• Sonuç bulunamadı

LAODIKEIA KIRMIZI ASTARLI SERAMİKLERİ’NİN BULUNTU YERLERİ

3.1.3. Doğu Bizans Nymphaeumu

Doğu Bizans Nymphaeum’u, Doğu Bizans Kapısı Kuzey Kule ile sur duvarına bitişik ve kuzey-güney yönünde dikdörtgen planlı yapılmıştır230 (Fig. 26).

Kentin doğu girişi yanında yer alan nymphaeum, sur duvarı dışında yaşayanlara ve dışarıdan gelenlere su temin eden önemli bir yapıdır.

Nymphaemun doğuya bakan ön cephesi, 2.50 m aralıklarla yerleştirilmiş olan nişli üç çeşme ile hareketlendirilmiştir (Fig. 26, 28). Nişlerin iki yanına devşirme traverten bloklar yerleştirilerek, yarım daire biçimli birer kemer yapılmıştır. Havuz ve nişlerin taban kısmı tuğla plakalarla döşelidir. Nymphaemun kuzey kısa duvarı ortasında duvar içinde, bir niş daha tespit edilmiştir. Bu nişin iç bölümü üstte sağır

229Şimşek 2010, 108; Şimşek 2013b, 108.

230Yapı 21.50 x 9.85 m, içten içe 18.70 x 6.80 m ölçülerinde inşa edilmiştir. Detaylı bilgi için bkz.

Şimşek 2008a, 104; Şimşek 2010, 110; Şimşek 2013b, 167-171, Res. 214-218.

L.08.DBK.KK.126

59 kemerli olmak üzere, tuğla örgülü olarak yapılmıştır. Sağır kemer içinde yer alan künk ve çeşme kısmı daha sonra harç ve çay taşı kullanılarak kapatılmıştır231.

Doğu Bizans Nymphaemu’nun batısında yer alan uzun arka duvarı ile Geç Antik Çağ sur duvarının doğu önü arasında yarım kemerli bir açıklık tespit edilmiştir232. Söz konusu bu açıklık çeşmenin ana havuzundan olası sızan su ve su buharının yaratacağı nemin, sur duvarına zarar vermesini önlemek amacıyla yapılmıştır. II. Su Dağıtım Terminali’nden gelen bir hatla ana havuza su, sur duvarının doğu önünde ve havuzun orta hizasında yer alan bir sistemle sağlanmıştır233.

Doğu Bizans Nymphaemu’nun havuz kısmının duvarları kireç harç kullanılarak, çay taşı ve tuğla ile örülmüş olup üzeri tuğla plakalar ile kaplanmıştır.

Havuzun güney kısmı oldukça sağlam olmasına rağmen, kuzey kısımda tahribat daha fazladır. Bu tahribatın nedeni ise MS 7. yy'ın başında meydana gelen depremle sur duvarına ait blokların havuz içine yıkılmasından kaynaklanmaktadır (Fig. 27-28).

Kazılarda bulunan sikkeler ve diğer veriler, sur duvarının MS 395-396 yılında alınan karar sonrasında MS 5. yy'ın başında yapıldığını ve İmparator Focas (MS 602-610) Dönemi depremiyle yıkıldığını ortaya koymuştur234.

231Şimşek 2008a, 104; Şimşek 2010, 110-111, Res. 4, 6; Şimşek 2013b, 167.

232 Açıklığın yüksekliği 0.63 m, genişliği 0.35 m olup tabanı 0.17 x 0.35 m ölçülerinde tuğla plakalarla döşenmiştir.

233Şimşek 2013b, 170.

234Şimşek 2008a, 104; Şimşek 2010, 112; Şimşek 2013b, 171.

60 Fig. 26: Doğu Bizans Nymphaeumu planı

Fig. 27: Doğu Bizans Nymphaeumu’nun kazı başlangıç durumu

Fig. 28: Nymphaeum ön cephesinde üç nişden oluşan çeşme bölümleri ve Nymphaeum içine Focas (602-610) Dönemi depremiyle düşen sıralı duvar blokları

