• Sonuç bulunamadı

A. Kırım Karayları

3. Kırım Karayları’nın Dili

Kırım Karayları’nın dil özellikleri onların etnik kökeni ve tarihleri hakkında önemli fikirler vermektedir. Kırım Karayları’nın milli dili Karay Türkçesi’dir. Aşağıda da görüleceği üzere araştırmacılar, Türk lehçeleri ile ilgili yapılan çeşitli tasniflerinde Karay Türkçesini Kıpçak grubunun içerisinde zikretmektedirler.

A. Samoyloviç Türk lehçelerini altı ana gruba ayırmaktadır. Buna göre: I. R- Grubu (Bulgarca), II. D- Grubu (Uygurca), III. Tav Grubu (Kıpçakça), IV. Tağlık Grubu (Çağatayca), V. Taglı Grubu (Türkmence), VI. Ol- Grubu (Azerbaycanca)’dur.

Kıpçakçayı da “Eski ve şimdiki dil” diye iki gruba ayırmaktadır. Şimdiki dili 16 gruba bölerek Karay Türkçesini 14. grup içerisinde ele almaktadır.312

L. Ligetti de Türk lehçelerini altı gruba ayırarak Karay Türkçesini ikinci grupta yer alan Kıpçakçanın dördüncü grubu içerisinde zikretmektedir.

N. A. Baskakov ise Türk lehçelerini “Batı Hun Dalı” ve “Doğu Hun Dalı” olmak üzere iki ana dala ayırmaktadır. Batı Hun Dalı’nı da dört gruba ayırarak üçüncü gruba Kıpçak grubu adını vermektedir. Kıpçak grubunu da Kıpçak-Bulgar ve Kıpçak-Oğuz olarak iki başlık altında sınıflandırmaktadır. Kıpçak-Oğuz grubunu da “Eski ve şimdiki dil” diye ikiye ayırarak Kıpçakçanın şimdiki kolu içerisinde Karay Türkçesine ikinci sırada yer vermektedir.313

W. Zajanczkowski, Karay Türkçesinin, Türk dil ailesinin, Kuzey Batı Avrupa’dan Doğu Asya’ya kadar uzanan Kuman-Kıpçak lehçeleri grubuna mensup olduğunu ifade etmektedir.314

312 Arat, R. Rahmeti – Temir, Ahmet, “Türk Şivelerinin Tasnifi”, Türk Dünyası El Kitabı, Türk Kültürü Araştırma Enstitüsü Yayınları, Ankara 1976, c. I, sy. A5, s. 312-314. Ayrıca bkz. Eren, Hasan, “Türk Dili”, Türk Ansiklopedisi, Ankara 1983, c. XXXII, s. 75-76; Gülsevin, agm, c. II, sy. 2, s. 302.

313 Arat – Temir, agm, c. I, sy. A5, s. 314-316.

314 Zajanczkowski, Wlodzimierz, “Karaimisch - Tschuwasc Hische Paralellen”, Reşit Rahmeti Arat İçin, Türk Kültürü Araştırma Enstitüsü Yayınları, Ankara 1966, sy. A-2, s. 429; Zajanczkowski,

“Karaylar ve Onların Folkloru”, c. I-II, sy. 17-22, s. 315; Altıkulaç, Semra, “Karay Türkleri ve Karay Edebiyatı”, Uluslararası Karay Çalışmaları Sempozyumu, (edt. Mehmet Alpargu, Yücel Öztürk, M. Bilal Çelik), Bilecik Üniversitesi Yayınları, Bilecik 2011, s. 605.

