• Sonuç bulunamadı

Cumhurbaşkanlığı Makamının Yeni Temsil Mekânı: Beştepe Külliyesi

eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı konutu olarak burayı uzun süre kullanmayacağını belirtmiştir. Türkiye Cumhuriyetini temsil eden Cumhurbaşkanlığı konutunun Türkiye’nin vizyonunu ve dünyadaki duruşunu gösterme potansiyeline sahip önemli bir etken olduğunu ifade eden Erdoğan, gerek başbakanlık gerekse Cumhurbaşkanlığı görevini yürütürken makamın şartlarının iyileştirilmesi gerektiğini vurgulamıştır (Vatan Gazetesi, 15 Ağustos 2014). Bu bağlamda Erdoğan, 2012’de başbakanlığı sırasında Ankara’da Atatürk Orman Çiftliği arazisinde yapılmaya başlanan, 2014’te tamamlanan ve öncelikle başbakanlık tarafından kullanılması planlanan yapının Cumhurbaşkanlığı Sarayı olacağını; Cami, Kütüphane ve Kongre merkezinin de tamamlanması ile Cumhurbaşkanlığı Külliyesi olarak isimlendirileceğini açıklamıştır.

Dünyanın en büyük Cumhurbaşkanlığı ve Başkanlık konutlarından biri olan mimarisinde Osmanlı, Türk ve Barok tarzı sitillerin sentezinin kullanıldığı Külliye’nin mimarlığını Şefik Birkiye yapmıştır. Külliye’nin halka açık olan Cami, Kütüphane ve Kongre merkezi olmak üzere üç temel yapısı vardır. 2019’da açılması planlanan ve 5

milyon cilt kitabın bulunacağı söylenen Cumhurbaşkanlığı Kütüphanesi'nin inşaatı devam etmektedir. Külliyede hayati ve stratejik bir öneme sahip olan Devlet Bilgi Koordinasyon Merkezinin kurulması ile tüm bakanlıklarla iletişim sağlanabilmekte ve 81 ilin valileri ile buradan konferans aracılığı ile görüşmeler yapılmaktadır (NTV, 28 Ağustos 2017).

İsmail Çağlar’a (2017) göre “Beştepe binalarının başbakanlık için tasarlanmışken Cumhurbaşkanlığı için kullanılması Erdoğan siyasetinde hükümet sistemi revizyonu ihtiyacının devamlılığına karşılık gelmektedir.” Dağınık olan Başbakanlık birimlerinin tek bir çatı altında toplanması fikri ile inşa edilen ve topluma kabul ettirilen Beştepe Külliyesi, yine aynı amaç ile ancak Türkiye’de en üst temsil makamı olan Cumhurbaşkanlığı için kullanıma açılmıştır. Bu bağlamda esasında çelişki olarak görünen bu durumun, yeni hükümet sistemine giden yolda önemli bir adım olarak değerlendirilebilir. Aynı zamanda bu durum Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın içinde bulunduğu konjonktürü iyi okuyabilmesi ve siyasi tecrübesi ile bütüncül bir yaklaşımla meselelere yaklaştığının bir göstergesi olarak değerlendirilebilir.

Bu çerçevede Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Yeni Türkiye’sinin, Eski Türkiye’nin en önemli simgesi olan Çankaya Köşk’ünden yönetilemeyeceği anlaşılmıştır. Erdoğan, Yeni Türkiye’nin Cumhurbaşkanlığı makamının farklı olacağını ve Külliyenin de, siyasal sistemin en önemli imajı haline geleceğini açıkça ifade etmiştir (Selvi, 2014b; Erciyes, 2014). Erdoğan’ın Çankaya Köşk’ünde başlayan ve Külliye'nin tamamlanması ile burada devam eden siyasi başarısı, sahip olduğu vizyonun en temel göstergesi olmuştur. Bu vizyon anlayışı ile Cumhurbaşkanlığı makamını da hem fiziki hem de siyasi olarak dönüştürmeyi amaçladığı söylenebilir.

