• Sonuç bulunamadı

ÖZET: Davacı, ipotekle yükümlü taşınmaz satın aldığını, davalı ile aralarında-ki anlaşmaya göre ipotek borcunun davalı tarafından ödenmesi gere-kirken, kendisinin ödemek zorunda kaldığını iddia ederek ödemiş oldu-ğu ipotek bedelinin tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Dosya kapsamından davacının, daha önce davalı aleyhinde başlattığı icra ta-kibinden feragat ettiği anlaşılmaktadır. Hakkın özüne ilişkin bir açık beyan olmaksızın sadece icra takibinden feragat edilmesi halinde esas hak hukuki varlığını korumaya devam eder. Somut olayda da esas hak-tan değil sadece takipten feragat edilmiştir. Bu durumda alacaklı, ala-cağının tahsili için dava veya yeniden icra takibi yoluna başvurabilir.

➣ 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu m. 92.

➣ 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu m. 308.

T

araflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda ya-zılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün sü-resi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

Karar

Davacı, davalılardan Akay’a ait, tapu kaydında dava dışı Türkiye ...

Bankası A.Ş. lehine ipotek bulunan daireyi 30.10.2008 tarihinde satın aldığını, davalı Akay’ın taşınmazı satarken ipotek borcunu kendisinin ödeyeceğini taah-hüt ettiğini, ancak bu taahhüdünü yerine getirmediğini, dava dışı ipotek alacak-lısının göndermiş olduğu ihtar üzerine, ipotekle temin edilen borcu 18.3.2009 tarihinde ödemek zorunda kaldığını, bu ödeme nedeniyle davalı Akay’ın, 18.03.2009 keşide ve 20.03.2009 vade tarihli bonoyu düzenleyerek kendisine verdiğini, ancak bonoda keşide yeri yazılı olmadığı gibi, davalı Akay’ın, temsi-le yetkili olduğu diğer davalı K... Limited Şirketi’nin kaşesini bononun arka yüzüne basmak suretiyle, kötü niyetli olarak bono silsilesinde kopukluk yarattı-ğını, bono alacağının tahsili için daha önce kambiyo senetlerine özgü takip baş-latmışsa da, davalılar tarafından, ciro silsilesi kopuk olan bononun, kambiyo se-nedi niteliğinde olmadığı belirtilerek, Bursa 4. İcra Hukuk Mahkemesi’nde ta-kibin iptali davası açıldığını, alacağını bu şekilde tahsil edemeyeceğini anlayın-ca söz konusu takipten feragat ederek işbu davayı açtığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, ödemiş olduğu 9.600,00.-TL’nin, ödeme tari-hi olan 18.03.2009 taritari-hinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılar-dan müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.

Davalılar, davacının ipotekle yükümlü olan daireyi satın aldığını, bu duru-mun resmi satış sözleşmesinde de açıkça belirtildiğini, davacının ipotek mikta-rını ödedikten sonra kendilerinden talep edemeyeceğini, kaldı ki ödemenin icra tehdidi altında yapılmadığı gibi, tahsili için başlatılan icra takibinden de davacı tarafından feragat edildiğini, davanın dayanağının kalmadığını savunarak, dava-nın reddini dilemişlerdir.

Mahkemece, davacının satın aldığı taşınmazdaki ipotek borcunu yükümlen-diği, söz konusu borçtan davalıların sorumlu olduğuna ilişkin yazılı bir belge su-nulamadığı, davacının davasını ispata yönelik yemin teklifinde de bulunmadığı, bononun, ödenen ipotek borcuna ilişkin olduğu kanıtlanamadığı gibi, yapılan ta-kipten de feragat edildiği belirtilerek, kanıtlanamayan davanın reddine karar ve-rilmiş, hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.

1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektiri-ci nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına gö-re, davacının davalılardan K... Limited Şirketi’ne karşı açmış olduğu dava-da, tüm temyiz itirazlarının reddine,

2- Davalılardan Akay’a karşı açılan dava yönünden, hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;

Davacı, davalı Akay’dan, ipotekle yükümlü bulunan taşınmazı satın aldığı-nı, davalı ile aralarındaki anlaşmaya göre ipotek borcunu davalının ödemesi ge-rekirken, kendisinin ödemek zorunda kaldığını ileri sürerek, ödemiş olduğu ipo-tek bedelinin tahsili için eldeki davayı açmış, delil olarak da davalı tarafından verilen senede dayanmıştır. Dosyada mevcut olan ödeme dekontundan, davacı tarafından ipotek alacaklısı Türkiye ... Bankası A.Ş.’ne yapılan ödeme tarihi ile, davalı Akay tarafından keşide edilen 18.03.2009 tanzim ve 20.03.2009 vade tarihli senedin düzenleme tarihi aynı tarihli olup, söz konusu senedin öde-nen ipotek borcuna karşılık davacıya verildiğinin kabulü gerekir. Kaldı ki, dava-lı tarafından senedin başka bir borç nedeniyle verildiği de iddia ve ispat edilme-miştir. Her ne kadar senette keşide yeri mevcut olmadığı gibi, ciro silsilesi de kopuk olduğundan söz konusu senet, kambiyo senedi niteliğinde değilse de, im-za davalı borçlu tarafından inkar edilmediğinden, davalının davacıya 9.600,00 borçlu olduğunu gösteren “adi senet” niteliğindedir. O halde mahkemenin, “da-vanın ispatı konusunda yazılı bir belgenin ibraz edilemediği”ne ilişkin kabulün-de isabet bulunmamaktadır.

Öte yandan mahkemece, “davalı hakkında daha önce başlatılan takipten fe-ragat edilmiş olması” da, davanın reddini gerektiren bir diğer gerekçe olarak gös-terilmiş ise de, davacı vekili icra müdürlüğünde 07.05.2009 tarihinde, “takibi-mizden feragat ediyoruz; senet aslının tarafımıza tevdiini talep ederiz” şeklinde beyanda bulunmuş olup, söz konusu bu beyan, hakkın özünden feragat niteliğin-de niteliğin-değildir. Esas haktan feragatın açık bir şekilniteliğin-de yapılması gerekli olduğundan, hakkın özünden değil, sadece takipten feragat edildiği anlaşılmaktadır. Takipten feragate rağmen esas hak, hukuki varlığını korumaya devam ettiğinden, alacaklı, alacağının tahsili için dava veya yeniden icra takibi yoluna başvurabilir (Bakınız.

Aynı yönde HGK’nun 1995/12-814 Esas, 1995/1010 Karar sayılı 22.11.1995 ta-rihli kararı). Somut olayda da davacı, feragat etmiş olduğu takipten sonra alaca-ğının tahsili için işbu davayı açmış olup, mahkemece, davada delil olarak daya-nılan ve imzası inkar edilmeyen, 18.03.2009 tanzim tarihli adi senette yazılı olan alacak miktarının davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.

SONUÇ: 1. Bent gereğince, davalılardan K... Limited Şirketi’ne karşı açılan dava yönünden tüm temyiz itirazlarının reddine, 2. Bentte açıklanan ne-denlerle, diğer davalı Akay’a karşı açılan dava yönünden, temyiz edilen hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 17.15.-TL temyiz harcının istek halinde iadesine, 25.01.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.

YARGITAY 13. HUKUK DAİRESİ

Tarih: 02.12.2010 Esas: 2010/7130 Karar: 2010/16000