59

XX. yüzyılın başından itibaren yazı dili olarak kullanılan Türk lehçelerini sınıflandırmak üzere, genellikle kabul edilmiş üçlü etnik tasnifte Karay Türkçesi, Kıpçak lehçelerinin grubunda yer almaktadır. Coğrafi tasnifte, Kuzey-Batı veya sadece Batı Türkçesi şeklinde adlandırılan grub, tarihi ve kavmi adlandırmalarda ise hep Kıpçak grubunun içerisinde yer almaktadır.315

Benzing ise Fundamenta’nın I. cildinde yapmış olduğu tasnifte, Karay Türkçesini, Batı Grubu (Kıpçak-Kuman dilleri) arasında ele alırken, Karl H. Menges’in tasnifinde, Kuzey-Batı veya Kıpçak Grubu’nun Karadeniz Hazar Denizi Dilleri arasında yer almaktadır.316

Bu noktadan hareketle, daha önce de belirttiğimiz gibi, Zeki Velidi Togan Hazarların Lir lehçesiyle konuşmaları hasebiyle Karay Türklerinin kökenleriyle ilgili konuya farklı yaklaşmıştır. O, Hazarlarla Kuman-Kıpçakların din-dil alışverişini dikkate almamıştır. Onun ifadesine göre Karaylar her halükarda Türk’tür. Fakat Kuman-Kıpçak grubundandırlar.317 Ancak tarih kitapları Hazarlarda olduğu gibi Kuman-Kıpçak grubu arasında da büyük çapta bir Yahudileşmeden bahsetmemektedir. Hazarlardan sonra Kırım’a veya “Hazarya”ya Kuman-Kıpçaklar hâkim olduklarına göre, “Karay Türkçesinin Kıpçakça ile ilişkisi nereden gelmektedir?” şeklindeki bir sorunun izahı son derece kolaylaşmaktadır. Çünkü Karai inancına mensup olan Hazarlar, Kuman-Kıpçaklarla karışmışlardır.318 Diğer dillerle karışmış ve kendi dillerini de birkaç nesil sonra unutmuşlardır. Nitekim Türkçe konuşan Karayların, Hazarların torunları olduklarını ileri süren M. I. Artamonov da yegâne delil olarak Kıpçak-Oğuz lehçesine yakın bir dil319 konuşmalarını göstermekte ve Hazar Karailerinin dinlerini muhafaza ederek Kıpçaklarla kaynaştıklarını ileri sürmektedir.320 Ayrıca yukarıda verdiğimiz tasniflerden de anlaşılacağı gibi bugünkü Karay Türkçesi, Kıpçakçanın diğer gruplarına benzemeyen ve Peter B. Golden’in de “Hazar Dili” makalesinde zikrettiği üzere

315 Doğan – Kıvrakdal, agm, XX, 785; Alkaya, agm, c. II, sy. 8, s. 67.

316 Çulha, Kırım Karaycasıyla Yazılmış Bir Mecuma, s. 18.

317 Togan, agm, V, 402.

318 Zajanczkowski, Zviazki Jezykowe Polowiecko-Slowıanskie, s. 9; Kuzgun, age, s. 127-128. Ayrıca bkz. Shapira, “The Turkıc Languages And Literatures Of The East European Karaites”, s. 660-665.

319 Geniş bilgi için bkz. Gülsevin, agm, c. II, sy. 2, s. 303-305.

320 Artamonov, age, s. 444.

60

Hazarlardan kaldığı düşünülen bazı şahıs adları, yer adları, unvanlar321 ve değişik kelimeler içermektedir. Musayev de Karay Türkçesinin kelime hazinesinden yola çıkarak Hazar-Bulgar dönemine ait Çuvaş ve Kazak diline dair bağlantılar kurmaktadır.322

Ayrıca Polkanov, Kırım Karayları’nın ataları arasında Hazarların ve Kuman-Kıpçakların bulunduğunu belirtmekte ve dilbilimcilerin verilerine dayanarak Karay Türkçesinin Kuman-Kıpçak diline yakın olduğunu ancak bu dille özdeşleştirilemeyeceğini ifade etmektedir.323

Bundan dolayı Karay Türkçesinin, Hazar, Bulgar, Peçenek, Uz ve Kuman-Kıpçakça ile karşılıklı etkileşim sonucu yeni nitelikler kazanmış bir dil olarak324 ortaya çıktığını söyleyebiliriz.

Zajanczkowski’ye göre Karay Türkçesi iki büyük lehçe olarak konuşulmuştur.

