• Sonuç bulunamadı

Hizbullah’ın Arap Baharı Boyunca Suudi Arabistan ve Körfez Ülkeleri ile İlişkiler

Hizbullah’ın Suriye’ye müdahalesi aynı zamanda Suudi Arabistan ile ilişkilerin değişime uğramasına neden olmuştur. Tarihsel olarak Suudi Arabistan ile Hizbullah’ın ilişkilerine bakıldığında Tâif antlaşmasının yapılmasında önemli bir rol üstlenen Suudi Arabistan’ın, iç savaş sonrasından Refik Hariri suikastına kadar Lübnan’ın Suriye hegemonyası altında kalmasını kabullendiği ve örgütün İsrail’e karşı direnen örgüt kimliğini her ne kadar gönülsüzce de olsa desteklediği görülmektedir. Ancak, Hariri suikastı ile birlikte Suudi Arabistan’ın Suriye rejimine ve Hizbullah’a bakışı değişmeye başlamıştır. Refik Hariri ile yakın siyasi, ekonomik ilişkilere sahip olan Suudiler, suikastın arkasında Hizbullah ve müttefiki Suriye’nin olduğuna inanmıştır. Bu gerginleşen ilişkiler İsrail-Hizbullah arasındaki yaşanan 2006 savaşında azalma eğilim

387 “Bahrain charges 169 dissidents with terrorism”, Press Tv, erişim 01 Kasım 2018,

https://www.presstv.com/Detail/2018/09/25/575188/Bahraini-attorney-general-charges-169-antiregime- activists-with-terrorism.

388 Navad, “The Transformation of Hezbollah by Its Involvement in Syria”, 15. 389 Blanford, “Hezbollah’s Evolution From Lebanese Militia to Regional Player”, 18.

150

göstermiş, 2006-2008 yılları arasında Hizbullah, Suudi Arabistan’ın Lübnan’daki çıkarlarını zedeleyecek eylem ve söylemlerden kaçınmaya çalışmıştır.390

Ancak bu durumun Hizbullah’ın 2008’de Beyrut’ta merkezi hükümetin Hizbullah yanlısı memurları görevden alması ile başlayan anlaşmazlıklar ve bunun neticesinde ortaya çıkan Hizbullah’ın askeri müdahalesi ile değiştiği görülmektedir. Bu çatışmalar esnasında Suudi Büyükelçisi bir bota binerek Beyrut’tan uzaklaşmak durumunda kalmıştır. Hizbullah, 2006 yılında İsrail’e karşı kazanmış olduğu zaferin getirdiği özgüvenle birlikte Lübnan’da siyasal anlaşmazlık ile karşı karşıya kaldığı bir durumda ilk defa silah kullanmış ve kendisinin hükümetteki zayıf pozisyonunu değiştirme hususunda silahlı çatışmayı göze alabileceğini göstermiştir. Bu durum, Lübnan’daki 14 Mart Hareketi ve Suudi Arabistan’ı kaygılandırmıştır. Suudi Arabistan ve Katar'ın teşvikleriyle taraflar arasındaki anlaşmazlık Doha Antlaşması ile giderilmiş Hizbullah yönetimindeki 8 Mart Hareketi'nin yeni kurulan Ulusal Birlik Hükümeti'nde veto gücüne sahip olarak önemli bir güç elde etmiştir.391

Arap Baharı ile birlikte Hizbullah ile Suudi Arabistan arasındaki ilişkiler daha da gerginleşmiştir. Hem Hizbullah’ın hem de Suudi Arabistan’ın Arap Baharı'nda ortaya çıkan hareketlere karşı ikircikli bir tavır içerisinde oldukları dikkat çekmektedir. Nitekim Arap Baharının gerçekleştiği farklı ülkelerde dini ve siyasi birçok nedenle karşıt konumlarda yer almışlardır. Hizbullah’ın Mart 2011 yılında Suudi Arabistan’ın Yemen ve Bahreyn’e karşı askeri tutumunu kınamakla kalmamış Suudi ailesini hedef alan ithamlarda bulunmuştur. Hizbullah’a göre Suudi Arabistan, Beyrut’taki İran büyükelçiliğinin bombalanması olayının arkasında da yer almaktadır. 2016 yılına gelindiğinde Hizbullah, Suudi Arabistan’ın Yemen’de Hûsîlere karşı uygulamış olduğu ağır hava bombardımanı ve abluka neticesinde milyonlarca kişinin açlık çekmesine ve yaşamını kaybetme tehlikesi altında olduğunu belirterek Suudi Arabistan’ın soykırım suçu işlediğini ifade etmiştir. Suudi Arabistan ise Hizbullah’ın Suriye’ye müdahalesini işgal olarak nitelemiştir. Ayrıca Suudiler Hizbullah’ın Hûsîlere askeri eğitmenler

390 “Hizbollah’s Syria Conundrum”, 11.

