• Sonuç bulunamadı

FİNANSAL YÖNETİM VE FİNANSAL RİSK ÜZERİNDE ETKİLİ PARAMETRİK ANALİZLER

2.3. İşletmelerde Finansal Yönetim Performans Değerlemesi

2.3.2. İşletim analizleri

İşletim analizleri (operational analysis) çerçevesinde; işletmelerin değişik birimlerine ait maliyet payları ve giderlerinin boyutları; işletmenin brüt satış miktarı olarak adlandırılan toplam satış büyüklüğüne bağımlıdır. İşletmenin belirli bir periyottaki harcamalarının, aynı periyot içerisindeki satış miktarlarına oranı, işletmenin incelenen döneme ilişkin performans düzeyini ortaya koyabilmektedir. Satılan malların maliyetlerinin, brüt satış miktarına oranını belirleyen satılan malın maliyeti (cost of goods-sold) ve gayri safi kâr oranı (gross margin) büyüklüklerinin, örneğin kuyumculuk işletmesi ile değişik gıda maddelerini satma faaliyetini üstlenen işletmeler için aynı büyüklüklerde olması beklenmemelidir112. Nitekim; genel bir değerlendirme yapıldığında, kuyumculuk işletmesi için yukarıda belirtilen iki ayrı tür performans değerleme sonuçları, gıda maddeleri satışı yapan işletmenin benzer performans değerlerinden daha olumsuz düzeylerde seyretmektedir. Ne var ki; gıda işletmesinin yıllık faaliyet hacmi, kuyumculuğa yönelik işletmeninkinden zaten çok daha yüksektir.

2.3.2.1. Gayrisafi kâr oranı ve satılan malların toplam maliyet analizleri

İşletim analizleri içinde en yaygın olan performans değerlemesi yöntemlerinden ikisi; satılan ürünlerin satış maliyetinin, toplam satış miktarına oranı analizi(cost of goods solds analyse) ve gayrisafi kâr oranı (gross margin analyse) analizi, şeklinde

110 Johnson, a.g.e., s. 339-342

111 Erdoğan, Niyazi, Uluslar Arası İşletmelerde Mali Risk Yönetimi ve Çağdaş Finansman Teknikleri, Turhan Kitabevi, Ankara, 1993, s. 48–51.

112 Borland, a.g.e., s. 32-33.

bilinmektedir. Bu iki oran birbirinin bütünleyicisidir. Fiziksel üretim yapan ya da hizmet sektörü niteliği taşıyan bir işletmede, iki tür işletim performans büyüklüğünün incelenmesi de söz konusu olabilmektedir.

Bu açıklamalardan dolaylı olarak anlaşılabileceği üzere, gayrisafi kâr miktarı üzerindeki değişimlerin boyutu, istatistiksel anlamda tanımlanabilmektedir. Bu büyüklüklerinin ortaya çıkmasında karşılıklı olarak birbirinden bağımsız değişkenler mevcuttur. İşletmelerin gayrisafi kâr oranının belirlenen büyüklüğü üzerinde; sabit maliyetler, değişken maliyetler, üretim miktarı ve incelenen dönem içinde yaşanan ve özellikle işletmelerin hammadde fiyatları ile satılan mal ve hizmet faaliyetlerinin birim fiyatlarını olumsuz yönde etkileyebilen enflasyon oranı oldukça önem taşımaktadır.

İşletmelerin satış tutarları; faaliyetlerinin niteliğine göre değişim göstermektedir.

İşletmelerin bir kesimi için, satış tutarları ancak çok uzun dönemlere uzanan periyotlarda değişim göstermektedir. Oysa diğer bir işletme türü için, satış tutarları, kısa sürede çok büyük ölçüde değişkenlik göstermektedir. Bunun nedeni satışların mevsimlik oluşudur.Satış tutarlarındaki dalgalanmalar, bu nedenle çok yüksektir113.

2.3.2.2. Net kâr marjı, işletme maliyet giderleri ve katılma analizleri

İşletmenin vergiden sonraki net gelirinin dolayısıyla net kârının satış tutarına oranı şeklinde tanımlanan net kâr marjı büyüklüğü, işletmelerin finansal başarısını ve işletmenin özellikle finansal yönetim marifetiyle olumlu biçimde yönetilebilme gücünü göstermektedir. Performans belirleme yöntemlerinden biri olan bu oranın yeterli düzeyde oluşu, finansal yönetim dışında, işletme yönetiminin ve kredi borçlarının geri ödenmeleri yönündeki yönetim biçiminin, sektör içindeki diğer kuruluşlara oranla oldukça verimli olduğunu göstermektedir. Bu türden bir olumlu sonuç, yatırım yaparak belirli bir riske giren yatırımcıların, bu risk karşılığında kazanç durumlarının da oldukça yüksek olduğunu göstermektedir. Bu oranın yüksekliği mutlak değeriyle değil, sektördeki benzer işletmelerin bu yöndeki performans değerleriyle bağıl olarak kıyaslanmalıdır. Net gelirin toplam satışlara oranı, kârlılık/yatırım oranını belirlemektedir. Net kâr marjı büyüdükçe, işletmenin faaliyet hacmi de o ölçüde olumlu

113 Büker, Semih, - Aşıkoğlu, Rıza, - Güven, Sevil, Finansal Yönetim, İkinci Baskı, Anadolu Üniv., Eskişehir, 1997, s. 38-43.

yönde artmakta ve giderek işletmenin gelişme düzeyi yükselmektedir.

