• Sonuç bulunamadı

D. Diğer Esaslar

1. Kırım Karayları’nda Geleneksel Türk İnançlarının İzleri

İnsanlık, tarih boyunca gerek ferdi olarak gerekse topluluk halinde mutlaka bir şeylere inanagelmiştir. Bu inanışların bir kısmı kurumsallaşıp belli bir sisteme bağlı olarak ortaya çıkarken bir kısmı da kendi geleneksel yapısı içerisinde kalmıştır. Bu geleneksel inanışlar içerisinde de doğa güçlerine, ruhlara ve atalara tapınma zikredilebilir.621

Türkler günümüzde çoğunluk itibarıyla İslâmı kabul etmişlerdir. Ancak İslâm dışında Yahudilik, Hıristiyanlık, Budizm, Maniheizm gibi dinler de bazı Türk

617 29. 12. 2009 tarihinde Kenesayı ziyaretimiz sırasında Tiryaki’den aldığımız bilgidir.

618 www.wikipedia.org.ru (06.06.2010); Harviainen, “The Karaites İn Contemporary Lithuania And The Former USSR”, s. 835; Zaskova – Kropotov, age, s. 70; Tiryaki, Karaimskiye Kenası Yevpatoriyi, s. 23.

619 Tiryaki, Karaimskiye Kenası Yevpatoriyi, s. 33.

620 www.wikipedia.org.ru (06.06.2010).

621 Geniş bilgi için bkz. Budda, Ömer Hilmi, Dinler Tarihi, Vakit Gazetesi Yayınları, İstanbul 1935; Kaya, Korhan, Hint Mitoloji Sözlüğü, İmge Yayınları, Ankara 1997; Gündüz, Şinasi, Din ve İnanç Sözlüğü, Vadi Yayınları, Ankara 1998; Gündüz, Şinasi, Sabiiler Son Gnostikler, Vadi Yayınları, Ankara 1995; Doğrul, Ömer Rıza, Yeryüzündeki Dinler Tarihi, İnkılap ve Aka Kitabevi, İstanbul 1963; Taplamacıoğlu, Mehmet, Karşılaştırmalı Dinler Tarihi, Güneş Matbaacılık, Ankara 1966; Sarıkçıoğlu, Ekrem, Başlangıçtan Günümüze Dinler Tarihi, Otağ Yayınları, İstanbul 1983; Eliade, Mircea – Couliano, İoan P., Dinler Tarihi Sözlüğü, (çev. Ali Erbaş), İnsan Yayınları, İstanbul 1997; Erhat, Azra, Mitoloji Sözlüğü, Remzi Kitabevi Yayınları, İstanbul 1993; Can, Şefik, Klasik Yunan Mitolojisi, İnkılap Kitabevi Yayınları, İstanbul ts.;

Durmuş, İlhami, İskitler (Sakalra), Türk Kültürü Araştırmaları Enstitüsü Yayınları, Ankara 1993; Hooke, Samuel Henry, Ortadoğu Mitolojisi, (çev. Alaeddin Şenel), İmge Yayınları, Ankara 1995; Kramer, S. N., Tarih Sümer’de Başlar, (çev. Muazzez İlmiye Çığ), Türk Tarih Kurumu Yayınları, Ankara 1990; Ruben, Walter, Eski Metinlere Göre Budizm, (haz. Lütfü Bozkurt), Okyanus Yayınları, İstanbul 1998; Krickeberg, Walter, İnka ve Maya Efsaneleri, (çev. Alev Kırım), Okyanus Yayınları, İstanbul 1997; Krickeberg, Walter, Azteklerin ve Mayaların Dinleri, (çev. Alev Kırım), Okyanus Yayınları, İstanbul 1998; Challaye, Felicien, Japon Efsaneleri, (çev. Eray Canberk), Okyanus Yayınları, İstanbul 1997; Marriott, Alice – Rachlin, Carol K., Kızılderili Mitolojisi, (çev. Ünsal Özünlü), İmge Yayınları, Ankara 1995; Müller, Werner, Kızılderililerin Dinleri, (çev. Alev Kırım), Okyanus Yayınları, İstanbul 2000.

