

Geçiş ülkelerinde cinsiyete göre bireylerin vergi ahlakı durumu incelendiğinde, kadınların vergi kaçakçılığına erkeklere oranla daha fazla karşı çıktıkları görülmektedir.

Erkek ve kadınların ortalama vergi ahlakı değerleri arasında dünyada en yüksek farklılık, Avrupa kıtasında ve geçiş ülkelerinde ortaya çıkmaktadır.

Bireylerin medeni durumlarına göre vergi ahlakına bakıldığında, bekâr bireylere oranla evli kişilerin vergi ahlakının çok yüksek olduğu görülmektedir. Aynı zamanda evli ve bekar bireylerin vergi ahlakı arasında tüm dünyada en yüksek farklılık geçiş ülkelerinde ortaya çıkmıştır. Evli bireylerin ortalama vergi ahlakı değeri 2,6, bekâr bireylerin ise 3,3 düzeyinde gerçekleşmiştir.

Geçiş ülkelerinde bireylerin yaşı arttıkça ortalama skorlar belirgin bir şekilde düşmekte ve vergi ahlakı artmaktadır. 50+ yaş grubunda bulunan bireylerin, diğer yaş gruplarından daha fazla vergi ahlakına sahip oldukları sonucuna ulaşılmıştır. Dünya genelinde yaş gruplarına göre bir karşılaştırılma yapıldığında, en yaşlı grubun (50+) vergi ahlakı ile en genç yaş grubun vergi ahlakı arasındaki farkın geçiş ülkelerinde en yüksek düzeye çıktığı ve 1,2 puanlık fark oluştuğu görülmektedir.

Geçiş ülkelerinde, bireylerin eğitim düzeyi arttıkça vergi kaçakçılığına daha fazla karşı çıktıkları sonucuna ulaşılmaktadır. En düşük eğitimli grubun ortalama skoru 2,4, en yüksek grubun ise 3,0 çıkmaktadır. Bireylerin eğitim düzeyi arttıkça, hukuk kurallarına ve devlete saygısı daha az düzeyde olmaktadır. Geçiş ekonomilerinde devlete saygının düşük olmasının nedeni hukuk kurallarının yokluğundan kaynaklanmaktadır161.

Dini alışkanlıklar ile vergi ahlakı arasındaki ilişkiye bakıldığında, geçiş ülkelerinde dini hizmetlere daha çok katılım gösteren kişilerin, vergilemede daha az hile yaptıkları sonucuna varılmıştır. Haftada bir defadan fazla dini ibadete gidenlerin vergi kaçakçılığını asla kabul etmeme yüzdesi %64,4 düzeyinde olmasına karşılık, dini hizmetlere hiç katılım göstermeyen bireylerin vergi kaçakçılığını asla kabul etmeme yüzdesinin %51,4 düzeyine indiği görülmektedir. Dünya geneli ile karşılaştırıldığında, geçiş ülelerinde dini alışkanlıkların vergi ahlakını daha fazla etkilediği görülmektedir.

161 Robert W McGee, “Cheating on Taxes: A Comparative Study of Tax Evasion Ethics of 15 Transition Economies and 2 Developed Economies”, a.g.m., s. 92.

176 Tablo 43: Geçiş Ekonomilerinde Vergi Ahlakını Şekillendiren Unsurlar (1999-2002)

Kaynak: Tabloda yer alan veriler, Dünya Değerler Anketi internet sitesinden (http://www.worldvaluessurvey.org) tarafımızca derlenmiştir.

Genel olarak geçiş ülkelerinde devlete ve yasal sisteme güvenin ve ulusal onurun artması, vergi ahlakını önemli ölçüde olumlu etkilemekte ve vergi ahlakını şekillendirmede temel faktörler olarak görülmektedir. Bu nedenle geçiş süreci, yeni güvenilir kurumların inşası için bir fırsat vermektedir. Frey’in vurguladığı üzere162 geçiş ekonomilerinde serbestleştirme(deregulation) ve özelleştirme sürecinde karşılıklı güven ve dürüstlük önem

162 Bruno S., Frey, “Direct Democracy for Transition Economies”, Collegium Budapest Paper, Institute for Advanced Study, 23 Ekim 2002., s.5. www.colbud.hu/.../Bruno%20S.%20Frey.doc, Erişim Tarihi:

21.10.2010.

