• Sonuç bulunamadı

İDEPÇA ile Problem Çözmenin Mevcut Sınıflarda Problem Çözmeye Göre Avantajları Çözmeye Göre Avantajları

4.4. Öğrencilerin Problem Çözme Sürecinde İpucuna Ulaşabilme Hakkındaki Görüşleri

4.4.1. İDEPÇA ile Problem Çözmenin Sınıfta Problem Çözmeden Farklılıkları Farklılıkları

4.4.1.1. İDEPÇA ile Problem Çözmenin Mevcut Sınıflarda Problem Çözmeye Göre Avantajları Çözmeye Göre Avantajları

Bu kısımda, Tablo 27’de görülen öğrencilere göre İDEPÇA’nın sınıf ortamında problem çözmeye göre avantajları açıklanmaktadır. Bu avantajlardan ilki İDEPÇA’nın bireysel problem çözme ortamı sağlamasıdır. Öğrenciler sınıfta farklı hızlarda, farklı sürelerde problemleri çözen öğrencilerin olması, öğretmenin problemi çözerken sınıftaki öğrencilerin hepsinin seviyesini dikkate almaması, hızlı çözen öğrencilerin cevabı söylemesi veya gürültü yapması, öğrencilerin anlamadıkları noktaları öğretmene sormaktan çekinmesi gibi sorunlar olduğunu düşünmektedirler. Bu sorunlar İDEPÇA’nın öğrencilere bireysel problem çözme ortamı sunmasıyla azaldığından, İDEPÇA’yı kullanarak problem çözmenin sınıf ortamında problem çözmeye göre en büyük avantajlarından birisi İDEPÇA’nın bireysel problem çözme ortamı sağlamasıdır. Öğrenciler sınıfta problem çözülürken farklı öğrencilerin farklı noktalarda güçlük çekmelerinden kaynaklanan sorunu İDEPÇA ile problem çözerken yaşamadıklarını aşağıdaki gibi ifade etmişlerdir.

Ö3: Burada yine değişik farklı ipuçları olduğundan dolayı istediğimiz görüyoruz istediğimizi bakmak zorunda değiliz, o açıdan güzel yani…. Mesela ben anladıysam başka birine anlatırken nadir böyle benim, mesela anlamadığım yeri başka biri de anlamamış oluyor. Hani o zaman dinliyorum. Fakat biri anlamamış da ben anlamışsam onu dinlersem daha kafam karışabiliyor.

Ö5: Mesela sınıfta öğretmenimizle beraber çözdüğümüz zaman her noktasını ayrıntılı bir şekilde anlatıyoruz. Hani işlemleri böyle uzun uzun, anlaya anlaya anlatmak zorunda kalıyoruz. Ama materyalle daha kısa sürede çözebiliyoruz, çünkü adımları belli. Ama öğretmenimizle çözdüğümüz zaman adımları kendimiz belirlemek zorundayız… Daha geniş anlatmak zorunda, en aşağısını da anlatmak zorunda en yukarısını da… Bildiğimiz şeyler olduğu zaman sıkılıyoruz. Özellikle ben.

Yapılan gözlemlerde sınıfta farklı hızlarda problemleri çözen öğrencilerin olduğu ve önce çözenin genellikle cevabı söylediği, diğerlerinin çözümü için beklenirken önce çözen öğrencilerin konuşmaya ve sıkılmaya başladıkları belirlenmiştir. Öğrenciler bu sorunu İDEPÇA ile problem çözerken yaşamadıklarını aşağıdaki cümlelerle ifade etmişlerdir.

Ö2: Bazıları daha hızlı bazıları daha yavaş çözüyor. Hem bireysel olarak hem de hızlı bir şekilde yazıyorlar, bitiriyorlar, erkenden çözüyorlar, biz yavaş yazdığımız için baya bir geride kalıyoruz soruda. Onlar hep çözdüm, çözdüm deyip parmak kaldırıyorlar, biz çözemeyince kendimi tuhaf hissediyorum. O yüzden bence bu kullanılmalı yani. Soruyu yazmana gerek kalmadan direkt okuyorsun, çözüyorsun… Hemen bizi beklemeden direkt atılıyorlar ya, belki kendim bulmak istiyorum, sonucu bilmeden ben bulmak istiyorum. Cevap söylenince motivasyonum bozuluyor bir. İkincisi o değeri bulmaya yöneliyorsun artık. Mesela ben doğru yapıyorum, arkadaş yanlış yapıyor ama ben niye onu bulmadım diye düşünüyorsun şimdi. Yani bakıyorum genellikle herkes aynı bulmuş, kendi bulduğumu söyleyemiyorum o zaman. Ne bileyim kendimi tuhaf hissediyorum.

