• Sonuç bulunamadı

Bilimin epistemoloji ve sosyolojisine iliĢkin görüĢleri değerlendirmek üzere yıllardır çeĢitli ölçme araçları geliĢtirilmiĢtir (Aikenhead, 1988). Bununla birlikte bu araçlar genellikle öğrencilerin test maddelerini aracı geliĢtiren kiĢilerle aynı Ģekilde anlayıp yorumladıkları yanlıĢ varsayımını içermektedir. Hiçbir belirsizliğin olmadığı Ģeklindeki bu varsayım fen eğitimi araĢtırmacıları için geleneksel bir problem olmuĢtur (Lederman & O‟Malley, 1990; Aikenhead & Ryan, 1992). Örneğin Lederman ve O‟Malley (1990) bilimin geçiciliği konusunda öğrenci görüĢlerinin araĢtırmacı ve öğrenciler tarafından kullanılan dilin farklılığına bağlı olarak değiĢkenlik gösterebildiğini belirtmiĢlerdir.

Aikenhead (1988) öğrenci ve öğretmenlerin bilimin doğası hakkındaki görüĢlerini değerlendirmede uygun ölçme aracını seçmek için bir takım yardımcı bilgilere yer vermiĢtir. Dört farklı cevaplama Ģeklindeki belirsizlik durumu dil problemi bakımından incelenmiĢtir. Öğrencilerin yazılı cevapları (Likert tipi, paragraflar ve çok seçenekli) ve görüĢmelerden elde edilen cevaplar arasındaki uyumsuzluk ölçülmüĢtür. Bu konuda 4 sonuca ulaĢılmıĢtır:

1) Likert tipi cevaplar sadece öğrenci inançlarındaki bir tahmini ileri sürer ve doğru bir Ģekilde değerlendirme tahmininde bulunma Ģansı çok düĢüktür. Belirsizlik sık sık % 80‟ler seviyesine ulaĢır.

2) Paragraf cevapları için belirsizlik yaklaĢık olarak % 35 ile % 50 seviyeleri arasındadır. Bu likert tipi cevaplardan daha iyi bir durumdur. Buradaki belirsizlik bazı öğrencilerin eksik veya anlaĢılmaz paragraflar yazma eğiliminde olması gerçeğinden çıkarılmıĢtır.

3) Yarı-yapılandırılmıĢ görüĢmeler tahminen en kolay anlaĢılır ve doğru veri sunar fakat veriyi toplamak ve analiz etmek için çok fazla zamana ihtiyaç duyulmaktadır. Belirsizlik sadece yaklaĢık % 5‟tir.

4) Deneysel olarak elde edilmiĢ, çok seçenekli cevap durumunda belirsizlik % 15 ile % 20 seviyelerine kadar düĢmektedir.

Bilimin doğası hakkında öğrenci ve öğretmenlerin görüĢlerini değerlendirmek amacıyla son 50 yıl içerisinde 30‟dan fazla ölçme aracı geliĢtirilmiĢtir ve bunların büyük bir çoğunluğu 1980 öncesine aittir (Bell, 2008). Yukarıda açıklanan ve Aikenhead (1988) tarafından ortaya konulan belirsizlik durumlarından dolayı bu ölçme araçlarının birçoğunun geçerliliği kuĢkuludur.

Öğrencilerin ve öğretmenlerin bilime ve bilimsel bilginin doğasına bakıĢ açısını değerlendirmek üzere yurt dıĢında 30‟dan fazla anket geliĢtirilmiĢtir. Bu araçlar, likert tipi, çoktan seçmeli ya da açık uçlu sorulardan oluĢmaktadır (Bell, 2008). Öğretmenlerin ve öğretmen adaylarının bilimin doğasına iliĢkin görüĢ, inanç ve tutumlarını inceleyen araĢtırmalarda bu görüĢ ve inançların ne yazık ki geçerli olmadığı ya da eksikliklerle dolu olduğu ortaya çıkmıĢtır (Abd-El-Kahalick & Lederman, 2000; Mellado, 1997). Bunun üzerine öğretmenlerin bilim hakkındaki görüĢlerini geçerli ve yeterli hale getirecek birçok program hazırlanmıĢtır. AraĢtırmalar yapılan bu programların öğrencilerin ve öğretmenlerin bilim anlayıĢını istenilen oranda değiĢtirmediğini göstermektedir (Lederman, 1992).

