• Sonuç bulunamadı

Gözlemcilik ve Ortak Üyelik Statüsü

KEİÖ’NÜN ULUSLARARASI ÖRGÜTLER İÇİNDEKİ YERİ

A. Üyeliğe Kabul 1 Üyelik Ehliyet

3. Gözlemcilik ve Ortak Üyelik Statüsü

Uluslararası örgütlerin üyeleri, işin doğası gereği, uluslararası örgütün çalışmalarına katılma hakkına sahiptir. Bununla birlikte birçok uluslararası örgüt, bazı koşulları yerine getirmek şartıyla üye olmayan devletleri ve bazı uluslararası birimleri, çalışmalarına dâhil etmektedir231. Bu yollardan ilki, “gözlemcilik” statüsüdür. Üye olmayan devletlere ve diğer uluslararası birimlere tanınan bu statüde, oy hakkı yoktur ve bu statünün kabulü, ilgili uluslararası örgütün yetkili organının kabulüne bağlıdır. Gözlemci statüsüne sahip olan devletler ve diğer birimler, kendilerini ilgilendiren faaliyetlere katılma hakkına sahip olurlar. Uygulamada, örgüte üye olmayan devletlere; KKTC gibi İslam Konferansı Örgütü’nün ve

230 Sur, s. 158-159.

81 Ekonomik İşbirliği Örgütü (EİÖ)’nün Türkiye dışındaki üyeleri tarafından devlet olarak tanınmamış ancak devlet iddiasındaki birimlere; BMÖ’nün gözlemci statüsü verdiği FKÖ gibi bazı ulusal bağımsızlık hareketlerine ve uluslararası örgütlere gözlemcilik statüsü verildiği görülmektedir232.

Hukukî durum açısından gözlemcilik statüsü, örgütler arasında değişkenlik göstermektedir. Bu değişkenlik, yalnızca örgütlerle sınırlı değildir. Gözlemcilerin kendi aralarında bile farklılıklar mevcut olabilmektedir. Bununla birlikte, genel olarak iki noktada örgütler arasında ortak özellikler mevcuttur. Gözlemci statüsüne sahip birimler, bazı toplantılara katılırlar ve hiçbir şekilde oy hakları yoktur233.

Oy hakkının bulunmayışı ve “gözlemci” kelimesinin çağrıştırdığı anlam sebebiyle bu müessesenin edilgen bir statü anlamına geldiği düşünülebilir. Ancak uygulamada, daha çok tersi söz konusu olmakta ve gözlemci statüsüne sahip birimler, etkin bir şekilde çalışmalara katılarak fikirlerini beyan etmektedirler. Örgüt toplantılarının resmî oturumlarına katılan ve sınırlı bir etkileri olan gözlemciler, zaman zaman bu toplantılarda, çok önemli rol oynayabilirler234.

Gözlemcilik statüsü, ilgili örgütün faaliyetlerine katılma fırsatı sağlamasının yanında, bazen de gözlemci devlet için tam üyeliğe hazırlık aşaması anlamına da gelebilir. Nitekim Meksika önce OECD’de gözlemci olmuş, daha sonra da OECD’ye üye olarak katılmıştır235.

KEİÖ’de gözlemcilik statüsüne bakıldığında, KEİÖ Şartının 8. maddesinin gözlemcilik statüsüyle ilgili olduğu görülmektedir. Maddeye göre gözlemcilik statüsü, örgütün çalışmalarına gönüllü olarak fiilî ve değerli katkılarda bulunmaya hazır olduğunu beyan eden her devlete ve uluslararası kuruluşa açıktır. KEİÖ’de Mısır, Avusturya, Beyaz Rusya, Hırvatistan, Çek Cumhuriyeti, Fransa, Almanya,

232 Pazarcı, II. Kitap, s. 116; Sur, s. 157; Karluk, s. 31.

233 Schermers ve Blokker, s. 121; Başak, Uluslararası Örgütler, s. 116. 234 Schermers ve Blokker, s. 119, 122; Başak, Uluslararası Örgütler, s. 116.

235 Karluk, s. 31, 54. 18 Mayıs 1994 tarihinde OECD’ye üye olan Meksika ile ilgili ayrıntılı bilgi için

bkz. OECD Resmî İnternet Sayfası,

82 İtalya, İsrail, Polonya, Slovakya, Tunus, ABD, AB Komisyonu, Uluslararası Karadeniz Kulübü, Kirliliğin Önlenmesi ve Karadeniz’in Korunması Komisyonu236 ve Enerji Şartı Sekretaryası gözlemcilik statüsüne sahiptir237.