Bunlar: Kırım Karayları’nın kullandığı Doğu Karay lehçesi ile Litvanya ve Ukrayna (Haliç, Lutsk) Karayları’nın konuştuğu Batı Karay lehçesidir.325 Batı Karay lehçesinin Trakay, Vilnius ve Panevejis’te (Litvanya) konuşulan Trakay veya Troki (Kuzey) ağzı326 ile Haliç ve Lutsk’ta (Ukrayna) konuşulan Haliç-Lutsk (Güney) ağzı

321 Golden, Peter B., “Hazar Dili”, Türk Dil Araştırmalar Yıllığı Belleten (TDAY Belleten), Türk Dil Kurumu Yayınları, Ankara 1971, s. 152-157; Öner, Mustafa, Bugünkü Kıpçak Türkleri, Türk Dil Kurumu Yayınları, Ankara 1998, s. XXIII. Ayrıca bkz. Zajanczkowski, “O Kulturze Chazarskiej İ Jej Spadkobiercach”, c. I, sy. XXIII, s. 28’de bazı kelimelerin aidiyeti üzerinde tartışmalar mevcuttur.

322 Musayev, K. M., Leksika Türkskih Yazıkov V Sravnitelnom Osvesheniyi (Zapadnokıpçaksakya Gruppa), İzdatelstvo Nauka, Moskova 1975, s. 360; Zajanczkowski, “Karaimisch - Tschuwasc Hische Paralellen”, sy. A-2, s. 429-432.

323 Polkanov, Krımskiye Karaimı (Karai- Korennoy Maloçislennıy Türkskiy Narod Krıma), s. 140-141.

324 Baskakov, N. A. – Şapşal, S. M. – Zajanczkowski, A., Karaimsko-Russko-Polskiy Slovar, İzdatelstvo Ruskiy Yazık, Moskova 1974, s. 6-7; Altıkulaç, agm, s. 605.

325 Zajanczkowski, “Karaylar ve Onların Folkloru”, c. I-II, sy. 17-22, s. 315; Dubinskiy, Aleksandır,

“Lokalizatsıya Karaimskogo Yazıka V Svete Yego İstoriçeskogo Razvitiya”, Krımskiye Karaimı Proishojdeniye, Etnokultura, İstoriya, İzdatelstvo Dolya, Simferopol 2005, s. 30; Firkoviçius, Mykolas, Mien Karajçe Ürianiam: as mokausi Karaimiskai, Leidykla Danielius, Vinius 1996, s. 7-8.

Firkoviçius’un bu çalışması Türkçeye çevrilmiştir. Sarıbaş, Mehmet Arif, Mien Karayçe Uriniam, (Yayımlanmamış Lisans Tezi), Trabzon 1999.

326 Trakay lehçesiyle ilgili daha detaylı bilgi için bkz. Kocaoğlu, Timur – Firkoviçius, Mykolas, Karay The Trakai Dialekt, Lincom Europa 2006; Direkçi, Bekir, “Karay The Trakai Dialect, Timur Kocaoglu-Mykolas Firkovicius, Lincom Europa, 2006, 242 P.”, (edt. Mustafa Toker), Türkiyat Araştırmaları Dergisi, Konya 2006, sy. 20, s. 273-280.

61

mevcuttur.327 Bu son saydığımız iki ağız arasındaki farklar büyük değildir. Ayrılık daha çok fonetik alanda görülmektedir. Ayrıca araştırmacılara göre Hazar diline yakınlık bakımından Karay Türkçesinin Trakay ağzı daha fazla benzerlikler göstermektedir.

Kırım Karayları’nın dili de XIV. yüzyıla kadar onlarla benzer olmalıdır. Fakat daha sonra Kırım Karaylarının dili Kırım Tatarcasından etkilenmiştir.328 T. Kowalski bu konuda şöyle demektedir:

“…Bugün hiç değişmemiş eski lisanı ancak Lehistan ve Litvanya’daki Karaylar muhafaza etmişlerdir. Kırım Karayları, aralarında yaşadıkları Tatarların etkisi altında kalarak lisanlarını büsbütün değiştirip şimdiki Kırım Tatar dilinden az farklı bir lehçe kullanmaktadırlar.”329