Özellikle 1960‟lı yıllardan sonra bilimin doğasına iliĢkin görüĢ, inanç ve tutumları ölçmeye yönelik yapılan çalıĢmalarda büyük artıĢ gözlenmektedir. Bu çalıĢmalarda ölçme aracı olarak hem nitel hem de nicel ölçekler geliĢtirilmiĢtir (Lederman, Abd-El-Khalick, Bell, & Schwartz, 2002). Bilim kelimesinden farklı Ģeyler anlıyor olmamız, görüĢ ve inançların çeĢitliliği, bilimin doğasına iliĢkin görüĢlerin ölçülmesini, ilgili ölçeklerin geliĢtirilmesini zorlaĢtırmaktadır. Bu yüzden de bilime karĢı tutum ve görüĢleri ölçmek için oluĢturulan ölçekler uzun bir liste oluĢturmaktadır.

Lederman, Abd-El-Khalick, Bell, ve Schwartz‟a (2002) göre bilimin doğasına iliĢkin görüĢlerin ölçülmesinde kitlesel ölçümlerden çok bireysel farklılıkların ortaya

konmasına ihtiyaç görülmektedir. Bu amaçla, literatürde bilimin doğasına ve bilime yönelik tutumları ölçmeyi amaçlayan açık uçlu ölçeklere de rastlanmaktadır. Bu çalıĢmalar genellikle yarı yapılandırılmıĢ mülakatlar ile desteklenmektedir. Nature of

Science Questionnaire [NOS] 1998 yılında Abd-El-Khalick tarafından bilimin doğasına

iliĢkin görüĢleri ölçmek üzere geliĢtirilmiĢtir. Bu ölçek 8 açık uçlu sorudan oluĢmuĢtur. Ölçeğin maddelerinden altısı konudan bağımsız, son ikisiyse konuya bağımlı olarak hazırlanmıĢtır. Konudan bağımsız olan sorular; “bilim nedir”, “bilimi din ve felsefe gibi diğer alanlardan ayıran nedir”, “deney nedir”, “bilimsel kuramlar değiĢir mi”, “bilimsel kuram ile kanun arasındaki fark nedir” gibi sorulardan oluĢmaktadır. Konularla iliĢkili olan sorular ise maddenin yapısı ve dinozorlar ile ilgili olan sorulardır. Bu ölçek 30 öğretmen adayına uygulanmıĢtır. Ölçeğin geçerlilik çalıĢması için yarı yapılandırılmıĢ mülakatlar yapılmıĢtır. Ölçeğin uygulandığı öğretmen adaylarından 12‟si rastgele seçilerek yapılan mülakatlarda ölçekte yazmıĢ oldukları ile görüĢleri arasında uyum olup olmadığına bakılmıĢtır. Mülakatlar her bir öğretmen adayıyla yaklaĢık 45 dakika sürmüĢ ve hepsi kayıt altına alınmıĢtır. Ayrıca tüm mülakatlar iki farklı kiĢi tarafından birbirinden bağımsız bir Ģekilde değerlendirilmiĢ ve sonuçlar arasında % 87 arasında tutarlılık olduğu gözlenmiĢtir (Abd-El-Khalick, 2001).

Lederman, Abd-El-Khalick, Bell, ve Schwartz (2002) bilimin doğasına iliĢkin görüĢleri ölçmek üzere açık uçlu sorulardan oluĢan ve mülakatlar ile desteklenen Views

of Nature of Science Questionnaire [VNOS] isimli ölçeği geliĢtirmiĢlerdir. Bu ölçek

ortaöğretim ve üniversite öğrencileri, öğretmen adayları ve fen öğretmenlerinden oluĢan bir gruba uygulanmıĢtır. Bunun yanı sıra mülakatlar yapılmıĢtır. Ölçeğin geçerliliği sürekli uzman görüĢleri alınarak test edilmiĢ ve ölçek zaman içerisinde geliĢtirilmiĢtir. Yukarıda bahsedilen araĢtırmalar daha çok nitel çalıĢmalara örnek teĢkil etmektedir. Bu araĢtırmalarda açık uçlu sorular kullanıldığından bilimin araĢtırmacılar ve katılımcılar tarafından tekrar tekrar tanımlanması ve anlayıĢlardaki benzerliklerin ve farklılıkların dikkate alınması mümkün olmaktadır. Diğer önemli bir sorun ise örneklemin sınırlı sayıda ve oldukça az olmak zorunda olmasıdır (Lederman, 2007).

Daha geniĢ bir örneklem ile çalıĢılmak hedeflendiğinde bilimin doğasına iliĢkin görüĢleri ölçmeyi hedefleyen nicel ölçekler de geliĢtirilmiĢtir. Bu tip çalıĢmalarda ölçekler kapalı uçlu maddelerden oluĢmaktadır. Likert tipi ölçekler bunun en iyi

örnekleridir. Bilimin doğasına iliĢkin görüĢleri ölçmeyi amaçlayan ve Likert tipi olan ölçeklerin sayısı oldukça fazladır. Lederman, Wade ve Bell (2000) yaptıkları araĢtırmada 1954- 1995 yılları arasında bilimin doğasına iliĢkin 24 ölçek geliĢtirildiğini söylemektedirler. Daha sonra Türkmen (1999) yaptığı literatür taramasında bu ölçeklerden bazılarını Ģu Ģekilde özetlemiĢtir:

 Cooley ve Klopfer (1961) bilimin doğası ve bilim kavramının ölçülebilmesi için Test on Understanding Science [TOUS] ölçeğini geliĢtirmiĢlerdir. Bu ölçek çoktan seçmeli 64 sorudan oluĢmaktadır. Her sorunun bir doğru cevabı bulunmaktadır. Güvenilirliği 0,76 olarak bulunmuĢtur.