97

toplulukları arasında yayılma imkânı bulmuştur. Türklerden bir kısmı “Geleneksel Türk Dini” adını verebileceğimiz inanışlarını muhafaza etmiş,622 hatta bu inanışlarını başka bir dini kabul etmiş olmalarına rağmen yeni biçimlerle kısmen devam ettirmişlerdir.

Hazar Hakanlığı döneminde, daha sonra Altın Ordu ve Kırım Hanlığında o bölgede yaşayan Türklerden, Yahudiliğin Karai Mezhebini kabul edenler de olmuştur.

Bu topluluğa Kırım Karayları denilmektedir. Kırım Karayları’nın çoğu, Karailiğin inanç esaslarını kabul etmelerine rağmen, geleneksel Türk inançlarını ve törenlerini de muhafaza etmişlerdir. Fakat Rus işgaline maruz kalan Kırım Karayları, Kırım’ın Rusya’ya ilhakından sonra sadece birkaç asır bu geleneksel inanışları devam ettirebilmişlerdir. Son yüzyıllarda, özellikle XVIII-XX. yüzyıllarda, çeşitli araştırmacıların Kırım Karayları’nın eski dini inançlarına dair verdiği bilgiler, onların orijinal inanışlarından kısmen uzaktır ve yalnızca göreceli hükümler içermektedir.623

Kırım Karayları’nın geleneksel inanışlarında, genel olarak bütün Türklerde olduğu gibi Tanrı inancı, tabiat unsurlarının kutsallaştırılması, iyi ve kötü ruhlara inanış bulunmakta, ancak isimlendirmeler farklılık arz etmektedir. Elimizdeki mevcut bilgilere göre Kırım Karayları’nın dini sisteminin merkezinde Tanrı (Tengri) inancı bulunmaktadır. Kırım Karayları’nın diğer Türk topluluklarıyla ortak tarih ve kültür birliği göz önünde bulundurulduğunda, onların inanışlarının genel olarak geleneksel Türk inanışlarına yakın olduğu anlaşılmaktadır. Kırım Karayları’nın bu inanışlarının tarihi süreç içinde Yahudilik, Hıristiyanlık ve İslam gibi dinlerin tesirinden uzak kalmadığı da göz önünde bulundurulmalıdır.

Kırım Karayları’nın inanışları arasında, genellikle bütün Türklerin başka herhangi bir dini kabul etmeden önce sahip olduğu “Tek Tanrı” inancı merkezli dinlerinin temel unsurları sayılabilecek, “ateş, su ve ağaç kültü”, “atalar kültü” ve “geçiş dönemleriyle ilgili inanışlar” başta gelmiştir. Kırım Karayları’nda, Türklerdeki “kam”ın rolü ve fonksiyonları kısmen kaybolmuş ve farklılaşmıştır. Kırım Karayları’nda önemli yere sahip olan “gahan”lar kamın bazı görev ve özelliklerini kendilerinde toplamışlardır.

622 Bilgi için bkz. Tümer – Küçük, age, s. 80-83.

623 Bkz. Polkanov – Polkanova, “Reliktovıye Osobennosti Etnokulturı Krımskih Karaimov”, s. 82-92;

Polkanov, Krımskiye Karaimı, s. 35-44; Saraç, age, s. 168.

98

Aşağıda da görüleceği üzere Kırım Karayları’nın geleneksel dini inanışları günümüzde sadece folklorik mahiyette varlığını sürdürmektedir.

a) Ateş, Su ve Ağaç Kültü

Eski Türkler, içinde hareketli bir hayat geçirdikleri tabiatı Tanrı’nın bir yaratığı kabul etmiş ve kutsal saymışlardır. Yer-Su (Yer-Sub) yeryüzünde yaşayan iyi ruhların bütünü, sonsuz bir varlık ve güzellik kaynağıdır. Bunlar Tanrı tarafından gönderilmiş kutsal hediyelerdir. Türklerde ağaç, orman, su (pınar, ırmak, göl) ve ateşin kutsallığına inanmak, onların Yer-Su inançlarının bir bölümünü oluşturmaktadır.624

