• Sonuç bulunamadı

HAVUZ ŞAPEL

MS 602-610 Focas Depremi

3.8. Kuzey (Kutsal) Agora

3.8.1. Kuzey (Kutsal) Agora Doğu Portik

3.8.2.1. Kuzey Köşesi

Kuzey (Kutsal) Agora Doğu Portik’te, kazı ve anastylosis esas alınarak yapılan restorasyon çalışmaları 2012 yılında tamamlanmıştır. Bu alandaki veriler ışığında alanın diğer cephelerindeki düzenlemeleri anlamak amacıyla kazı çalışmaları 2013 yılında Batı Portik’e kaydırılmıştır. Batı Portik’in güney ucu, Suriye Caddesi ile Stadyum Caddesi’nin kesiştiği noktada, Batı Propylon’un önünde başlayarak, kuzey ucu Geç Antik Çağ sur duvarının hemen önüne kadar devam etmektedir. Bu alanda ilk olarak portiğin kuzeyinde, 37x30 m’lik alanda, 284.20-282.77 m kotunda kazı çalışmaları yapılmıştır346 (Fig. 103, 107-110).

Gerçekleştirilen kazı çalışmalarında 283.04 m kotunda, 1.40 m genişliğinde ve 27.00 m uzunluğunda stylobat açığa çıkarılmıştır. Tespit edilen bu stylobat iki parça halinde mermer bloktan oluşmakta olup krepidoması iki krepislidir ve birinci krepis sıkıştırılmış sert toprak zeminin üzerine oturtulmuştur. Stylobatta yapılan çalışmalarda in situ beş adet kaide açığa çıkartılmıştır Kaidelerden üçü mermer Attik-Ion tipindeyken, iki adet ranke bezemeli friz bloğunun son kullanım evresinde kaide olarak bu alanda kullanıldığı tespit edilmiştir347 (Fig. 108).

Fig. 107: Batı Portik, MS 494 depreminde yıkılan kuzeybatı köşesinin taş planı

346Şimşek 2015b, 647-648.

347Şimşek 2015b, 648.

128 Fig. 108: Batı Portik’in kuzeybatı köşesinde MS 494 depreminde yıkılan arka duvarına ait traverten blokların ve ön cephe sütunlarının buluntu hali

Stylobat önünde yapılan çalışmalarda ise Doğu Portik’te olduğu gibi MS 494 depremi sırasında doğuya doğru sıralı şekilde yıkılmış devşirme sütun tamburu ve başlıklarından oluşan dikey taşıyıcılar tespit edilmiştir (Fig. 108). Batı Portik önü avlu içindeki seviye indirme çalışmalarında ise avlu tabanın erken evresine ait sıkıştırılmış toprak üzerinde mermer plaka ile kaplı olduğu anlaşılmıştır. Bununla ilgili olarak alanın kuzeydoğusunda parçalı halde in situ taban plakaları açığa çıkartılmıştır348.

Bu alanın batısında yapılan çalışmalarda 283.95 m kotunda portik arka duvarına ait sekiz sıra traverten blok, sütunların yıkılma yönünde, batıdan doğuya doğru yıkılmış halde ortaya çıkarılmıştır (Fig. 108-109). Bu duvarların iç yüzeylerinin freskli oluşları nedeniyle yapılacak restorasyon çalışmalarının ardından ayağa kaldırılmalarına karar verilmiştir. Söz konusu duvar içerisinde 283.90 m kotunda Batı Portik Kuzey Kapısı ile ilişkili Korinth başlığı, arşitrav, friz, geison grubunu oluşturan mermer mimari bloklar açığa çıkartılmış (Fig. 109) olup bloklar üzerinde horoz, boğa, leylek, yaban domuzu, kurt ve balıktan oluşan betimlemeler yer almaktadır.

348Şimşek 2015b, 648.

129 Fig. 109: Batı Portik’in kuzeybatı bölümünde tespit edilen ve duvar hizasında yer alan kapı ile kapıya ait üst yapı elemanları

Batı Tiyatrosu’na geçişi sağlayan bu kapıya ait mermer mimari bloklarda yoğun tahribat izleri görülmektedir. Kapının kuzeyinde yapılan çalışmalarda payeli sütun ile Dorik sütun arasında çatı sistemiyle bağlantılı kiremitler portik üst örtüsü hakkında detaylı verilere ulaşılmasını sağlamıştır (Fig. 109).