3.5.1. Külliye’nin İmaj, Algı ve Vizyonunun Değerlendirilmesi

Birinci bölümde ayrıntılı bir şekilde ele alındığı gibi kurumların imajları, onların iç ve dış çevredeki algısının oluşmasını sağlayan en temel göstergelerden biridir. Kurum imajının oluşturulabilmesi için alt yapının oluşturulması, kurumda gerekli olan değişimlerin gerçekleştirilmesi ve oluşturulacak imajın etkili bir temel üzerine kurulması gerekmektedir. Kurumun sağlam bir alt yapı oluşturmasının yolu, iyi bir vizyon ve misyon tanımı yapabilmelerinden geçmektedir. Bu bağlamda Erdoğan’ın en temel vizyonlarından birinin; Yeni Türkiye kavramsallaştırmasının içini

doldurabilmek olduğu söylenebilir. Cumhurbaşkanı Erdoğan “Yeni Türkiye” ile ortaya koyduğu vizyonun ancak Türkiye’nin global bir aktöre dönüşerek gerçekleşebileceğini düşünmektedir. Bu çerçevede ülkenin varlığını temsil eden en önemli yapılardan biri olan Külliye, Yeni Türkiye vizyonunun en etkili somut unsurudur. Külliye üzerinden oluşturulan etkili bir imaj ise, Yeni Türkiye vizyonu ile gerçekleştirilen reformların başarısı ile doğru orantılı olacaktır (Genim, 2017). İkinci bölümde ayrıntılı bir şekilde ele alındığı gibi uzun yıllar Türkiye’de Cumhurbaşkanlığı makamının temsil mekânı olan Çankaya Köşkü, halkın rahatlıkla ulaşabildiği bir ortamdan uzak olmuştur. Bu sebeple Erdoğan, Beştepe’deki yapının saray olarak anılmasından ziyade milletin evi olarak ifade edilebilecek bir özellikte olduğunu vurgulamıştır (NTV, 28 Ağustos 2017). Külliye‘nin tamamlanması ile harcanan bütçesi, büyüklüğü ve oda sayısı gündemde tutularak siyasi tartışma konusu yapılmış ve yapı tamamlanmadan olumsuz algı oluşturulmaya çalışılmıştır. Bu kapsamda olumsuz algının kırılması, Cumhurbaşkanlığı konutunun ulaşılamaz imajının ortadan kaldırılarak halka açılması ve Külliyenin halk tarafından benimsenmesi Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın en temel hassasiyetlerden biri olmuştur. Bu kapsamda düzenlenen organizasyonlar ile toplumun çeşitli kesimleri Külliyede misafir edilmiştir.

Erdoğan, Cumhurbaşkanı olduktan sonra Külliye’nin halka açılması ile ilgili ilk organizasyonu muharrem ayı olması sebebi ile alevi toplumunun ileri gelenlerine iftar daveti vererek gerçekleştirmiştir. Devletin en üst makamında alevi toplumunun sorunlarına yönelik görüşmeler yapılmıştır. Nitekim bu davetin Erdoğan’ın seçim kampanyaları sırasında tüm halkı kucaklayacağı ve sadece bir kesimin değil tüm kesimin Cumhurbaşkanı olacağı ifadelerini somutlaştıran ilk örnek olduğu söylenebilir. Külliyedeki ilk resepsiyon ise 24 Kasım 2014’te öğretmenler gününde, öğretmenlere verilen davet ile gerçekleştirilmiştir. Diyanet İşleri Başkanı ve kurumun eski başkanları, muhtarlar, Mesut Yılmaz ve Yıldırım Akbulut gibi isimlerin de aralarında olduğu eski milletvekilleri, öğrenci, öğretmen, işçi, akademisyen, mühendis, mimar ve doktor gibi farklı meslek gruplarından yaklaşık 400 vatandaş ve sanat ve spor dünyasından farklı isimler ile iftar programlarında birlikte olmuştur (Milliyet Gazetesi, 8 Temmuz 2015; Hürriyet Gazetesi, 25 Haziran 2015, Hürriyet Gazetesi, 13 Temmuz 2015). Cumhurbaşkanı Erdoğan 2015 yılı içerisinde 30 Ağustos ve 29 Ekim gibi resmi resepsiyonlarda şehit yakınları, gaziler, siyasiler, yargı mensupları, er ve