Türklerin eski inançları arasında önemli bir yer tutan su kültüne Litvanya, Polonya ve Kırım Karayları’nda da rastlanmaktadır. Hatta Kovalskiy’e göre Karaylar mabedlerini, suyun kutsal olduğuna inanışlarının bir neticesi olarak, daha çok su kenarına inşa etmişlerdir.625 Kırım Karayları suya her zaman önem vermişler, su kaynaklarının düzenlenmesini en önemli işlerden birisi saymışlardır. Yolcular su kaynakları önünden at üzerinde veya yaya geçerken, attan inerek veya durarak, abdest alır ve sudan birkaç yudum içerlerdi.626 Çufut-Kale’de, “Kırımkaraylar Birliği”

tarafından yapılan jeolojik incelemeler neticesinde 1998’de sadece Karay efsanelerinde geçen ve bir sır olarak nesilden nesile aktarılan “Aşırın Yolu (suya gizli giden yolu)”nun bulunması, Kırım Karayları’nın suya verdikleri öneme bir işarettir.627 Hatta Kırım Karayları, “Aşırın Yol” üzerinden kuyuya inen merdivenlere “Altın Merdivenler”

ismini verirlerdi. Ne de olsa su kimi zaman altından daha değerliydi.628

Kırım Karayları’nda su ile ilgili mesela, “suv kubuk savluklı bol”, “suv barıp arıglay”, “suv kuçuknın, soz buyuknın” gibi deyim ve atasözleri de oldukça yaygındır.629

Eski Türkler, İranlılar gibi ateşi kutsal sayarak ona bakıp kâhinlik yaparlardı.

Öte yandan ateşin her şeyi temizlediğine ve kötü ruhları kovduğuna inanırlardı. Ailede ocak kutsaldı. Bu kutsallık da, atalara saygı ile ilgiliydi.630

624 Tümer – Küçük, age, s. 81.

625 Polkanov, Krımskiye Karaimı, s. 40; Arık, agm, c. VII, sy. 21, s. 44.

626 Polkanov – Polkanova, “Reliktovıye Osobennosti Etnokulturı Krımskih Karaimov”, s. 84; Kalafat, Kırım-Kuzey Sosyal Antropoloji Araştırmaları, s. 71.

627 Altınkaynak, age, 40.

628 Polkanov – Polkanova, “Reliktovıye Osobennosti Etnokulturı Krımskih Karaimov”, s. 85.

629 Altınkaynak, age, 40.

99

Eski Türkler’de ve Çuvaşlar’da yaygın olan ateş kültüne Kırım Karayları’nda da rastlanmaktadır.631 Kırım Karayları ateşe tazim ederler ve ateşin külünü bile rastgele atmazlardı. Bu ateş külünü “Burunçak” adı verilen boş bir arazide yığın halinde toplarlardı. Kırım Karay Türkçesinde “kullük (küllük)” denilen bu kutsal yerde toprak işlenmez, kazılmaz ve aynı zamanda hiçbir şey de inşa edilmez. Ayrıca ateşe saygı duyan Kırım Karayları, çocukların onunla oynamalarını ve “Ateşke Tükürme (ateşe tükürme)” sözleriyle ona tükürülmesini yasaklamışlardır.632 Ateş üzerinden atlamak suretiyle kötülüklerden, kötü ruhlardan, hastalıklardan temizlenildiğine inanılmaktadır.