Bu alanda yürütülen çalışmalarda, MS 4. yy’ın ikinci çeyreğine tarihlendirilen bir sikke349 bu alanın da MS 494 depreminde yıkıldığını ve sonrasında tamir edilmediğini ve üzerinin Doğu Portik’te olduğu gibi doldurularak kullanıldığını göstermektedir.

Fig. 110: Batı Portik’in kuzeybatı köşesinin, anastylosis esaslı restorasyon çalışmaları sonrasında genel görünümü

349 L.13.KBP.20, Bronz Sikke (MS 336-337) I. Constantinus, MS 4. yy’ın 2. çeyreği.

130 3.8.2.2. Güney Köşesi

Agoranın güneybatısında, N15, 16 ve O16 plan kareleri içerisinde yer alan yedi metre yüksekliğindeki tepenin batı yamacı üzerinde yürütülen sondaj kazıları sonucunda, Agora Batı Portik sütunlarına ulaşılmış ve 2014 sezonunda çalışmaların söz konusu sondaj aksında devam etmesine karar verilmiştir.

Alanın güneyinde, Kuzey (Kutsal) Agora Güney Portik ile Batı Portik’in kesişme noktasında 285.71 m kotunda başlayan çalışmalar sonucunda 282.30 m kotunda portiğin güneybatısındaki son kullanım evresine ait tabanına ulaşılmıştır.

Agoranın güneybatı tabanı üzerinde yapılan incelemelerde, Diocletianus Dönemi’nde (MS 284-305) yapılan düzenlemelerle birlikte kullanımı devam eden orijinal taban, olasılıkla MS 4. yy'ın ikinci yarısında Lykos vadisinde meydana gelen depremden sonra350 tahrip olmuştur. Sonrasında, orijinal mermer tabanın üzerine, 282.30 m kotunda Geç Antik Çağ’da kullanılan, kireç harcıyla sıkıştırılmış topraktan oluşan yeni bir tabanın yapıldığı tespit edilmiştir. Bu yeni taban düzenlemesinin MS 4. yy'ın ikinci yarısında meydana gelen depremden sonra yapıldığını gösteren arkeolojik belgeler, kireç harçlı tabanın blokajı içinde, mermer tabanın hemen üstünde tespit edilen, II. Constantius (MS 337-361) Valens (MS 364-378), Arcadius (MS 383-408) ve Honorius (MS 393-423) dönemlerine tarihlendirilen sikkelerle teyit edilmiştir.

Ayrıca, portiğin güneybatı köşesinde, in situ olarak payeli köşe sütunu, krepidoma üzerinde orijinal yerlerinde toplam 21 adet mermer Attik-Ion tipli kaide ile bu kaidelerin önünde doğu yönüne doğru yıkılmış durumda bulunan toplam 68 adet Ionik yivli mermer sütun tamburu ile bunlara ait başlıklar ortaya çıkartılmıştır351. Krepidoma önünde yürütülen çalışmalarda Batı Portik’in de Doğu Portik’te olduğu gibi üç basamaklı krepidoma üzerinde yükseldiği tespit edilmiştir (Fig. 103, 111-114).

350MS 4. yy'ın ikinci yarısında Lykos Vadisi’nde meydana gelen deprem sonucu bir çok kentte hasar oluştuğu bilinmektedir. Hierapolis’te tespit edilen tahribat ve düzenlemeler için bkz. Guidoboni 1994, 254-255, 410, Kat.No.146.

351Şimşek 2016, 484-485. Ortaya çıkartılan bu başlıklardan 11 adeti Ion tipi, bir adeti Korinth tipi olup bir adeti kaideden devşirilerek yapılmıştır.

