• Sonuç bulunamadı

Son Hükümler (Bölüm X) a İçeriğ

KEİÖ’NÜN ULUSLARARASI ÖRGÜTLER İÇİNDEKİ YERİ

B. KEİÖ Şartının İçeriği ve Değerlendirilmesi 1 Giriş Kısmı

7. Son Hükümler (Bölüm X) a İçeriğ

KEİÖ Şartının son bölümü olan Onuncu Bölümde dört madde yer almaktadır. İlk madde olan 31. madde, “İmzalama, Onaylama, Kabul, Uygun Bulma ve Katılım”

138 başlıklıdır. Maddeye göre bu Şart, bütün kurucu üyelerin imzasına açık ve kurucu üyelerin onayına, uygun bulmasına ve kabulüne tâbi olacaktır. Bu belge, belgede imzası bulunmayan bir devletin katılımına da bu belgede yer alan hükümlere uygun olarak açıktır. Son olarak maddede onay, uygun bulma, kabul etme veya katılım belgelerinin depozitere verileceği de belirtilmiştir. “Çekinceler” başlıklı 32. maddeye göre ise Şarta çekince konulamaz.

“Yürürlüğe Giriş” başlıklı 33. madde ise adından da anlaşılacağı üzere, yürürlükle ilgili hükümleri düzenlemektedir. Buna göre bu Şart, kurucu devletlerden dokuzunun onay, kabul ve uygun bulma belgelerini tevdi ettikleri tarihi izleyen ayın ilk günü yürürlüğe girecektir. Şart yürürlüğe girdikten sonra bu Şartı onaylayan, kabul eden, uygun bulan veya Şarta katılan bir devlet için yürürlük tarihi ise ilgili belgelerin tevdi edildiği tarih olacaktır. “Depoziter” başlıklı 34. maddeye göre ise Şartın tevdi mercii, KEİÖ Daimî Sekretaryası’dır. Bu Şartın aslı, İngilizce tek bir nüsha olarak Daimî Sekretarya’ya tevdi edilir.

b. Değerlendirme

KEİÖ Şartının son bölümü olan Onuncu Bölümdeki düzenlemeler, bu tip belgelerde klasik olarak son kısımda yer alan usûli hükümleri barındırmaktadır. 31. maddede Şartın, kurucu üyelerin ve sonradan katılma yoluyla üye olmak isteyen devletlerin imzasına açık olacağı belirtilmiş ve ilgili devletlerin iç hukuku açısından işleteceği süreçten de bahsedilerek ilgili belgelerin tevdi makamına verileceği ifade edilmiştir. 32. maddeyle çekince yasağı getirilerek sınırlayıcı bir düzenleme yapılmış ve Şartın bütünüyle kabul edilmesi gerektiği ifade edilerek, Şart ve dolayısıyla KEİÖ’nün yapısıyla ilgili herhangi bir esnekliğe izin verilmemiştir. Bu hâliyle belge, “genel işlem şartlarını ihtiva eden” bir nitelik kazanmıştır.

33. madde, yürürlüğe giriş sürecini düzenlemektedir. Yürürlüğe giriş açısından kurucu üyeler ve sonradan katılma yoluyla üye olanlar arasında bir ayrıma gidilmiştir. Kurucu üyeler için en az dokuz kurucu üyenin belgelerini tevdi etmesi ve tevdi edilen tarihi izleyen ayın ilk günü, yürürlüğe giriş şekli olarak belirlenmiştir.

139 Buna göre KEİÖ Şartı, 1 Mayıs 1999 tarihinde uluslararası hukuk açısından yürürlüğe girmiştir. Sonradan katılma yoluyla üye olacaklar için ise ilgili devletin belgeleri depozitere tevdi ettiği tarih, yürürlüğe giriş biçimi olarak saptanmıştır. Şartın tevdi mercii ise 34. madde uyarınca depoziter sıfatıyla KEİÖ Daimî Sekretaryası’dır. Şartın İngilizce nüshasından bir adedi, depozitere verilecektir. Üyeliğe sonradan kabul edilen devletler için getirilen bu ayırım, üye olarak kabul gören devletin üyeliğini geciktirmemek açısından olumlu olarak değerlendirilebilir.

