• Sonuç bulunamadı

3.4. Veri Toplama Araçları

3.4.2. Kısa Hikâyeler (Vignetler)

Kısa hikâyeler Ģimdiye kadar eğitimin farklı alanlarında farklı formlarda bilgi toplamak için kullanılmıĢtır. Kısa hikâyeler nitel olma özelliklerinden ötürü, daha derinlemesine bilgi sağlamaları ve küçük bir örnekleme uygulanabilmesi gibi belli avantajlara sahiptir (TaĢar, 2006). Bu çalıĢmada kullanılan kısa hikâyeler Türkiye‟de yayınlanmakta olan popüler dergilerden, kitaplardan ve gazete yazılarından derlenmiĢtir. Bu kısa hikâyeler içerisinde bilimin doğasına iliĢkin unsurlar ve özellikler çokta açık ve belli olmayan bir Ģekilde yer almaktadır. Her bir kısa hikâyede bilimin doğasına iliĢkin tek bir özellik yer alabilirken birden fazla özellikte yer alabilmektedir. Bir öykü akıĢı içerisinde olan kısa hikâyelerin bilim tarihi içerisinde önemli yer tutan paradigma dönüĢümlerine öncülük eden bilim insanlarının yaĢamlarından kesitler de içerebilmektedir. Kısa hikâyelerin içerisinde olan bilimin doğasına yönelik özelliklerin sorularla örneklem tarafından okunarak bulunması ve buna iliĢkin görüĢlerini sıralaması istenilmektedir. Bu Ģekilde örneklemin bilimin doğasına yönelik düĢünceleri ve tutumları detaylı bir biçimde, cevapları mümkün oldukça sınırlandırılmadan ve yönlendirilmeden alınabilmesi düĢünülmektedir. Kısa hikâyelerin geçerliliği konu alanı uzmanlarının görüĢlerine baĢvurularak sağlanılmıĢtır. ÇalıĢmada kullanılan kısa hikâyelerin güvenirliği için ise katılımcıların rubrik puanları arasındaki iliĢki ve uyuma bakılmıĢtır. Böylece katılımcıların kısa hikâyelere vermiĢ oldukları cevapların

değerlendirilmesinde kullanılan rubrik puanları arasındaki tutarlılığın ölçüsüyle güvenirlik ortaya konulmaya çalıĢılmıĢtır.

Kısa hikâyeler, Case (1997), Bodur (2003), Harlan (1996) ve TaĢar‟ın (2006) çalıĢmalarında olduğu gibi bir ölçme değerlendirme aracı olarak kullanıldığı gibi, Roach (1993) ve Chan‟ın (2000) kullandığı gibi bir öğretim aracı olarak ta kullanılabilmektedir.

Yapılan bu çalıĢmada kısa hikâyeler öğretmen adaylarının bilimin doğasına iliĢkin görüĢlerini belirleyebilmek için ölçme aracı olarak kullanılmıĢtır. Bunun için kısa hikâyelerde Rubba‟nın bilimsel bilginin doğası ölçeğinde yer alan sadece üç alt boyutuna (geliĢimsellik, test edilebilirlik, yaratıcılığa) iliĢkin sorular hazırlanmıĢtır. Neden sadece bu üç boyutun seçildiğine iliĢkin olarak literatürde bu boyutlarda hem çok fazla çalıĢma yapıldığı hem de bunlarda çok fazla kavram yanılgıları mevcut olduğu için seçilmiĢtir. Kısa hikâyelerin ölçtüğü bilimin doğası alt boyutlarına göre dağılımı tablo 3.1‟de verilmiĢtir. AĢağıda kısa hikâyelerin oluĢturulma süreçleri aĢamalarıyla açıklanmıĢtır:

1. AĢama: AraĢtırmacı çalıĢmanın baĢında çoğunluğu Tubitak yayınlarından olan birçok görsel ve yazılı materyali tarayarak çalıĢmanın amacına uygun olduğunu düĢündüğü hikâyeleri toplamıĢtır. Daha sonra çalıĢmada uygulama pratikliği sağlaması için bu hikâyeler uygun bölümlerinden kesilerek parçalara ayrılmıĢtır. Böylece uzun bir hikâyeden bazen birden çok kısa hikâye oluĢturulmuĢtur. Hangi uzun hikayeden hangi kısa hikayelerin (vignetlerin) oluĢturulduğuna iliĢkin bilgiler tablo 3.1‟de verilmiĢtir. Uygun parçalara ayrılan uzun hikâyelerin içerisinde yer alan özelliklere ve bilgilere göre bu kısa hikâyelerin bilimin doğası hakkında hangi boyut/boyutlarla iliĢkili olabileceği belirlenmiĢtir. Muhtemel boyutlar belirlendikten sonra bu boyutlar hakkında derinlemesine bilgi almayı amaçlayan sorular her bir kısa hikâyenin altına yazılmıĢtır. Böylece ilk aĢamanın sonunda araĢtırmacı tarafından toplam 10 uzun hikâyeden oluĢturulan 21 kısa hikâye (vignetler) elde edilmiĢtir.

2. AĢama: Birinci aĢamanın sonunda elde edilen 21 kısa hikâye araĢtırmacıyla beraber iki konu alanı uzmanı arasında tartıĢılmıĢtır. Her bir kısa hikâyenin sorularıyla birlikte incelendiği bu aĢama sonunda altı kısa hikâye elenerek kısa hikâye sayısı 15‟e düĢürülmüĢtür. Elenen kısa hikâyelerin uygun kurguda olmaması, hikâyede yer alan konu ve kiĢilerin yeterince açık olmaması, çok uzun olması, ilgili bilimin doğası boyutunu ölçebilecek daha uygun özellikte kısa hikâyelerin var olması gibi nedenlerle elendiğini belirtmek gerekiyor.

3. AĢama: Bu aĢamada elde var olan toplam 15 kısa hikâye ile pilot uygulamaya gidilmiĢtir. Toplam 90 katılımcıyla yapılan pilot uygulama sonrasında 3 kiĢiyle yarı yapılandırılmıĢ görüĢme gerçekleĢtirilmiĢtir. Bu görüĢmede uygulanan kısa hikâyelere iliĢkin sorular sorulmuĢtur. Katılımcıların kısa hikâyelerde nerelerde zorlandıkları, anlayamadıkları yer olup olmadığı, kısa hikâyelerin ne için uygulandığı, kendilerine verilen sürenin yeterli olup olmadığı gibi konularda sorular sorulmuĢtur. Ayrıca bu aĢamada eldeki kısa hikâyeler farklı üniversitelerden olan beĢ konu alanı uzmanına ek 7 de verilmiĢ olan protokolle birlikte gönderilerek onların da görüĢleri alınmıĢtır. Hem pilot uygulamadan hem de beĢ uzmandan gelen dönütlere göre bu aĢamada beĢ kısa hikâyenin daha elenmesinin uygun olacağı düĢünülmüĢtür. Bu aĢamada elenen kısa hikâyelerin diğerlerine göre okunması ve anlaĢılması biraz daha zor olan hikâyeler olduğu hem pilot uygulamaya katılan öğretmen adaylarından hem de uzmanlardan gelen dönütlerden anlaĢılmıĢtır.

4. AĢama: Üçüncü aĢamanın sonunda uygulanmaya hazır 10 kısa hikâye varken araĢtırmacı nitel çalıĢmaların ruhuna da uygun olması nedeniyle baĢlangıçta ölçmeği düĢündüğü altı boyuttan sadece üçünü ölçmeye karar vermiĢtir. Böylece bilimin doğası hakkında katılımcıların geliĢimsellik, test edilebilirlik, yaratıcılık boyutları hakkında daha detaylı ve derinlemesine bilgileri toplayabileceğini düĢünmüĢtür. Bu nedenle iki kısa hikâye daha

çalıĢmadan elenerek sadece üç boyutu ölçen toplam 4 uzun hikâyeden oluĢturulan 8 kısa hikâye ile asıl çalıĢmaya baĢlanılmıĢtır.

Tablo 3.1. Kısa Hikayelerin içerdikleri bilimin doğası boyutlarına göre dağılımı K.H.

No

Ait olduğu hikâye Ġçerdiği bilimin doğası boyutu Sözcük sayısı

Soru sayısı 1 Yukarı da ne

var ne yok?

