• Sonuç bulunamadı

B. Kültürel Özellikleri

3. Folkloru

Folklor, halk dehasından doğmuş ürünlerin tümünü kapsar. Milletin dağarcığında öyle eserler vardır ki söyleyeni bilinmez, halk belleğinde yaşar ve nesilden nesile aktarılır.1041

Folklorik malzemeler belli bir sanatçının eseri olmayıp, halkın duygu, düşünce ve hayal gücüyle ortaya çıkmış eserlerdir. Bunlar ilk başta bir ozan tarafından söylenmiş, ancak halk arasında yayıldıktan sonra yeni yeni eklemelerle büyüyüp, gelişmiştir. Böylece folklor milletin ortak malı haline gelmiştir.1042

Bir toplulukta yaşayan inançları ve alışkanlıkları, söylenen türkü, masal, fıkra, atasözü, bilmece, tekerleme ve efsane gibi edebi ürünleri inceleyerek o toplumun yaşayış ve duyuşunu anlatmaya çalışan her şey folklorun alanına girer.1043

Folklor bir bakıma toplumun tarihini inceler; fakat tarih değildir. Folklor için bir olayın gerçekteki biçimi ne olursa olsun gerçeğe uyan veya uymayan bütün yönleri önemlidir. Folklorik malzemeleri taradığımızda bir milletin dünya görüşünü, din anlayışını, sanat zevkini, düşünüş ve yaşayış düzenini ve bunlarla ilgili adet ve geleneklerini bulabiliriz. Bundan dolayı tezimizin bu bölümünde Kırım Karayları’nın folklorunu inceleyeceğiz.

Eskiden Türkiye’nin İçel yöresinde olduğu gibi, Kırım Karayları’nda da yorucu geçen bir günün akşamında toplanarak aralarında “konuşma” adı verilen neşe içerisinde geçen toplantılar düzenlemek bir adet haline gelmişti. Kırım Karayları bu konuşmalarda genellikle atasözü, deyim, türkü, mani, tapmaca söyleme gibi yarışmalar yaparlardı.1044

1041 Tan, Nail, Çocuklarımıza Folklor Hazinemizden Seçmeler, Kültür Bakanlığı Yayınları, Ankara 1981, s. 5.

1042 Artun, Erman, Tekirdağ Folkloru’ndan Örnekler, Tekirdağ Matbaası, Tekirdağ 1983, s. 3.

1043 Karaalioğlu, Seyit Kemal, Ansiklopedik Edebiyat Sözlüğü, İnkılap ve Aka Kitabevleri, 2. Baskı, İstanbul 1978, s. 246.

1044 Boratav, Pertev Naili, 100 Soruda Türk Halk Edebiyatı, Gerçek Yayınevi, İstanbul 1969, s. 129; Oy, Aydın, Tarih Boyunca Türk Atasözleri, Türkiye İş Bankası Kültür Yay., İstanbul 1972, s. 15; Saraç–Kazas–Polkanov, Karaimskaya Narodnaya Entsiklopediya Karaimskiy Dom, VI/II, 117; Altınkaynak, age, s. 42.

174

Hatta her aile, kendileri ve cemaatleri açısından önemli olan bu konuşmaları kaydederek nesilden nesile geçmesi için “mecuma”1045 olarak adlandırılan defterler yazmışlardır.

Günümüzde bu mecumalardan Kırım Karayları’nın folkloruna dair birçok bilgiye sahip olunabilir.1046

XX. yüzyılın sonlarında Radlov tarafından yayımlanan mecuma, hem ilk din dışı halk edebiyatı ürünlerini içermesi, hem de yayımlanmış ilk mecuma olması bakımından büyük önem taşır. 1888’de yayımlanmış olan bu derleme, 1896’da yeniden basılmıştır.

Radlov’un bu eserinde Kırım Karayları’na ait 470 atasözü ve tekerleme, 343 şarkı, 200 tapmaca, 105 sekirme yoraları, 20 hikâye ve masal yayımlanmıştır.1047

Radlov dışında Kırım Karay folklorunu S. Şapşal, T. Kovalskiy, A.

Zajanczkowski, W. Zajanczkowski, S. Firkoviç, V. Filonenko, A. Dubinskiy, M.