Asla Kabul Edilemez

Cevabının Yüzdesi Genel Ortalama

Değer Dünya

Geneli

VERGĐ AHLAKI ORTALAMA DEĞERĐ %52,0 2,7 %61,3(2,3)

CĐNSĐYET

Erkek %49,1 2,9 %59,5(2,4)

Kadın %54,6 2,6 %62,9(2,3)

YAŞ

15-29 % 39,5 3,4 %57,2(2,5)

30-49 % 49,6 2,8 %61,0(2,4)

50+ % 62,3 2,2 %65,5(2,2)

EĞĐTĐM DÜZEYĐ

Düşük % 58,5 2,4 %63,1(2,3)

Orta % 49,0 2,9 %60,2(2,4)

Yüksek % 47,8 3,0 %58,8(2,4)

DĐNĐ ALIŞKANLIKLAR

Haftada birden fazla % 64,4 2,2 %67,4(2,1)

Ayda bir defa % 54,5 2,6 %59,0(2,3)

Asla/Uygulamada Asla % 51,4 2,8 %59,3(2,4)

MEDENî DURUM

Evli % 54,3 2,6 %63,0(2,3)

Bekâr % 40,9 3,3 %57,2(2,5)

ADALET SĐSTEMĐNE GÜVEN

Çok Fazla Güveniyorum % 60,2 2,5 %67,5(2,2)

Hiç Güvenmiyorum % 50,3 3,1 %60,2(2,6)

PARLAMENTOYA GÜVEN

Çok Fazla Güveniyorum % 61,7 2,4 %68,3(2,2)

Hiç Güvenmiyorum % 50,5 3,0 %60,4(2,6)

HÜKÜMETE GÜVEN

Çok Fazla Güveniyorum % 57,5 2,3 %70,5(2,1)

Hiç Güvenmiyorum % 54,2 2,8 %58,3(2,7)

ULUSAL ONUR

Çok Gurur Duyuyorum % 62,2 2,2 %65,6(2,2)

Hiç Gurur Duymuyorum % 37,6 3,9 %49,0(3,2)

177 arz etmektedir. Kamuya güvenin olmaması devlet gelirlerini azaltmakta ve böylece devletin reform yapma gücünü zayıflatmaktadır163. Vatandaşların devlete, yasal sisteme ve adalete olan güveni ne kadar fazla ise, vergi ödeme için oluşan içsel motivasyon o kadar fazla olmaktadır ve vergiler, devletin olumlu faaliyetlerinin bir fiyatı olarak görülmektedir.

Ödenen vergi ile devlet performansı arasında bir denge bulunuyor ise bireyler yasalara uymaya daha fazla meyilli olmaktadırlar.

Geçiş sürecinde devletler lider rol oynamaktadır ve kurumsal değişiklikler, belirsizliğin önemli bir kaynağı olmuşlardır. Kurumlar, bir etkileşim yapısı kurmak suretiyle politik süreçte daha çok kesinlik sağlamakta ve belirsizliği azaltmaktadırlar.