34. maddeyle ilgili olarak değinilmesi gereken bir husus da KEİÖ Şartının özgün dilinin İngilizce olmasıdır. Karadeniz Ekonomik İşbirliği Örgütü Usûl Kurallarının 8. maddesine göre de KEİÖ’nün belgelerinde resmî dil, İngilizce’dir. KEİÖ’nün üye yapısı incelendiğinde, İngilizce’nin resmî dil olduğu bir devlet bulunmamaktadır. Uluslararası ilişkilerde İngilizce’nin en yaygın dil olarak kullanıldığı ve KEİÖ’ye üye devletlerin resmî dil açısından çeşitlilik arz ettiği de bilinmektedir. Bu bağlamda, ortak bir dil üzerinde anlaşabilme saikiyle hareket edilerek İngilizce esas alınmış olabilir ancak KEİÖ’de belgeler için yalnızca İngilizce’nin resmî dil olarak kabul edilmesi, uygun olmamıştır. Zira örgütün kuruluşunda Türkiye etkin bir rol oynamıştır ve Rusya ile birlikte en büyük iki üyeden biridir. Üye devletlerin önemli bir bölümü, SSCB ve Varşova Paktı içinde yer almış eski Doğu Bloku devletleridir. Bu ülkelerde Rusça, hâlâ yaygın bir şekilde kullanılmaktadır. Nitekim, Karadeniz Ekonomik İşbirliği Örgütü Usûl Kurallarının 8. maddesinde, örgütün resmî toplantı dili olarak İngilizce ve Rusça kabul edilmiştir. Toplantı dili için İngilizce dışında Rusça’nın kabul edilmiş olması, hem Türkçe’nin yer almamış olması sebebiyle eksiklik yaratırken hem de bir yandan resmî belge dilinin ortak bir dil bulmak saikiyle sadece İngilizce ile sınırlandırılmış olması ancak diğer yandan toplantı dilinde böyle bir sınırlandırmaya gidilmemiş olması dolayısıyla bir çelişki yaratmaktadır. KEİÖ fikrini devletlerin gündemine sokan, örgütün ortaya çıkmasında “motor gücü” olan ve KEİÖ Daimî Sekretaryası’na ev sahipliği yapan Türkiye için resmî diller içinde Türkçe’nin de yer alması, hem bir yanlışlığın giderilmesi hem de Türkiye için saygınlık yaratması bakımından önem arz etmektedir. Nitekim üyeleri arasında Rusya ve Çin Halk Cumhuriyeti gibi iki büyük devletin bulunduğu ve bu iki devletin “motor gücü” teşkil ettiği Şangay İşbirliği

140 Örgütü’nde, Şangay İşbirliği Örgütü Şartının 26. maddesine göre resmî diller Rusça ve Çince olup her iki dil de geçerlilik açısından eşit kabul edilmiştir. İngilizce’ye ise uluslararası ilişkilerdeki geçerliliğine rağmen, resmî diller arasında yer verilmemiştir315. Türkiye’nin öncülüğünde kurulan bir diğer uluslararası örgüt olan Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi’nin çalışma dilleri olarak ise Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi’nin Kurulmasına Dair Nahçıvan Anlaşmasının316 17. maddesine göre örgüte üye devletlerin devlet dilleri ve İngilizce belirlenmiştir. Türkiye’nin, Azerbaycan’ın, Kırgızistan’ın ve Kazakistan’ın üye olduğu bu örgütün çalışma dilleri Türkçe, Azerice, Kırgızca, Kazakça ve İngilizce’dir. Azerice’nin, Kırgızca’nın ve Kazakça’nın temelde, Türkçe’nin farklı lehçeleri olduğu göz önünde bulundurulursa örgütün resmî dillerinin Türkçe, Türkçe’nin üç farklı lehçesi ve İngilizce olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca bu örgütte Rusça, resmî örgüt dilleri arasına alnmamıştır. Dolayısıyla KEİÖ’de bu eksikliğin giderilmesi amacıyla İngilizce’nin dışında, Türkçe’nin örgüt belgelerinde ve toplantılarında, Rusça’nın ise örgüt belgelerinde resmî dil olarak kabul edilmesi yerinde bir değişiklik olur. Zira KEİÖ’nün iki büyük devletinin resmî dilinin ve nüfus itibarıyla en çok konuşulan iki dilinin örgütün resmî dilleri arasında yer almaması normal değildir. Ayrıca 34. maddede belirtilen, Şartın yalnızca İngilizce nüshasının teslimi ise yine benzer gerekçeler açısından eksik bir düzenlemedir ve bu eksiklik, aynı şekilde giderilmelidir.

Dil meselesiyle ilgili olarak değinilmesi gereken bir diğer konu da yine aynı paralelde, örgütün resmî internet sayfasının diliyle ilgilidir. Örgütün resmî internet sayfası, sadece İngilizce yayın yapmaktadır. Bu bağlamda, yukarıda bahsi geçen uluslararası örgütlerin uygulamalarına bakıldığında Şangay İşbirliği Örgütü’nün resmî dilleri arasında İngilizce yoktur ancak örgütün resmî internet sayfası Rusça, Çince ve İngilizce olmak üzere üç dilde yayın yapmaktadır. Yine, Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi’nin resmî internet sayfası ise sadece Türkçe ve İngilizce

315 Şangay İşbirliği Örgütü’nün diğer üyeleri Özbekistan, Kırgızistan, Kazakistan ve Tacikistan’dır.

Şangay İşbirliği Örgütü Şartının tam metni için bkz. Şangay İşbirliği Örgütü Resmî İnternet Sayfası, http://www.sectsco.org/EN/show.asp?id=69, (01.06.2011).

316 Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi’nin Kurulmasına Dair Nahçıvan Anlaşmasının tam

metni için bkz. Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi Resmî İnternet Sayfası, http://www.turkkon.org/docs/02_a_NahcivanAnlasmasi_Turkce.pdf, (01.06.2011).

141 hizmet vermektedir. Dolayısıyla KEİÖ’nün resmî diline ilişkin yaptığımız eleştirilerin bir izdüşümü olarak resmî internet sayfasında İngilizce’nin yanında, Türkçe’nin ve Rusça’nın da yer alması isabetli bir yenilik olur.