• Sonuç bulunamadı

Hukukî Hükümler (Bölüm IX) a İçeriğ

KEİÖ’NÜN ULUSLARARASI ÖRGÜTLER İÇİNDEKİ YERİ

B. KEİÖ Şartının İçeriği ve Değerlendirilmesi 1 Giriş Kısmı

6. Hukukî Hükümler (Bölüm IX) a İçeriğ

KEİÖ Şartının 27.-30. maddelerini kapsayan bu bölümde bazı hukukî konular ele alınmıştır. “Hukukî Yetki” başlıklı 27. maddede, KEİÖ’nün hukukî kişiliğe sahip olacağı ifade edilmiş ve bu yetkinin sınırları, “sözleşme akdetme”, “taşınır ve taşınmaz mal edinme ve elden çıkarma” ve “dava açma” şeklinde sayma yoluyla çizilmiştir.

134 “Ayrıcalıklar ve Bağışıklıklar” başlıklı 28. maddede ise KEİÖ’nün, resmî görevlilerinin ve üye devlet temsilcilerinin üye devlet topraklarında, BMÖ Genel Kurulu tarafından 13 Şubat 1946’da kabul edilmiş “Birleşmiş Milletler Ayrıcalıklar ve Bağışıklıklar Sözleşmesi”nde belirtilen ayrıcalıklardan ve bağışıklıklardan faydalanacakları belirtilmiştir. Bu ayrıcalıkların ve bağışıklıkların, KEİÖ’nün ilkelerine ve amaçlarına uygun olarak görevlerini bağımsız olarak yerine getirmeleri için ilgili kişilere tanındığı da ifade edilmiştir. Maddeye göre ev sahibi ülkenin vatandaşları ya da bu ülkede sürekli ikamet eden KEİÖ Daimî Sekretaryası’nın görevlileri ve üye devlet temsilcileri, görevlerinin yerine getirilmesi sırasında resmî eylemleri bakımından yargı bağışıklığından ve dokunulmazlığından faydalanacaklardır. Ayrıca maddede, KEİÖ ve Daimî Sekretarya görevlilerinin ayrıcalıklarıyla ve bağışıklıklarıyla ilgili olarak KEİÖ üyeleri tarafından ek bir protokol hazırlanacağı da zikredilmiştir.

Metnin 29. maddesi, “Anlaşmazlıkların Halli” başlığını taşımaktadır. Maddeye göre iki veya daha fazla üye devlet arasında, KEİÖ Şartının yorumlanmasıyla veya uygulanmasıyla ilgili bir anlaşmazlık olması durumunda, ilgili taraflar istişarede bulunacaklar ve gerekirse de anlaşmazlığı, incelemek ve sonuçlandırmak üzere KEİÖ Dışişleri Bakanları Konseyi’ne sunacaklardır.

30. madde ise “Değişiklikler” başlığı altında, KEİÖ Şartında değişiklik yapılması durumunu düzenlemektedir. Maddeye göre her üye devlet, Şartın değiştirilmesiyle ilgili olarak bir teklifte bulunabilir. Böyle bir teklif olması durumunda, önerilen değişikliğin metni, KEİÖ Daimî Sekretaryası aracılığıyla üyelere dağıtılır. Bu metin, incelenmek ve gerekirse onaylanmak üzere Dışişleri Bakanları Konseyi’ne de sunulur. Şartta yapılacak ve kabul edilecek değişiklikler, üye devletlerin onayına, kabulüne ve uygun bulmasına tâbi olacaktır ve aşağıda değinilecek olan 33. maddedeki usûle uygun olarak yürürlüğe girecektir.