131 Fig. 111: Batı Portik, MS 494 depreminde yıkılan güneybatı köşesinin taş planı

Fig. 112: Kuzey (Kutsal) Agora Batı Portik sütunlarının in situ buluntu durumu Batı Portik sütunlarının aralarında, portiğin çatı sistemine ait yoğun bir şekilde kalypter ve stroter parçaları tespit edilmiştir. Ancak, söz konusu bu alanda arşitrav, friz veya geison gibi mermer yatay taşıyıcı elemanları tespit edilememiştir.

Günümüze kadar yıkıldığı pozisyonda in situ olarak ortaya çıkartılan Batı Portik sütunları Doğu Portik’te olduğu gibi I. Constantinus Dönemi (MS 306-337) düzenlemeleri sırasında bu alanda kullanılmış olmalıdır. Portiğe ait sütunlar üzerinde

132 tespit edilen bir boğa figürü ile Heracles’e ait lobut kabartması, portiğin batı cephesinin I. Constantinus Dönemi’nde (MS 306-337), Ion düzeninde inşa edilen Zeus Tapınağı’na ait sütunlarla yapıldığına işaret etmektedir352. Bu alanda arşitrav, friz veya geison gibi mermer yatay taşıyıcı elemanların tespit edilememiş olması, orijinal temenos alanına ait portik sütunları, kaideleri ve başlıklarının Geç Antik Çağ düzenlemeleri sırasında bu alandan taşındığına işaret etmektedir. Ayrıca burada tespit edilen ahşap hatıl kalıntıları, I. Constantinus Dönemi’nde (MS 306-337) yapılan bu yeni düzenlemeler sonucu yatay taşıyıcı olarak bu hatılların kullanıldığını kanıtlamaktadır353. Alanda tespit edilen dikey taşıyıcılardan kaidelerin yüksekliği, 0,51 m, sütun yüksekliği 7.27 m, başlıklar ise 0.27 m olup toplam yüksekliği 8.06 m’dir. Bu ölçüler devşirme malzeme kullanıldığı için kendi içinde farklılıklar göstermektedir. Çatı yüksekliği ise 2.78 m olarak düşünülmektedir.

Batı Portik önünde Doğu Portik’te olduğu gibi kuzey-güney yönlü ince uzun dikdörtgen bir havuz tespit edilmiştir354 (Fig. 103, 113). Orijinalinde 166 m uzunluğa sahip olan havuz duvarlarının traverten bloklarla örüldüğü ortaya konmuştur. Ancak MS 5. yy’da yapılan düzenlemelerle havuzun içinde, kuzeyine yapılan apsidal formlu bir bölümle havuz küçültülerek kullanımı MS 494 depremine kadar devam etmiştir.

Fig. 113: Batı Portik sütunları önünde yer alan havuzun buluntu durumu

352Şimşek 2016, 485.

353Şimşek 2016, 485.

354Şimşek 2016, 485.

133 Batı Portik’in güneybatısında, kırma çatıyı taşıyan portik arka duvarının bir kısmına ait dörtgen traverten bloklar 285.32 m kotunda açığa çıkarılmıştır355 (Fig. 103, 114). Sıralı şekilde doğuya doğru yıkılmış olan traverten blokların iç yüzeylerinde sarı, siyah, kırmızı, beyaz renklerin hâkim olduğu bordür bezemeli freskler tespit edilmiştir.

Ayrıca, Batı Portik arka duvarı kuzey yöne doğru takip edildiğinde, portiğe batı yönden giriş sağladığı anlaşılan 285.17 m kotunda mermer orthostat bloğu ile 284.51 m kotunda kapıya ait traverten kemer blokları açığa çıkartılmıştır.

Fig. 114: Batı Portik arka duvarına ait traverten blokların in situ buluntu durumu

Kuzey (Kutsal) Agora’nın güneybatı köşesinde yer alan ve yer yer 7.00 m’yi bulan bir yükseltinin bu alandaki varlığı önemli bir soru olarak tartışma konusu olmuştur356 (Fig. 115). Bu konu ile ilgili arkeolojik soruların cevaplanması için tepenin üst kotlarında, iki âdeti doğuda, bir âdeti batıda olmak üzere 5x5 m’lik üç adet sondaj alanı oluşturulmuştur357. Batıdaki Sondaj A, doğudaki iki sondajdan güneydeki Sondaj B, kuzeydeki ise Sondaj C olarak adlandırılmıştır. Bu tepenin en yüksek kotu 289.49 m olup A sondajı 287.76 m, B sondajı 287.72 m, C sondajı ise 287.50 m kotlarında açılmaya başlanmıştır. Sondaj A çalışmalarında 284.51 m kotunda in situ iki adet kuzeydoğu yönünde yıkılmış mermer sütun tamburu ile bu sütun tamburlarına ait iki adet Attik-Ion tipi kaide bulunmuştur. B sondajında, 282.69 m kotunda 1.96x1.50 m’lik

355Şimşek 2016, 485.