Kasper ve Streit 164’in belirttiği üzere güçlü kurumsal kontroller ve sorumluluk, derin köklere sahip kurum fırsatçılığının kontrolü için gereklidir. Ensley ve Munger’e göre165, kurallar resmileşmemiş ise oyuncular verimli faaliyetlere daha az, kuralları tartışmaya daha çok vakit ayırırlar. Bu yüzden yönetişim ve kurumsal koşullar, geçiş süreçte vergi ahlakını artırmada zorlayıcı bir güç olarak gözükmektedir. Geçiş sürecinin başarısı, vergi ahlakını sürdürmeye yardımcı olan vergi sisteminin, vergi yönetiminin ya da özellikle kamu hizmet dağılımını iyileştiren devlet kurumlarının dizayn edilmesine bağlı olduğu görülmektedir166. Geçiş ekonomilerinde bürokrasi ve müdahaleciliğin bir kombinasyonu bulunmaktadır ve yasal sistemin zayıflığı temel bir sorundur. Levin ve Satarov167geçiş sürecinde sosyalizmin çöküşü sonrasında oluşan yasal zayıflığın, doldurulması geciken bir yasal boşluk ortamı yarattığını ifade etmişlerdir. Ayrıca mülkiyet hakları yeterince korunmamakta ve yatırım yapmayı azaltıcı derecede yüksek düzeyde belirsizlik bulunmaktadır. Yasa kurallarının yokluğu ve yolsuzluk, devlet yönetimine vatandaşların güvenini azaltmaktadır. Đyi işleyen bir demokrasiye sahip devletler, diktatörlükten daha çok güvene sahip olurlar. Kamuya güvenin olmaması devlet gelirlerini azaltır ve sonuçta

163 Benno Torgler, Tax Morale, Trust and Corruption: Empirical Evidence from Transition Countries, a.g.m., s.7.

164 Wolfgang Kasper ve Manfred. E. Streit, Institutional Economics Social Order and Public Policy, Cheltenham, Edward Elgar, UK. 1999, s.432.

165 Michael Ensley ve Michael C. Munger, “Ideological Competition and Institutions: Why “Cultural”

Explanations Of Development Patterns Are Not Nonsense” Đçinde: Mudambi, R., Navarra, P., Sobbrio, G.

(Eds.), Rules and Reason. Perspectives on Constitutional Political Economy. Cambridge University Press, Cambridge, 2001, ss. 107-121, s.116.

166 Benno Torgler, Tax Morale, Trust and Corruption: Empirical Evidence from Transition Countries, a.g.m., ,s.18.

167 Levin ve Satarov, a.g.m., s.115.

178 devletin fonksiyonlarını yerine getirme gücünü azaltmaktadır168. Bu nedenle yasal sisteme ve devlete olan güven, geçiş ekonomilerinde vergi ahlakını önemli ölçüde olumlu etkilemektedir.

Geçiş ülkelerinde ulusal gurur duygusunun fazla olduğunu ifade eden bireylerin, hiç gurur duymadığını ifade eden bireylere göre vergilemede daha az hile yaptıkları ve vergi ahlakının önemli ölçüde arttığı sonucuna varılmıştır. Dünya genelinde ulusal gurur duygusunun çok fazla olduğunu ifade eden bireyler ile hiç gurur duymayan bireylerin vergi ahlakı arasında ki ortalama vergi ahlakı farkı, Amerika kıtası ülkelerinden sonra geçiş ülkelerinde en yüksek düzeyde çıkmaktadır. Bu sonuç, geçiş ülkelerinde ulusal gurur duygusunun, vergi ahlakının temel belirleyicileri arasında yer aldığını göstermektedir.

Genel olarak bir ülkedeki vergi ahlak düzeyi ile kayıtdışı ekonominin boyutları arasında negatif ilişki bulunmaktadır. Geçiş ekonomilerinde vergi ahlakı ile kayıtdışı ekonominin büyüklüğü arasında ki ilişki aşağıda Grafik 12’de verilmiştir Grafikte ülkeler,

“eğer fırsatınız olsa vergilemede hile yapar mısınız?” sorusuna verdiği cevaplardan asla kabul edilemez cevabının yüzdesine göre büyükten küçüğe doğru sıralanmıştır.

1999-2002 yılları arasında geçiş ekonomilerinde yüksek düzeyde kayıtdışı ekonominin bulunduğu ve düşük vergi ahlakına sahip ülkelerde kayıtdışı ekonominin boyutunun çok yüksek çıktığı görülmektedir169. Zayıf yönetim uygulamaları yolsuzluğu kolaylaştırmakta ve vergiden kaçınmayı teşvik etmektedir170. Geçiş ülkelerinde yüksek düzeydeki vergi kaçakçılığı ve kayıtdışı ekonominin büyüklüğü, devletin sosyal hizmetleri yeterli sunumunu ve makro ekonomik denge gibi temel politikaları uygulama yeteneğini çoğunlukla tehlikeye sokmakta, önemli reformları uygulama kabiliyetini azaltmaktadır171.