GeliĢimsellik, Test edilebilirlik, Yaratıcılık 400 4

2 GeliĢimsellik, Test edilebilirlik 215 4

3 GeliĢimsellik, Test edilebilirlik 348 5

6 Kıpır kıpır yaratıklar

GeliĢimsellik, Test edilebilirlik 451 2

7 GeliĢimsellik, Test edilebilirlik 310 2

8 GeliĢimsellik, Test edilebilirlik 277 2

10 Uyanık Römer GeliĢimsellik, Test edilebilirlik, Yaratıcılık 360 6

12 Archimedes Yaratıcılık 380 3

Tablo 3.1‟de görüldüğü gibi toplam sekiz kısa hikaye (vignet) çalıĢmada kullanılmıĢtır. Bu kısa hikâyeler dört büyük hikâyenin içinden uygun Ģekilde bölünerek oluĢturulmuĢtur. Örneğin birinci, ikinci, üçüncü kısa hikaye “Yukarıda Ne var Ne Yok?” adlı uzun hikâyeden oluĢturulmuĢtur. Kısa hikayelerin içerdiği bilimin doğası boyutları ise geliĢimsellik, test edilebilirlik, yaratıcılık boyutlarıdır. Birinci ve onuncu kısa hikaye üç boyutun da özelliklerine ait konuları barındırırken on ikinci kısa hikâye sadece yaratıcılık boyutunu değerlendirmek için kullanılmıĢtır. Ayrıca kısa hikayeler ortalama 340 sözcükten oluĢmaktadır. Kısa hikâyelerde toplamda 28 soru yer almıĢtır. Kısa hikayelerde yer alan soruların bilimin doğası boyutlarına göre dağılımı tablo 3.2‟de verilmiĢtir.

Tablo 3.2. Kısa Hikayelerdeki soruların bilimin doğası boyutlarına göre dağılımı Hikâye

No

GELĠġĠMSELLĠK TEST EDĠLEBĠLĠRLĠK YARATICILIK TOPLAM

Hikâye 1 1. ve 4. soru 2. soru 3. soru 4 soru

Hikâye 2 3. ve 4. sorular 1. ve 2. soru - 4 soru Hikâye 3 1. 2. 3. ve 5. sorular 4. soru - 5 soru

Hikâye 7 1. soru 2. soru - 2 soru Tablo 3.2 (Devam)

Hikâye 8 1. soru 2. soru - 2 soru

Hikâye 10 3. ve 4. sorular 1. soru 2. 5. ve 6. sorular 6 soru

Hikâye 12 - - 1. 2. ve 3. sorular 3 soru

TOPLAM 13 soru 8 soru 7 soru 28 soru

Tablo 3.2‟de görüldüğü gibi en fazla soru onuncu kısa hikaye içinden sorulmuĢtur. Bu sorular bilimin geliĢimsellik, test edilebilirlik, yaratıcılık boyutlarına ait sorulardır. Altıncı, yedinci ve sekizinci hikâyede geliĢimsellik ve test edilebilirlik boyutları sadece ikiĢer soruyla değerlendirilmiĢtir. ÇalıĢmanın tamamında geliĢimsellik boyutu toplamda on üç, test edilebilirlik boyutu sekiz, yaratıcılık boyutu ise yedi soruyla değerlendirilmiĢtir. Kısa hikâyelerin değerlendirilmesinde geliĢtirilen rubrikler kullanıldığı için aĢağıda rubriklere iliĢkin bazı açıklamalara yer verilmiĢtir.

Rubrikler (Puanlama Yönergesi)

Rubrik, öğretmenlerin öğrenci ödevlerini, öğretimi ve değerlendirmeyi bütünleĢtirerek öğrenci öğrenmelerini teĢvik etmekte ve öğrenci çalıĢmalarının notlandırılmasında karĢılaĢılan sorunların çözümünde kullanılacak alternatif bir yol olarak görülmektedir (Whittaker, Salend & Duhaney, 2001). Andrade (1997) puanlama yönergesini “çalıĢmada neyin önemli olduğuna iliĢkin ölçütlerin listelenerek, her bir ölçütün nitelik derecelerinin açık olarak ifade edildiği bir puanlama aracı” olarak tanımlamaktadır. Karaca (2006) ise rubrikleri “bir etkinliğin tamamının ya da bölümlerinin nasıl puanlanacağını ayrıntılarıyla anlatan araç” olarak tanımlamaktadır.

Bu çalıĢmada öğretmen adaylarının bilimin doğası hakkındaki görüĢlerinin belirlenebilmesi için sunulan kısa hikâyelerde ki sorulara verdikleri cevaplar araĢtırmacı tarafından geliĢtirilen rubriklerle değerlendirilmiĢtir. Bodur (2003) rubriklerin geliĢtirilmesinde iki yol olduğundan bahsetmektedir. Bunların ilki literatürde yapılmıĢ benzer çalıĢmaların uyarlanarak kullanılması diğeri ise katılımcıların vermiĢ oldukları cevaplardan derlenen ifadelerin konuya uygun bir Ģekilde düzenlenerek kullanılmasıdır. Hali hazırdaki bu çalıĢmada ise sayılan iki yolda kullanılarak ilk rubrik taslakları oluĢturulmuĢtur. Rubriklerin hazırlanması aĢamasında öncelikle literatürden (Abd-El-

Khalick, Waters, ve Le, 2008; Özgelen, 2010; Palmquist, ve Finley, 1997) bilimin doğasıyla ilgili kullanılan rubrikler ve değerlendirme ifadeleri incelenmiĢtir. Bu çalıĢmalarda kullanılan ölçütler ve nitelik ifadelerinden bu çalıĢmaya uygun olanlar seçilmiĢtir. Ayrıca çalıĢmaya katılan öğretmen adaylarının kısa hikâyelerde kullandıkları ifadelerden de uygun olanlar seçilerek rubriklerin taslakları oluĢturulmuĢtur. Rubriklerin taslakları toplamda üç baĢarı seviyesi tanımlanarak geliĢimsellik, test edilebilirlik ve yaratıcılık boyutları için ayrı ayrı hazırlanmıĢtır. ÇalıĢmanın baĢında bu baĢarı seviyeleri „mükemmel / gerçekçi / çağdaĢ‟ (5 puan), „orta/ makul‟ (3 puan), „naif / geleneksel‟ (1 puan) Ģeklinde sıralanmıĢtı, ancak rubriklerin geçerlik ve güvenirlik çalıĢmaları sırasında uzmanlardan gelen öneriler dikkate alınarak baĢarı seviyelerine bir tane daha eklenmiĢtir. Eklenen bu seviye sorulara hiç cevap vermeyen ya da cevabı soruyla tamamen iliĢkisiz olan katılımcılar için konulan „baĢarısız‟ (0 puan) boyutudur.

Rubriklerin geçerlik çalıĢması için rubrik taslakları konu alanı uzmanlarına katılımcıların birinci ve onuncu kısa hikâye cevaplarıyla (45 katılımcının) birlikte gönderilmiĢtir. Uzmanlardan kısa hikâyelerdeki sorulara verilen cevaplarla rubrikteki ifadelerin karĢılaĢtırılması istenmiĢtir. Rubriklerin bu cevapları değerlendirme de yeterli olup olmadığı sorulmuĢtur. Konu alanı uzmanlarından gelen değerlendirme ve önerilerle taslaklarda gerekli düzenlemeler yapılmıĢtır. Örneğin bazı yazılmıĢ ifadelerin daha somut hale getirilmesi için katılımcıların vermiĢ oldukları cümlelerden alıntılar yapılarak rubrikteki ifadelerin daha anlaĢılır ve somut kriterlere kavuĢması sağlanılmaya çalıĢılmıĢtır. Rubrikler bu düzenlemeler yapıldıktan sonra uzmanlara tekrar gönderilmiĢtir. Uzmanların olumlu görüĢleri alındıktan sonra rubrikler çalıĢmada kullanılmıĢtır.