Günümüzde ise ölen birisinin arkasından Kırım Karayları belirli bir müddet onun evinde mum veya lamba yakmak süretiyle o yerin kötü ruhlardan arındırıldığını düşünürlerdi.633

Türklerin inancına göre ağaç ve orman da kutsaldır.634 Türk din tarihinde sıkça rastlanan ağaçla ilgili inanış ve uygulamalara “kiremeti” adıyla Hazarların yakın akrabası olan Çuvaşlarda635 ve genel olarak bütün Türk topluluklarında günümüzde de rastlanmaktadır. Kırım Karayları’nda da günümüzde Karay mezarlarında kutsal kabul edilen ağaçlardan gizli bir dilekte bulunmak ve Tanrı’dan onu yerine getirmesini dilemek yaygın bir adettir. Bu uygulamaya Kırım Karayları ciddi olarak başvurmaktadırlar. Olağanüstü durumlarda başvurulan bu uygulamada Karaylar isteklerini açığa vurmamaktadırlar.636 Bu durum Karaylarla Çuvaşların ve diğer Türk topluluklarının etnik kökenlerinin aynı olduğunu ve geçmişteki dini inanışları bakımından ortak yönlerinin bulunduğunu göstermektedir.

630 Tümer – Küçük, age, s. 81.

631 Geniş bilgi için bkz. İnan, A., Eski Türk Dini Tarihi, İstanbul 1976, s. 41-46.

632 Çoref, agm, s. 222-223; Polkanov – Polkanova, “Reliktovıye Osobennosti Etnokulturı Krımskih Karaimov”, s. 84; Saraç, age, s. 23, 142-143; Kalafat, Kırım-Kuzey Sosyal Antropoloji Araştırmaları, s. 72; Arık, agm, c. VII, sy. 21, s. 44.

633 Çoref, agm, s. 222-223; Kalafat, Kırım-Kuzey Sosyal Antropoloji Araştırmaları, s. 85; Kalafat, Balkanlar’dan Uluğ Türkistan’a Türk Halk İnançları -I- Hazara, Karakalpak, Karapapağ, Dağıstan, Nogay, Kabartay, Karaçay, Karay, Ahıska, Bulgar, Gagauz, Başkurt, Çuvaş, Altay, Kazak, Tatar Türkleri, s. 171.

634 Tümer – Küçük, age, s. 81.

635 Geniş bilgi için bkz. Denisov, P. V., Religioznıye Verovaniya Çuvaş, Çeboksarı 1959, s. 46-48, 68, 100-102.

636 Şapşal, Karaimı Sssr V Otnosheniye Etniçeskom Karaimı Na Slujbe U Krımskih Hanov, s. 13;

Polkanov – Polkanova, “Reliktovıye Osobennosti Etnokulturı Krımskih Karaimov”, s. 85; Polkanov, Krımskiye Karaimı (Karai- Korennoy Maloçislennıy Türkskiy Narod Krıma), s. 95.

100

Kırım Karayları, Hazarlarda olduğu gibi bazı yaşlı meşe ağaçlarının yardım ve koruma gücüne sahip olduğuna inanmaktadırlar.637 Bu inanıştan dolayı da Kırım Karayları’nın atalarının kökeninin Hazarlara dayandığı söylenebilir. Çünkü Hazarlarda Tengri en yüce varlık olarak kabul edilir ve ona at kurbanı sunulurdu. Sunulan kurbanın kanı kutsal kabul edilen ağacın çevresine dökülür, başı ve derisi ise bu ağacın dallarına asılırdı.638 Başkurtlar’da da her kabileye ait orman içinde kutsal bir ağaç vardı.639

Kırım Karayları, Tanrı’dan bir şey isteyecekleri zaman bu tür ağaç ya da ağaçlıkları ziyaret ederlerdi. Aynı zamanda bu tür yerlerde ata ruhlarının yaşadığına inanırlardı. Bu kült XIX. yüzyılın ortalarına kadar devam etmiştir, hatta eskiden Türk inançlarında olduğu gibi kamlar640, daha sonra ise gahanlar bununla ilgili bir törene katılırlardı.641 Musayev, Karayların, “Türk toplulukları içerisinde ağaç kültü, Tengri inancı gibi eski inançları günümüze kadar taşıyabilen nadir milletlerden biri”

olduklarını söylemektedir.642

Günümüzde Kırım Karayları’nın “Balta-Tiymez” mezarlığında 300-600 yaşında olduğu tespit edilen 21 meşe ağacı mevcuttur. Kırım Karayları’nda mezarlığın “Balta-Tiymez (Balta Değmez)” şeklinde adlandırılması ilginç görülmekte, kutsal sayıldığı için sözkonusu yerden ağaç kesilmemektedir. Bu inancın bir gereği olarak Litvanya’nın Trakay bölgesinde yaşayan Karaylar da mezarlıktaki yaşlı ağaçların kesilmesine izin vermemektedirler. Çünkü bunun kutsal olana hakaret olduğu düşünülmektedir.643

637 Çoref, agm, s. 221-222; Polkanov – Polkanova, “Reliktovıye Osobennosti Etnokulturı Krımskih Karaimov”, s. 85; Saraç, age, s. 23, 142-143.