391 Robert Worth ve Nada Bakri, “Deal for Lebanese Factions Leaves Hezbollah Stronger”, The New York Times, 22 Mayıs 2008, https://www.nytimes.com/2008/05/22/world/middleeast/22lebanon.html.

151

yollayarak eğitim ve silah desteği sağladıkları suçlamasında bulunmuştur.392 Suudilerin

iddiasına göre Şubat 2016'da Hizbullah'ın gemi vasıtasıyla Hûsîlere füze gönderdiği belirtilmiştir.393 Diğer taraftan Riyad yönetimi Hizbullah eğitmenlerinin Suudi

Arabistan'da bombalı saldırı düzenlemek için Hûsî militanlarına eğitim verdiğini gösteren videoların varlığından bahsetmiştir394

Suudi Arabistan ile Hizbullah arasında yaşanan gerilim hiç kuşkusuz Lübnan'a yansımaları olmuştur. Lübnan’daki Sünnilerle tarihsel olarak önemli siyasal ve ekonomik ilişkilere sahip olan Suudi Arabistan’ın yapmış olduğu faaliyetler Suudi destekli grupların medya platformlarında desteklenirken Hizbullah güdümündeki medya tarafından Bahreyn ve Yemen’deki durumu eleştiren yayınlar yapılmıştır. Aynı zamanda Suriye’deki cihadist gruplara yapılan mali yardımlar ve silah desteğinin arkasında Suudi Arabistan’ın olduğu sıklıkla dile getirilmiştir.395

Suudi Arabistan, Arap Baharı sürecinde Hizbullah'ın yayın organlarının kendisi aleyhine yaptığı yayınları sınırlamak için ArapSat'ta yayın yapan al-Manar kanalının lisansını iptal etmiş Suudi Arabistan, bununla da yetinmemiş 12 Hizbullah lideri ve iş adamına yaptırım kararı almıştır.396 Ayrıca Suudi Arabistan’ın yaptırımlarının boyutları

sadece Hizbullah’ı etkilememiş, Lübnan’ı etkileyen boyutları da ortaya çıkmıştır. Nitekim 2016'da Lübnan ordusuna Fransa'dan silah alması için göndereceği 3 milyar dolarlık yardımı ve Lübnan İç Güvenlik birimlerine yapacağı 1 milyar dolarlık yardımı Hizbullah'ın ordu ve ülkede artan etkinliği, Arap Baharı sürecinde Suudi Arabistan aleyhtarı tutumu ve en önemlisi de Suudi Arabistan'daki Şii din adamını idam edilmesi

392 “Hizbollah’s Syria Conundrum”, 12.

393 “Saudi Arabia Calls Out Hezbollah: Why Now?”, Middle East Policy Council, erişim 18 Ekim 2018,

http://www.mepc.org/journal/saudi-arabia-calls-out-hezbollah-why-now.

394 “Saudis increasingly frustrated with Lebanon”, Al-Monitor, erişim 12 Ekim 2018, https://www.al-

monitor.com/pulse/originals/2016/02/saudi-arabia-lebanon-frustration-aid-cut-riyadh.html; “Yemen Government Says Hezbollah Fighting alongside Houthis”, Reuters, 24 Şubat 2016,

https://www.reuters.com/article/us-yemen-security/yemen-government-says-hezbollah-fighting- alongside-houthis-idUSKCN0VX21N.

395 “Hizbollah’s Syria Conundrum”, 12.

396 “Hezbollah’s Calculus after the Iran Nuclear Deal”, Combating Terrorism Center, 19 Ocak 2016,

152

sonucunda Beyrut'taki diplomatik misyonuna saldıran Hizbullah taraftarlarını bahane ederek ertelemiştir.397

Lübnan’daki İran destekli Hizbullah ve Suudi Arabistan destekli Sünni gruplar arasında yaşanan gerginlikleri yeni bir boyuta taşıyan durum, Lübnan Başbakanı'nın Suudi Arabistan ziyareti sırasında İran ve Hizbullah’ın Ülkedeki artan etkinliğinden dem vuran açıklamalarda bulunması ve can güvenliğinin olmadığını gerekçe göstererek istifa ettiğini ilan etmesiydi. Bu durum, ABD’nın Trumpla birlikte Ortadoğu politikasında İran’a karşı yürütülen sertlik yanlısı politikalar ve Suudi Arabistan’da Veliaht Prens olarak tayin edilen Muhammed bin Selman’ın bölgedeki İran’a karşı tutumundan bağımsız olarak düşünülmez. Bu noktada, ABD ve Suudi yönetimindeki Körfez ülkelerinin Hizbullah’ın etkisini politik ve ekonomik olarak sınırlandıracak adımlar attıkları görülmektedir. Böylece İran’ın ülke içerisindeki nüfuzunun kırılması hedeflenmektedir.398