135 b. Değerlendirme

Bu bölümdeki ilk madde olan 27. madde değerlendirildiğinde, dikkat çeken ilk husus, maddenin başlığıdır. 27. maddenin Türkçe metnindeki başlığı, “Hukukî Yetki” şeklindedir. İngilizce metin ise “Legal Capacity” ifadesinden oluşmaktadır. Türkçe çevirisinin “Hukukî Ehliyet” şeklinde bir çeviri olması daha uygun olabilir. Zira maddenin içeriği de KEİÖ’nün hukukî kişiliğine yöneliktir. Maddeye göre KEİÖ, hukukî kişiliğe sahip olacaktır. Bu hukukî kişilik ise “sözleşme yapma”, “taşınır ve taşınmaz mal edinme ve elden çıkarma”, “dava açma” ehliyetine sahip olma şeklinde sayma yoluyla belirtilmiştir. Uluslararası örgütlerin uluslararası toplum içindeki varlığının bir göstergesi olan hukukî kişilik, Birinci Bölümde de ayrıntılı bir şekilde değinildiği üzere, uluslararası hukuktan doğan haklara ve yükümlülüklere sahip olmak anlamına gelmektedir. Nitekim maddede de hukukî kişiliğin açıkça belirtilmesi ve bundan kaynaklanan hakların sayma yoluyla sıralanması, KEİÖ’nün uluslararası toplum nezdindeki varlığının ve taraf olabilme ehliyetinin en açık göstergesidir. 27. maddenin varlığı, aksi bir düşüncenin ortaya atılmasının önündeki en büyük engel niteliğinde olup bu konuda oluşabilecek bir duraksamaya ya da tereddüde de izin vermez.

Uluslararası örgütlerin hukukî kişiliğe sahip olduğunu gösteren işaretlerden biri de örgütün ve örgüt görevlilerinin sahip olduğu ayrıcalıklar ve bağışıklıklardır. Bu durum da Şartın 28. maddesinde kendisini göstermektedir. Maddeyle örgüte, görevlilerine, üye devlet temsilcilerine ayrıcalıklar ve bağışıklıklar tanınmıştır. Görevlerini KEİÖ’nün amaçlarına ve ilkelerine uygun bir şekilde ve bağımsız olarak yerine getirebilme amacına yönelik olarak tanınmış olan bu ayrıcalıklar ve bağışıklıklar, BMÖ Ayrıcalıklar ve Bağışıklıklar Sözleşmesinde belirtilmiş olanlardır. Ayrıca, KEİÖ ve Daimi Sekretarya görevlilerinin ayrıcalıklarıyla ve bağışıklıklarıyla ilgili bir ek protokol de yapılacağı belirtilmiştir ki bu protokol, 30 Nisan 1999 tarihinde Tiflis’te imzalanmış ve 1 Mayıs 2004 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Maddede ayrıca, yargı bağışıklığından ve dokunulmazlığından da bahsedilmiştir. Buna göre ev sahibi ülkenin vatandaşı veya bu ülkede sürekli ikamet eden Daimî Sekretarya görevlileri ve üye devlet temsilcileri, bu bağışıklıktan ve

136 dokunulmazlıktan da faydalanacaktır ki bunun çerçevesi, evrensel olarak kabul edilmiş olan “görevin ifası” ve “resmî eylemler” ile sınırlıdır. Maddeyle tanınan imtiyazlar, keyfiliğin önüne geçilmesi ve hakkın kötüye kullanımının engellenmesi amacıyla sınırlandırılmıştır. Aksine bir düşünce yalnızca KEİÖ’yü değil, ilgili kişinin vatandaşı olduğu üye devleti de sorumluluk altına sokacağından, sınırlandırıcı ifadelerin tekraren belirtilmesi yerinde bir düzenlemedir.

