• Sonuç bulunamadı

Joseph Alagha’ya göre Hizbullah kendi yayınlamış olduğu metinlerde kuruluşunu 1978 yılına kadar götürmektedir. Nitekim bu tarihten itibaren kurucuları olan Seyyid Hasan Nasrallah, Seyyid Abbâs el-Mûsâvi gibi Necef’ten Lübnan’a gelen önemli isimlerin Ba’albek ve Bekâ bölgesinde artan faaliyetleri Hizbullah’ı ortaya çıkaran kurucu faaliyetler olmuştur. Bununla birlikte, Hizbullah’ın kurulmasında önemli bir yeri olan İran’ın Şam büyükelçisi Ali Ekber Muhteşâmî’nin Hizbullah’ın çekirdek kadrosunu oluşturacak olan İmâd Muğniye, Hasan el- Mûsâvî, Abbâs el-Mûsâvî, Subhî el-Tufeylî ile yapmış olduğu düzenli toplantılar neticesinde Lübnan’da var olan güç boşluğundan yararlanarak İsrail’in işgaline karşı örgütlenecek olan silahlı bir direniş örgütünün kurulmasında önemli çabaları olmuştur.84

Hizbullah’ı ortaya çıkaran en önemli iki gelişme İran’da yaşanan devrim ve İsrail’in Lübnan’ı işgalidir. Nitekim İran’da yaşanan devrim ile birlikte Lübnan’daki Şiilerin büyük heyecan duydukları ve devrimin başarılı olması için çaba gösterdikleri bilinmektedir. EMEL içerisinden 500 kişilik bir askeri militan grubunun devrime destek olmak üzere hazırlandıkları bununla birlikte, İran Devrimini destekleme komiteleri kurularak devrimin başarıya ulaşması ve İslami devletin tesisi arzulanmıştır. (distant relations) Nâim Kâsım’a göre devrim öncesinde Müslüman din adamlarının önemli bir kısmının Necef’te tahsil görmelerinden dolayı halkı Necef’teki önemli din adamlarına (Mercî) tabi olmaya davet etmekteydi. Bu din adamlarının en önemlileri Ayetullah Huî (1899-1992) ve Muhammed Bakır es-Sadr (1935-1980) gibi önemli isimlerdi. Fakat İran’daki devrim ile birlikte İmam Humeynî’nin rehberliği önem kazanmaya başlayacak ve Lübnan’daki Şiiler yönlerini İmam Humeynî’nin dini liderliğine çevirmişlerdir.85

84 Alagha, The Shifts in Hizbullah’s Ideology, 33.

41

İran ise, Lübnan’daki Şiileri bölge ülkeleri arasında kendisi ile kültürel ve tarihsel ilişkilerden dolayı en yakın topluluk olarak görmekteydi. Bu noktada, 1982 yılında İsrail’in Lübnan’ı işgali ile birlikte İran, 1500 devrim muhafızı askerini göndererek Hizbullah’ı askeri ve mali yardımda bulunmuştur. Hizbullah’ın ortaya çıkmasında İran’ın önemli katkıları olmuştur. Ayetullah Humeynî’nin Hizbullah’ın kurulmasındaki teşvikleri önemlidir. Nitekim Ağustos 1982 yılında Hüseyin Fadlallah, Subhi el Tufeylî, Muhammed Yazbak, Hüseyin Kurânî, Afif el-Nabulsî gibi önemli din adamlarını Tahran’da bir konferansta toplayarak onlardan Lübnan’a döndüklerinde Lübnan Şiilerini İsrail işgaline karşı örgütlemeleri ve toplumdaki cihad şuurunu harekete geçirmelerini istemiştir.86