Firkofiç, B. Kokenay, G. Yalpaçık vs. gibi araştırmacılar da incelemiştir. Bu araştırmacıların dışında farklı kişiler tarafından da incelenen Kırım Karay folkloru hakkında yapılan çalışmalar çeşitli kitap ve dergilerde yayımlanmıştır. Kırım Karayları’nın zengin folklorik malzemeleri 1904 yılında basılan “Irlar (Şarkılar)”

kitabında ve “Karaimskaya Jizn” (1912-1913), “Karaimskoye Slovo” (1913-1914),

“Karay Avazı” (1931-1938),1048 “Onarmax” (1934; 1938-1939), “Mysl Karaimska”

(1924-1939; 1946-1947)1049 gibi dergilerde yayımlanmıştır.1050

Kırım Karayları’nın folkloru ile ilgili çalışmalar günümüzde de yapılmaktadır.

Bunlardan bir kısmı önemli bilgiler içeren bilimsel çalışmalar, bir kısmı ise popüler yayımlardır. Yakın dönemlerde yayımlanan Kırım Karay folkloru ile ilgili çalışmalardan bazıları şunlardır:

1) Şevket Asanov, Atalar Sözleri ve Aytımlar, Kırım 2002. Adından da anlaşılacağı gibi Kırım Karay atasözlerini içermektedir.

1045 Mecuma ile ilgili bilgi için tezimizin “Sosyal Özellikleri” bölümüne bakınız. Ayrıca bkz. Polkanov – Polkanova – Aliev, age, s. 21-23; Zajanczkowski, “Karaim Edebiyatı”, sy. 5, s. 16; Budnik, “Rusya Milli Kütüphanesinde…”, sy. 1, s. 77.

1046 Kırım Karayları’nın mecuma örneklerine bkz. Radlov, V. V., Obrastsı Narodnoy Literaturı Severnıh Turkskih Plemen, Tipografiya İmperatorskoy Akademiyi Nauk, Sankt-Petersburg 1896; Çulha, Tülay, Kırım Karaycasıyla Yazılmış Bir Mecuma, (Yayımlanmamış Doktora Tezi), Ankara 2008.

1047 Bilgi için bkz. Radlov, V. V., Obrastsı Narodnoy Literaturı Severnıh Turkskih Plemen, Tipografiya İmperatorskoy Akademiyi Nauk, Sankt-Petersburg 1896; Polkanov – Polkanova – Aliev, age, s. 23.

1048 Tekin – Ölmez, age, s. 127; Özkan, age, s. 175.

1049 Mysl Karaımska, Vilno 1928.

1050 Polkanov – Polkanova – Aliev, age, s. 23; Altıkulaç, agm, s. 608-609.

175

2) Polkanov, Yu. A. – Polkanova, A. Yu. – Aliev, F. M., Folklor Krımskih Karaimov-Karayların Ulus Bilgisi, İzdatelstvo Dolya, Simferopol 2004. Bu kitapta Kırım Karayları’nın folkloru geniş bir şekilde işlenmiştir. Kırım Karayları’na ait öğütler, tapmacalar, şiirler, atasözleri vs. yer almaktadır.

3) Polkanov, Yu. A., Kırım Karayları’nın Atalar-Sozı Poslovitsı i Pogovorki Krımskih Karaimov, Bahçesaray 1995. Bu kitapta Kırım Karayları’na ait atasözlerinden örnekler bulunmaktadır.

Yine yakın dönemlerde yayımlanan “Karay Halk Ansiklopedisi”, Kırım Karayları ve folkloru ile ilgili önemli bilgiler içermektedir.1051

Bu çalışmalar içerisinde Kırım Karayları’na ait şarkı, türkü, şiir, atasözü, masal, bilmece, hikâye gibi bütün hususlar incelendiğinde bu folklorun diğer Türk boylarının folklorundan farklı olmadığı görülür. Hatta Kırım Karayları’nın folkloru daha detaylı şekilde tetkik edildiğinde bu folklorun içerisinde Hazar izlerine dahi rastlamak mümkündür. Özellikle Kırım Karayları’nın türküleri Türk ve bilhassa Hazar motifleri ile doludur. Mesela bir Kırım Karay türküsünde şöyle söylenir:

Lapa lapa kar yava, Erbi-baba koy soya, Baylarımız toy çala, Hazar oğlu at çapa.