Bilim kavramının ölçülmesi için geliĢtirilen ölçeklerden biri de Nature of

Science [NOSS] ölçeğidir (Kimball, 1968). Bu ölçek 29 Likert tipi

maddeden oluĢmaktadır. Cevaplar katılıyorum, katılmıyorum ve tarafsızım ile sınırlı tutulmuĢtur. Geçerliliği uzman görüĢü ile çalıĢılmıĢtır. Güvenilirliği ise 0, 54 olarak bulunmuĢtur.

Scientific Process Inventory [SPI] (Welch ve Pella, 1968) ölçeği de Likert

tipi hazırlanmıĢ bir baĢka ölçektir. Bu ölçek 150 madde içermektedir. “Katılıyorum” cevapları sayılarak puanlanmaktadır. Ölçeğin psikometrik özellikleri biraz daha iyi görünmektedir. Geçerliliği için uzman görüĢü alınmıĢtır. Güvenilirliği ise 0,79 olarak bulunmuĢtur.

 Moore (1969) bilime karĢı tutumu ölçmek amacıyla Scientific Attitude Inventory [SAI] adlı ölçek geliĢtirmiĢtir.

 Billeh ve Zakhariades (1975) tarafından hazırlanan Scientific Attitude Scale [SAS] Amerika dıĢında farklı ülkelerde de uygulanan ölçeklerden biridir. Ölçeğin boyutları:(1) rasyonellik (2) merak (3) açık fikirlilik (4) batıl inançlardan sakınma (5) nesnellik ve entelektüel dürüstlük ve (6) ötelenmiĢ yargıdır. Ölçeğin geçerliliği için ölçek Beyrut ve Kıbrıs üniversitelerinden uzmanlar tarafından incelenmiĢtir. Ölçeğin güvenilirliği için yarıya bölme yöntemi kullanılmıĢ ve 0,55 ile 0,74 arasında değerler bulunmuĢtur. Bu araĢtırmanın sonunda bilimsel bilginin tutumu etkilediği sonucuna varılmıĢtır.

Bilimin doğasına iliĢkin görüĢ ve tutumları ölçmeye yönelik bu ölçeklerin çoğu baĢarılı bulunmamaktadır (Lederman, Wade & Bell, 2000). Bu ölçeklerin dayandıkları bir bilim tanımı olduğu unutulmamalıdır. Bu yüzden de ölçeklerin ne anlamda bilimi kullandıkları ve bilim anlayıĢındaki çeĢitlilik dikkate alınmalıdır. Nicel ölçeklerinin çoğunun geçerliliği yeterli görülmemektedir (Aikenhead & Ryan, 1992).

Görüldüğü gibi literatürde bilimin doğasına iliĢkin görüĢleri değerlendiren ölçek sayısı oldukça fazladır. Bu ölçeklerden bazıları kapalı bazıları ise açık uçlu olarak hazırlanmıĢtır. Açık uçlu ölçeklerin bireylerin düĢünce zenginliğini istedikleri gibi ifade etmelerine olanak tanımaları bu tür ölçeklerin avantajını oluĢturmaktadır. Ancak ölçmede standardın sağlanmasındaki güçlük ve sayının sınırlı olması birer dezavantajdır. Diğer yandan kapalı uçlu ölçekler ile daha fazla adaya ulaĢılabilmektedir. Bu ölçeklerde ölçme daha standart ve objektif bir Ģekilde yapılabilmektedir. Ancak düĢüncelerin istenildiği gibi ifade edilmesine olanak sağlanmaması, fikir zenginliğini sınırlamaktadır. Dolayısıyla hangi tür ölçeğin kullanılacağı araĢtırmacıya ve araĢtırmanın amacına bağlıdır. Her iki çeĢidinde avantajları ve dezavantajları bulunmaktadır. Buna göre önemli olan ölçeklerin sınırlılıklarını bilmek ve araĢtırmanın amacına uygun olan ölçekleri seçebilmektir. AĢağıda bu çalıĢmada katılımcıların bilimin doğası hakkındaki görüĢlerini belirlemek için kullanılan kısa hikayeler hakkında literatürden derlenen bazı açıklamalara yer verilmiĢtir.