61 3.2. Suriye Caddesi

Suriye Caddesi doğuda kent girişindeki Suriye Kapısı’ndan batıda Caracalla Nymphaeumu’na (MS 211-217) kadar uzanan, ana caddelerden biridir235 (Fig. 5, 29-30, 39). Doğu-batı aksında uzanan cadde, kentin kuzey bölümünde yer almakta olup caddenin her iki yanında önemli kamusal ve dinsel yapılar ile sivil konutlar yapılacak şekilde ızgara sistemine göre planlanmıştır. Caddenin Doğu Bizans Kapısı ile Caracalla Nymhaeumu arasındaki 375 m’lik bölümü 2002-2007 yıllarındaki bilimsel kazılarla ortaya çıkarılmıştır236(Fig. 29-30). Ortaya çıkarılan plana göre; caddenin genişliği 7.30 m olup her iki yanına bir ya da iki basamakla çıkılan, genişliği 3.70 m ile 4.30 m arasında değişen portikler ve portiklerin gerisindeki dükkân sıraları yapılacak şekilde düzenlenmiştir237 (Fig. 31). Cadde kentin kurulduğu tepenin topografik yapısına uygun olarak, batıda Caracalla Nymphaeumu’ndan, doğuda Doğu Bizans Kapısı’ndan itibaren S. Severus Nymphaeumu’na doğru yükselecek şekilde eğimli yapılmıştır. Bu eğim caddenin doğusunda yer alan Doğu Bizans Kapısı’nda 280.20 m iken S. Severus Nyphaeumu önünde (A Nymphaeumu) 284.13 m kotuna çıkmaktadır, buradan caddenin batı ucunda 282.92 m kotunda bulanan Caracalla Nympaeuma’na kadar ise tekrar alçalmaktadır (Fig. 32). Caddenin altında, atık suların aktarılması için 1.2 m genişliğinde, 1.85 m yüksekliğinde ana kanalizasyon sistemi tespit edilmiştir (Fig. 33). Ayrıca yağmur sularının tahliyesi için caddenin yüzeyine yer yer delikler açılmış olup bu delikler kanalizasyonun temizliğinin yapılabilmesi için de kullanılmıştır 238.

235 Şimşek 2005, 306-308; Şimşek 2006, 419-420; Şimşek 2007, 459-461; Şimşek 2008a, 99-101;

Şimşek 2009, 412-414, Şimşek 2013b, 112-125.

236Şimşek 2013b, 114.

237Şimşek 2005, 306.

238Şimşek 2005,306.

62 Fig. 29: Suriye Caddesi’nin Doğu Bizans Kapısı ile Caracalla Nymphaeum’u arasında kazılan bölümün planı

Fig. 30: Doğu Bizans Kapısı’ndan Caracalla Nymphaeum’una kadar kazılan 375 m’lik bölümü

63 Fig. 31: Suriye Caddesi ile her iki yanında bulunan Kuzey ve Güney portikler

Fig. 32: Suriye Caddesi’nde topoğrafya ya bağlı olarak cadde eğimini gösteren kotlar

Fig. 33: Suriye Caddesi’nin altında tespit edilen kanalizasyon sistemi 282.92 m

284.13 m

280.20 m

64 Arkeolojik verilere göre caddenin ilk yapım evresi Roma İmparatorluk Dönemi’nde, MS 1. yy'ın ikinci yarısında, İmparator Domitianus (MS 81-96) zamanında S. Iulius Frontinus’un prokonsüllüğünde MS 84-85 yıllarında Dor düzeninde inşa edilmiştir239. Ancak zaman içindeki şiddetli depremler sonucu yıkılan bu ilk evreye ait cadde düzenlemesi kullanılmayacak şekilde tahrip olmuştur. Kazı çalışmalarında, caddenin bu döneme ait düzenlemesi ile ilgili olarak travertenden yapılmış triglif-metop, geisopodes ve Dor başlığı parçaları bulunmuştur.

Sonraki süreçte cadde Roma İmparatorluk Dönemi’nde oluşturulan kent planına bağlı olarak kullanım görmeye devam etmiştir. Günümüzde ortaya çıkartılan cadde peyzajı, caddenin son kullanım evresiyle ilişkili olan Geç Antik Çağ’a aittir (Fig. 39). Özellikle, Roma İmparatorluk Dönemi’ne ait başlık ve sütunların portik duvarlarında, üst yapı sistemlerinde ve cadde döşemesinde kullanılmış olması, MS 494 depreminden sonra yapılan yeni düzenlemeleri ortaya koymaktadır. Caddenin her iki yanında, portiklerin önünde yer alan dikey taşıyıcılar bu tarihten sonra, Doğu Bizans Kapısı’ndan itibaren bir ayak iki sütun gelecek şekilde planlanırken, batıya doğru yapılan çalışmalarda bu sistemin tamamen bozulduğu ve devşirme malzemelerin kullanıldığı tespit edilmiştir240(Fig. 34, 39).

Fig. 34: Restorasyon sonrası, MS 494 depremi sonrası düzenlemesiyle ilişkili, tetrapylon ile Doğu Bizans Kapısı arasındaki iki sütun bir ayak düzeninde planlanan cadde ve portik sütunları

239Şimşek 2013b, 114.

240Şimşek 2013b, 121.