sivil memurlar, TSK mensupları, yabancı misyon şefleri, askeri ataşeler, STK temsilcileri, meslek kuruluşu temsilcileri, yazar, sanatçı, akademisyen ve gazeteci olmak üzere 1800 kişiyi Külliye’ye davet etmiştir. 30 Ağustos’ta şehitler için Kuran okunmuştur. 29 Ekimde ülkenin genelinden katılımın gerçekleştiği bir resepsiyon vermiştir (Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı, 30 Ağustos 2015; NTV, 28 Ekim 2015). Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yüksek Öğretim akademik yılı resmi açılışını Türkiye’deki tüm rektörlerin katıldığı tören ile ilk kez Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde gerçekleştirmiştir. Erdoğan, açılışların her yıl Ekim ayında düzenleneceğini ve geleneksel hale getirileceğini ifade etmiştir (Anadolu Ajansı, 17 Ekim 2016).

Külliye’nin halka açıldığının bir diğer göstergesi ise düzenli olarak Türkiye’nin farklı bölgelerinden gelen muhtarlarla toplantıların yapılmasıdır. Erdoğan, Ağustos 2014’ten Haziran 2018’e kadar 47 programda Külliyede muhtarlarla bir araya gelmiştir (NTV, 28 Ağustos 2017). Hapis cezası aldıktan sonra kendisine “muhtar bile olmaz” şeklinde yöneltilen sözlerden dolayı muhtarlara ayrı bir önem verdiğini her fırsatta vurgulamıştır (Yeni Şafak, 11 Ağustos 2014; Miş vd, 2015: 90). Erdoğan bir anlamda halkla buluşma çerçevesinde başlatılan bu uygulama ile hem muhtarları Külliyede ağırlamış hem de ülkenin gündemine ilişkin önemli açıklamalar yapmıştır. Erdoğan demokrasinin yerelden başladığına dikkat çekerek, “büyük devlet olma vizyonu, en başta yerelde başlar. En küçük idari birimlerimizin, köylerimizin, mahallelerimizin ufkuyla, istikametiyle ülkenin ufku ve istikameti aynı yönde olmazsa biz sağlıklı bir büyüme gerçekleştiremeyiz” ifadeleri ile muhtarlara verdiği önemi vurgulamıştır (Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı, 2015).

2016’da 8 Mart Dünya Kadınlar Günü ilk kez Cumhurbaşkanlığı tarafından düzenlenen bir etkinlikle kutlanmıştır. Cumhurbaşkanı Erdoğan eşi Emine Erdoğan ile birlikte şehit annesinden tarım işçisine varana kadar toplumun tüm kesimlerinden kadınlar davet edilmiştir. Etkinlikte aynı zamanda iş, siyaset, bilim, sanat ve spor dünyasına başarılarıyla damga vurmuş 81 ilden gelen kadınlar Külliyede misafir etmiştir (Türkiye Gazetesi, 5 Mart 2016).

2017 yılı Ramazan ayında toplumun çeşitli kesimleri ile geleneksel hale gelen iftar programlarında bir araya gelmiştir. Bu iftar programları kapsamında 50'ye yakın

kamyon şoförü, 100 berber, 30 kadın kuaförü ile her meslek grubundan esnaf ve zanaatkârların birer temsilcisi ile Külliye’de bir araya gelmiştir (Türkiye Gazetesi, 20 Haziran 2016).

Görüldüğü gibi Erdoğan, açılışından itibaren her kesimden vatandaşın Külliye’yi ziyaret etmesini sağlayarak milletin evi olarak nitelediği bu yapının halk tarafından benimsenmesini ve siyasi olarak oluşturulmaya çalışılan olumsuz algının yıkılmasını amaçlamıştır. Külliye, Cumhurbaşkanlığı makamının ve Erdoğan’ın öncülüğünde uygulamaya geçen Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin imajını gösteren en somut göstergelerden birisi olmuştur. Külliye, yeni hükümet sistemine geçiş için gerekli olan yapılanmayı da işaret etmektedir. Nitekim yürütmenin bütüncül, hızlı ve etkili bir biçimde hareket edilebilmesi için tek bir yerden ve merkezden yürütülmesi büyük önem arz etmektedir(Çağlar, 2017).

3.6. Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı ve Ahmet Davutoğlu’nun