Diğer bir türküleri de şöyledir:

Ata mindim sağdağım var, Sağdağımda üç okum var, Üçü bilen üç yat ursam, Hazar biyden tartağım var.1052

Yukarıda geçen her iki Kırım Karay türküsünde at, ok, sağdak, toy çalmak gibi Türk motiflerinin yanı sıra “Hazar oğlu” ve “Hazar Beyi” gibi ifadeler de mevcuttur.

1051 Kırım Karayları’nın folkloruna dair kitapları hakkında daha detaylı bilgi almak için bkz. Baskakov – Şapşal – Zajanczkowski, Karaimsko – Russko – Polskiy Slovar, s. 14-28.

1052 Şapşaloğlu, agm, I, 608; Zajanczkowski, “Karaylar ve Onların Folkloru”, c. I-II, sy. 17-22, s. 321;

Polkanov – Polkanova – Aliev, age, s. 19-20; Polkanov – Polkanova, “Reliktovıye Osobennosti Etnokulturı Krımskih Karaimov”, s. 75-76; Kuzgun, age, s. 125.

176

İşte bu ifadeler, Kırım Karayları’nın Hazarlarla ne kadar yakın ilişkiler içerisinde olduklarını bir kez daha göstermektedir.

Kırım Karay türküleri gibi ninnileri de Türk motifleri ile doludur. Kırım Karayları’nın tekerleme türünden şu tür ninnileri vardır:

Bir bar edi, Butuchamor edi

Ol buz unsu turar-edi Ol buz sınar-edi

Hoy buz, buz nedân sen kuchlu?

Men kuchlu bolsa-edim Meni kuyash iritmegeyt,

Hoy kuyash, kuyash, nedân sen kuchlu?

Men kuchlu bolsa-edim, Meni bulut, kaplamaheyt.

Hoy bulut, bulut nedân sen kuchlu?

Men kuchlu bolsa-edim, Mendan yamğur yavmaheyt.

Hoy yamğur, yamğur nedân sen kuchlu?

Men kuchlu bolsa-edim Mendan köğöt ösmageyt.

Hoy köğöt, köğöt, nedân sen kuchlu?

Men kuchlu bolsa-edim, Men koychah ashamaheyt.

Hoy koychah, koychah, nedân sen kuchlu?

Men kuchlu bolsa-edim, Meni hazzan soymaheyt,

Hoy hazzan, hazzan, nedân sen kuchlu?

Men kuchlu bolsa-edim,

Menim ülüşümü sıchan urlamaheyt.

Hoy sıchan, sıchan nedân sen kuchlu?

Men kuchlu bolsa-edim

Hey buz, buz neden güçlüsün bu kadar?

Güçlü olsaydım eğer Güneş eritemezdi beni.

Hey güneş, güneş neden güçlüsün bu kadar?

Güçlü olsaydım eğer Örtemezdi bulut beni.

Hey bulut, bulut neden güçlüsün bu kadar?

Güçlü olsaydım eğer Benden yağmazdı yağmur

Hey yağmur, yağmur neden güçlüsün bu kadar?

Güçlü olsaydım eğer Benden bitmezdi çimen.

Hey çimen, çimen neden güçlüsün bu kadar?

Güçlü olsaydım eğer Yemezdi beni koyun.

Hey koyun, koyun neden güçlüsün bu kadar?

Güçlü olsaydım eğer Kesmezdi beni hoca.

Hey hoca, hoca neden güçlüsün bu kadar?

Güçlü olsaydım eğer

Çalmazdı sıçan benim payımı,

Hey sıçan, sıçan neden güçlüsün. Bu kadar?

Güçlü olsaydım eğer

Güçlü olsaydım, yakalayamazdı beni kedi, Kedi kapıdan, sıçan toprak altı delikten.

177

Kırım Karayları’nın bu ninnisine Kazan Tatarlarda da rastlanılabilir. Kazan Tatar ninnisinin konusu şöyledir: Tavşan bir buzun üstünde sıçrar, buz, güneş, bulut, rüzgâr, dağ, fare, kedi, insan ve Allah ile konuşur. Buna benzer bir ninniyi Altay Türkleri, Abakan Tatarları ve Karaçaylar arasında da görebiliriz.1053

Görüldüğü üzere Kırım Karay folkloru Türk boylarının folkloru ile paraleldir.