65 Cadde üzerinde MS 494 depreminde görülen tahribat ile sonrasında yapılan yeni düzenlemelerin izleri, caddenin kuzey ve güney kanadında bulunan portiklerde de tespit edilmiştir. Portikler üzerindeki döşemeler son kullanım aşamasında büyük ölçüde tahrip olmuştur. Bunun yanında yer yer portiklere ait opus sectile döşemeler ve birkaç noktada mozaikler bulunmuştur. Döşemelerin altında ise opus caementicum tekniğinde yapılmış, çay taşı ve kireç harçlı taban blokajı yer alır.

Özellikle portiklerin son kullanım evresinde taban üstünde tespit edilen ve MS 6. yy ile MS 7. yy'ın birinci çeyreğine tarihlendirilen sikke buluntuları bu görüşü desteklemektedir241.

2007 yılında yapılan kazı çalışmalarında, Doğu Bizans Kapısı ile tetrapylon arasında, tespit edilen harçlı tuğla yıkıntısının üzerindeki 10-15 cm yüksekliğindeki harç tabakası, caddenin MS 494 depremiyle yıkılmasından sonra yapılan düzenlemelerle ilgili diğer önemli bir kanıtıdır (Fig. 35-37). MS 494 depremiyle birlikte caddenin yoğun şekilde tahrip olması sonucu, son evreye ait bu basit taban yapılmış ve kentin terk edildiği tarih olan İmprator Focas Dönemi (MS 602-610) depremine kadar da kullanılmıştır242. Bu kullanım evresine ait yıkıntı içinde tespit edilen ve MS 6. yy -MS 7 . yy’ın birinci çeyreğine tarihlendirilen, günlük kullanıma ait seramik parçaları ile sikke buluntuları caddenin son kullanım evresi için önemli diğer kanıtlar arasındadır.

Fig. 35: Caddenin MS 494 depremi sonrasına ait harçlı tuğla tonoz yığını

241Şimşek 2005, 306.

242Şimşek 2009, 412; Şimşek 2013b, 121.

66 Fig. 36: Caddenin son kullanım aşamasında Focas Dönemi depremindeki yıkıntının in situ görünümü ve MS 494 depremi sonrasında yapılan kireç harçlı taban-taban altı blokaj ile Focas Dönemi’nde bu Geç Antik Çağ tabanı üzerine yıkılan sütun ve ayaklar

Fig. 37: Caddenin MS 5. yy tabanı üzerinde tespit edilen, MS 494 depremi sonrasına ait harçlı tabanın buluntu durumu

Kentin ana arterlerinden biri olan bu cadde, genişliği 4.70 m olan ara sokaklara bağlanmaktadır (Fig. 5, 29). Bu ara sokaklar, hippodomik sisteme göre 42 m genişliğinde ve 51-54 m arasında derinliğe sahip insulaları birbirinden

MS 494 depremi sonrası

MS 494 depremi öncesi

67 ayırmaktadır243. Caddenin her iki yanına yerleştirilen bu insulalara kentin önemli yapıları yerleştirilmiştir. Bunların arasında, caddenin güney kanadında Merkezi Kilise, Merkezi Agora, Merkezi Hamam, Caracalla Nymphaeumu, kuzey kanadında ise Laodikeia Kilisesi, Tapınak A, Septimius Severus Nmphaeumu, Kuzey (Kutsal) Agora gibi önemli kamusal ve dinsel yapılar sayılabilir. Ayrıca kuzey kanadında yer alan iki ara sokak aracılığıyla kentin en önemli kamu yapılarından olan Kuzey ve Batı tiyatrolarına da ulaşılabilmektedir244. Bu kamusal ve dini yapıların dışında, caddenin kuzeyinde, Laodikeia’nın önemli ailelerinin yaşadığı peristylli evler de tespit edilmiş, kazısı yapılarak planları ortaya çıkarılmıştır (Fig. 5).

Cadde üzerinde Doğu Bizans Kapısı’nın kuzeyinde, ara sokak kavşağında bir tetrapylon, tetrapylonun doğusunda, dikdörtgen plana sahip küçük bir çeşme de kazılarla ortaya çıkartılmıştır245 (Fig. 38). Ayrıca kaldırım kenarlarında tespit edilen kare biçimli oyukların, belirli günlerde ve festivallerde seyyar satıcıların tezgâhları için açılmış olduğu düşünülmektedir246.

Fig. 38: Cadde üzerindeki dikdörtgen planlı çeşme yapısının buluntu durumu

243 Şimşek 2008a, 100; Şimşek 2013b, 114.

244Şimşek 2013b, 114.

245Şimşek 2007, 460; Şimşek 2013b, 121-122.

246Şimşek 2013b, 121.

68 Fig. 39: Suriye Caddesi’nin 2007 yılı restorasyon çalışmaları sonrası görünümü