1982 yılında İsrail’in işgali ile birlikte pek çok Şii ilk başta İsrail’in yapmış olduğu müdahaleyi gönülsüz de olsa memnuniyetle karşılamıştı. Çünkü İsrail’in müdahalesi ile birlikte FKÖ’nün Güney Lübnan üzerindeki hakimiyetinin azalmasıyla sonuçlanacak olan geçici bir müdahale olarak görülmekteydi. Fakat İsrail’in müdahalesinin geçici bir niteliğe sahip olmayıp kalıcı olduğu anlaşılınca bu durum Şiilerin radikalleşmesini beraberinde getirmiştir. İsrail’in işgalinin süreklilik kazanması hususu önceden İsrail’de başbakanlık yapmış olan Ehud Barak ve Yitzak Rabin tarafından da büyük bir hata olarak kabul edilmiştir. Çünkü işgalin kalıcılığı fanatizm ve şiddete yol açarak Hizbullah’ın ortaya çıkacağı ortamı yaratmıştır.87 Bununla birlikte, İsrail’in 1982 müdahalesinin EMEL içindeki hizipleşmeyi daha da artıran bir rolü olmuştur. Nitekim EMEL lideri Nebih Berrî’ye, İsrail’in işgaline karşı silahlı mücadele edilmesi talebinde bulunan radikal grupların istekleri Berrî tarafından reddedilmiştir. Bu durum, Örgüt içerisinde İsrail’e karşı mücadele yanlısı grubun kızmasına ve Hizbullah’ın ortaya çıkaran sürecin fitilinin ateşlenmesine neden olmuştur.88

İsrail’in işgaline karşı güçlü bir şekilde mücadele edebilecek bir askeri yapının eksikliği Şiiler tarafından hissedilmekteydi. Nitekim Hizbullah’ın genel sekreter

86 Hamzeh, In the Path of Hizbullah, 24; Saad Ghorayeb, Hizbullah: Politics and Religion (London: Pluto

Press, 2001), 14.

87 Norton, Amal and the Shiʻa, 84–85; Norton, Hezbollah, 473.

88 Mona Alami, “Hezbollah’s Military Involvement in Syria and its Wider Regional Role” (Riyad: King

42

yardımcısı Nâim Kâsım’a (1954-....) göre İsrail’in Lübnan’ı işgal etmesi ile birlikte İsrail’e karşı yürütülen askeri operasyonlar güç ve stratejiden uzak, profesyonel olamayan askeri girişimlerdi.89 Bundan dolayı, İslami gruplar bir araya gelerek daha

etkili bir örgütün oluşturulması hususunda görüş birliğine vararak içlerinden 9 kişiyi temsilci ilan etmişlerdi. Bu dokuz kişi tarafından, üzerinde ittifak edilen ve “Dokuzlar Belgesi” olarak bilinen metin İmam Humeynî’nin onayına sunulmuştur. İmam Humeynî’nin onayı ile birlikte gruplar önceki var olan teşkilatlarını lağvederek Hizbullah çatısı altında örgütlenmişlerdir. Bu noktadan itibaren Kâsım’a göre Hizbullah çatısı altında İran ve Suriye’nin de önemli yardımları ile birlikte İsrail’e karşı direniş göstermesi için birçok kişi askeri eğitime alınmış, daha etkili bir direniş hareketinin oluşmasının temelleri atılmıştır.90 Hizbullah’ın kuruluş amacını İsrail’in Lübnan’daki

işgal etmiş olduğu bölgelerden çekilmesini sağlamak, nihayi kertede ise İsrail devletini ortadan kaldırmak olarak açıklanmıştır.

Hizbullah’ın kuruluşu her ne kadar 1982 yılı olarak gösterilse de örgütün bu tarihte kurulduğuna yönelik olarak net bir tarih bulunmamaktadır. Nitekim Ahmet Kasir’ in Güney Lübnan’da Batılı güçlerinin karargahına yapmış olduğu ve 76 askerin ölmesi ile sonuçlanan bombalı intihar eylemi Hizbullah’ın ilk askeri eylemi olarak görülmektedir. Fakat Hizbullah’ın bu eylemi üstlenmeyerek bütün dikkatleri üzerine çekmek istemediği görülmektedir.91 Örgütün Şiilerdeki “takiyye” geleneğinin bir

sonucu olarak faaliyetlerini 1985 yılında kamuoyuna açıklayacağı Açık Mektup’a kadar yeraltında sürdürmüştür.