Hizbullah’ın etkinliğini sınırlandırmayı amaçlayan ve Suudi yönetimindeki Körfez ülkeleri ile Hizbullah arasındaki ilişkinin tamamen kopmasına yol açacak olan gelişme 2016 Mart tarihinde Körfez İşbirliği Konseyinin Hizbullah’ı terörist örgüt ilan etmesiydi. Suudi Arabistan güdümünde olan Arap Birliği ve İslam İşbirliği Örgütleri de bu karara uymuştur. Lübnan ve Irak'ın haricinde 22 Arap üyenin imzası ile alınan bu kararın her ne kadar Hizbullah için sembolik ve çıkarlarını tehdit etmeyecek düzeyde anlamı olsa da asıl önemli olan nokta Hizbullah’ın Araplar tarafından İsrail’e karşı savaşan meşru bir direniş örgütü imgesinin yara alması olmuştur.399 KİK Genel

Sekreteri Abdüllatif el-Zayani kararın gerekçesinin: “Hizbullah'ın düşmanca eylemlerin odağı haline gelmesinden kaynaklandığını" belirtmiştir. Zayani, Körfez ülkelerinde Hizbullah'ın terörist saldırılar planladığı, silah kaçakçılığı ve patlayıcı madde temini

397 Ben Hubbard, “Saudis Cut Off Funding for Military Aid to Lebanon”, The New York Times, 21 Aralık

2017, https://www.nytimes.com/2016/02/20/world/middleeast/saudis-cut-off-funding-for-military-aid-to- lebanon.html.

398 Al-Shehri, “Why Hariri Resigned in Riyadh”; “Saad Hariri’s resignation as Prime Minister of Lebanon

is not all it seems”.

399 “Hizbollah’s Syria Conundrum”, 13–14; Blanford, “Hezbollah’s Evolution From Lebanese Militia to

153

gibi güvenliği tehdit eden eylemler içerisinde bulunduğunu belirtmiştir.400 KİK'in almış

olduğu karar, İsrail başbakanı Netenyahu tarafından sevinçle karşılanarak bu gelişmenin oldukça önemli ve şaşırtıcı olduğunu ifade etmiştir.401

Hizbullah'ın Suriye'ye müdahalesine Suudi Arabistan ve Körfez ülkelerinin tepkileri siyasi boyutla sınırlı kalmamış Lübnan ekonomisini de kötü etkileyecek yaptırımlar uygulanmıştır. Suudilerin ekonomik olarak Hizbullah nedeniyle cezalandırma stratejisi ülkeninin hayati öneme sahip sektörlerine yönelik olmuş, Lübnan'ın Körfez ülkelerinde çalışan Lübnanlı işçiler işten çıkarılmış, turizm ve finansal sektörden elde edilen gelirlerini etkileyen yaptırımlar söz konusu olmuştur. Diğer taraftan, Lübnan'a en fazla yatırım Körfez ülkelerinden gelmekteydi. Yaşanan kriz nedeniyle Körfez ülkelerinin finansal sektörde önemli yatırımları azaltma yoluna gitmişlerdir. Lübnan'daki turizm sektörü de bu krizden etkilenmiş, Körfez ülkelerinin aldığı boykot kararı Lübnan'daki otellerdeki doluluk oranlarını düşürmüş ve yaşanan işçi çıkartmaları neticesinde Lübnan'da işsizliğin artmasına neden olmuştur. Bu noktada, Körfez ülkelerinin Lübnan'ı toptan cezalandırarak İsrail'in Dahîyâ doktrini olarak bilinen Hizbullah ile askeri çatışmalarda sadece Hizbullah'ı değil bütün Lübnan'ı hedef alan çatışma stratejisine benzer bir şekilde ekonomik olarak toptan cezalandırma stratejisi izlemişlerdir. Böylece Ekonomik olarak zarar gören Lübnanlıların Hizbullah'a karşı seslerini yükseltmelerinin amaçlandığı ortadadır.402

6.11 Arap Baharı Sürecine Hizbullah'ın Ortadoğu'da Artan Etkinliğine ABD ve