29. maddeyle getirilen düzenleme, KEİÖ Şartının yorumuyla veya uygulamasıyla ilgili olarak ortaya çıkabilecek anlaşmazlıklarla ilgilidir. Maddeye göre bu gibi hâllerde, kademeli bir çözüm yolu izlenecektir. Öncelikle anlaşmazlığın tarafları olan üye devletler, kendi aralarında meseleyi görüşecekler ve çözüm arayacaklardır. Eğer bu aşamada sonuç alınamazsa, nihaî çözüm için anlaşmazlık, KEİÖ Dışişleri Bakanları Konseyi’ne sunulacaktır. Getirilen bu düzenlemede, önceliğin taraflar arasındaki uzlaşmaya bırakılması yerindedir zira bu yöntem, tarafların kendi tezlerini doğrudan birbirine anlatması ve birbirlerini karşılıklı olarak daha da iyi anlaması açısından daha elverişlidir. Ayrıca bu usûl, örgüt üyeleri arasındaki ilişkilerin gelişmesi ve örgütün bütünlüğü bakımından da faydalıdır. İkinci aşamada, sorunun incelenmesi ve çözümü için KEİÖ Dışişleri Bakanları Konseyi’nin yetkilendirilmesi ise önemlidir. Zira örgütün en yetkili organı Konsey’dir. KEİÖ Şartı ise örgütün anayasası niteliğindedir ve hiyerarşik olarak en üstte yer alan hukukî düzenlemedir. Bu sebeple anlaşmazlığın sürüncemede kalması ve taraflar arasında çözüm getirilememesi, örgüt açısından sakıncalar doğurabilir. Dolayısıyla anlaşmazlığın çözümü için bir üst mercinin belirlenmiş olması yeterlidir. Bu düzenlemeye getirilebilecek eleştiri ise ilk aşamada taraflar arasında aranan uzlaşma için açık veya örtülü bir zaman sınırının bulunmamasıdır. Getirilecek bir sınırlama, anlaşmazlığın çözümünün süre açısından kısalmasına yol açacağı gibi uzun süre sürüncemede kalmasını engelleyecek, belirsizliği giderebilecektir.

30. madde, Şartta yapılmak istenen değişikliklerin usûlüyle ilgilidir. Buna göre Şartta değişiklik talep etme hakkı, her üye devlete tanınmıştır. Değişiklik talebi öncelikle, üye devletlere KEİÖ Daimî Sekretaryası aracılığıyla dağıtılır. Aynı şekilde yine, incelenmek üzere KEİÖ Dışişleri Bakanarı Konseyi’ne de Daimî Sekretarya

137 aracılığıyla sunulur. Konsey, değişikliklerin uygun bulunup bulunmadığını belirleyen makamdır ve nihaî kararın sahibidir. Değişikliklerin Konsey tarafından uygun bulunmasından sonra üye devletler de iç hukukları açısından onay, kabul ve uygun bulma sürecini işletecekler ve değişiklikler, aşağıda değinilecek olan 33. maddeye uygun olarak yürürlüğe girecektir. Bu maddede belirtilen değişiklik süreci, yazım tekniği açısından değerlendirildiğinde yeterince açık değildir. Daha itinalı bir şekilde kaleme alınması, isabetli olacaktır. Ayrıca, değişikliklerle ilgili olarak değişiklik teklifinin sahibine, diğer üye devletlere ve Konsey’e getirilmiş bir zaman sınırlaması bu maddede de söz konusu değildir. 29. maddede belirtilmiş olan eleştiriler, bu madde için de geçerlidir ve bu anlamda, maddedeki eksikliğin giderilmesi yerinde olacaktır.

KEİÖ Şartının 30. maddesi kapsamında, Şartta yapılmak istenen bir değişiklik vardır. Henüz yürürlüğe girmemiş bu madde, UKÇM ile ilgilidir. KEİÖ Şartının 24. maddesi, genel olarak KEİÖ’ye bağlı kuruluşları düzenlemektedir. Yeni 24. madde ise doğrudan doğruya UKÇM başlıklıdır ve UKÇM’nin KEİÖ içindeki yeriyle ve kuruluş amacıyla ilgili hükümleri barındırmaktadır. Bu bağlamda, yukarıda ele alınan 29. ve 30. maddelerdeki zaman sınırlamasının yokluğu, bazı aksaklıklara yol açmaktadır. UKÇM ile ilgili değişikliğin yürürlüğe girmemesi dışında, aşağıda da ele alınacağı üzere, bazı KEİÖ üyeleri, yapılan anlaşmaları veya değişik nitelikteki belgeleri iç hukuk sürecinden geçirirken yavaş davranmaktadır. Bu da genel örgüt yapısı içinde aksamalara yol açmaktadır. Bu sebeple KEİÖ Şartında sınırlandırıcı vadelerin bulunması, imzalanan belgelerin sürüncemede kalmasını engellemek ve genel olarak KEİÖ zeminindeki işbirliğini sekteye uğratmamak için gereklidir.

7. Son Hükümler (Bölüm X)