Detaylı bir şekilde incelendiğinde Kırım Karay ve Kırım Tatar dilleri arasındaki benzer noktalar V. V. Radlov’un, “Obrastsı Narodnoy Literaturı Severnıh Turkskih Plemen” veya “Proben der Volksliteratür der Türkischen Staemme (Türk Kavimlerinin Halk Edebiyatlarından Örnekler)” olarak bilinen eserinin VII. cildinde de görülebilir.330 Aynı zamanda Kırım ile Osmanlı İmparatorluğunun ticari, siyasi ilişkileri nedeniyle Kırım lehçesinin Osmanlıcadan da etkilendiği söylenebilir.331

327 Musayev, K. M., Kratkiy Grammatiçeskiy Oçerk Karaimskogo Yazıka, İzdatelstvo Nauka, Moskova 1977, s. 5; Dubinski, Aleksander, “Batı Karaim Dilinde Bazı Leksik Farkları”, XI. Türk Dil Kurultayında Okunan Bilimsel Bildiriler, Türk Dil Kurumu Yayınları, Ankara 1968, s. 209; Çağatay, Saadet, Türk Lehçeleri Örnekleri II Yaşayan Ağız v Lehçeler, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Yayınları, Ankara 1972, s. 127; Bozkurt, Fuat, Türklerin Dili, T. C. Kültür Bakanlığı Yayınları, Ankara 1999, s. 676; Bozkurt, Fuat, “Karay Türkçesi”, Türk Dili Dergisi, İstanbul 1991, c. V, sy. 26, s. 9; Shapira, “The Turkıc Languages And Literatures Of The East European Karaites”, s. 663; Kocaoğlu, Timur, “Karayca: Türk Dilinin Kaybolmakta Olan Bir Kolu”, Omeljan Pritsak Armağanı, (edt. Mehmet Alpargu, Yücel Öztürk), Sakarya Üniversitesi Yayınları, Sakarya 2007, s. 238.

328 Musayev, Kratkiy Grammatiçeskiy Oçerk Karaimskogo Yazıka, s. 5; Dubinski, “Batı Karaim Dilinde Bazı Leksik Farkları”, s. 215; Shapira, “The Turkıc Languages And Literatures Of The East European Karaites”, s. 663-664; Yalpaçık, Geliy, Semenoviç, 21 Urok Karaimskogo Yazıka (Krımskiy Diyalekt), İzdatelstvo Dolya, Simferopol 2004, s. 2; Öner, Mustafa, “Karay Türkçesinde Eski Unsurlar”, IV. Uluslararası Türk Dili Kurultayı Bildirileri II, Türk Dil Kurumu Yayınları, Ankara 2007, s. 1293-1294; Csato, Eva Agnes, “Karaim”, Minor Languages of Europe, Bochum 2001, s. 7.

329 Kowalski, “Lehistan’da Türkler”, no: 4977, s. 3.

330 Radlov, V. V., Obrastsı Narodnoy Literaturı Severnıh Turkskih Plemen, Tipografiya İmperatorskoy Akademiyi Nauk, Sankt-Petersburg 1896.

331 Çağatay, Saadet, “Codex Cumanicus Sözlüğü Basılış Dolayısıyle”, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Dergisi, Ankara 1943, c. I, sy. 1, s. 771; Dubinskiy, “Lokalizatsıya Karaimskogo Yazıka V Svete Yego İstoriçeskogo Razvitiya”, s. 30; Csato, agm, s. 7; Çulha, Tülay, “Karayca Bir İnceleme: Sekirme Yoraları”, Dil Araştırmaları, Ankara 2009, sy. 4, s. 38.