KEİÖ’de gözlemcilik statüsüyle ilgili yetki, Dışişleri Bakanları Konseyi’ne aittir. Gözlemcilik statüsünün verilmesi, askıya alınması veya sona erdirilmesiyle ilgili olarak Konsey, Karadeniz Ekonomik İşbirliği Örgütü Usûl Kuralları çerçevesinde hareket edecektir. Usûl Kurallarının 21. maddesi, gözlemcilik statüsüyle ilgilidir. KEİÖ Dönem Başkanı, gözlemcilik statüsü başvurusunun bir örneğini, kendi görüşüyle beraber üye devletlere gönderir. Bu başvuru, ilk Konsey toplantısının gündeminde yer alır. Başvurular, ayrı ayrı ve eşit bir değerlendirmeye tâbi tutulur. Bu değerlendirmede, gözlemcilik statüsü talep eden birimin örgüt çalışmalarına değerli ve fiilî katkı yapmaya hazır olup olmadığı dikkate alınır. Usûl Kurallarının 11. maddesinin 2. fıkrasının b bendine göre gözlemcilik statüsü verilmesiyle veya statünün yenilenmesiyle ilgili olarak Konsey, oydaşma yoluyla karar verecektir.

KEİÖ’de devletlere tanınan gözlemcilik statüsü sürelidir. Usûl Kurallarının 20. maddesinin 4. fıkrasına göre, devletlere tanınan gözlemcilik statüsü, iki yıl sürelidir ve yenilenebilmektedir. İki yılın sonunda, statünün yenilenmesi için oydaşma sağlanamazsa o takdirde, 11. fıkraya göre ilgili devlet için gözlemcilik statüsü sona erer. Aynı maddenin 5. fıkrasına göre ise uluslararası örgütlere tanınan gözlemcilik statüsü, süre sınırlamasına tâbi değildir. 9. fıkraya göre gözlemcilik statüsüne sahip olan birim, kendi isteğiyle bu statüden ayrılabilir. Ayrıca, 10. maddeye göre gözlemcilik statüsünün askıya alınması veya sona erdirilmesi de mümkündür. Bunun için Konsey kararı gereklidir.

236 Bu kuruluş, bundan sonra Karadeniz Komisyonu olarak anılacaktır. Nitekim KEİÖ Resmî İnternet

Sayfası’nın gözlemcilerle ilgili bölümünde de bu kuruluşun adı, Karadeniz Komisyonu olarak geçmektedir. Bkz. KEİÖ Resmî İnternet Sayfası, http://www.bsec- organization.org/partners/Pages/Observers.aspx, (25.08.2009).

237 KEİÖ Resmî İnternet Sayfası, http://www.bsec-organization.org/partners/Pages/Observes.aspx,

83 Usûl Kurallarının 20. maddesinin 6. fıkrasına göre gözlemcilik statüsü, KEİÖ’nün bütün faaliyetleri için geçerli olabilirken bu statü, Konsey kararı ile belirli faaliyetlerle sınırlandırılabilir. 7. fıkraya göre sınırlandırılmış hallerde, gözlemci statüsüne sahip olan birim, yasaklanmış bir çalışma alanındaki ya da bir bölümü, yasaklanmış alanı da kapsayan toplantılara, KEİÖ Dönem Başkanı’nın izniyle katılabilir. Gözlemcilik statüsüne sahip olan birimler, 8. fıkraya göre KEİÖ Dönem Başkanı’nın onayıyla KEİÖ toplantılarında konuşabilirler, teknik veya uzmanlık gerektiren toplantılara katılabilirler, resmî KEİÖ belgelerini edinebilirler ve toplantıların gündeminde yer alan konularla ilgili olarak yazılı teklifler yapabilirler.

Uluslararası örgütlere üyelik dışında, örgütlerin faaliyetlerine katılmanın ikinci şekli, “ortak üyelik” statüsüdür. Sınırları kesin olarak belirli olmayan ortak üyelik statüsü, yeknesak bir uygulamaya da sahip değildir ve içeriği ilgili örgüte göre değişkenlik arz etmektedir238. İlgili örgüt ile devlet arasında ayrıcalıklı bir konum yaratan bu statü239, örgüt organlarında oy hakkı sağlamaz. Kimi zaman tam üyelik için hazırlık aşaması, kimi zaman da sürekli bir durum arz eder240. Örneğin Yunanistan AB’ye önce ortak üye olmuş, daha sonra da tam üye olmuştur. Türkiye de 1963 tarihli Ankara Antlaşması ile ortaklık statüsü kazanmıştır. Tam üyeliğe hazırlık aşaması olarak devam eden bu süreçte, karşılıklı olarak çeşitli taahhütlerde bulunulmuş ve bazı ortaklık organları kurulmuştur. Türkiye ile AB arasındaki bu sürekli ilişki, hâlen devam etmektedir. KEİÖ’de ise ortak üyelik statüsüyle ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır.