Kamp savaşlarının EMEL üzerinde ortaya çıkarmış olduğu ağır maliyetlerin yanında, Müslümanlar arasında yaşanan çatışmalardan huzursuzluk duyan birçok Şii, EMEL’den ayrılıp Hizbullah’a geçmeye başlamıştır. Bununla birlikte, Kamp savaşları boyunca EMEL’in ortaya koymuş olduğu Suriye’nin Lübnan’daki çıkarlarına hizmet eden tutumu devrimden sonra yönünü İran’a dönmüş olan Hizbullah yanlısı grupları rahatsız etmekteydi. Bu noktada, EMEL ve Hizbullah arasında yaşanan gerilimin İran ve Suriye arasındaki rekabeti yansıtan boyutları bulunmaktaydı. EMEL Hareketinin İran ile ilişkileri Hizbullah’ın ise Suriye ile ilişkileri gittikçe kötüleşmekteydi. Lübnan gibi küçük bir ülkenin sınırlı bir bölgesinde aynı coğrafyayı ve kaderi paylaşan bu iki örgütün güç mücadelesi gitgide kaçınılmaz bir hale gelmiştir. Nitekim 1988-90 yılları arasında yaşanan silahlı mücadelede her iki taraftan da 3000 kişi hayatını kaybetmiştir.81
Hizbullah, EMEL’in Güney Lübnan’da kontrol ettiği birçok bölgeyi ele geçirmeyi başarmış ve EMEL Hareketinin etkinliği azalma sürecine girerken Hizbullah’ın otoritesini bölgede büyük oranda tesis ettiği görülmektedir. EMEL ve Hizbullah arasındaki çatışmaların İran ve Suriye’nin 1990’da arabuluculuk yapması ile birlikte sona ermiştir.82
Hizbullah ve EMEL arasındaki çatışmanın görünen nedeni ABD'li William R. Higgins’in EMEL kontrolündeki bölgeden Hizbullah militanları tarafından kaçırılması olarak gösterilse de iki grup arasındaki anlaşmazlıkların daha derin sorunlardan kaynaklandığını belirtmemiz gerekir. Hizbullah’ın genel sekreteri Subhi el-Tufeylî’ye göre iki grup arasında yaşanan çatışmaların belli başlı üç nedeni bulunmaktaydı; (i) Filistin sorununa bakış hususunda yaşanan anlaşmazlıklar: Hizbullah, Filistin soruna aktif olarak müdahale ederek Şii toplumunu bu yönde bilinçlendirme çalışmaları yapılmasını savunurken, bunun yanında İsrail ile aktif bir silahlı çatışma sürecini benimserken EMEL ise Filistin’in özgürlüğü hususunu ikincil plana atması ve İsrail’e karşı pasifist bir politikayı tercih etmesi; (ii) İsrail’e bakış: Hizbullah, İsrail ile
81 Graham E. Fuller ve Rend Rahim Francke, Arab Shi’a: The Forgotten Muslims (New York: Palgrave
Macmillan, 2001), 217; Siklawi, “The Dynamıcs of the AMAL Movement in Lebanon 1975-90”, 21.
82 Yitzhak Nakash, Reaching for Power: The Shi’a in the Modern Arab World (Princeton, N.J.;
38
yapılacak herhangi bir anlaşmaya taraf olmanın Şii topluma yarar getirmeyeceğini ve İsrail’e karşı tek çözümün silahlı mücadele olduğunu savunurken EMEL ise İsrail ile diplomatik müzakerelerin ve anlaşmaların Lübnan’da barışın tesisi için yapılabileceğini savunmaktaydı; (iii) Şii Topluluğun Çıkarları: Hizbullah’a göre Şii topluluğun çıkarları Lübnan’daki mezhep temeline dayalı olan sistemin ortadan kaldırılmasının gerektirmekteydi. Fakat EMEL Hareketi Hizbullah’ın bu düşüncelerini görmezden gelerek sistemi meşrulaştıran ve içselleştiren adımlar atmaktan geri durmamaktaydı. Nitekim Tâif anlaşması gibi mezhep temeli üzerine inşa edilen anlaşmalara taraf olmayı sürdürmüştür.83
3.10 Sonuç
Çalışmanın bu bölümünde İran'dan Lübnan'a döndükten sonra yaptığı faaliyetlerle Lübnan'daki Şiilerin canlanmasını sağlayan Mûsâ Sadr'ın önemi ortaya konmuştur. Mûsâ Sadr kurduğu ve Hizbullah'ın temelini teşkil eden EMEL Hareketinin kurulma süreci analiz edilmiştir. Diğer taraftan Mûsâ Sadr'ın Libya gezisinin ardından kaybolmasının EMEL içerisindeki dengelerin nasıl etkilendiği tartışılmıştır. Filistin meselesinin Lübnan'daki Şiilere etkileri yanında EMEL ve FKÖ arasındaki ilişkiler değerlendirilmiştir. Bununla birlikte EMEL içerisinde ortaya çıkan yol ayrımı analiz edilerek Hizbullah'ın ortaya çıkmasını doğuran çatışmalı süreç analiz edilmiştir.