62

Bundan dolayı Kırım Karay Türkçesi’nin ancak XIV. yüzyıla kadar saflığını koruduğunu söyleyebiliriz. Fakat bu yüzyıldan sonra yabancı sözler artmış ve dil eski saflığını yitirmiştir.332 Hatta 1841 yılında333 Yevpatorya (Gözleve)’da dört cilt halinde basılan Tanah tercümesi334 henüz dil bakımından Batı Karay Türkçesine yakınken daha sonraki dönemlerde dini içerikli edebi eserlerin dışına çıkılıp dünyevi konulara ait eserler yazılmaya başlanınca Kırım Karay Türkçesi, dinin muhafazakâr etkisinden sıyrılmıştır. Bundan dolayı dilleri arkaik özelliklerini yitirmeye başlamış ve Batı Karayların diliyle ortak yönlerinin kalmamasına sebep olmuştur.335

Karaî bilgini Kirkisâni’nin bu mezhebe yerleştirdiği, millî ibadet dili prensibinden dolayı Karayların ibadetlerini kendi dilleriyle yaptıklarını da ifade etmek gerekmektedir.336 Fakat dua kitapları gibi diğer kitapları da XX. yüzyılın başlarına kadar Kırım Karay Türkçesinde fakat İbrani alfabesiyle yazılmıştır.337 Doğal olarak çoğu dini metin içeren el yazmaları da İbrani alfabesiyle yazılmıştır.338 Bundan dolayı

332 Şapşaloğlu, agm, I, 596; Kuzgun, age, s. 225.

333 Zajanczkowski, Ananiasz, “Karaim Edebiyatı”, (çev. İlker Pak), Türk Lehçeleri ve Edebiyatı Dergisi, Ankara 1996, sy. 5, s. 13. Karay Türkçesi ile Tevrat çevirisinin ilk baskısı İstanbul’da 1832-1835 yılları arasında yapılmıştır. İkinci baskısı hakkında ise bazı kaynaklarda Kırım’da matbaanın yaygınlaşmasıyla basıldığını ifade etse de verilen tarihlerde fark vardır. Buna göre bazıları bu tercümenin 1841 yılında, diğerleri 1848 yılında basıldığını ifade etmişlerdir. Geniş bilgi için bkz.

Kuzgun, age, s. 243; Benzing, Johannes, “Altay Filolojisi ve Türkoloji Etütlerine Kılavuz II”, (çev.

Sabit S. Paylı), TDAY Belleten, Türk Dil Kurumu Yayınları, Ankara 1958, s. 240; Yalpaçık, 21 Urok Karaimskogo Yazıka (Krımskiy Diyalekt), s. 2; Dubinskiy, “Lokalizatsıya Karaimskogo Yazıka V Svete Yego İstoriçeskogo Razvitiya”, s. 30; İbrahimoğlu, “Karay Türkleri Hakkında Bir Bibliyografya Denemesi”, sy. 1, s. 170-179; Özkan, age, s. 174.

334 Basılan dört ciltlik Tevrat tercümesi su sırayla basılmıştır: 1. Musa’nın beş kitabı, 2. Büyük Peygamberler, 3. Küçük Peygamberler, 4. Hagiographie. Bkz. Zajanczkowski, “Karaim Edebiyatı”, sy. 5, s. 13. Sadece Tekvin kısmının Karay Türkçesiyle çevirisi ise 1889 yılında Vilno’da basılmıştır.

Zajanczkowski, “Karaim Edebiyatı”, sy. 5, s. 13; Kuzgun, age, s. 243. Karay Türkçesiyle yazılmış Tevrat’tan örnekler için bkz. Şapşaloğlu, agm, I, 601-602; İbrahimoğlu, “Karay Türkleri Hakkında Bir Bibliyografya Denemesi”, sy. 1, s. 170-179; Kuzgun, age, s. 243.

335 Benzing, agm, s. 240.

336 Zajanczkowski, Karaims in Poland, s. 21; Zajanczkowski, “Karaim Edebiyatı”, sy. 5, s. 13.

337 Dubinskiy, S. H., Çakun Lahaş, Tipografiya Vdovı İ Bratyev Romm, Vilna 1895. Bu eserin Latin transkripsiyonu için bkz. Şayhan, Fatih, İbrani Alfabeli Karay Türkçesi Metin (Transkripsiyon), (Yayımlanmamış Lisans Tezi), Giresun 2007. Ayrıca bkz. Firkoviç, Mihail, Povestvovanie Na Pashu Po Karaimski İ Po Russki, Tipografiya İ. Tsionsona, Vilna 1907; Kefeli, Avraam, Kratkaya Utrennyaya Molitva Dlya Nachınayushih, Ashdod 2002; Şayhan, Fatih, “İbrani Harfli Türkçe Metinlerin Transkripsiyonuna Dönük Bazı Tespit ve Öneriler”, Uluslararası Karay Çalışmaları Sempozyumu, (edt. Mehmet Alpargu, Yücel Öztürk, M. Bilal Çelik), Bilecik Üniversitesi Yayınları, Bilecik 2011, s. 667-676.

