• Sonuç bulunamadı

1.1. Kurumsal Vizyon: Kavramsal Çerçeve

1.1.4. Kurumsal Vizyon ve Zaman Boyutu

Kurumsal vizyonun oluşturulması, kuruma ilişkin üç zaman boyutunun iyi anlaşılmasını zorunlu kılmaktadır. Bu bağlamda bir kurumun vizyonu oluşturulurken geçmiş tecrübelerinin iyi bilinmesi (geçmişin yansıması); mevcut zamanın ve çevresel şartların iyi değerlendirilmesi (mevcut gerçekliğin yansıması) ve son olarak ise geleceğe ilişkin öngörülerin bu iki zaman dilimini iyi kavrayan ve aşan bir yapıya sahip olması (geleceğin resminin çizilmesi) gerekmektedir (Lashway, 1997)

Geçmişin Yansıması

Geleceğe ilişkin olgular, yaşanılan anın ve geçmişin etkisi ile meydana geldiğinden kurumda vizyonun oluşturulması yoğun bir şekilde geçmiş duygusuna sahip olmayı gerektirmektedir. Özellikle vizyon sahibi liderlerin büyük ölçüde bu duygu ile hareket ettikleri söylenebilir. Geçmişin anlaşılması, kurum için iyi bir gelecek oluşturmasının adeta bir anahtarı olduğundan vizyon sahibi olmak; kurumun geçmişi ile her zaman bağ kurmasını gerektirmektedir. Böylece sürekliliğin ve mantıklı olmanın önemi ortaya çıkmaktadır. Aksi takdirde gerek kurumlar gerekse çalışanlar için zaman kavramı birbiri ile ilgisiz olayların karışmasına neden olabilir. Örnek vermek gerekirse birçok insan kendini anlatırken belli bir hikâye içerisinde nereden geldiğinden, nerede olduğundan ve nereye gideceğinden yola çıkar. Zaman kavramı göz ardı edildiğinde geçmişi olmayan insan; hafızasını yitirmiş, geleceği, planları ve hayalleri olmayan insan profili ile karşımıza çıkmaktadır (Lashway, 1997: 3) Geçmişini göz ardı eden kurumlar da nereden geldiklerini bilmediklerinden bugünü değerlendirerek tasarladıkları geleceğe etkili bir şekilde yön veremeyeceklerdir. Bu bağlamda kurumlar kendi vizyonlarını ortaya koyarken

geçmişini ve mevcut durumunu değerlendirerek nereye gideceklerine dair bir zaman analizi yapmalıdırlar.

Bir kurumun sahip olduğu vizyonun ne kadar özgün olup olmadığının önemi yoktur. Ancak vizyonun geçmişten tamamen soyutlanamadığı ve her zaman geçmişten gelen kodları bünyesinde barındırdığı göz ardı edilmemelidir (Lashway, 1997: 31). Geçmişin anlaşılması, inançları, değerleri ve davranışları tanımlamaya yardımcı olabilir. Tüm bunlar bazı konuların neden önemsendiğini ve gelecekte daha iyi hale getirmenin neden öncelikli olduğunu anlamaya imkân vermektedir (Schuster, 2011). Geçmişin kodlarını kavrama yolu ile daha iyi bir geleceğin tasarlanması kurumlara başarıyı getirebilir.

Vizyon, kurumun şu anda bu geleceği neden yaratmaya çalıştığına dair bazı açık veya kapalı açıklamalarla geleceğin resmini ifade eder (Kotter, 1996: 68). Bu noktada geçmiş deneyimlerin anlaşılması, değer ve inançların bilinmesi kurum için bugün öngörülen geleceğin dinamiklerinin anlaşılmasını kolaylaştıracaktır. Kurumların geçmişinden gelen değerleri, inançları ve sahip olduğu bir takım kalıpları gelecek tasvirinin yapılmasını kolaylaştıracak ve daha da emin adımlar ile vizyona doğru ilerlemesini kolaylaştıracaktır.

Geçmiş tecrübeler, geleceğe ışık tutarak kurumun ulaşmak istediği hedeflere odaklanmalarını sağlayabilir (Kouzes and Posner, 2012:107). Geleceğin başladığı yer olarak ifade edilebilecek olan geçmiş, kurumun geleceğine ilişkin bir takım izler taşımaktadır. Vizyonun oluşturulmasında geçmişin sahip olduğu bu önem geçmişin kurumun geleceği olduğu anlamına gelmemektedir. Sadece geleceği keşfederken geçmişe bir yolculuk yapmanın seyahati daha anlamlı kılacağının önemini kavramamıza yardımcı olacaktır (Kouzes, Posner, 2012:107-108). Bu sebeple geçmişi ile gelecek arasında köprü kurmayı başaran vizyonlar kurumu daha ileriye götürebilmektedir(Lashway, 1997: 31).

Geçmiş; yapılan hataları görmek ve tekrar etmemek, verilen doğru kararları ve kazanılan başarıları takdir etmek ve daha başka başarılar kazanmak açısından veriler sağlayabilir. Kurumlar açısından da geçmişin iyi bir şekilde kavranması kurumun belirlediği yönde daha emin adımlarla ilerlemesini kolaylaştıracaktır.