Ö3: Yani böyle ben tam işlem yaparken, aslında tam sonuca geleceğim herkes böyle atlıyor şu, bu falan diye. O da psikolojimi bozuyor, beni strese sokuyor…

Öğrencilere süre verdiği zaman kimi atlıyor, kimi bir şey yapıyor, o yönden kötü. Burası o bakımdan ondan daha güzel.

Ö5: Mesela ben bir soruyu çözdüğüm zaman arkadaşım biliyorsa bile kimsenin söylemesini istemem yani sonuna kadar uğraşmak isterim. Ama sınıfta mesela biri çözdüğü zaman direkt cevabı söylediğinde ben o cevaba yönelmeye başlıyorum. O cevaba yöneldiğim için de böyle çözümlerim daha karmaşık olabiliyor. Daha çok karıştırıyorum. Onun söylediği doğrudur diye düşünüyorum, onu bulmaya çalışıyorum.

Ö7: Biri çözdü mesela cevabı söyledi, ondan sonra diğer arkadaşlarım bir sus, biz çözelim falan diyor. Bir gürültü çıkıyor. Gürültüden ben daha çok rahatsız oluyorum.

Ö8: Mesela ben tam sonuca ulaşacağım sırada söylüyorlar sonucu, ben de sonucu bildiğim için fazla şey olmuyorum. Sonuca yönelik yapıyorum işlemlerimi. Duyduğum cevap doğru gibi geliyor, ona ulaşmaya çalışıyorum. Bu da bazen yanlışa götürebiliyor.

Öğrenciler sınıfta problem çözülürken güçlük çektikleri noktaları öğretmene sormaktan çekindiklerini, İDEPÇA ile problem çözerken bu sorunu yaşamadıklarını şu ifadelerle belirtmişlerdir.

Ö1: O bende bir fobi olmuştur. Yani hiç soramıyorum. Niye soramadığımı ben de bilmiyorum. Aslında ders esnasında anlıyorum, benimki eve gidene kadar uçuyor aklımdakiler.

Ö6: Sürekli olarak öğretmene soramazsınız bir şeyi derste zaten dersin gidişatı için ama materyalde kendiniz sürekli kullanabilirsiniz en azından.

Ö12: Öğretmenle belki, şu olabilir. Öğrencilerde hani acaba bu soruyu sorsam beni azarlar mı gibi bir düşünce olabilir. Bu hani öğrencilerin kendi başına bir şeyleri halledebileceğini gösteren bir uygulama olabilir.

Öğrenciler İDEPÇA’daki problemleri kendileri çözmeye çalışmışlar,

çözemediklerinde eksik oldukları noktalar üzerinde düşünmüşler ve eksik oldukları noktalara yönelik ipucunu/ipuçlarını belirlemişlerdir. Daha sonra ipucunu/ipuçlarını kullanarak problemleri tekrar çözmeye çalışmışlardır. Öğrenciler bu durumu İDEPÇA’nın sağladığı aktif uğraşım ve daha kalıcı öğrenme avantajı olarak görmüşlerdir. Bazı öğrencilerin bu durum ile ilgili görüşleri aşağıda sunulmaktadır.

Ö5: Materyalle birlikte çözdüğümüz zaman, bir de kendimiz uğraştığımız için daha kalıcı oluyor… Daha çok uğraşıyoruz materyalde ve daha kalıcı oluyor.

Ö6: Şimdi soruyu bir kendi kendinize halletmek var, bir de öğretmene sormak var. Öğretmene ne kadar sorsanız da kendi çözdüğünüz soruyu çok daha iyi anlarsınız. Sonuçta aklınıza daha iyi kazınır. Ama öğretmen çözdüğü zaman zaten bireysel olarak ilgilenemez. Ama orada kendi işini kendin yapma gibi bir durum oluyor, o daha hoş… Daha kalıcı oluyor.

Ö7: Kendim bulmayı daha çok tercih ederim ben. Çünkü kendim bulunca, anlayınca soruyu hep anlıyorum hani uzun süre aklımda kalıyor. Ama başka birine sorunca o soruyu tek bir soru için mesela aklımda tutabiliyorum tam yerleşmiyor yani. Yerleşiyor beynime ama tam yerleşmiyor. Kendim anlayınca ama bunu nerde kullanabilirim ne yapabilirim bununla falan o tür şeyleri daha iyi anlıyorum ben.

Öğrenciler İDEPÇA’yı kullanırken ihtiyaç duydukları ipucuna tıklayarak kolayca ulaşabilmektedir. İDEPÇA’nın bilgiye kolay ulaşmayı sağlaması öğrenciler tarafından bir

avantaj olarak görülmüştür. Bu durumu destekleyen öğrencilerin görüşlerinden bazıları aşağıda sunulmaktadır.