338 Tekin, Talat – Ölmez, Mehmet, Türk Dilleri Giriş, Simurg Yayınevi, İstanbul 1999, s. 127; Çulha, Tülay, Karaycanın Kısa Sözvarlığı Karayca-Türkçe Kısa Sözlük, Kebikeç Yayınları, İstanbul 2006, s. 11.

63

dilde İbranice unsurlar (Şabbat gibi) da mevcuttur. Hatta İbrani yazı dilinin etkisinden dolayı Karay Türkçesinin söz dizimi büyük ölçüde bozulmuştur.339

Ayrıca Karay Türkçesinde, Codex Cumanicus’ta da yer alan Hıristiyan ıstılahından alınmış (Yunanca veya Latince) nispeten az sayıdaki kelimeye mukabil, bezargan-bezirgân, bazar-pazar, xurma-hurma gibi340 İslâm kültüründe de kullanılan kelimeler de bulunmaktadır.341 Karay Türkçesi ile Kuman-Kıpçak dilinin benzerliğine Codex Cumanicus’un içinde yazılmış olan dua parçasında şöyle işaret edilmektedir:

Kuman-Kıpçak metni: Kundegi utmackimism bisga birgil, dage Cazudarimisne (bisga) bozzatkil.

Karay metni: Kiundiagi utrniagimizni biergin bizda Boszatchyn (dar jarich).

Tercümesi: Gündelik ekmeğimizi bize ver ve Günahlarımız için bizi affet.342

Karayca-Rusça-Polonca sözlüğünde de belirtildiği gibi Karay Türkçesine, yabancı dillerden yüzde (%) olarak şu kadar kelime girmiştir:343

Yabancı Kelimeler Kelimelerin Sayısı Kelimelerin Dağılımı

Arapça 4,2 41,8

Farsça 2,7 26,3

Slavca 2,0 19,4

Aramice ve İbranice 1,0 9,7

Yunanca 0,1 1,1

İtalyanca, Moğolca, Ermenice ve dğr. 0,2 1,7

Toplam 10,2 100,0

339 Pulat, Gündüz, “David Bijnin Maxtav Cozmaxları” Adlı Eserine Göre Karaim Türkçesi Grameri, (Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi), Elazığ 2001, s. 13; Çulha, Kırım Karaycasıyla Yazılmış Bir Mecuma, s. 19; Altıkulaç, agm, s. 605-606.

340 Zajanczkowski, Zviazki Jezykowe Polowiecko-Slowıanskie, s. 19-25.

341 Zajanczkowski, “Karaylar ve Onların Folkloru”, c. I-II, sy. 17-22, s. 313; Zajanczkowski, Zviazki Jezykowe Polowiecko-Slowıanskie, s. 14, 18; Zajanczkowski, “O Kulturze Chazarskiej İ Jej Spadkobiercach”, c. I, sy. XXIII, s. 28-29.

342 Polkanov – Polkanova, “Reliktovıye Osobennosti Etnokulturı Krımskih Karaimov”, s. 69.

343 Baskakov – Şapşal – Zajanczkowski, age, s. 31-32.

64

Musayev, ayrıca kendi çalışmasında kökenleri bilinen kelimelerin yanında, Karay Türkçesinin kelime hazinesinde kökeni bilinmeyen birçok kelimenin bulunduğunu da ifade etmektedir.344

Karayların uzun zaman doğrudan İslam kültürünün etkisi altında kalmaları, Müslüman Türk halklarıyla ve Tatarlarla yakın ilişkide bulunmaları sebebiyle345 Karay Türkçesinde, Arapça ve Farsça’dan geçen (kieniesa-kenesa, ümmet, kıble, cemaat, kâfir, şeriat, kudret ve din gibi)346 sözcükler mevcuttur.347