Mevcut Gerçekliğin Yansıması

Kurumsal vizyon, gelecek ile güçlü bir bağa sahipken; aynı zamanda yaşanan gerçeklik duygusu ile sıkı bir şekilde ilgilidir. Mevcut zaman içerisinde çevre sürekli bir şekilde liderler tarafından farklı boyutları ile izlenir. Liderler, kurumsal hayatı oluşturan yüzlerce günlük işlemin nabzını tutarak kurum ile ilgili içerde ve dışarıda bilgi sahibi olurken, aynı zamanda kurumun çalışmalarını etkileyen sosyal ve kültürel boyutların da farkına vararak büyük resmi görmeye çalışırlar (Lashway, 1997: 36). Bu çerçevede dış çevresel şartları da işin içine katarak genel resmi görmeye çalışmak kurumsal vizyonu oluşturmayı daha da kolaylaştırabilir. Geleceği tasavvur edebilmek için mevcut dönem şartları ile çevrede neler olup bittiğini anlamak gerekmektedir. Kurumun geleceğe yönelik vizyonunun, geçmiş ve bugünün gerçekleri ile desteklenmesi gerekmektedir (Kouzes, Posner, 2012:109). Geleceğin hayal edilmesine puzzle bir örnek olarak verilebilir. Bir puzzleda parçaların nasıl bir arada uyum sağladığını ve ancak bir bütün olarak anlam ifade ettiğini görebilirsiniz. Vizyon da aynı şekilde etraftaki küçük olaylara dikkat ederek ve geleceğe işaret eden kalıpları anlamlandırarak bütünlük oluşturulabilir (Kouzes, Posner, 2012:110). Bu kapsamda kurumsal vizyon, sadece geleceğe odaklanarak bir resim çizmek anlamına gelmemektedir. Aynı zamanda geçmiş olduğu kadar yaşanılan anın da iyi bir şekilde kavranmasını gerektirmektedir. Geçmişten ve yaşanılan anın gerçekliğinden kopuk bir vizyonun başarılı olması oldukça zordur.

Geleceğin Resminin Çizilmesi

Raynor’a (1998) göre vizyon, kurumun etrafında meydana gelen karışıklık ne olursa olsun, sürekli olarak geleceğe yönelik bir anlama sahiptir. Bu ifade, kurumların etrafındaki gelişmelere duyarsız kalmasını değil; aksine demografik değişiklikler, teknoloji, ekonomi, siyaset ve sanat olmak üzere yaşamın her alanında yaşanan gelişmeleri takip ederek bir adım ileride ne olacağını tahmin etmeleri anlamına gelmektedir. Diğer bir ifade ile değişim ve dönüşümün gerisinde kalmak istemeyen tüm kurumların ufka doğru bakmaları, geleceğe ilişkin öngörülerde bulunmaları ve geleceğe umutla bakmaları gerekmektedir (Kouzes, Posner, 2012:111).

Daha öncede ifade edildiği gibi vizyon mevcut durumdan farklı olan gelecekle ilgili bir kavramdır. Vizyon her ne kadar yaşanılan an içerisinde oluşturulsa da çalışanları mevcut durumdan çıkartarak çekici bir geleceğe odaklanmasını sağlamaktadır. Nanus (1992: 8) vizyonu geleceğe kurulan köprü olarak tanımlamakta ve vizyonun yarının başlangıcı olduğunu ifade etmektedir. Vizyon, kurumun mevcut durumundan daha iyi daha başarılı ya da daha arzu edilen bir geleceğe ulaşmasını hedeflemelidir (Komives, Lucas and McMahon 1998; Nanus, 1992: 8). Bu bağlamda vizyon, arzu edilen duruma ilişkin kusursuz ve ideal olanı hayal etme kabiliyetini içermektedir. Kurumun başındaki liderler, birkaç hamle sonrasını düşünmeli ve gelecekte olmak istedikleri yeri hayal etme özelliğine sahip olmalıdır (Kouzes, Posner, 2012: 112). Ancak bu sayede değişim ve dönüşümün gerisinde kalmadan, kendi kurumlarına yön vererek ilerleme sağlayabilirler.

Kurumlar yaşanılan zamanın daha ilerisinde bir gelecek hayal ediyorsa, bugünkü zamanının büyük bir kısmını yarını düşünmek için harcamalıdır. Geçmişten kopmamak, mevcut zamanı değerlendirmek ve geleceği araştırmak gibi konularla bağlantı kurmak önem taşımaktadır (Kouzes ve Posner, 2012: 113). Geleceği öngörmek eşi benzeri görülmemiş sosyal değişimin olduğu dünyada önemi göz ardı edilmeyecek bir yaklaşım tarzıdır. Geleceğin kesin olarak bilinmesi mümkün olmadığından kurumlar hedeflerini ve olasılıklarını belirleyerek farkındalıklarını arttırabilirler (Lashway, 1997).

Bu bilgiler ışığında kurumsal vizyon belirlenirken bu üç zaman algısının göz ardı edilmemesi gerektiği açıkça anlaşılmaktadır. Kurumların, yönetimlerin ya da bireylerin başarılı vizyonlar ortaya koymaları ancak geçmişlerinden ders çıkararak, mevcut zamanı ve çevresinde yaşananları iyi değerlendirerek ve geleceğe odaklanarak mümkün olabilmektedir. Aksi takdirde; geçmiş, şu an ve gelecek bir bütün olarak düşünülmediğinde ortaya konulan vizyon da temelsiz olacağından kurumun başarılı olma ihtimali de zayıf olacaktır.