Ayrıca Kırım Karayları’na ait aşağıda verilen şarkı, türkü, şiir, atasözü, masal, bilmece, hikâye, tekerleme vs. gibi folklor örneklerine baktığımızda bu paralellik daha iyi anlaşılacaktır.

a) Yırları (Türküleri)

Kırım’da yaşayan her millet gibi Kırım Karayları da kendi halk türkülerinin aşığıdır. Kırım Karayları, türküleri genellikle düğünlerde, şölenlerde, toplantılarda (konuşmalarda) söylemektedirler. Halkın duygu, düşünce ve sosyal yaşantısını konu alan bu türküler, Kırım Karay kültürünün, gelenek ve göreneklerinin izlerini taşımaktadır.1054

Sagış (Düşünce)

Tirligi adamnın - bir yumçuh Kün issı da yınlarba suvuh

Kuyaşnın balkuvu – dak neçya Da son yana – keçya da keçya Bar teni adamnın haz tozgah

Türsünü tutunalmit uzah

Yel sürdü gem ilan tışladı Aylandı, tözüldü, sebildi Ançeh bir sagış – kuş azat Averdya da suvda ten çomat

1053 Zajanczkowski, “Karaylar ve Onların Folkloru”, c. I-II, sy. 17-22, s. 318-319; Elçin, Şükrü, Halk Edebiyatına Giriş, Kültür ve Türizm Bakanlığı Yay., 2. Baskı, Ankara 1986, s. 599-600; Lavrinoviç, Mark, Bir Bar Edi, Troch 2003, s. 79; Polkanov – Polkanova – Aliev, age, s. 19; Polkanov – Polkanova, “Reliktovıye Osobennosti Etnokulturı Krımskih Karaimov”, s. 76-77; Kuzgun, age, s. 228.

1054 Litvanya Karayları’nın türküleri hakkında geniş bilgi almak için ise bkz. Firkoviç, M. İ., Karay Yırları, Lietuvos Kulturos Fondas Karaimu Kulturos Bendrija, Vilnius 1989; Firkoviçiute, Karina, Çypçychlej Uçma Trochka, Lietuva Karajlarnyn Jyrlary, Vilnius 1997. Ayrıca Abraham Kefeli tarafından yorumlanan bazı Kırım Karay türkülerini www.youtube.com sayfasından dinleyebilirsiniz.

178 Kleyt iyat orların yulduzga Kleyt konahba kelyat paroga Kleyt siyin Tenrinin kotarat

Enişmya mo şaytanga barat

Yoh anar böklyavüç yoht vagda Ol keçyat barında – barında.1055 Ağlama Kelin (Ağlama Gelin) Ağlama kelin ağlama

Toyun bolur yar yar Ak balçıktan sılanğan Üyin bolur yar yar

Hocağa çıkkan kızlarnın Sert kaynanası bolur yar yar Ana babanı ansa

Faydası bolur mı yar yar.

Kaynana

Eki kayık yan yana

Ben isterim dostlar kaynana Kaynanamnın nesi bar Baldan tatlı tili bar Selbi boylı humri közli İnce belli tatlı tilli kaynanam

Eki kayık yan yana

Ben isterim dostlar kaynana Kaynanamnın nesi bar Zeherden acı tili bar

Sağır kulaklı badem burunlı

Yakası yırtık burun de boklı kaynanam.

Eki kayık yan yana

Ben isterim dostlar kaynana

1055 www.youtube.com/user/kefeli72 (10.05.2011).

179 Kaynanamnın nesi bar

Avada zurna sesi bar Avzu senin tahta araba Burnu macar

Kecme kapum alnından Tiyer nazar.1056

Yeşil Ada

Yeşil ada adı Kırım Güzel yerdir ol dünyada

Tatar, Karay, Ermeni, Urum Cazutı millet yaşar anda Bahçasında bar bir kurum Omırlırın Keçrimakta

Heç birisi etmez çirim Çalışırlar anda mında Urumın işi ol çemici

Andan kelir keçinmesi Ermeni alışverişçi Almak satmaktır hissesi Tatar ise ol çobancı

Saban sürmek emegenmesi Karay bagçi da bagçacı Nezik yomiştir vergisi.1057

Kırım Karay türküleri, Kırım Tatar türküleri ile büyük benzerlikler göstermektedir. Kırım Tatarları ile Kırım Karayları arasında bazı ortak türküler bile vardır. Aidiyeti tartışılan bu türküler içerisinde sadece birkaç satır ya eklenmiş ya da değiştirilmiştir. Mesela “Şu Yaltadan” türküsünün Kırım Karayları’na ait versiyonuna baktığımızda şöyle bir kıta görürüz:

1056 Zajanczkowski, “Karaylar ve Onların Folkloru”, c. I-II, sy. 17-22, s. 354-355; Doğan – Kıvrakdal, agm, XX, 785; Altınkaynak, “Karaylar’da Düğün Törenleri ve Şettarlar”, s. 291.