168 Benno Torgler, Tax Morale, Trust and Corruption: Empirical Evidence from Transition Countries, a.g.m., s.19.

169 Geçiş ekonomilerinde vergi kaçakçılığının yaygın olduğu birçok çalışmada vurgulanmıştır. Bkz: Alm, J.

& Martinez-Vazquez, J., ‘Societal Institutions and Tax Evasion in Developing and Transitional Countries’, conference in honour of Richard Bird, Public Finance in Developing and Transition Countries, Atlanta, 4–6 April 2001.; Jorge Martinez-Vazquez ve R.M. McNab, ‘The Tax Reform Experiment in Transition Countries’, National Tax Journal, S. 53, 2000, ss. 273–298.

170 Benno Torgler, “Tax morale, Eastern Europe and European Enlargement”, a.g.m., s.23.

171 Alm ve Martinez-Vazquez, a.g.m., s.2.

Grafik 12: Geçiş Ekonomilerinde Arasındaki Đlişki (

Kaynak:Vergi ahlakı değ

(http://www.worldvaluessurvey.org) tarafımızca derlenmi

için Bkz: Friedrich Schneider, “The Shadow Economy and Work in the Shadow: What Do We (Not) Know?”,

64,http://ssrn.com/abstract=2031951

Geçiş ekonomilerinde reform süreci ülkede belirsizlik ve yüksek geçi

yoksulluk oranları ve kötü kurumsal ko açan kurumsal yapının hızlı çökü 25 geçiş ülkesinin 23’ünde GSY

172 Benno Torgler, “Tax morale, Eastern Europe and European Enlargement”, 18,9

18,1

10

0% 10% 20%

Makedonya Bulgaristan Macaristan Hırvatistan Slovenya Letonya Polonya Slovakya Çek Cumhur.

Arnavutluk Romanya Finlandiya Rusya Lüksemburg Ukrayna Estonya Litvanya Belarus Moldova

Ekonomilerinde Vergi Ahlakı ile Kayıtdışı Ekonominin Boyutu Đlişki (1999-2002)

Vergi ahlakı değerleri Dünya Değerler Anketi internet sitesinden (http://www.worldvaluessurvey.org) tarafımızca derlenmiştir. Kayıtdışı ekonomi veriler için Bkz: Friedrich Schneider, “The Shadow Economy and Work in the Shadow: What Do We (Not) Know?”, IZA Discussion Paper, No. 6423, March 2012; ss.61 64,http://ssrn.com/abstract=2031951

ekonomilerinde reform süreci, ağır bir ekonomik yüke yol açm ülkede belirsizlik ve yüksek geçiş maliyetlerine dayanan ve özellikle gelir e

yoksulluk oranları ve kötü kurumsal koşullardan ortaya çıkan geniş sosyal maliyetlere yol açan kurumsal yapının hızlı çöküşü, ekonomide önemli bir boşluk yaratmıştır. 1999 yılında

ülkesinin 23’ünde GSYĐH çok azalmıştır172.

Benno Torgler, “Tax morale, Eastern Europe and European Enlargement”,a.g.m., s 13.

68 66,8 65,5 61,1 60 59,8 59,8 59,4 59,1 58,5 57,1 52,9 45,6 40,8 40,6 39,9 39,1 26,3

25,8

39,1 37,3 25,4

33,8 27,3

30,8 27,7 18,9

19,3

34,7 34,3 18,1

47

52,7 32,7

33,8

48,1 44,5

20% 30% 40% 50% 60% 70% 80%

Vergi Ahlakı Kayıtdışı Ekonomi

179 ı Ekonominin Boyutu

erler Anketi internet sitesinden şı ekonomi verileri için Bkz: Friedrich Schneider, “The Shadow Economy and Work in the Shadow: What Do , No. 6423, March 2012;

ss.61-ır bir ekonomik yüke yol açmıştss.61-ır. Birçok özellikle gelir eşitsizliği, sosyal maliyetlere yol ştır. 1999 yılında

90% 100%