Kazancın faiz ve vergi öncesi büyüklüğünün, toplam satış miktarına oranı EBİT büyüklüğü, net kâr marjı değerini belirlemede, başlangıç parametresi niteliği taşımaktadır. İşletmelerde yatırım kalemlerinin önemli bir oranını oluşturan sabit yatırımların, çalışma faaliyeti dönemleri içinde karşılaştıkları değer kaybı ve amortisman paylarının değerlendirilmeleri ve dolayısıyla muhasebe kayıtlarının düzenli biçimde tutulabilmesi hususunda, EBİT parametresi oldukça önemli bir performans kriteri niteliği taşımaktadır114.

İşletmelerdeki değişik harcama kalemleri, genel yapılarıyla toplam satış miktarları ile çok yakından ilgilidir. Başta yönetim harcamaları olmak üzere, satış ve promosyon harcamaları ve ayrıca özel ve endüstriyel amaçlı harcamalar da mevcuttur.

Belirli bir işletmenin, belirli bir dönem için yaptığı harcamaların oranı diğer bir anlatımla işletme giderleri; çeşitli harcamaların miktarları/satışların toplamı, şeklindeki oranla tanımlanabilmektedir. Katılma performans parametresi ise; satış hâsılatının bünyesindeki direkt maliyetlerin, diğer bir anlatımla değişken maliyetlerin etkisi kaldırıldıktan sonra, geriye kalan gayrisafi kâr ve sabit maliyetler toplamının, toplam satış tutarına oranı, şeklinde tanımlanabilmektedir.

Katılma oranı performans parametresi, işletmenin karakteristik alanlardaki riskleri azaltmak ve belirli işlemlere başvurarak bu riski daha kolay yönetmek amacıyla kullanılmaktadır. İşletmelerin dış çevreden temin edebilecekleri kredilere yönelik risk ölçütleri, fiyatlandırma stratejileri ve bu yöndeki finansal verilerin kullanımı, bu tür performans analizi sonuçlarının duyarlılığını arttırmaktadır.

2.3.2.3. Finansal kaynak yönetimi performans kriterleri

İşletmedeki pay sahiplerinin güvenini ve kazanç oranını artıran etmenlerin başında, kaynak yönetiminin başarısı gelmektedir. İşletme bilânçosu verilerinin finansal açıdan analiz edilmesiyle, varlıkların tabiatları, boyutları ve varlıkların değerleri ortaya çıkarılabilmekte ve bunun sonucu olarak da işletmenin yatırım kararı almasındaki

114 Borland, a.g.e., s. 35-37.

uygunluk derecesi ve üstlenilen risk oranı, sayısal değerlerle belirlenebilmektedir.

Kaynak yönetimi ile ilgili olarak, aşağıda niteliklerine değinilen birkaç analiz yöntemi açıklanmaktadır. Bunlardan biri, işletme varlıklarına yönelik değişim miktarları analizidir115. Bu türden performans analizleri; bir dolarlık işletme yatırımının yarattığı satış miktarının, dolar cinsinden karşılığının belirlenmesi, ilkesine dayanmaktadır.

Eğer toplam varlıklardan borçların çıkarılmasıyla oluşan net varlıklar gözetilerek benzer oranlar alınırsa, bu durumda yukarıdakilere paralel biçimde yeni performans oranları elde edilebilmektedir. Bunlar iki farklı ve birbirinin tersi durumunda olmak üzere, net varlıklara dayalı satış oranları ve satışlara dayalı net varlıkların oranı, şeklinde tanımlanabilmektedir 116 . İşletmelerin bağlı oldukları sektörlere göre, belirtilen bu oranlar farklı anlamlar taşımaktadır. Buna göre, ancak aynı anda, aynı sektör içindeki iki işletmenin ya da aynı işletmenin farklı dönemlerdeki performansları, bu yöntemlerle incelenebilmektedir. İncelenen işletmelerin farklı sektörlerde bulunması durumunda, bağıl değişimler anlamlı olamamaktadır.Bağıl değişimler ancak aynı sektördeki iki işletme ya da aynı işletmenin farklı dönemleri için geçerlilik gösterebilmektedir. İşletme döner sermayesi yönetimi, diğer işletme varlıkları yönetimi arasında önemli bir yer tutmaktadır. İşletme sermayesi yönetimi; işletmenin envanterine dayalı olarak tahsil edilecek alacaklar ile stokların irdelenmesini gerektirmektedir. . Envanter çalışmalarında; LIFO(last-in, first-out) ve FİFO (first-in, first-out) şeklindeki uygulamalar gözetilmektedir. Satışlarla envanter kalemleri arasındaki performans değeri; ortalama envanterin, satışların maliyetine oranıdır117.