1057 Altınkaynak, age, s. 216.

180 Senin baban bir bay kişi,

Ben bir fukare.

Ekimiznın aramızda Olmasın dere.

Aynı türkünün Kırım Tatarları’na ait versiyonu içerisinde ise bu kıta yoktur.

Kırım Karayları’na ait “İstanbul’dan Nar Kelir” türküsünün içeriği de Kırım Tatarları’nın “Sarı Kelin” türküsünün içeriğine benzemektedir. Aynı zamanda Kırım Karayları’nın “Aman, Aman, Doktur” adlı türküsünün ezgisi de “Anam Desem, Anam Yok” adı ile Kırım Tatarları arasında tanınan türkünün ezgisine çok benzemektedir.

Kırım Karayları ve Kırım Tatarları arasında birbirine benzeyen daha birçok türkü örneği vardır. Bunların arasında “Port-Artur (Artur Limanı)”, “Destan O Poruçike Tapsaşare (Teğmen Tapsaşar Hakkında Destan)”, “Yazga Çıksam Ev Salsam (Yaza Ulaşsam Ev Yapsam)”, “Bahçesaray–Han Saray”, “Kınalı Parmak”, “Men Bu Gece” vs. gibi türküler sayılabilir.1058

Düğünlerde ve toplantılarda bu türküler bazen her iki şekilde de söylenmekteydi.

Bu yüzden aynı türküyü, hatta maniyi iki farklı şekilde söylenirken de görmek mümkündür. Kırım Tatarları ile aralarında bulunan bu benzer türkülerin yanı sıra, sadece Kırım Karayları’na ait türküler de mevcuttur. Mesela:

Iraktan seni kördim Canımdan ziyade sevdim Endi kayda barayım Derdim kimge söyleyim.

Közlerin eki elmaz Bundan yahşi kaş bolmaz Saçların ziftten kara Bağışın yüz bin para Babadan seni istedim Bevle cevap eşittim:

“Bar başta para kazan Parasız bolmaz nişan.”

1058 Konuşmacı, “İzucheniya Karaimskoy Pesni”, Karaimskaya Jizn, Moskova 1911, sy. 1, s. 59-60;

Polkanov – Polkanova – Aliev, age, s. 83-84.

181 Canın olsun olmasen

Tek cebin tolu bolsen Endi kayda barayun Derdim kimge söyleyim.

Seni menden aldılar Gayrısına berdiler Yüreğimde yanık çok Sensiz mana ömür yok.

Ayğa baksam ay beyaz Künge baksam kün beyaz Cebime baksam param az Bu kız mana yar bolmaz.

Kelin Türküsü

Say özenge taş atsa batar kalkmaz yar yar Yakın yerge kız berse kelir keter yar yar Kayça tutkan kız gitti tur endi anam yar yar.

Kayça tutkan kız gitti tur endi anam yar yar.

Beş derekte beş alma piştim eken yar yar Eki dülber bir yerge duştum eken yar yar Aksaraynın töbesin borlamanız yar yar Bizim kelin öksüz dep horlamanız yar yar.

Ben babam evinde bilbil edim yar yar Altın kafes içinde oynar edim yar yar Oynagands bakmadılar aldadılar yar yar Yat yabanın koluna taşladılar yar yar.

Kapar kapu artında tayağın tayadın babam yar yar Bir tıgımçık ekmeğin ayadın babam yar yar Çıktınız kızlar azbarğa çıkçık duştu yar yar Kızçıklarnın arasına kıran duştu yar yar

Kazan koydum ocakka kaynaydır yar yar Küyüv korse kızçıklar oynaydır yar yar Yak ocaknı aç kazan kuy elüşke yar yar Endi sana kız kayda sal Maruşke yar yar.1059

1059 Zajanczkowski, “Karaylar ve Onların Folkloru”, c. I-II, sy. 17-22, s. 354-356.

182

Ayrıca Kırım Karayları’nın sevda ve hasret üzerine yaktıkları şöyle bir türküleri vardır.