Bugün Karay Türkçesinin iki lehçesi, Slav dillerinin büyük tesiri altında kalmıştır. Karaylar, yüzyıllar boyunca Slav halklarıyla komşulukları sonucu Slav dillerinden (burak-pancar, cegla-tuğla, kimien-kimyon, bul’ba-patates gibi)348 ve Rusçadan (peç-ocak, izba-oda gibi)349 birçok kelime almışlardır.350

XX yüzyılın başlarından itibaren Karay Türkçesi, Latin351 ve Kiril352 alfabeleri ile yazılmaya başlanmıştır. Kullanılan Latin alfabesinin iki versiyonu bulunmaktadır.

Allworth, biri 1927 öncesi ve diğeri 1927 sonrası için iki Latin alfabesi hazırlamıştır.353 Bugünkü Ukrayna’nın Lutsk şehrinde 1930 yılına kadar Latin harfleriyle birkaç yayın yapılmış, fakat bu tarihten sonra Kiril alfabesi kullanılmaya başlanmıştır.

Kırım’da da günümüzde Kiril alfabesi kullanılmaktadır. Litvanya ve Polonya’da ise

344 Musayev, Sintaksis Karaimskogo Yazıka, s. 11.

345 Akiner, age, s. 366.

346 Zajanczkowski, “O Kulturze Chazarskiej İ Jej Spadkobiercach”, c. I, sy. XXIII, s. 28-29;

Zajanczkowski, “Les Elements Ethniques Dorigine Turque Dans L’etat Polonais (A L’occasion Du Millenium”, c. XXVI, sy. 103, s. 563; Polkanov, Krımskiye Karaimı, s. 43; Beresnevicius ve dğr., age, s. 93.

347 Bozkurt, age, s. 675; Bozkurt, agm, c. V, sy. 26, s. 10; Zajanczkowski, “O Kulturze Chazarskiej İ Jej Spadkobiercach”, c. I, sy. XXIII, s. 28-29; Özkan, age, s. 174.

348 Geniş bilgi için bkz. Kowalski, Tadeusz, Karayim Lehçesi Sözlüğü, (çev. Kemal Aytaç), Engin Yayınevi, Ankara 1996.

349 Bozkurt, age, s. 676; Bozkurt, agm, c. V, sy. 26, s. 10.

350 Zajanczkowski, Zviazki Jezykowe Polowiecko-Slowıanskie, s. 14, 18; Özkan, age, s. 174.

351 Bilgi için bkz. Firkoviçius, Mykolas, Karaj Dınlılıarnın Jalbarmach Jergıalıları 1Bitik Ochumach üçiun Kieniesada, Lithuania 1998; Firkoviçius, Mykolas, Karaj Dınlılıarnın Jalbarmach Jergıalıları 2 Bitik Ochumach üçiun Adiet Vahdalarynda, Lithuania 1999; Çağatay, Türk Lehçeleri Örnekleri II Yaşayan Ağız v Lehçeler, s. 129-135; Kazan, Özlem, Litvanya Karaylarına Ait Dini Metinler (Giris, Gramer, Transkripsiyonlu Metin, Çeviri, Dizin), (Yayımlanmamış Doktora Tezi), İstanbul 2002;

Jankowski, Henryk, “Yeni yayımlanan Karay dua kitapları”, Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi, Ankara 1996, sy. 1, s. 265.

352 Bilgi için bkz. Firkoviç, Mihail, Povestvovanie Na Pashu Po Karaimski İ Po Russki, Tipografiya İ.

Tsionsona, Vilna 1907; Tiryaki, V. Z., Sbornik Subbotnih Veçernih İ Utrennih Molitv Po Obryadu Krımskih Karaimov Na Russkom i Karaimskom Yazıkah, Tika Yayınları, Yevpatorya 2002.