Bu noktada, yerel beylerin otoritelerini sarsan ve Şiilerin ihtiyaç duyduğu birleştirici liderlik ve örgütlenme ihtiyacını karşılayan gelişme Mûsâ Sadr ve kurmuş olduğu EMEL Hareketi olmuştur. Mûsâ Sadr, İran’dan Lübnan’a geldiğinde mücadelesini iki amaç etrafında yürüttüğü görülmektedir. Birincisi, Lübnan devleti üzerinde lobi faaliyetleri ve başka sivil aktivitelerle baskı altında tutarak Lübnan Şiilerinin politik sistemde daha adil bir şekilde temsil edilmelerini sağlamak, İkincisi, Büyük toprak sahiplerinin etkinliklerini azaltacak faaliyetlerde bulunarak Lübnan Şiilerinin üzerindeki etkinliklerini dizginlemek istemiştir.
83 Eitan Azani, Hezbollah: The Story of the Party of God: From Revolution to Institutionalization (New
39
Mûsâ Sadr’ın 1978 yılında esrarengiz bir biçimde ortadan kaybolması ile birlikte EMEL’in Lübnan içerisindeki politik yöneliminde farklılıkların ortaya çıktığı görülmektedir. Bunun nedeni incelendiğinde İran’da gerçekleşen devrimin Lübnan’a yansımalarının etkisi bulunmaktadır. İmam Humeynî’nin devrimsel ideolojisinden etkilenen EMEL içerisindeki grubun daha seküler ve Lübnan politik sistemi ile uyumlu bir politika izleyen grupla yaşadıkları anlaşmazlıkların bir sonucu olarak Hizbullah’ın kurulmasına giden sürecin taşları döşenmeye başlamıştır.
EMEL ve FKÖ arasında yaşanan anlaşmazlıkların varlığı bu dönemde önemlilik arz eden diğer bir konudur. Nitekim iki grup arasındaki anlaşmazlıklar fiili bir çatışmaya dönüşerek iki taraftan da ciddi kayıplar yaşanmıştır. Bu duruma ek olarak, 1982 yılında İsrail’in Lübnan’ı işgalinin hem Şiiler hem de Filistinliler için ağır bedeli olmuştur. Yaşanan bu çatışma süreçlerinin Şiilerin radikal bir çizgiye kaymasında önemli etkileri olmuştur. İsrail’in FKÖ’yü Lübnan içerisinden çıkarması sonucundan yaşanan güç boşluğundan yararlanarak Güney Lübnan’daki etkinliğini artırmıştır. İsrail’in 1982 müdahalesinin Şiiler üzerindeki en önemli etkisi EMEL Hareketinin bölünmesine yol açması ve Hizbullah’ın ortaya çıkararak bu bölgede EMEL ile yaşadığı güç mücadelesidir. Güney Lübnan üzerindeki EMEL ve Hizbullah arasındaki güç mücadelesi silahlı bir çatışma sürecine girerek 1988-1990 yılları arasında iki taraftan da büyük kayıplar yaşanmıştır. İran ve Suriye’nin arabuluculuğunda taraflar çatışmayı sonlandırmış Hizbullah bu süreç sonucunda Lübnan sahnesinde etkisini artıran bir güç olarak sahneye çıkarken, EMEL’in Şiiler üzerindeki etkinliğini kaybetme sürecine girmiştir.
40