Men kamemi yağladım Ucuna kara bağladım Men yârimden ayrıldım Üç ay on gün ağladım.1060

Bunun dışında Kırım Karayları, tanınmış kişilerin ölümü üzerine, ölen kişinin ölüm tarihinin içinde geçtiği türküler söylemektedirler. Zebur’un bir bölümünden kendi dillerine çevrilen bir dini türküyü de severek okumaktadırlar. Kowalski’nin

“Karaimische Texte İm Dialekt Von Troki” adlı eserinde tamamı bulunan bu türkü şöyle başlamaktadır:

Kim sımarlansa siyinçinda bolma Yogargı biynin yarlıgaşın korma

Aytsın Tenriga: Sen menim umsumçum, Sen bek Kermanim, tarlıhtan yuluvçum

Ol gar bir tugal adamga beradir Yahşı onarmah, tuzahtan sakleydır Korhuvlarında korhunçlu ölatnin Kavşarlıgından yaman raşa enlin Gargahasıba andini kalkanlar

Kanatları bar siyinç anar koyar Kalkan kibiktir boluşlugu anın, Kim sımarlasa erkina öz zanın.1061 b) Çınları (Manileri)

Kırım Karayları’nda, Anadolu’da, daha çok Romanya ve Kırım’da yaşayan Tatarlar ile Gagauzlar arasında örneklerini gördüğümüz, “Şın” veya “Çın” adı verilen, bir nevi atışma sayılabilecek karşılıklı maniler okuma geleneği de vardır. Günümüzde bu gelenek Türkiye’de Eskişehir’de yaşayan Tatar asıllı vatandaşlar arasında hala yaşamaya devam etmektedir.1062

1060 Şapşaloğlu, agm, I, 611; Kuzgun, age, s. 230.

1061 Kowalski, Tadeusz, Karaimische Texte İm Dialekt Von Troki, Krakow 1928, s. XXI, 53.

1062 Elçin, age, s. 281; Temizkan, Mehmet, “Ukrayna’daki Türk Halk Kültürü Çalışmaları Üzerine”, VI.

Milletlerarası Türk Halk Kültürü Kongresi Son Elli Yılda Türkiye Dışındaki Türk Halk Kültürü Çalışmaları Seksiyon Bildirileri, T.C. Kültür Bakanlığı Yay., Ankara 2002, s. 263.

183

Her çın özel bir ritimle söylenen iki satırdan ibarettir. İki veya dört delikanlıdan meydana gelen bir grup, koro halinde kızlara hitap etmekte, kızlar da aynı tarzda bir grup oluşturup delikanlılara cevap vermektedirler. Böylece karşılıklı söyleşmeler saatlerce devam edebilen hakiki bir ozanlar atışması haline dönüşebilmektedir.

Çınların edebi yönü kadar hissi yönü de kuvvetlidir. Hayata dair her türlü konu arasında, aşk, gurbet, kıskançlık, hasret, kırgınlık, tabiat vb. temalarını işleyen maniler daha fazladır ve ilk mısra bir bakıma duygu, düşünce ve hayalin özünü teşkil etmektedir. Dinleyenin veya okuyanın dikkatini çekmeye yarayan bu ilk mısradan sonra ikinci mısrada asıl konu anlatılmaktadır. Kırım Karayları’nın kültürünü ve sosyal hayatını aksettiren çınlar, tabiî olarak bestesiz veya âşıklar tarafından hususi makamlarla söylenmektedir. Kırım Karayları’na ait birkaç çın örneği şunlardır:

1. A kız altın şaltırar baban baymı?

Tabiyatın bek güzel dayında şaymı?

2. Ay çın, altın çın, altın çın bir altın, Çın bilmegen kışıge yüzbin altın.

3. Ayday senin manlayın, kundey betın Em öldürür tirgizir kıyafetin.

4. Aylanayım başından em kozınden, Seni bana sevdirgen hep ozınden.

5. Akmecitten keleydım atım oynak, Dalfeslige işanıp kaldım boydak.

6. Altın çekken terazin taraşından Aylanayım kozınnın karasından.

7. Altın tabak üstünde filcanımsın ey güzel, Aluştanın içinde bir canımsın ey güzel.

8. Altın taksam takarım, pan iç takmam, Sendayın metüvge aylanıp bakmam.

9. Altından arba yapturdum, kumuştan arış, Soyumuzu begensen kel de karış.

184 10. Anan seni bir taphan surat yaphan

Amma baban molodets seni yaphan.