353 Akiner, age, s. 366-367.

65

eserler Latin alfabesiyle yayımlanmaktadır.354 Bundan dolayı Karaylar arasında günümüzde Yiddish’i bilen hiç kimse yoktur, İbrani alfabesini okuyabilen kişi sayısı da çok azdır.355

1917 yılında, SSCB’de yapılan ilk nüfus sayımına göre,356 ülkede 12.894 Karayın yaşadığı tespit edilmiştir. Bunlardan 9879’una ana dilleri sorulduğunda

“Türkçe” demişlerdir. 2632’si Rusça konuştuklarını ifade etmiş ve yalnızca 383’ü Yiddish’i kullandıklarını söylemişlerdir.357

Aslında Karay edebiyatının en parlak dönemi Kobecki’nin 1904 yılında basılan

“Irlar (Şarkılar)” kitabını bir kenara koyarsak, Karay Avazı’nın,358 Onarmax’ın, Mysl Karaimska’nın359 çıkarıldığı 1924-1939 yılları arasıdır diyebiliriz. Bu dergilerdeki şairler, yazarlar ve onların eserleri bizlere Karay sözlü edebiyat ürünlerinin yanı sıra bir Karay yazısının da olduğunu göstermektedir.360 Hatta Karay Türkçesinde askeri ve tarım işleri sahasına dair eski kelimelerin çokluğu sebebiyle Türk diline, Mustafa Kemal Atatürk sayesinde gerçekleştirilen reform esnasında Türk Dili Tetkik Cemiyeti tarafından, 330 kelime Karay Türkçesinden alınmıştır.361 Fakat bugün için bir Karay edebiyatından bahsetmek mümkün değildir.

Günümüzde Karay Türkçesinin öğretildiği kurslar, yaz okulları düzenlense de günlük yaşamda dilin kullanılmaması, dilin yok olmaya yüz tutmasına sebep olmuştur.

Ayrıca kendilerine ait bir devletin olmaması, yaşadıkları coğrafyalardaki kültürlerin etkisi altında erimeleri de dilin kaybolmasında etken olmuş olabilir. Bugün Rusça, Kırım Karayları’nın kullandıkları birinci dil haline gelmiştir.362 Sadece Kırım’da değil,

354 Akiner, age, s. 366-367; Doğan – Kıvrakdal, agm, XX, 786.

355 Bilecik’te düzenlenen sempozyum esnasında gözlemlenmiştir. (08.04.2010)

356 SSCB’de yapılan bu nüfus sayımına, Polonya’da yaşayan Karaylar da dâhil edilmiştir.

357 Koestler, age, s. 216.

358 Tekin – Ölmez, age, s. 127; Özkan, age, s. 175.

359 Mysl Karaımska, Vilno 1928.

360 Bkz. Zajaczkowska-Lopatto, Marija Emilija, “A. Zajaczkowskis Vilniuje”, Kıpçiaku Tıurku Orientas Lietuvoje İstorije İr Tyrimu Perspektyva, (edt. Tamara Bairaşauskaite, Halina Kobeckaite), Lietuvos Karaimu Kulturos Bendrija, Vinius 1994, s. 75; Shapira, “The Turkıc Languages And Literatures Of The East European Karaites”, s. 676-677; Altıkulaç, agm, s. 608-609.

361 Şapşal, Seraya, Karaimı Sssr V Otnosheniye Etniçeskom Karaimı Na Slujbe U Krımskih Hanov, (edt.

V. Örmeli), Simferopol 2004, s. 69-70; Anadol, Sinan, “Litvanya ve Kırım Karayları Musevi Türkler”, Atlas, İstanbul 2003, sy. 127, s. 159-160; Türkdoğan, agm, s. 109.

362 Musayev, Sintaksis Karaimskogo Yazıka, s. 11-13.

66

Litvanya ve Polonya’da yaşayan birkaç yaşı ilerlemiş insan dışında, Karay Türkçesi, günümüzde Karaylar arasında hiç konuşulmamaktadır.363

Fakat bütün bu olumsuzluklara rağmen Karay Türkçesi arkaik özellikler taşıması bakımından Türk dilleri arasında önemli bir yere sahiptir. Bunun yanında eski Türkçede yer alan birçok sözcüğün Karaycada kullanılmış olması ve hem tarihi hem de modern Kıpçak dilleriyle ortak söz varlığı bulunması da dikkate değer bir özelliktir.