356Şimşek 2015b, 645; Şimşek 2016, 485-486.

357Şimşek 2015b, 646.

134 alanda, güney portiğin önündekine benzer mermer plaka taban ortaya çıkartılmıştır.

Sondaj C’de ise 282.93 m kotunda sıkıştırılmış sert toprak tabana ulaşılmıştır.

Başlangıçta, buradaki yükselti için Agora içinde var olduğu düşünülen tapınaklardan birine ait olabileceği düşünülmüşse de sondaj çalışmalarında tepenin bu tür bir yapının enkazından dolayı oluşmadığı anlaşılmıştır. Burada dikkati çeken en önemli unsur ise tepenin, yoğun olarak tespit edilen ve bu alana sonradan taşındığı anlaşılan, seramik, çatı kiremidi, çaytaşı, mermer, traverten gibi bir enkazı oluşturan arkeolojik kalıntıların bu alana atılarak yapay biçimde oluşturulmuş olmasıdır. Bu sonuçlar doğrultusunda alanın batısında ve güneyinde yapılan sistemli arkeolojik kazılar, söz konusu tepenin MS 494 depremi sonrasında oluşturulan bir hafriyat dolgusu olduğunu kanıtlamıştır. MS 494 depreminde kullanılmayacak kadar hasar gören yapıların hafriyatları agoranın güneybatı bölümüne taşınmış ve bu yükselti ortaya çıkmıştır. Hafriyat dolgusunun kesitindeki farklı tabakalar incelendiğinde, alanın uzun bir süre kullanıldığı, atıkların atıldığı farklı yükseltideki çanaklardan anlaşılmaktadır. Bu durum, hafriyat dolgusunun farklı yapılara ait atıklarının toplandığı suni tepelerin bir araya gelmesiyle oluştuğunu göstermektedir358. Özellikle Batı Portik’in önünde yapılan çalışmalarda dolgunun MS 4.

yy'ın ikinci yarısında meydana gelen deprem sonrasında, kireç ve sıkıştırılmış toprakla yenilenen taban üzerinde yer aldığı anlaşılmaktadır. Hafriyatın içinde yoğun olarak tespit edilen seramik buluntular arasında, servis kaplarına ait kırmızı astarlı seramik parçaları (Afrika, Sagalassos, Phokaia ve Laodikeia üretimi Geç Antik Çağ Kırmızı astarlı seramikleri), günlük kullanıma ilişkin kaba seramikler, pişirme kapları, depolama kapları gibi örnekler sayılabilir. Tepenin stratigrafik incelemesi yapıldığında özellikle MS 4. ve MS 5. yy’a ait sikkelerin yoğun olarak bulunması bu hafriyata ait diğer buluntuların da MS 494 depreminden önceye tarihlendirilmesi gerektiğini göstermektedir. Ancak, 287.90 m’den daha üst kotta yer alan ve MS 6. yy’ın ikinci-üçüncü çeyreğine ait sikkeler ise hafriyat alanının bu tarihe kadar kullanıldığına işaret etmektedir359.

358 Şimşek 2015b, 646.

359287.90 m ve 288.35 m kotunda ortaya çıkan sikkler; L.13.KA.GB.35 Bronz Sikke (MS 527-565) I.

I. Iustinianus , MS 6. yy’ın 2. 3. çeyreği; L.13.KA.GB.06 Bronz Sikke (MS 566-578) II. Iustinus, MS 6. yy’ın 3. çeyreği.

135 Fig. 115: Kuzey (Kutsal) Agora, hafriyat dolgusu batı kesiti