638 Çoref, agm, s. 222, 226; Polkanov, Krımskiye Karaimı (Karai- Korennoy Maloçislennıy Türkskiy Narod Krıma), s. 95; Saraç, age, s. 22; Arık, agm, c. VII, sy. 21, s. 43.

639 Ögel, Bahaeddin, Türk Mitolojisi, Milli Eğitim Basımevi, İstanbul 1971, c. II, s. 166-167.

640 Kırım Karayları’nın kelime hazinesinde eski Türk inancında yer alan kam kelimesi hala mevcudiyetini koruduğu için bazı bilim adamları onların şamanizm dinine mensup olduğunu iddia etmiştir. Ancak sadece kam kelimesine dayanarak Karayların dinlerini şamanizme dayandıranlar hata yapmaktadırlar. Çünkü kam Karaylarda Türk dinde olduğu gibi sadece bir elemandır. Öte yandan hiçbir dinde din adamına dayanarak o dine ad verilmemektedir. Geniş bilgi için bkz. Tanyu, Hikmet, Türklerin Dini Tarihçesi, İstanbul 1998;

Tanyu, Hikmet, “Şamanlık ve Şamanizm”, Türk Ansiklopedisi, c. XXX, s. 203-205; Tümer – Küçük, age, s. 83-84; Polkanov – Polkanova, “Reliktovıye Osobennosti Etnokulturı Krımskih Karaimov”, s. 83; Saraç, age, s. 88.

641 Şapşal, Karaimı Sssr V Otnosheniye Etniçeskom Karaimı Na Slujbe U Krımskih Hanov, s. 13; Polkanov, Krımskiye Karaimı (Karai- Korennoy Maloçislennıy Türkskiy Narod Krıma), s. 95; Arık, agm, c. VII, sy.

21, s. 43.

642 Polkanov – Polkanova, “Reliktovıye Osobennosti Etnokulturı Krımskih Karaimov”, s. 85; Altınkaynak, Erdoğan, “Kırım Karayların Kutsal Mekânı Baltatiymez Mezarlığı, Ormanı ve Mezarlığa Yapılan Saldırılar”, Tütk Dünyası Tarih Kültür Dergisi, Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı, İstanbul 2004, sy. 208, s. 34.

643 Polkanov, Krımskiye Karaimı (Karai- Korennoy Maloçislennıy Türkskiy Narod Krıma), s. 92; Saraç, age, s. 19-22, 141; Tanyu, age, s. 68.

101

Kutsal sayıldığı için korunan ağaçlık ziyarete gelen gezginleri hayretler içerisinde bırakmaktadır. Bu ağaçlığa ferdi olarak veya topluca gelen Karaylar dua etmektedirler. Kırım Karayları bu ağaçlığa cemaatle sadece değişik afetler veya iklim özelliklerinden kaynaklanan olaylar neticesinde gelmektedirler. Karaylar bir tören düzenleyerek topluca meşelerin yanına gider ve dua ederler. Mesela kuraklık yıllarında Karaylarda törenle ilgili şu süreç izlenmekteydi: Gahan önde olmak üzere kenesadan çıkılmakta ve Tevrat tomarlarıyla birlikte yakınların mezarına gidilmekteydi. Burada, kutsal sayılan meşelerin yanında, yağmur yağdırması için Tanrı’ya dua edilmekteydi.644

Fertler, “Ayruk yol (Kutsal yol)” diye adlandırılan yoldan giderek ve isteğe bağlı olarak, her zaman ağaçlığı ziyaret edebilirler. Kırım Karayları’nın köklü ailelerine ait ve Karayların dünyadan göçüp giden atalarıyla sohbet etmelerine yardımcı olan ve “aile ağaçları” olarak adlandırılan ağaçlar da vardır. Meşe ağaçlarıyla sohbet etmenin insana kuvvet, cesaret, bilgelik ve çözülmesi zor olan işlerde doğru seçimi tercih etme imkânı verdiği kabul edilmektedir. Ayrıca buradan bir parça toprak alınır ve eve götürülür, evde yapılan dualarda bu toprağın duaların kabul edilebilirliğini artırdığına inanılırdı.645

Kırım Karayları’nda meşe kültü şeklinde görülen inanış bebeklerin beşiklerinin hazırlanmasına da yansımış olup onlarda beşikler yalnızca meşe ağacı tahtalarından yapılmaktadır.646

Kırım Karayları’nın inanışlarına göre bu meşe ağaçları kurudukları an Kırım Karay Türkleri de tarihten silinip yok olacaklardır. Hatta Kırım Karayları arasında

“Balta-Tiymez” mezarlığında bulunan meşe ağaçlarından birisi kesilirse o ağacı kesen kişinin hemen çarpılıp öleceği inancı mevcuttur. Bundan dolayı Kırım Karayları bu ağaçların üzerinden çöp almayı, ağaçlara el sürmeyi ve yabancıların buraya girmesini yasaklamaktadırlar.647

644 Polkanov – Polkanova, “Reliktovıye Osobennosti Etnokulturı Krımskih Karaimov”, s. 86; Polkanov, Krımskiye Karaimı (Karai- Korennoy Maloçislennıy Türkskiy Narod Krıma), s. 95; Kalafat, Balkanlar’dan Uluğ Türkistan’a Türk Halk İnançları -I- Hazara, Karakalpak, Karapapağ, Dağıstan, Nogay, Kabartay, Karaçay, Karay, Ahıska, Bulgar, Gagauz, Başkurt, Çuvaş, Altay, Kazak, Tatar Türkleri, s. 173.

645 Polkanov – Polkanova, “Reliktovıye Osobennosti Etnokulturı Krımskih Karaimov”, s. 86-87;

Altınkaynak, “Kırım Karayların Kutsal Mekânı Baltatiymez Mezarlığı…”, sy. 208, s. 34-35; Kalafat, Kırım-Kuzey Sosyal Antropoloji Araştırmaları, s. 68; Saraç, age, 92.

646 Saraç, age, s. 23.

647 Kalafat, Kırım-Kuzey Sosyal Antropoloji Araştırmaları, s. 71.

102 b) Atalar Kültü

Kırım Karayları’nda atalar kültü atasözleri, gelenekler, adetler ve buna benzer değişik şekiller içerisinde karşımıza çıkmaktadır. Kırım Karayları’na ait atasözlerinden bazıları şunlardır:

Boru, Boru, anan-baban yoldan yürü. (Kurt, kurt anne-babanın yolunu takip et) Adetler dinin yarısıdır.648

Babam aşaman aşnı men de aşamam. (Babamın yemediği yemeği ben de yemem)

Anan-baban ogıt verse, tutmak kerek sozunı. (Annen-baban öğüt verse, bu sözlerin dışına çıkmamalısın)649

Kırım Karayları’nın atalar kültüne bağlılığı günümüze kadar uygulayageldikleri düğün, cenaze ve doğum gibi çeşitli tören ve adetlerde de gözlemlenebilir. Geçmişte düğünlerde damat kaleye çıkmadan önce attan iner, “Balta-Tiymez”e girip dua ettikten sonra tekrar arkadaşlarıyla birlikte yola koyulurdu.650

Ayrıca Kırım Tatarları’nın ve Kırım Karayları’nın, atalarına duydukları saygılarından dolayı hükümdarların ve bilge kişilerin mezarları yanında attan inerek yaya gittikleri bilinmektedir. Bu adet diğer Türk toplumlarında da belirli bir süre mevcudiyetini korumuştur. Bu adet Hazarlarda da uygulanmıştır. Hazarlar yalnızca hayatta iken değil öldükten sonra da hakanlarına tazimde bulunur, onların mezarlarının yanından geçerken attan inip, eğilerek selam verir ve mezar gözden kayboluncaya kadar da atlarına binmezlerdi.651

Kırım Karayları ataları ile yüzyıllık meşe ağaçları yanında sohbet etmektedirler.