Ö1: Formülleri unutma bakımından, hani aç defteri karıştır yerine yani o daha kolay olabilir. Tabii ki daha iyi olabilir… Bir de ben şey, yani aslında bu fizik defterim için geçerli sadece. Ben defteri biraz düzensiz kullanıyorum, yazılar birbirine giriyor. En azından daha düzenli ve daha anlaşılır olur.

Ö6: Soruyu çözerken anında bilgilere ulaşabiliyorsunuz, hemen yan tarafta olduğu için rahat oluyor. Mesela normalde kendim soru çözerken bir sürü kitap karıştırmak zorunda kalıyorum. Ama bunda öyle bir sıkıntı olmuyor.

Öğrencilere göre İDEPÇA’nın bir avantajı da hız kazandırması ve aynı sürede daha fazla sayıda problem çözebilme fırsatı sunmasıdır. Öğrenciler İDEPÇA ile problemleri daha hızlı çözdüklerini böylece daha fazla problem çözme fırsatı elde etiklerini aşağıdaki gibi belirtmişlerdir.

Ö2: Böyle tahtaya soruyu yazarken vakit kaybı oluyor. Sonuçta ders 45 dakika, soruları kimisi geç yazıyor kimisi erken yazıyor. Bu konuda yardımı olur.

Ö5: Mesela soruyu nasıl çözeceğimi anlamak için biraz zaman harcamam gerekiyor. Ama bilişim sınıfında o bana adımlarını gösteriyordu, ben de ona göre işlemlerimi yapıyordum, gayet kolay oluyordu, hızlandırıyordu… Mesela sınavlarda 1,5 dk falan veriliyor; ben onu anlamak için 1 dakikamı harcıyorum, çözmek için yarım dakikamı. Ama bilişim sınıfındaki gibi bir materyal kullandığımız zaman anlamak için sadece yarım dakikamı bile harcayabilirim… Sınıfta 5-6 tane çözebiliyoruz… Bir de sorular biraz ağırdı galiba, farklıydı. Biraz daha basitleştirilmiş olursa bir derste 7-8 tane çözülebilir materyalle.

Öğrenciler İDEPÇA’nın kullanılmasının sınıf ortamında problem çözmekten daha ilgi çekici olduğunu belirtmişlerdir. Bu durumu destekleyen öğrenci görüşlerinden bazıları aşağıdaki gibidir.

Ö2: Tahtaya yazılıyor, öğrencilerin pek ilgisini çekmiyor tebeşirle yazınca. Şimdi burada bilgisayar olunca, daha fazla görsel falan. Resim falan olmasa bile soruda şu anda bilgisayarda olduğu için daha fazla dikkat çeker. O yüzden öğrenciler dersle daha çok ilgilenebilirler.

Ö4: Mesela havalar ısınıyor, ders işleme isteği azalıyor ister istemez. Öyle anlarda, öğleden sonraları bu tür şeyler kullanılabilir. Öğrencilerin ilgisini çeker, motive eder.

Öğrenciler sınıfta genellikle problemlerin birden fazla yöntemle çözülmediğini, İDEPÇA’nın ise bir problemin birden fazla çözüm yolunu sunduğunu düşünmektedirler. Bu durumu İDEPÇA’nın bir avantajı olarak düşünmüşler ve bu düşüncelerini aşağıdaki cümlelerle ifade etmişlerdir.

Ö3: Mesela o zaman biz problemi çözemediğimiz zaman ikinci yöntemi olan problemin ikinci yöntemle de anlatılması vardı zaten. Onlar güzel olmuş… Mesela bazı sorularda böyle öğretmenimiz mesela bir grafik çiziyordu, orada alandan falan direkt yapıyordu. Burada ikinci yöntemi olan bazı sorular vardı, ikinci şeyi çözümü yine grafikten yapmış. İlkinde mesela çok uzundu. Bu yönü güzeldi.

Ö5: Mesela şöyle bir şey, normal çözdüğümüz zaman tek bir çözüm oluyor, kendimiz çözüyoruz doğru cevabı bulursak işaretliyoruz, ama orda hani kendimiz çözüp çözümü işaretledikten sonra bir de örnek çözüm var, iki üç tane yolu aynı anda görebiliyoruz. … Mesela bir problemin diyelim ki 5 6 tane çözüm

yolu olabilir. Birisi daha uzun ya da diğeri daha kısa veya bir tanesi daha pratik olabilir.

4.4.1.2. İDEPÇA ile Problem Çözmenin Mevcut Sınıflarda Problem

Outline

Benzer Belgeler