• Sonuç bulunamadı

2. VERGĐ UYUMU

3.2. VERGĐ KÜLTÜRÜ

3.2.6. Kamusal Mal Yapısı ve Oyun Teorisi

3.2.6.1. Kamusal Mal Yapısı

59 olmuştur205. Bu çalışma ile benzer bir sonuç da Marti, Wanjohi ve Magutu tarafından Kenya’da yapılan çalışmada ortaya çıkmıştır. Ankete katılan mükelleflerin %66’sı vergi sistemini adaletsiz bulduklarını ifade etmişlerdir206.

60 Đçlerinde barındırdıkları pozitif dışsallıklar, optimal üretim seviyesinin sağlanması ve üretimlerinin zorunluluk arz etmesi gibi koşullar dolayısıyla bu tür mal ve hizmetlerin finansmanında vergilere ihtiyaç duymaktadırlar. Bu çerçevede herkesin vergi ödeyerek finansmana katkı sağlaması beklenmektedir. Ancak işleyişte bu tür kamusal malların fonksiyonları gereği, faydalarından herhangi bir kimsenin mahrum edilemeyecek olması, bedavacılık(free-rider) sorununu ortaya çıkarmaktadır. Çünkü vergi ile finansmana katılmayan bireyler de belirtilen faydadan yararlanabilmektedirler. Bu durum toplumsal adalet açısından önemli bir sorun teşkil edebilecektir. Bunun çözümünde ise iki yöntem önem arz edebilir. Bunlardan ilki vergilemenin ve vergi denetiminin etkinliğinin arttırılması yoluyla tüm bireylerin kamu hizmetlerine olan katılımının sağlanmasıdır. Diğer bir yöntem ise hükümetin yapmış olduğu hizmetlerin vatandaşlara daha iyi anlatılması ya da yansıtılması suretiyle vergi ödeme konusunda bireylerin pozitif yönde güdülenmesidir.

Alm, Jackson ve McKee’nin 1990 yılında yapmış oldukları çalışmada mükelleflerin ödedikleri vergiler ile arzu ettikleri kamusal mallar arasında doğrudan bir bağlantı olduğunun farkına vardıklarında daha yüksek vergi uyumu eğilimine sahip oldukları hususunda deliller elde etmişlerdir210. Đşte bu direkt bağlantının kurulması ile birlikte toplumun büyük çoğunluğunun vergi uyumu ve dolayısıyla da vergi ahlâkı seviyesinde bir artış sağlanması mümkün olabilecektir211.

Mükellefler vergileme ile hazineye katkı yapmakta, bunun karşılığında devletten herkese kamusal mal ve hizmet sunulması beklenmektedir. Bu durumu John Scholz “vergi uyumunun sözleşmesel teorisi” olarak adlandırmaktadır212. Her iki taraf pazarlıkta kendi isteklerinin yerine getirilmesini beklemektedirler. Beklenen görevlerin yapılmaması ya da ödenen vergilerin etkili kullanılmaması durumlarında ise mükellefler kendilerini aldatılmış hissetmekte ve bu durum vergi uyumsuzluğunu tetiklemektedir213. Ödenen vergi ile devlet

209 Metin Erdem, Doğan Şenyüz ve Đsmail Tatlıoğlu, Kamu Maliyesi, 6. Basım, Ekin Kitabevi, Bursa, 2008, s. 22.

210 James Alm, Betty. R. Jackson ve Michael McKee, “Alternative Government Approaches for Increasing Tax Compliance”, Mimeo, Departmnet of Economics, University of Colorado, Boulder, 1990’dan aktaran Brian Erard ve Jonathan S. Feinstein, “Honesty and Evasion in the Tax Compliance Game”, The RAND Journal Economics, S. 25, No. 1, 1994, ss. 1-19, s.18.

211 Claire A. Hill, “ What Cognitive Psychologists Should Find Interesting about Tax”, Psychonomic Bulletin&Review, S.17, No.2, 2010, ss. 180-185, s. 181.

212 John T. Scholz, “Contractual Compliance and the Federal Income Tax System” a.g.m., s. 181.

213 Lars P. Feld ve Bruno S. Frey, “Tax Compliance as the Result of a Psychological Tax Contract: The Role of Incentives and Responsive Regulation”, Law and Policy, S.29(1) 2007, ss. 102-120., s. 104.

61 performansı arasında bir denge bulunuyor ise bireyler vergi kanunlarına uymaya daha fazla meyilli olmaktadırlar214.

Merkezi olmayan vergi yapılarının bulunduğu bölgelerde yaşayan bireyler, toplanan vergiler yine o bölgeye harcandığı için daha çok vergi ödeme eğilimine sahiptirler ve vergi ahlakı düzeyi daha yüksek çıkmaktadır215. Buna karşılık Alm ve Martinez-Vazquez216, gelişmekte olan ülkeler ile geçiş ülkelerinde yüksek düzeydeki vergi kaçakçılığının, devletin sosyal hizmetleri yeterli sunumunu ve makro ekonomik denge gibi temel politikaları uygulama yeteneğini çoğunlukla tehlikeye soktuğunu ifade etmektedir.