Efsaneye göre meşe ağacının kökleri ölülerin bedenleriyle bağlıyken ölülerin ruhu yeryüzünü terk etmeden önce, 40 gün ağacın dal ve yapraklarında bulunmaktadır. Bazı araştırmacılar bu sayıyla çeşitli Türk topluluklarında kabul gören 40. gün anma töreni arasında ilişki kurmaktadırlar. Kırım Karayları bu meşe ağaçlarının birçok Karay

648 Şapşal, Karaimı Sssr V Otnosheniye Etniçeskom Karaimı Na Slujbe U Krımskih Hanov, s. 16;

Polkanov, Kırım Karayları’nın Atalar-Sozı Poslovitsı i Pogovorki Krımskih Karaimov, s. 16.

649 Polkanov – Polkanova, “Reliktovıye Osobennosti Etnokulturı Krımskih Karaimov”, s. 87.

650 Altınkaynak, age, s. 62.

651 Polkanov – Polkanova, “Reliktovıye Osobennosti Etnokulturı Krımskih Karaimov”, s. 88; Şapşaloğu, agm, I, 586, Kuzgun, age, s. 101.

103

kuşağını içinde barındırdığına inanmaktadırlar. Önemli aile olaylarının gerçekleşmesi hasebiyle önce “aile ağaçları” ziyaret edilmektedir. Meşe ağaçları hakkındaki bu görüşler gizlenerek sadece nesilden nesile aktarılmaktadır.652

Kırım Karayları’nın son gahanı Seraya Şapşal, 1950-1960 yılları arasındaki Kırım ziyaretlerinde önce atalarının mezarlarını görmeye gitmiştir. Daha sonra saatlerce meşe ağaçlarının yanında kalmıştır. Şapşal’a refakat edenler, onun atalarla sohbet etmesine engel olmaktan sakındıkları için onu “Balta-Tiymez” mezarlığının girişinde beklemişlerdir.653

c) Hayvanlar Kültü

Bilindiği gibi Geleneksel Türk Dini İnanışlarında animizm, totemizm ve naturalizme ait bazı unsurlar da yer almıştır. Bununla ilgili olarak çeşitli hayvanlar Kırım Karayları tarafından diğerlerinden farklı değerlendirilmiş ve onlarla ilgili inanışlar geliştirilmiştir. Kırım Karayları’nın din anlayışında, folklor ürünlerinde, yerleşim yerlerinde, çeşitli tabular ve hayvanlarla ilgili inanışlar öne çıkmıştır.

Kırım Karayları en çok at, kurt, boğa, şahin, manda, bıldırcın vs. gibi totem hayvanlarına saygı duymuşlardır. Ayrıca boğa, şahin, manda, bıldırcın gibi hayvanların isimleri soyadı olarak kullanılmıştır.654

At kültü, Kırım Karayları’nın folklorunda, günümüze kadar muhafaza edilmiştir.

“Atsız olma, sanki elsiz kalma gibidir.”, “Bozkırdaki fırtınadan atsız kaçamazsın.”, “At binmeyi bilenin, kılıç kuşağı olanındır.” vs. gibi ifadeler bu folklordan birer örnek teşkil etmektedir. At kültüne ait izler eskiden Kırım’da meşhur olan “Atlar birbirini kişnemelere göre, insanlar ise konuşmalarına göre anlamaktalar” şeklindeki atasözünde de görülmektedir.655

Ayrıca Kırım yarımadasında birçok mezarlıkta at kemikleri de bulunmuştur.