11. Baban sana fes algan, borçka batıp Çinlamasan nek keldin yer kapatıp?

12. Bazarğa ahça yeberdim fesim kelmey, Çınlaredim ben sana, sesim kelmey.

13. Ben bu akşam tüşümde deve soydum, Bereket versin, verdiler aşadım toydum.

14. Borçka sana kız bolmaz, say parasın Ketir kızın koreyim, al parasın.

15. Çıh kapuğa koreyim boy biçimin, Aytırayım bereyim ses kesimin.

16. Çıh sofaya koreyim, başın tarap ey güzel Akranların evlendi kalma karap ey güzel.

17. Dağdan kelgen ayunun ayağı tukli, Ne deb ayttın şu lafnı maymun betli.

18. Dane sakız balavuz çiriteyim, Daştan ese yüreğin niteyim.

19. Dört tegercik araba içinde boyar, A kız bana erişme başmakın tayar.

20. Ekimizde bir boyda yeşil kiygen,

Sizlerden gayrı kimsem yok canım sevgen.

21. Elindegi yüzügin boş bolamı Endi benden hatırın hoş olamı?

22. Gergetçigim üstünde makasçıgım.

Kulaçığın çınlasm akayçığım.

23. Hayda desem haydamaz yebirsem yürümez, Kademsiznin balası, kadırın bilmez.

24. Karağa beyaz yakışmaz al bolmasa, Güzellikten fayda yok mal olmasa.

185 25. Kara hurma kestane aş olurmı?

Kız on beşke kelgen son yaş olurmı?

26. Ketecegim köyüme kal savlukman, Sil kozının yaşını âl yavlukman.

27. Kogerçinim gurilder çevkem tişler, Kaşı kozi patlak kız munda nişler.

28. Kok çekmen üstünde bit olayım, Eğer seni almasam it olayım.

29. Meyva bergen terekke urarlar botla, Bizni kayda bekensen yosmalar salta.

30. On eki turli örnek var al yavlukta, Oynamalı kulmeli can savlukta.

31. Olet çıhsın tiline tanlayına, Kara saldat yazılsın manlayına.

32. Penceremin tibinde alma terek, Salt sevgiden fayda yok alma kerek.

33. Sekiz ogüz, dört saban, yekken bilir, Asretlik bek yaman, çekken bilir.

34. Senin kaşın karası, menim bahtım, Sen karşıma turğan son iridim aktım.

35. Sepet sepet yumurta sıtkım kele, Sen aklıma kelgende kuşkum kele.

36. Suya pişken yumurta kulge tuşken, Nazlı güzel kızçıklar tulğa tuşken.

37. Şamalaca ben kiymem al bolmasa, Sakallığa ben barmam bay bolmasa.

38. Tak tak etken tiline tahta tuşsin, Tahtın ucun ot alıp tılin pişsin.

39. Unum benim elengen otmegim pişken, Biri dugul peşimden beşi tuşken.

186 40. Yazğa çıksam ev alsam, kiremit salsam,

Alır edim bir kızçık borçka tapsam.

41. Yazğa çıksam, ev salsam, cem sofalı, Şu yaşlıkta yar sevmek bek safalı.

42. Yerde yılan tırmaşır, suvda balık, Bu yıl keldi başıma bu zevdalık.

43. Zevda sersem kim bolmas al kiygenge, Karada olsa ak bolmas al kiygenge.1063 c) Şiirleri

XX. yüzyılda Kırım’ın Yevpatorya şehrinde Daru’l-Muallimin Müdürlüğü yapan İlya İlyiç Kazas’ın (1832-1912), aşağıda yer alan “Talıgsız (Talihsiz)” adlı ilginç şiiri, Kırım Karaylarının şiirine örnek olarak verilebilir.

Beni ok nişanı eyledi felek

Darb-ı şedidleri sırtımdan gitmez.

Ol zalimin kastı etmektir helek Rica, niyaz, feryat hiç fayda etmez.

Kurulmuş yay ile düşer peşime Gizli tuzak kurar yol izime Beddualar okur her bir işime Laneti bir gün yakamı koyvermez.

Olursam sabancı, işlersem yeri

Maklaydan (Alın) sel gibi dökersem teri Tarlaya saçarsam yüz bin bisteri (üç kantar) Saçtığım urluktan (tohumdan) bir zerre bitmez.

Yollar batıl olur olursam hancı

Yollar batıl olur olursam hancı