Rubriklerin güvenirlik çalıĢması her ne kadar geçerlik çalıĢmalarıyla paralel bir Ģekilde yürütülmüĢse de burada ayrı ayrı aĢamalar halinde açıklanması uygun görülmüĢtür. Rubriklerin güvenirliği için literatürde sıklıkla puanlayıcılar arası güvenirlik katsayılarının (inter- rater reliability) hesaplandığı görülmüĢtür (Bodur, 2003). Bunun için iki konu alanı uzmanına gönderilen rubrikteki ifadelerden herkesin aynı durumları algılayıp algılamadıklarını belirleyebilmek için katılımcılara ait birinci ve onuncu kısa hikâyenin cevapları ve oluĢturulan rubrikler birlikte gönderilmiĢtir.

Uzmanlar katılımcılara ait cevapları okuyarak geliĢimsellik, test edilebilirlik, yaratıcılık boyutuyla ilgili her birine bir puan vermiĢlerdir. Birinci ve onuncu kısa hikaye cevapları için bu iĢlem bitirildikten sonra aynı cevaplara araĢtırmacı da bir puan vermiĢtir. Böylece aynı katılımcılara ait belli cevaplara farklı uzmanların vermiĢ oldukları üç puan seti üzerinden güvenirlik analizi yapılmıĢtır. Rubriklerin güvenirlik analizi için uzmanların (puanlayıcıların) puan setleri arasındaki pearson korelasyon katsayısının hesaplanmasının uygun olduğu görülmüĢtür. AĢağıda bu analiz sonucunda elde edilen sonuçlar tablolar halinde sunulmuĢtur.

Tablo 3.3 Birinci Kısa Hikaye Ġçin Puanlayıcılar Arası Güvenirlik Sonuçları Puanlayıcılar GeliĢimsellik T. Edilebilirlik Yaratıcılık

P1 – P2 0,83 0,87 0,81

P1 – P3 0,85 0,85 0,88

P2 – P3 0,77 0,81 0,77

Tablo 3.3‟e göre birinci kısa hikâyede katılımcıların vermiĢ oldukları cevapları değerlendiren iki uzmanın puanları arasında hesaplanan pearson korelasyon katsayısı geliĢimsellik, test edilebilirlik, yaratıcılık boyutları için sırasıyla 0,83- 0,87- 0,81 olarak bulunmuĢtur. Aynı Ģekilde birinci uzman ile araĢtırmacı puanları arasında hesaplanan katsayı üç boyut için sırayla 0,85- 0,85- 0,88 olarak bulunmuĢtur. Ġkinci uzman ile araĢtırmacı puanları arasında hesaplanan katsayı üç boyut için sırasıyla 0,77- 0,81- 0,77 olarak hesaplanmıĢtır.

Tablo 3.4 Onuncu Kısa Hikaye Ġçin Puanlayıcılar Arası Güvenirlik Sonuçları

Puanlayıcılar GeliĢimsellik T. Edilebilirlik Yaratıcılık

P1 – P2 0,92 0,89 0,75

P1 – P3 0,83 0,81 0,79

P2 – P3 0,75 0,78 0,77

Tablo3.4‟e göre onuncu kısa hikayede katılımcıların vermiĢ oldukları cevapları değerlendiren iki uzmanın puanları arasında hesaplanan pearson korelasyon katsayısı geliĢimsellik, test edilebilirlik, yaratıcılık boyutları için sırasıyla 0,92- 0,89- 0,75 olarak

bulunmuĢtur. Aynı Ģekilde birinci uzman ile araĢtırmacı puanları arasında hesaplanan katsayı üç boyut için sırayla 0,83- 0,81- 0,79 olarak bulunmuĢtur. Ġkinci uzman ile araĢtırmacı puanları arasında hesaplanan katsayı üç boyut için sırasıyla 0,75- 0,78- 0,77 olarak hesaplanmıĢtır.

Sonuç olarak hem uzmanlar arasında hem de uzmanlarla araĢtırmacı arasında hesaplanan puanlayıcılar arası güvenirlik (inter- rater reliability) katsayısı 0,70‟ten büyük çıkmıĢtır. Bodur‟a göre (2003) bu sonuç rubriklerin güvenirliği için yeterlidir. Buradan hareketle rubriklerin herkes tarafından aynı Ģekilde algılandığı ve bunlarla verilen puanların puanı veren kiĢilerden bağımsız olduğu söylenebilir. Özetle çalıĢmada kullanılan rubriklerin güvenilir oldukları sonucu çıkarılabilir.