Kırım Karayları ölen kişiyi at ile beraber gömmeyi tercih etmişlerdir. Gömülen bu atın dirilme gününde sahibine yardımcı olacağına inanmışlardır.656

652 Polkanov – Polkanova, “Reliktovıye Osobennosti Etnokulturı Krımskih Karaimov”, s. 88; Kalafat, Kırım-Kuzey Sosyal Antropoloji Araştırmaları, s. 68.

653 V. Örmeli ile 14. 12. 2009 yılında yaptığımız konuşma esnasında alınan bilgidir.

654 Polkanov – Polkanova, “Reliktovıye Osobennosti Etnokulturı Krımskih Karaimov”, s. 88-89.

655 Çoref, agm, s. 226.

656 Kırım Karayları’nda görülen bu inanç eski Türklerde de karşımıza çıkmaktadır. Ayrıca hayvanları sahipleriyle birlikte gömme gibi bir gelenek eskiden yarımadada yaşayan milletler arasında İskitliler ve Sarmatlar’da da görülmektedir. Bkz. Çoref, agm, s. 226.

104

Doğu’da Orta Çağ döneminde horozla ilgili birçok motif mevcuttu. Örneğin eve gelecek olan belayı kaldırma isteğinden dolayı horoz, ötmesi gereken vakitten önce ötmektedir; horozun tavuk gibi ötmeye başlaması ise evde erkeğin hastalanmasına bir işarettir; eğer horoz halıyı kirletirse onun sahibinin yeni mal sahibi olacağına, fakat tavuk halıyı kirletirse büyük baş hayvanın telef olacağı inanılırdı.657

Kırım Karayları’nın ataları evcil hayvanlar arasında sadece at ve horoza saygı duymuyorlardı. Saygı duydukları hayvanlar arasında keçi ve koç gibi hayvanlar da vardı. Hatta bu hayvanların boynuzları, Kırım Karayları’nın Çufut-Kale’de bulunan

“Balta-Tiymez” mezarlığında bazı mezar taşlarının üzerinde damga şeklinde yer almaktadır. Ayrıca aynı boynuz damgası Hazarların mezar taşlarında da görülmektedir.658

Kırım Karayları’nda evcil hayvanlar kültü dışında, yırtıcı hayvan kültü de mevcuttur. Kırım Karayları her Türk topluluğu gibi kurt ve tilki gibi hayvanlara da saygı duymakta, kurdun hayvanların koruyucusu olduğunu kabul ettiklerinden ona ait tırnak, diş ve kemik parçalarını sürekli üzerlerinde taşımaktaydılar. Hatta 1974 yılında Çufut-Kale’de yapılan arkeolojik kazılar esnasında bronzdan bir tırnak pandantifi bulunmuştur. Kırım Karayları’nda, Boru (kurt) gibi soyadlar da mevcuttur. Ayrıca kurt kültünün Kırım Karayları’nda da mevcut olması da onların diğer Türk topluluklarıyla yakınlığını ispatlamaktadır. Kırım Karayları arasında kabul edilen bu inanışın temelinde Türk ve Moğol halkları arasında yayılmış olan kurtla ilgili eski totemistik tasavvurların yattığı belirtilmiştir. Eski Türklerin ve Moğolların soy efsanesine göre kurt onların atası olarak ortaya çıkmıştır. Buryatlar, kurtlara “Tengerin nahe (Göğün köpekleri)” olarak tazim etmişlerdir. Kurdun ata olarak kabul edildiği Türk topluluklarındaki totemik inanç yanında başka halk inanışları da gelişmiştir. Buna göre kurt, yalnızca hayvanların ve insan sağlığının koruyucusu değil, aynı zamanda tarlaların ve sebze bahçelerinin de doğal afetlerden, kötü güçlerden koruyucusu olarak kabul edilmiştir.659

Kırım Karayları’nın on iki yıllık halk takvimindeki hayvanlar da kutsal kabul edilmiş ve bu hayvanların incitilmesi; aynı zamanda yılan, kertenkele, kurbağa, kirpi

657 Çoref, agm, s. 227.

658 Çoref, agm, s. 227.

659 Çoref, agm, s. 227-228; Denisov, age, s. 27.