Gelişmekte olan geçiş ülkelerinde, vergi toplamak için yeterli mekanizmalar bulunmamaktadır ve burada devletin kendileri için hiçbirşey yapmadığına inanmalarından dolayı kişilerin devlete hiçbirşey borçlu olmadığı düşüncesi yaygındır217. Benzer şekilde sosyalist sistemde ödenen vergiler ile kamusal mal sunumu arasındaki ilişkinin gizli olmasının, bireylerin vergi ödeme istekliliğini azalttığı görülmüştür218.

Devletin sunduğu kamusal mal ve hizmetlerden sağlanan fayda ile mükelleflerin ödediği vergilerin eşit olduğu durumu ifade eden vergilemede fayda ilkesinin devlet tarafından ihlal edildiği durumda, mükellefler vergi kaçırmayı savunmaya başlarlar. Bu nedenle kamusal hizmetlerin ödenen vergilerle orantılı olması beklenir219. Sonuçta psikolojik kontrat teorisi, vergi uyumunu sağlamak için mükelleflere saygı ve karşılıklı adalet etkileşimini savunmaktadır 220. Bu kapsamda Botswana Hükümeti, vergiler ile kamu hizmetlerinin sunumu ilişkilendirilmiştir. Devlet sizin için çalışıyor ve vergi ödemek bu sosyal anlaşmanın bir parçasıdır mesajını vermektedirler. Güney Afrika Vergi Yasası’nda

214 Benno Torgler, “Tax Morale, Trust and Corruption: Empirical Evidence from Transition Countries”, a.g.m., s.8.

215 Ignacio Lago-Peñas ve Santiago Lago-Peñas, a.g.m., s.446.

216 James Alm ve Jorge Martinez-Vazquez, “Societal Institutions and Tax Evasion in Developing and Transitional Countries”, Conference in Honour of Richard Bird, Public Finance in Developing and Transition Countries, Atlanta, 4–6 Nisan 2001., s.2. http://aysps.gsu.edu/isp/files/ISP_

CONFERENCES_BIRD_CONFERENCE_ALM_AND_MARTINEZ.pdf, Erişim Tarihi: 15.10.2008.

217 Ahmed Riahi-Belkaoui, “Bureaucracy, Corruption and Tax compliance”, ss. 3-10, içinde (Ed) Robert W.

McGee; Taxation and Public Finance in Transition and Developing Economies, Springer, 2008, s.4.

218 James Alm, Jorge Martinez-Vazquez ve Benno Torgler, “Russian attitudes towards paying taxes—Before, during, and after the transition” International Journal of Social Economics, Vol. 33 No. 12, 2006, pp. 832-857,s.838.

219 Frey ve Feld, a.g.m., s. 23.

220 Frey ve Feld, a.g.m., ss. 10-11.

62 ise “vergiler bir ceza değil, kamu hizmetlerine ödenen bir fiyattır” ifadesi yer almaktadır221.

Demokratik süreç içerisinde bireylerin, oy vermek suretiyle seçmiş oldukları temsilciler vasıtasıyla bireysel tercihlerini yansıttıkları varsayılır. Demokratik sürecin iyi işleyemediği ya da aksak şekilde işlediği yönetimlerde yukarıda ifade edilen seçmenlerin bireysel tercihlerinin iyi yansıtılamaması sorunu ortaya çıkabilmektedir. Böyle bir aksaklık beraberinde diğer bazı sorunlar getirecektir. Öncelikle bireyler kendi tercihlerine uygun politikalar sergilemeyen yönetimlere karşı kamu kaynaklarının etkinsiz şekilde kullanıldığı yönünde bir bakış açısına sahip olacaklar ve dolayısıyla da onların politikalarına karşı olumsuz tavırlar sergileyebileceklerdir222. Bu durumlara yönelik verilebilecek en belirgin örnek bireylerin mevcut hükümetlerin vergi politikalarına karşı olumsuz tavır takınmaları ve vergi ödememeye çalışmaları olacaktır. Doğal olarak da bu durum kamusal malların finansmanı223 açısından olumsuz bir durum teşkil edecektir. Bu sorunun önlenmesine yönelik olarak demokratik süreç içerisine halkın daha yoğun katılımının sağlanması, sunulan kamu hizmetlerinin vatandaşların tercihlerine daha fazla yakınlaştırılması, kamu hizmetlerinde etkinliğin gerçekleştirilmesi ve sağlanan bu etkinliğin vatandaşlarca bilinmesinin sağlanması, bedavacılık sorununun önlenmesi için daha etkin işleyen bir vergi denetim mekanizmasının kurulması gerekmektedir.